| Konu: | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 12.12.2022 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ZÜLFÜ TOLGA AĞAR (Elâzığ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Özelleştirme İdaresi Başkanlığının 2023 bütçesi üzerine Adalet ve Kalkınma Partisi adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, Gazi Meclisimizi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 1960'lı yıllarda Avrupa ve Amerika'da piyasa ekonomisini güçlendirmek için uygulanmaya başlanan özelleştirme, ülkemizde 1983 seçimleriyle birlikte siyasetin gündemine girmiştir. Rahmetli Özal ile Halkçı Parti Genel Başkanı arasında yaşanan "satarım" "sattırmam" tartışması özelleştirme konusunda bugün de devam eden karşıt iki siyasi duruşu şekillendirmektedir ancak özellikle özelleştirme karşıtlığı, ilkesel bir pozisyon değil, muhalefete karşı, iktidara karşı alınan siyasi bir duruştur. Muhalefette iseniz özelleştirme karşıtısınızdır, iktidarın ucundan tuttuysanız 180 derece değişirsiniz ve özelleştirmeye sahip çıkarsınız. Örneğin "Babalar gibi satarım." diyen Özal'a "Sattırmam." diyen Halkçı Parti, 1985'te SODEP'le SHP çatısı altında birleşti. O SHP, koalisyon ortağı oldu ve kaderin cilvesine bakın ki Özelleştirme İdaresi Başkanlığı da SHP'nin iktidar olduğu o dönemde kuruldu. 100'ün üzerinde kamu iştirakinin hisse satışı SHP'nin de iktidarda olduğu dönemde gerçekleşti. SEK, Et Balık, Yem Sanayi gibi kuruluşların fabrika ve kombinalarının yer aldığı 70 civarında KİT'in işletme devri de o satış döneminde yapıldı.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Buyurun, buyurun.
ZÜLFÜ TOLGA AĞAR (Devamla) - Marketteki etiketler üzerinden SEK, Et Balık, Yem Sanayi ve özelleştirilmelerini işaret edip iktidar eleştirisi yapanlara hatırlatmak zorundayım: Afyon, Malatya, Suluova, Kars, Tatvan, Bayburt, Bursa, Kastamonu, Ağrı, Elâzığ, Et ve Balık Kurumunun 11 kombinası; SEK'in 31, ORÜS'ün 9, Sümerbank'ın 7 işletmesi, 2 yem fabrikası, TURBAN'ın 4 oteli, ÇİNKUR'un 3 maden sahası, 13 kamu iştirakinin hisseleri... Bu özelleştirmelerin tamamı 18 Şubat ile 5 Ekim 1995 ve 30 Ekim 1995 ile 6 Mart 1996 tarihleri arasında yani 50'nci ve 52'nci Hükûmet döneminde yapıldı. Bu hükûmetler tabii ki hepimize bir yerden tanıdık geliyor, CHP'nin iktidar olduğu hükûmetlerdir bunlar. Neymiş yani? Özelleştirme karşıtlığı iktidar olana kadarmış.
BURAK ERBAY (Muğla) - Biz özelleştirmeye karşı değiliz, talana karşıyız.
ZÜLFÜ TOLGA AĞAR (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; özelleştirmeye pozisyonel bakmayan, ilkesel yaklaşan tek parti AK PARTİ'dir. AK PARTİ, 2002 Seçim Beyannamesi'yle serbest piyasanın daha iyi işlemesi, etkinlik ve verimliliği arttırmayı amaçlayan bir özelleştirme programını muhalefetteyken taahhüt etmiş, iktidara gelince de uygulamıştır. AK PARTİ olarak biz, piyasaya yönelik bir ürünü ya da hizmeti devletin mi özel sektörün mü gerçekleştirdiğinden daha önemli olanın, hizmetin veya üretimin devamı olduğuna inanıyoruz. "Güçlü bir ekonomi için verimliliğin, kalitenin ve piyasa rekabetinin sağlanması gerekir." diyen bir parti olarak özelleştirme uygulamamızı da bu yaklaşım üzerine inşa ettik. İlkesel bir duruş ve kararlı bir uygulama, özelleştirilen KİT'lerin ülkemiz ekonomisine katkısını, ürettikleri hizmet ve ürettikleri ürünlerin kalitesini ve rekabetçi yapıyı da güçlendirmiştir. Mesela, 2002 yılından sonra özelleştirilen 13 limana 1,8 milyar dolarlık bir yatırım yapılmıştır.
KEMAL PEKÖZ (Adana) - Limanlar ilgi alanınızda bakıyorum da.
ZÜLFÜ TOLGA AĞAR (Devamla) - Bu yatırım sonucunda 2002 yılında 132 milyon ton olan elleçlenen yük 2021 yılının sonunda 526 milyon tona ulaşmıştır. Bu da liman taşımacılığımızın ve deniz ticaretimizin 4 kat artması anlamına gelmektedir. Bu örneği şunun için verdim: Muhalefet liderlerinin bir kısmı "Devlette devamlılık esastır." derken muhalefetteki sözcülerimizin tamamı, sektör sektör özelleştirilmiş olan birtakım firmaların devletleştirilmesi yönünde vermiş oldukları beyanatlarla gerek ülkemize yabancı sermaye girişini ve gerekse piyasaya olan güveni aşağılara çekmektedirler.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şeker fabrikalarını devletleştireceğiz, bütün fabrikaları sattınız.
KEMAL PEKÖZ (Adana) - En çok da liman özelleştirmesi ilginizi çekiyor değil mi?
ZÜLFÜ TOLGA AĞAR (Devamla) - Ekonomik olarak ve siyasi olarak ben hiçbir sözcüyü, hiçbir...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KEMAL PEKÖZ (Adana) - Aman ha, dikkat edin liman özelleştirmelerine. İlgi alanınızda ne de olsa.
BAŞKAN - Buyurunuz.
ZÜLFÜ TOLGA AĞAR (Devamla) - Ekonomik olarak devletimize ve milletimize zarar verdiği gibi, siyasi olarak da bu tarz sözlerin, yaklaşımların en ufak bir getirisi olduğuna şahsen ben inanmıyorum. O nedenle, siyasi pozisyonda olan bütün siyaset sözcülerinin de özelleştirme ve ekonomiye olan dillerini daha olumlu yöne çekmeleri konusunda da ben buradan hepinizden ricacı oluyorum.
Sözlerimin sonuna gelirken özelleştirme uygulamalarının her aşamasında, ihaleleri kamuoyuna açık olacak şekilde, şeffaf ve rekabetçi bir ortamda gerçekleştiren Özelleştirme İdaremize, güçlü ve rekabetçi bir piyasanın inşasında önemli mesafeler alan ekonomi yönetimimize teşekkür ediyorum.
Türkiye'nin yeni yüzyılı kapsamında açıklanan bu bütçenin de ülkemize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)