GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:36
Tarih:12.12.2022

MHP GRUBU ADINA ESİN KARA (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gelir İdaresi Başkanlığı ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun 2023 yılı bütçeleri üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

2019 yılı sonundan itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını ve 2022 yılının Şubat ayında başlayan Ukrayna-Rusya savaşı, ardından ABD-Çin arasındaki gerilim küresel ekonomi gibi Türkiye ekonomisini de olumsuz etkilemiştir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye ekonomisi büyümesine devam etmiştir.

Türk lirasının değerini düşürmek için el altından yapılan spekülasyon ve propagandalarla, uluslararası borsa oyunlarıyla emperyalist devletlerin ülkemiz ekonomisini zayıflatmak, ekonomik gücümüzü zafiyete uğratmak, kendi dış politika ya da ekonomik hedeflerine ulaşmak amacıyla ülkemize yöneltilen tehditlere karşı Türkiye, aldığı önlemleri uygulayarak ekonomik egemenliğini korumayı başarmıştır. Türkiye, dışarıdan ve içeriden çeşitli müdahalelere karşı gerekli cevabını anında vermiş, ekonomisi üzerinde oynanan ve oynanacak oyunlara karşı uyanık olduğunu göstermiş, millî bekasına sahip çıktığı gibi ekonomik bekasına da sahip çıkmayı başarmıştır. Aslında ekonomik beka ile millî beka arasındaki ilişki çok boyutlu olup etkileşim içindedir. Ekonominin yapısı, büyüklüğü, sağlamlığı ve ekonomi politikaları ulusal güvenliği etkilerken ulusal güvenlik politikaları, savunma harcamaları, askerî güç ve istihbarat ile diplomasi de ekonomiyi etkilemektedir.

Değerli milletvekilleri, dünya genelinde yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye 2021 yılında yüzde 11,4 büyümeyle son elli yılın en yüksek büyümesini kaydetmiştir. Büyüme rakamlarıyla salgın öncesi dönemden bugüne G20 ülkeleri içerisinde en iyi performans gösteren ülkelerden biri olan Türkiye, aynı dönemde OECD ülkeleri arasında istihdamını en fazla arttıran ülke olmuştur. Enflasyonda gözlenen yükselişte küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü, negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Türkiye ekonomisindeki yüksek oranlı ve istikrarlı büyümenin sağlanmasında finansmanın sürdürülebilir ve sağlıklı kaynaklardan temin edilmesi, dış kaynaklara olan bağımlılığın azaltılması ve kaynakların gelir arttırıcı istihdam sağlayıcı ve verimlilik potansiyeli yüksek alanlara yönlendirilmesi gerekmektedir. Maliye politikaları kanalıyla enflasyonla mücadele kapsamında önemli adımlar atılmaktadır; yönetilen, yönlendirilen fiyat ayarlamalarının yanı sıra salgın kaynaklı etkileri azaltmak amacıyla vergi indirimleri yapılmaya devam edilmektedir. Gıda arz güvenliği konusunda küresel düzeyde yaşanan olumsuzluklara rağmen ülkemizde temel gıda ürünleri tedarikinde ve sevk zincirinde bir sorun yaşanmamaktadır. Avrupa dâhil birçok ülke enerji kriziyle karşı karşıya kalırken ülkemizde yapılan yatırımlar, yerli kaynaklarımız ve ithal ülke çeşitliliğiyle sağlanan arz güvenliği sayesinde bu kış enerji sorunu yaşanmaması beklenmektedir. Üstelik elektrik ve doğal gazda uygulanan sübvansiyonlar sayesinde milletimizin fiyat artışından daha az etkilenmesi sağlanmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; On Birinci Kalkınma Planı'nda gelir ve kurumlar vergilerini tek bir kanunda birleştiren, vergi tabanını genişleten, vergiye uyumu kolaylaştıran, öngörülebilirliği artıran, yatırım ve üretimi destekleyen gelir vergisi kanununun yasalaşmasının yanında ayrıca yeni bir vergi usul kanunu çıkarılması hedeflenmektedir. Vergiye uyum maliyetini azaltan, mükellef haklarına ilişkin kapsamlı düzenlemeler barındıran, uyuşmazlıkların kısa sürede çözülmesini sağlayan ve vergi cezalarının caydırıcı bir yapıya kavuşturulduğu yeni bir vergi usul kanunu hepimizin temennisidir.

Vergi gelirleri ülkemizde bütçe gelirlerinin içerisinde yaklaşık yüzde 85'lik bir paya sahiptir. Adil, tabana yayılmış, herkesin mali gücüne göre vergi ödediği bir vergi sisteminin tesis edildiği vergi reformu hepimizin temennisidir. Vergi sistemimizin ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısı dikkate alınarak kamu finansmanıyla ilgili önceliklerin yanı sıra verginin üretim ve istihdam üzerindeki etkileri de dikkate alınarak dinamik bir yapıya kavuşturulması gereklidir. Gelir İdaresinin kurumsal kapasitesi artırılarak kayıt dışı ekonomiyle yaygın ve yoğun vergi denetimleri yapılarak mücadele etkin bir biçimde sürdürülmeli, e-fatura ve e-defter uygulamaları sistemsel olarak genişletilerek sahte belgeyle daha etkin mücadele yapılmalıdır. Ülkemizde kayıt dışılık önemli bir sorundur; haksız rekabete ve çalışanların sosyal haklarından yoksun kalmasına yol açan kayıt dışı ekonomi ve kayıt dışı istihdamla mücadelede daha etkin yollar benimsenmeli, kayıtlı ekonomiye geçişin özendirilmesine yönelik tedbirler alınmalıdır.

Bir diğer önem arz eden husus, devlet tarafından verilen teşviklerin etkinliğidir. Teşviklerin amacına ulaşıp ulaşmadığı ya da hangi teşvik araçlarının daha verimli olduğu iyi değerlendirilmeli, elde edilen sonuçlara göre yeni teşvik araçları oluşturulmalıdır. Kamuda yapılan harcamaların etkinliği ve verimliliği gözden geçirilmelidir. Enflasyondan etkilenen başta asgari ücretliler, emekliler, KOBİ'lerimiz, küçük esnaf ve çiftçilerimiz olmak üzere, dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın gelirlerinde artış sağlanmalı, sosyal anlamda refahlarının yükseltilmesi için gerekli tedbirler ivedilikle alınmalıdır. Verginin toplanmasında görev yapan, katkı sağlayan Maliye çalışanları da sorunlarına çözüm beklemektedir. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığında görev yapan personel ihtiyacı giderilmeli, çalışanların iş yükü hafifletilmelidir; personelin tazminat ve ek ödemeleri artırılmalıdır, Hazine ve Maliye Bakanlığında görev yapan idarecilerin maaş ve özlük hakları yeniden düzenlenerek iyileştirmeler yapılmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; devletin bir numaralı geliri olan vergilerin tarh ve tahakkukunda en büyük rolü üstlenen serbest muhasebeci, mali müşavirlerin yaşadığı sorunlar da çözüm beklemektedir. Bunlardan biri, katma değer vergisinde tahakkuk, gelir vergisinde tahsil esasının benimsenmesinden dolayı kazanmadığımız, tahsil etmediğimiz gelirin katma değer vergisini ödememizdir. KDV Kanunu'nda tahsil esası benimsenirse meslek mensubu için bu sorun ortadan kalkacaktır. Ayrıca, meslek mensuplarımızın hizmetinde KDV oranının yüzde 8'e indirilmesi, meslekte 10'uncu yılını dolduran meslektaşlara yeşil pasaport hakkı verilmesi, büro açacak meslektaşlarımıza KOSGEB desteği verilmesi; vergi, iş, ticaret hukuku alanlarındaki anlaşmazlıklarda ara buluculuk hakkı taleplerimiz arasında yer almaktadır. Sayın Maliye Bakanımızın meslektaşlarımızın sorunlarına duyarsız kalmayacağını umut ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 7-17 Aralık tarihleri arasında Hazreti Mevlâna'nın 749'uncu vuslat yıl dönümü kapsamında Konya'mızda "Dostluk Vakti" temasıyla kutlamalar yapılmaktadır. Hazreti Mevlâna'nın "Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun. Kusuru örtmeyi marifet edin, işte o zaman kusursuz olursun." sözleriyle tüm milletimizi Selçuklu'nun ve hoşgörünün başkenti Konya'mıza davet ediyorum.

Sözlerime son verirken 2023 yılı bütçemizin milletimize hayırlı olmasını diler, büyük Türk milletini ve onun büyük Meclisini saygıyla selamlarım. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)