| Konu: | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 10.12.2022 |
HDP GRUBU ADINA İMAM TAŞÇIER (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yüz yıldan beridir devam eden Kürt meselesinin çözülmemesinden kaynaklı olarak birçok bedel ödendi; idam, sürgün, hapishanelerle bu mesele bastırılmaya çalışıldı ama bir türlü bastırılamadı; ret, inkâr ve asimilasyon politikalarıyla yine günümüze kadar Kürt meselesi geldi. Aynı zamanda, Kürt meselesini bastırmak için karanlık, kirli şahsiyetler de beraberinde oluşturuldu. Yakın tarihe baktığımız zaman, dönemin İçişleri Bakanlarından Mehmet Ağar, Tansu Çiller zamanında 17.500 faili meçhul, birçoğu ölümle sonuçlanan faili meçhuller oldu; 4 bin tane köy yakıldı, 4 milyondan fazla insan yerinden yurdundan edildi, başka yerlere sürüldü; insanlar köylerde yaşamdan koparıldı. Bu türlü baskıları daha da sayabiliriz ama Kürtler bitmedi, bitmeyecek; mesele çözülmelidir. Ağarların, Çillerlerin sonunu hepimiz görüyoruz; nerelerde, ne yapıyorlar? Kürt muhalefeti ise daha güçlenerek günümüze kadar geldi. Bugün, tüm Kürtler bu uygulamadan rahatsız. Bir ara AKP de iktidara yeni geldiği zaman bu uygulamadan rahatsızdı, hatta köye geri dönmeleri de başlatmaya başlamıştı, bazen de hukuku harekete geçirmek istemişti ama olmadı, bu rahatsızlıklar devam etti. Şimdi, İçişleri Bakanlığı eliyle Mehmet Ağar'ı aratmayan uygulamalara geçildi yani Kürt düşmanlığı kaldığı yerden devam etti. Artık tüm Kürtler terörist olmaya başladı, Kürtlerin haklarını savunan Türk aydınları, demokratları da terörist oldu. Yani AKP dışında kalan bütün muhalefete terörist damgası vuruldu. O kadar ileri gidildi ki 1650'li yıllarda yaşamış Mem û Zîn'in yazarı Ahmed-i Hani dahi terörist muamelesi gördü. Süleyman Soylu'nun atadığı kayyum Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinde Ahmed-i Hani Anıtı'nı yıktı, o yetmedi Ahmed-i Hani'nin kültür parkını da beraberinde yıktı.
Daha da devam edelim, daha da ileri gittiğimiz zaman, yine kayyumlar, Siirt'te 2020 yılında kayyum belediye başkanı, vali olan şahıs, Celadet Ali Bedirhan'ın Kürtçe kütüphanesini -ismiyle, Kürtçe kütüphanesini- içindeki kitaplarla beraber yıktı. Herhâlde o vali de ödüllendirildi. Yine, belediyelerde uygulanan çok dilli uygulama da ortalıktan kaldırıldı. Defalarca Meclis kürsüsünde dile getirdiğimiz, benden önceki arkadaşların dile getirdiği yine belediyelerde yolsuzluk, belediyelerde ihale usulsüzlükleri alabildiğine fazlalaştı ama hiçbiri, hiçbiri işlem görmedi çünkü İçişleri Bakanlığı onlara yargı yolunu açmıyor.
Yine, devam edelim, uyuşturucu... Uyuşturucu, ilkokulların önüne kadar indi. Benim ilim olan Diyarbakır'da ilkokulların önünde uyuşturucu satılıyor ve Diyarbakır'da polis sayısı belki insanlardan fazla, kimse bunu engellemiyor, engellemek üzere çaba sarf etmiyor çünkü Kürt düşmanlığı alabildiğine devam ediyor, Kürt meselesi çözülmeyene kadar da devam edeceği görülüyor. Kürt meselesinin bir an önce çözülmesi gerekiyor. Lice'de Bırkleyn Mağaraları'nda Kürt müziği eşliğinde "Delilo" oynayarak Kürt meselesi çözülmez. Yine, Urfa'da Cumhurbaşkanıyla beraber yine Kürt müziği ve ezgisi olan "Megri Megri"nin eşliğinde İbrahim Tatlıses'le beraber halay çekerek de Kürt meselesi çözülmez. Kürt meselesi nasıl çözülür? 19 kez bu 12 Eylül Anayasası değiştirildi, o Anayasa artık yamalı bohçaya dönmesine rağmen Kürtlerle ilgili hiçbir şey değiştirilmedi. O Anayasa'da 30 milyon Kürt yok sayılıyor, o Anayasa'da Kürt dili yok sayılıyor, Kürt kültürü yok sayılıyor ama o Anayasa'yla biz hâlen idare edilmeye çalışılıyoruz...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
İMAM TAŞÇIER (Devamla) - ...hâlen yönetilmeye çalışılıyoruz. Yani AKP'nin yirmi yıllık iktidarında yasal ve anayasal hiçbir kanuni düzenleme Kürtlerle ilgili yapılmadı. "Yapıldı." diyenler çıksın, bu Meclisin kürsüsünde bunu dile getirsin. Şu anda Anayasa'ya göre Türkiye'de Kürt yok, tanınmıyor. Anayasa'nın 3'üncü maddesi, Anayasa'nın 42'nci maddesi bunları açık açık ortaya koydu ve bunu yirmi yıllık iktidarında AKP hâlen savunuyor.
Evet, siz, Kürt meselesini çözmek için bir tek adım atmadınız ama Kürtler sizi tanıdı, iyi tanıyor, artık Kürtleri kandıramazsınız; bunu çok iyi bilin.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)