| Konu: | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 08.12.2022 |
MHP GRUBU ADINA ESİN KARA (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Mesleki Yeterlilik Kurumu 2023 yılı bütçeleri üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Kuşkusuz, bütün ülkelerin temel sorunlarından bir tanesi de işsizlikle mücadeledir. Bu noktada, iş hayatına ilk kez katılacakların istihdamı, mevcut çalışanların istihdamının devam ettirilmesi, engelli vatandaşların, kadınların, gençlerin istihdamının artırılması sağlanırken işçi ve işveren haklarının korunmasının yanında işin korunmasını da dikkate alan politikaların dikkatle uygulanması gerekmektedir. İlk defa işe başlayacak gençlerin istihdamı sorununu aşmanın temeli, ekonominin planlanan ve öngörülen insan kaynağı talebinin net olarak bilinmesi, eğitim süreçleri ile bunların koordineli yürütülerek insan kaynağı arzının yerine getirilmesine bağlıdır. Türkiye ekonomisinin an itibarıyla ihtiyaç duyduğu insan kaynağı talebinin, mevcut istihdam edilmiş insan kaynağının, istihdam bekleyen insan kaynağının ve istihdam edildiği hâlde kendi mesleğinden farklı işlerde istihdam edilen insan kaynağının, yakın zamanda eğitimini tamamlayarak iş hayatına atılmayı bekleyen insan kaynağının tasnif edilmesi ekonomik, orta ve uzun vadeli insan kaynakları planlamamızın temelini oluşturacaktır çünkü iş gücü planlaması ülkelerin rekabet gücü ve üstünlüğüyle doğrudan ilgilidir. Dünya ekonomisine entegrasyon sağlamak ve dünya pazarlarında rekabet edebilmek için ekonominin en önemli argümanı, planlanmış nitelikli insan kaynağından oluşmaktadır. Sağlıklı ekonomiler, gelecekteki insan kaynağı taleplerinin ne olacağını bilen ekonomilerdir.
TÜİK tarafından yapılan araştırmalar genel işsizlik oranlarımızla ilgilidir. Bu noktada, Türk sanayisinin ve ekonomisinin ihtiyaç duyduğu, talep ettiği insan kaynağı araştırmasına yönelik çalışmaların da TÜİK tarafından ivedilikle yapılması gereklidir.
Hızla değişen teknoloji yeni istihdam olanakları sağlarken bazı iş alanlarını da ortadan kaldırmaktadır. Bu durum, iş gücü ve eğitimin birlikte planlanmasını zorunlu hâle getirmektedir. Eğitim kurumlarının öngörülebilir ekonomi hedeflerine uygun insan kaynağı yetiştirmesi sağlanmalıdır. Ülkemizde insan kaynağı arzı ve talebi, tasnifi daha dikkatli incelenirse bir tarafta ekonominin arayıp bulamadığı insan kaynağına, özellikle "ara eleman" olarak nitelendirdiğimiz insan kaynağına ihtiyaç duyulurken diğer tarafta ise istihdam edilemeyen mesleki kümelerin, üniversite mezunu genç işsizlerin olduğunu görmekteyiz. Meslek lisesi mezunu vasıflı ara elemanlar asgari ücretin 2-3 katı maaşla iş bulabiliyorken ihtiyaç fazlası konumuna gelen mühendislik mezunu gençlerimiz iş bulamamakla karşı karşıya gelebilmektedir; iş adamlarımızda ise ara eleman bulamamaktan şikâyet vardır. Bu noktada, bireysel çabalarla ve lokal olarak yapılmakta olan meslek lisesi ve üniversitelerin, iş dünyası ile eğitim partnerliğinin programlı olarak devlet eliyle organize edilmesi yerinde olacaktır. Okul-iş dünyası protokolü zorunlu hâle getirilerek öğrencilerin ilgili meslek alanında eğitim süreci boyunca çalıştırılması ve sonrasında istihdam edilmesi yasal zemine oturtulmalıdır. Sorunun temel kaynağı arz ve talep planlama eksikliği olup toplum sosyolojisini olumsuz etkilememesi için ivedi planlamanın yapılması gereklidir. Her yirmi otuz yılda Türkiye ekonomisinin olası insan kaynağı ihtiyaçlarının mesleki başlıklar hâlinde tasnif edilmesi ve ona göre eğitim programlarıyla entegre planların yapılması önemlidir
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, EYT mağdurlarına müjde olarak içinde bulunduğumuz aralık ayını işaret etmişti. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi de MHP'nin seçim beyannamesindeki taahhütleri arasında bulunan EYT düzenlemesi için "Ümit ediyorum ki bu yıl bitmeden bu yara kapanacak, bu adaletsizlik köklü bir çözümle buluşturulacaktır." şeklinde beyanda bulunmuştur. 8 Eylül 1999 tarihinden önce işe başlayan, 5 000 prim gün sayısını ve kadınlarda yirmi yıl, erkeklerde yirmi beş yıl sigortalılık hizmet süresini tamamlayanların emekli olması ve bu sorunun artık ülkemiz gündeminden tamamen kaldırılması gerekmektedir.
Yine, Milliyetçi Hareket Partisinin seçim beyannamesinde yer alan, sözleşmeli olarak bakanlıklarda ve kamu kurumlarında öğretmen, sağlık personeli, din görevlisi, araştırma görevlisi, sanatkâr gibi birçok alanda sözleşmeli çalışanların en kısa sürede kadroya geçirilmesini takdirle karşılıyoruz. Bakanlık ve KİT'lerde sözleşmeli olarak çalışan tüm geçici işçilerimizin kadroya kavuşturulacak olması da memnuniyet vericidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; asgari ücretteki artışa paralel olarak esnafımızın ve çiftçimizin ödediği SGK primleri artmaktadır. Özellikle küçük esnaf ve çiftçilerimizin, primlerini ödemekte zorlandıklarını görmekteyiz. Esnafımızın, çiftçimizin ve sanatkârlarımızın primlerinde indirim yapılması, yirmi beş yıl ve 9000 prim gün sayısı şartlarını dolduranlardan yaş şartı sağlanıp emekli aylığı bağlanana kadar sigorta primi alınmaması temennimizdir. Yine, birçok esnaf ve sanatkârımızın 2000 yılı öncesi vergi ve oda kaydı olmasına rağmen BAĞ-KUR kayıtlarını yaptırmadıklarından çalışma sürelerinin sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi ve bu sürelerin borçlandırılması temennilerimiz arasındadır. BAĞ-KUR'lular SGK'lilere göre daha düşük emekli maaşı alırken emekli olabilmek için 1800 gün daha fazla prim ödemektedirler. Prim gün sayısı ve emekli aylıkları arasındaki eşitsizliklerin giderilmesi de gerekmektedir.
Yine, çıraklık ve staj sürelerinin emeklilik hizmet süresinden sayılması, doğum nedeniyle iş hayatına geç atılan kadınların işe girmeden önceki dönemlere ait doğum borçlanmaları haklarının olması, işverenlerin SGK prim yükünün hafifletilmesi ve istihdam desteğinin artırılması gereklidir.
Türk sinemasına emek vermiş birçok değerli sanatçımızın yaşadığı sorunlardan biri de dizi ve sinema filmlerinde oynadıkları hâlde yapımcıları tarafından sigortalarının yapılmamış olmasından dolayı yaşamış oldukları hak kaybıdır. Sigorta başlangıç günü ve prim gün sayısı nedeniyle uğranan bu kayıpların tespit edilmesi kolaydır. Film ve dizilerin yapım tarihleri, vizyona girdikleri ya da televizyonda gösterim tarihleri bellidir. Sanatçılarımızın bu durumu ispatlamaları hâlinde kendilerinin sigorta başlangıç tarihi kabul edilerek geriye yönelik primlerini ödeme hakkı verilmesi, önümüzdeki günlerde yapılacak olan EYT düzenlemesinde bu nedenlerden dolayı hak kaybı yaşıyor olanların yararlanmalarını da sağlayacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; mensubu bulunduğum mali müşavirlik mesleğinin sorunlarını Meclis kürsüsünden mümkün olduğunca dile getirdim. Bu noktada, meslektaşlarım adına bir talebimiz de Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızdan olacaktır. Milliyetçi Hareket Partisinin meslektaşlarımız adına vermiş olduğu kanun teklifi ve talepleri doğrultusunda, Maliye Bakanlığımızca 15 Ekim 2019 ve 30 Kasım 2021 tarihinde yapılan düzenlenmelerle meslek mensubunun birinci derecede akrabasının veya kendisinin vefatı, ağır hastalığı veya kadın meslektaşların doğum yapması hâli mücbir sebep kabul edilerek mükellefleri adına vermiş oldukları beyannamelerin ve ödeme sürelerinin ertelenmesine yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Serbest muhasebeci ve mali müşavirler, mükellefleri adına sadece Maliye Bakanlığına değil aynı zamanda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına da bildirimler yapmaktadırlar. Meslek mensubu aracılığıyla elektronik olarak gönderilen aylık işçi bildirgeleri ve tahakkukları, işe giriş çıkış, iş kazası ve diğer bildirimlerin meslek mensubunun mücbir sebep yaşaması hâlinde ertelenmesi ve işverenlere cezai müeyyide uygulanmamasına yönelik düzenlemeleri sizden beklemekteyiz. Sayın Bakanımızın meslektaşlarımızın talebine duyarsız kalmayacağını umut ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çocuklarımıza, torunlarımıza bırakabileceğimiz en büyük miras ülkücü hareket içeresinde verdiğimiz mücadeledir. "Tarih, ülkücüleri yazacaktır." diyerek tarih yazan, 8 Aralık 1995 tarihinde trafik kazası sonucu kaybettiğimiz eski Ülkü Ocakları Başkanımız Metin Tokdemir'i vefatının seneidevriyesinde rahmetle ve minnetle yâd ediyorum; ruhu şad, mekânı cennet olsun. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ESİN KARA (Devamla) - Konuşmama son verirken büyük Türk milletini ve onun Büyük Meclisini saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)