| Konu: | ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 06.03.2013 |
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; tabii Orta Asya'daki doğal gaz kaynakları hem bölgemiz hem de Türkiye için son derece önemli. Türkmenistan, Kazakistan, Azerbaycan, hemen hemen bütün bu kardeş ülkelerimizde geliştirdiğimiz projeler var veya planladığımız projeler var. Tabii, Türkmenistan'ın politikaları kendi sınırında satarak herhangi bir malı pazarlama yönündedir. Azerbaycan sattığı ülkenin sınırında pazarlayarak bunu götürmektedir. TANAP gibi bir projenin özellikle kendi üzerinden de geçebilecek diğer projelere ev sahipliği yapabilmesi için Azerbaycan bunu imzalamak durumunda olmuştur. Yani Türkmenistan'dan gelebilecek ilerideki herhangi bir gaza Azerbaycan müsaade etmektedir. Türkiye de kendi üzerinden geçebilecek bir gaza ister Azeri kaynaklı olsun ister Türkmenistan kaynaklı olsun buna müsaade ettiğini imza altına almıştır. Tabii ki geçenlerde Nabucco ile TANAP, projenin devam etmesiyle alakalı kendi arasında bir anlaşma imzalamıştır. Bu, bu proje oradan devam edecek anlamını taşımamaktadır ama oradan devam etme ihtimalini barındırmaktadır. Yani Şahdeniz'deki gazın Hazar'dan çıkıp, Azerbaycan'dan Türkiye üzerine gelip, Türkiye'de bir kısmının kullanılıp bir kısmının da hangi yolla gideceği, Nabucco West'le mi, yoksa TAB'la mı gideceğine dair bir anlaşmadır bu. Önümüzdeki haziran ayında inşallah bunlar sonuçlanacaktır.
Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattının kapatılması. Böyle bir şey söz konusu değildir, Tam tersi, malumunuz, 50 milyon ton civarındaki bir kapasiteye ulaşmış bir hattır bu ve şu ana kadar da ciddi bir rezerv aktarılmıştır. Aynı zamanda İstanbul ve Çanakkale boğazlarının rahatlatılması açısından da bu proje bizim açımızdan önemlidir, stratejiktir. Hükûmetimizin bakış açısı da kesinlikle böyledir.
Şimdi, Güney Akım, Karadeniz'den yine Rusya Federasyonu'nun yaptığı ve Kuzey Avrupa'ya doğru iletilen bir hattır. Bu hattın yapımıyla alakalı bizim ortaklığımız bulunmamaktadır. Bu projeyi Rusya Federasyonu yürütmektedir. Yalnızca, Türkiye, münhasır ekonomik sahasından, Karadeniz'den geçiş iznini ve inşaat izniyle alakalı izinleri vermiştir. Tabii ki bu projeler bizim için coğrafyamızdan kaynaklanan stratejik önemimizi daha da artırmaktadır. Bu projelere devam edeceğiz.
"Karadeniz'de bulunan HES'lerin özellikle çevreyle alakalı problemli olan kısımları vardır." diye sordunuz. Evet, şu anda çevreyle alakalı olan -az da olsa sayısı- bazı HES'ler vardır. Bunların Su ve Orman Bakanlığımız özellikle su kontrolünü yapmaktadır, bunlarla alakalı çalışmaktadır. Eğer havza planlamasına uygun olmayan veya çevreye rağmen sıkıntı doğuran projeler varsa çevreyle beraber yaptığımız proje kapsamında bunların bir kısmının ayıklanma yoluna gidilebilecektir. Bu konuda özellikle Orman ve Su İşleri Bakanlığımız çalışmalarına devam etmektedir.
Değerli arkadaşlar, tarımsal sulamaların borç yapılandırmasında faizler silinmiştir. 100 lira borcunuz var, 50 lira da faizi var. 50 lirayı eğer 100 lira ödeyecekseniz, o 50 lira silinerek yapılmıştır. Şu ana kadar Türkiye Cumhuriyeti tarihinde faizler silinerek borç yapılandırması çok nadirattandır. Özellikle, yine, bir kısım tarımsal kooperatiflerin borçları yapılandırılırken onların faizleri silinmemiştir. Onların asıl, artı, belli, makul bir faiz oranıyla beraber alınmıştır ama tarımsal sulamalarla alakalı çiftçi borçlarının, elektrik borçlarının faizleri silinmiştir. Eğer, siz o 100 lirayı ödemeyip de otuz altı ay vade yapacaksanız o, makul bir oranda taşınmıştır. O, ayrı bir konudur ama sizin 100 lira ödemeniz hâlinde o faizler silinmektedir. Bu çok net bir konu.
Bakın, bunların arasında, dönemsellikle alakalı konularda dağıtım şirketinin kâr marjıyla dönemsellik birbirini nakseden konular değildir. Şimdi, sizin aylık ödeme yapacağınız ve aylık ödeme yaptığınız bir pozisyonda eğer o dağıtım şirketine elektrik satan kamu, bu dönemsellikle alakalı aynı senkron iş yapmamışsa, aynı zamanda davranmamışsa ki bizim bu konuda politikalarımız ne yazık ki gelen taleplerin değişik talepler olduğundan dolayı şu doğrudur denilemiyor. Bize üç ayrı talep geliyor: Diyorlar ki: "Yılda bir kez alın." Bir kısım çiftçi kardeşlerimiz diyor ki: "Hayır, aylık alın, o kadar birikmesin." Bir kısmı da diyor ki: "Ben mahsulümü yaptığımda vereyim." Bunların üçü de bu elektrikle alakalı satışlarda denenmiştir. Yani, yüzde yüz şu şık doğrudur diyebildiğimiz bir konu oluşmamıştır. O yüzden, dağıtım şirketleri eğer EÜAŞ'tan veya kamudan aldıkları bu elektriği aynı dönemde almazlarsa o kâr marjlarını etkilemektedir. Bahsettiğim konu odur, yoksa kâr marjlarından dolayı bu konu engelleniyor değildir.
Değerli arkadaşlar, ben diğer sorulara cevap verene kadar bu Yenice Mahallesi'yle alakalı? Arkadaşlarıma dedim: "Bu konuyu inceleyin. Nedir? Bin tane konut nasıl olur da elektriksiz kalır?" İskân izni olmadığından bölgedeki konutlar elektrik abonesi olamamaktadır. Şimdi, arkadaşlar, biz burada bir kanun çıkarttık. Ruhsatı olmayan kuyulara yani Devlet Su İşleri tarafından ruhsatı verilmeyen kuyuların elektriğinin bağlanmamasıyla alakalı, imarı olmayan veya iskân izni olmayanların da elektriğinin verilmemesiyle alakalı. Kaçak yapıların elektrik ve doğal gazlarının bağlanmaması, bağlanması hâlinde oradaki bu işlemi yürüten mühendislerin veya sorumluların cezalandırılmasıyla alakalı. Bu, Genel Kuruldan çıktı. O yüzden, biz buna uyarak? Bölgedeki abonesiz tüketimden dolayı herhangi bir kesme işlemi yapılmamıştır. Belediye tarafından iskân izni verildiği takdirde ne zamansa, önümüzdeki haftaysa onların elektriğinin bağlanmasıyla alakalı herhangi bir problem bulunmamaktadır. Bizde kablo yetmemesi olmaz arkadaşlar. 1 milyon kilometre civarında Türkiye'de iletim ve dağıtım hattı var, onlarla alakalı bir sıkıntımız bulunmamaktadır.
Şimdi, oradaki cazibeli sulamalarla, elektrikli sulamalar arasında tabii ki maliyet açısından fark vardır. Biz, bunu dediğimizde bölgedeki çiftçilerimiz dedi ki: "Ben de bu tarlayı alırken 5 katı fiyatla alıyorum ama." "Yani elektrik fiyatını ucuz veriyorum ama bakın buradaki dönümü bir tanesinde 100 birimdir, diğerinde 20 birimdir." dedi. Yani bunlarla alakalı biz bunun tarafı olmak istemiyoruz. Biz sattığımız elektriğin bedelini eğer o çiftçimiz uygun görüyorsa, cazibeli suluyorsa, sulayabiliyorsa sulasın ama sulayamıyorsa, elektrik kullanıyorsa, ben onun parasını herhangi bir ihtiyari kullanarak almazlık yapamam. Oradaki, bakın, yüzde 54 bölgedeki büyüme. Ben gene tekrar söylüyorum -eğer arkadaşımız buradaysa tekrar duysun- ben münhasır bir bölgeyi söyleyerek demiyorum. Bakın tutanaklara, ifademde vardır. İzmir'de de, İstanbul'da da, Kars'ta da, Rize'de de nerede kaçak varsa biz onu gidermek durumundayız. O yüzden bunun herhangi bir farklı yanı olmaz.
En son TOKİ binalarıyla alakalı Haydar Bey, zannediyorum siz sormuştunuz, burada bazı binaların o dediğiniz sokak aydınlatması tanımına uyduğu bazı binaların uymadığını gördük. Ancak özellikle sokak aydınlatmalarına uygun bir şekilde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tasarrufuna geçen aydınlatma kısımlarının hele hele buradaki çıkartacağımız maddeyle beraber buraların aydınlatılacağını söylemem lazım. Yani ister toplu yapılsın, ister ayrı yapılsın aradan bir sokak geçiyorsa -yani bize sokak geçtiği söylendi- oraların genel aydınlatmaya tabi olacağını söylemem lazım. buradan çıkartacağımız kanunla beraber bu işimiz daha da kolaylaşacak.
Teşekkür ediyorum.