GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:74
Tarih:06.03.2013

BDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Bakan, nihayetinde buldu buldu kayıp kaçak oranının -kim sorumlusu, kim müsebbibi- bilimsel verilerini ortaya koydu. Kaçtır basın toplantılarında da söylüyordu zaten, Hasip Kaplan demiş "elektrik paralarını ödemeyin" diye. Sayın Bakan, bu sözü bir yerde söylediğimi çıkarın, Plan Bütçe Komisyonunda veya Genel Kurulda, bir tutanakta çıkarın ben buradan herkesten özür dileyerek istifa edeceğim. Peki, çıkaramazsanız siz ne yapacaksınız? Bunu da kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Eğer doğruyu konuşmazsanız elektrik çarpar sizi, Sayın Bakan, vallahi çarpar sizi.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Elektrik tesir etmiyor.

HASİP KAPLAN (Devamla) -  Yani, siz ikide bir kayıp kaçak oranının yüzde 72 olduğunu bazı illeri sayarak, ikide bir doğu ve güneydoğudaki illerden yola çıkarak öyle bir imaj yaratıyorsunuz ki sanki Türkiye'nin kayıp kaçak elektrik oranının sadece binde 5'i bile tutmayan bir rakam üzerinden yüzde 72 diyorsunuz, ayıp! Bunun adı bilimsel bir veri değil, bu rezil bir veridir arkadaşlar. Vicdanlı olalım, insani olalım, doğru olalım, doğru konuşalım. Bakın, elektriğin yüzde 48'i GAP projesinden sağlanmıyor mu? Atatürk Barajı, Keban Barajı, Karakaya hepsini sayalım. Doğu ve güneydoğunun sularından, bu barajdan yüzde 48 elektrik almıyor musunuz? Alıyorsunuz. Ne kadar elektrik bu? Bu elektrik alınan bölgede -siz buradan- elde edilen gelirin yüzde kaçını yatırım yaptınız? Kırk yıllık su kanallarını yapmadığınız için, kırk yıldır GAP projesi sulaması Mardin Ovası'na erişmediği için. Şanlıurfa'da, siz 10 tane milletvekili çıkardığınız ilinizi hırsızlıkla suçluyorsunuz, ayıp, yazık bu. Orada su çıkarsaydınız, kanalları gönderseydiniz, sulama yapsaydınız vatandaş sondajla yer altından su çıkarmazdı, sulu tarım yapmazdı. Siz hem elektriğe sayaç koydunuz, yetmedi;  Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı en sonunda kendi tapulu arazisinde çıkardığı suya da sayacı takacak kanunu buradan çıkardı. Vallahi sizi kutlamak lazım, bravo! Elektrik sayacınız da var, su sayacınız da var! Şimdi, kırk yıllık bu projeyi siz hayata geçirmiyorsunuz Şanlıurfa'da, tarım sulama olayındaki birikmiş borçları? O zaman ben şimdi çıkıp Şanlıurfa'nın seçim sonuçlarını ortaya çıkarıp "AKP'liler hırsız!" mı demeliyim? Böyle bir vicdansızlık yapabilir miyim? El vicdan ya, insaf ya! Bakın, Mardin'de Viranşehir'den itibaren Kızıltepe Ovası'na uçak indiği zaman, o arazilerde sondajla, elektrikle su çıkarılmıyor mu? Çıkarılıyor. Siz on iki yıldır iktidarsınız, siz ne zaman sulayacaksınız buraları? Yok.

Geçen gün gördüğüm bir manzarayı söyleyeceğim Sayın Bakan. Bu söylemleriniz farklı bir şekilde kışkırtıyor insanları. Geçen gün 4 panzer, 1 savcı ve 30'un üzerinde özel tim bir memurun evine kaçak elektrik baskını yaptı. Düşünebiliyor musunuz arkadaşlar? Bir memurun evinde kaçak elektrik olsa ne yazar? Yüzde 72 kaçak elektriği bütün bölgenin, İstanbul'daki kaçak elektriğin yüzde 1'inin binde 1'i etmez arkadaşlar. Organize sanayi sitesindeki bir fabrikanın kaçağına eşit değildir bütün doğu, güneydoğunun kullandığı. Yeter artık! İkide bir hırsızlık! Asıl hırsız oradaki kaynağı alan, oradaki kaynağı götürüp oraya yatırım yapmayan, orada sulama yapmayanlar, asıl hırsız onlardır, hırsızlıkta onların üstüne yok!

Bakın, özel sektör olarak 2001'den bu yana enerjide HES'leri yaptınız, nükleer santral yaptınız, ithal kömür limanları kurdunuz, hem Karadeniz'e    -Zonguldak'ta- hem Akdeniz'e Afrika'dan ve Ukrayna'dan gelecek kömür için kuruluyor. Şırnak'ta 1 termik santral var, 2 tane de fuel oil üzerinden santral var; yetmedi 7 tane başvuru var, bütün, her tarafa kömür santralleri kuruluyor.

Şimdi, çevre diye bir olay var, doğa diye bir olay var, tarih diye bir olay var. İnsanlar bunu soruyor ve haklı olarak da soracaklar. İnsanların bunu sormasından daha doğal bir şey yok arkadaşlar.

Şimdi, bakın, bana gelen mektuplar var ve bu mektuplar o kadar acı gerçekleri dile getiriyor ki. Deniliyor ki, bir vadi üzerinde bütüncül havza planlaması yapmadan DSİ, EPDK, Çevre, Orman, Turizm bütün bunlar telafisi imkânsız zararlar verecek kararlar alıyorlar ve doğa yıkım yasasıyla elektrikteki bu yasa birbirini tamamlıyor. Daha önce sulara sayaç takma yasasıyla beraber birer halka birbirini tamamlıyor bunlar.

Bakın, gelen mektup diyor ki: "Öznesi yaşam ve insan olmadan yola çıkmazsanız burada sonuç alamazsınız. Mecliste sesimizi dile getirin. Bizim sesimiz olun." Elektrik Piyasası Kanun Tasarısı'yla?

Rize'den yazıyor. Rize'deki olayları Fırtına Vadisi'ni anlatmış; sonra Artvin Camili'yi anlatmış; sonra Fındıklı Çağlayan Vadisi'ni anlatmış, Çayeli Senoz Vadisi'ni, arkasından Başbakanın köyü Güneysu Askoroz Deresi ve Rize İkizdere Vadisi'ne kadar, bütün bu HES'lerin hepsine, mahkemelerin iptal ettiklerinin hepsine lisanslarını vereceksiniz. Bu yasa bu, özel sektörü besleyen, teşvik eden, destekleyen? Peki, üretim için bir enerji politikası var mı? Yok. Planlama var mı? Yok.

Orta Doğu'da dönen doğal gaz ve petrol kaynaklı çatışmaların süreçleri içinde Güney Kıbrıs'ta ve Kuzey Kıbrıs havzalarında, Suriye'nin önünde ve Lübnan'da Katar'dan Kerkük'e bağlanacak olan petrol-doğal gaz paralel boru hattına kadar kaç şirketin orada görev aldığını, iş aldığını bilirsek biz bu işin içinden çıkarız, anlarız ama enerji piyasasının hepsini özel sektöre açıp, özel sektörü belli sermaye şirketlerinin elinde toplayıp, ucuza kapatıp, onların kâr hırsını bize "kamu yararı" diye yutturamazsınız. Bu kamu yararı değil, bu şahıs yararıdır, yandaş yararıdır, şirket yararıdır. Bunların menfaatleri bu ülkenin 100 milyar liralık ithal enerji açığı demektir.

Ben, buradan Munzur'a, Hasankeyf'e, bütün bunlara girmeyeceğim ama bir gerçek var: Elektrikten TRT payı alıyorsunuz. El vicdan! Biz de bu Meclisin içinde bir grubuz. Bize ayırdığınız yayın saati ne kadar? Çıkın, bunu doğru doğru söyleyin bakayım. Bunu söylerseniz vatandaş sizin yüzünüze güler, güler biliyor musunuz çünkü hiç yer vermiyorsunuz. Yandaş bir TRT, bir medya yarattınız. Peki, sormazlar mı size, o zaman niye elektrik payını alıp buraya harcıyorsunuz? Peki, size sormazlar mı, hâlâ kaçak elektrik parasını hangi vicdanla, para ödeyenden alıyorsunuz? Kaçak elektrik parasını tahsil edemeyen yönetim yönetemiyor demektir.

Ben, size açık söyleyeyim: Mesele o değil, mesele, enerji sektöründe tekelleşme, holdingleşme başlamıştır. Kimin bu piyasada cirit attığını biliyoruz, sendikasını da biliyoruz, iş çevrelerini biliyoruz, uluslararası bağlantılarını biliyoruz. Bu kadarda "le passe, de passe" bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler felsefesiyle?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASİP KAPLAN (Devamla) - ?çıkacaksınız, çıka çıka halkınıza "hırsız" diyeceksiniz...

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kaplan.

HASİP KAPLAN (Devamla) - ?asıl hırsızları biz meydana çıkaracağız, yakasına yapışacağız ve hesabını soracağız. Bizim de muhalefet görevimiz budur diyoruz. Sayın Bakanı da davet ediyorum açıklamaları nedeniyle kürsüye, buyursun, varsa öyle bir söz çıkarsın, ben buradan özür dileyeceğim. Çıkaramıyorsa kendisi özür dilesin.

Ben de centilmence bunu söylüyorum. (BDP sıralarından alkışlar)