GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 8'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:37
Tarih:13.12.2022

İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bütçesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Farkında mısınız, uzun süredir Hükûmete yakın basın organlarında benzer başlıklarla haberler çıkıyor. Doğal olarak merak ediyoruz: Gazetelerin patronajı ayrı, genel yayın yönetmenleri ayrı, editörleri ayrı, basın çalışanı kadrosu ayrı ama her nedense, her ne hikmetse bilinmez, başlıklar aynı. Tesadüftür diyeceğim ama neredeyse her gün aynı konuyu seçip benzer hatta tıpatıp başlıklarla manşet atmak tesadüf olamaz. O hâlde bir yerlerden "Yarın şunu büyütün.", "Şu açıdan görün.", "Şu manşeti atın." telkinleri mi geliyor diye düşünmek pek de yanlış olmaz. İşte, o telkinlerin adresi belli: Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı. Adı İletişim Başkanlığı, faaliyeti ise propaganda, hedefi biraz daraltmak gerekirse Sayın Başkan Fahrettin Altun. Bu Başkanlık, Goebbels, Salazar tarzı halkı uyutmak için her türlü yöntemi denemektedir. Salazar'ın dediği gibi "Bana on binlerce insanı uyutabileceğim bir beşik yapın." görevini Fahrettin Altun üstlenmektedir. Aynı Goebbels gibi medyayı, sanatı, iletişimi kendi hedefleri doğrultusunda kontrol altına almakta, radyo ve filmleri propaganda amaçlı olarak kullanmaktadır.

Evet, İletişim Daire Başkanlığının resmî misyonunda medya ve düşünce dünyasını yakından izlemek, basınla ilişkileri düzenlemek, geliştirmek, basın mensuplarının çalışanları için kolaylaştırıcı adımlar atmak ve basının gelişimine katkıda bulunmak gibi görevler var. Evet, kamu kuruluşunda basın büroları bu işi yapar ancak İletişim Başkanlığının uygulamada görev, yetki ve sorumluluk sınırları belirlenmiş olsa da bu yetkilerin sınırı çoktan aşılmış durumda. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, görev tanımında olmamasına rağmen savunma, gizlilik ve istihbarat konularında neredeyse bir numaralı yetkili kuruluş olmuş. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, âdeta bir trol ordusu komutanı; İletişim Başkanı Fahrettin Altun, âdeta Millî İstihbarat Teşkilatına paralel, Cumhurbaşkanlığı istihbarat teşkilat başkanı; İletişim Başkanı Fahrettin Altun, âdeta bir propaganda bakanı. Düşmanı Fahrettin Altun belirliyor, kimin makbul gazeteci olduğunun takdiri Fahrettin Altun'da. Doğal olarak, kimin medyadan ilelebet uzaklaştırılması kararı da kimin terörist olduğuna ilişkin karar da kimin düşman olduğu kararı da İletişim Başkanlığında. Yapılanlar, bugüne kadar devlet mekanizmasında görülen, bilinen, yaşanan, yapılan temayüllerin hiçbirine benzemese de uymasa da yasa, yönetmelik ve benzeri kurallardan destek almasa da paralel bir anlayışın sessiz tezahürleri olarak vücut bulmaktadır. Gerçi iktidarınız paralel yapılara alışkındır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin her bir vatandaşının her türlü kişisel bilgisine erişme ve kullanma hakkı, İletişim Başkanlığında. Evet, sadece CİMER'e yapılan şikâyetler de bunun çözümü noktasında kullanılsa eyvallah. Geçmişte de Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü vardı ama asli görevini yapardı. 2018'de sistem değişince son bir kez daha başkan olmak isteyen tek adamın tek adamına bu yetki ve görev yetmemiştir. Cumhurbaşkanlığı devletin tepe noktasıdır, İletişim Başkanlığı Cumhurbaşkanlığına tabii ki bilgi verebilir, istihbarat kuruluşlarımızın görevi de budur ama Fahrettin Altun sayesinde görevler ve kurumlar çatışır hâle gelmiştir. Millî İstihbarat Teşkilatının dezenformasyonu önlemek gibi bir görevi var mı? Var. Emniyet teşkilatının, İstihbarat ve Siber Suçlar Daire Başkanlığının böyle bir görevi var mı? Var. İletişim Başkanlığı da ülkemize karşı içeriden ve dışarıdan yapılan her türlü algı operasyonlarına, yalan ve dezenformasyonlara karşı mücadele ediyor. Yetki ve görev karmaşası bu kadar bariz bir hâle dönüşünce, çatışan kurumlar gibi kurumların yöneticisi durumundaki yetkilileri de alan kapma mücadelesine girmek zorunda kalmaktadırlar.

Değerli milletvekilleri, İletişim Başkanlığı için 2023 yılında ayrılan ödenek toplamı 1 milyar 631 milyon lira, küsuratı da var. Bu ödeneğin 1 milyar 253 milyon lirası mal ve hizmet alımı giderlerine ayrılacakmış. Bu ödeneğin yaklaşık 265 milyonu personel giderlerine ayrılmış. Bir de temsil ve tanıtma bütçesi var ki lakin bu bütçe Cumhurbaşkanının temsil ve tanıtma bütçesinin de üzerinde, 327 milyon 913 bin lira. Bir de kâr amacı gütmeyen kuruluşlara -1 milyon 440 bin lira gibi- transfer edebilmesi için bütçe ayrılmış. Kâr amacı gütmeyen kuruluşlarda adres belli, malum TÜRGEV'in Başkanı aileden. Merak ediyoruz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının kadrolu, kadrosuz kaç personeli var ve bu personellerden kaçı lisans, yüksek lisans ve doktorasını iletişim alanında yapmış?

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde bir merkez var; adı, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi. Zaman zaman Dezenformasyon Bülteni yayınlıyor. Fahrettin Altun'a göre bu bültenler hakikat mücadelelerinin güçlü aygıtı. Bu merkezin başında kim var? İdris Kardaş. Kim bu İdris Kardaş? Cumhurbaşkanına yakın "pelikancılar" olarak bilinen Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezinin Genel Koordinatörü. Bir diğer daire başkanı önemli şahsiyet kim? Gökhan Yücel, İletişim Başkanlığı Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Daire Başkanı ve aynı zamanda AK PARTİ'sinin Yeni Türkiye Dijital Ofisinin başında olup sosyal medyadaki malum trol ordusunu yönetmekle görevli arkadaş. Sorum şu: Hem İletişim Başkanlığında hem de AK PARTİ'sinin Yeni Türkiye Dijital Ofisinde çalışan sizin gibi kaç kişi var? Bu kişilere devlet kesesinden ödeme yapılmakta mıdır? Bu kişiler devlet adına mı yoksa AK PARTİ'si adına mı çalışmaktadırlar? Bu kişiler arasında devlet memuru olan var mıdır?

Değerli milletvekilleri, Dezenformasyon Bültenleri haftalık yayınlanıyor. Bugün de bir bülten yayınlandı ancak bu bülteni hazırlayanlar anlaşılan ülkemizin gerçek gündeminden bihaber. 6 yaşında mağdure bir kız çocuğunun istismarına ilişkin tek bir kelime yok. Oysaki devletimizin banisi "Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir." demiş olmasına rağmen. İletişim Başkanlığı bültenlerini hazırlayanların bu konudan haberleri mi yok yoksa bu konunun öneminin farkında mı değiller ya da yapılacak herhangi bir beyan veya olay hakkındaki görüşün oy kaybına sebep olacağı düşüncesiyle unutturmaya mı, yumuşatmaya mı çalışıyorlar?

Değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına tek bina yetmiyor, 7 bölgede 18 kuruluşu var, ne iş yaparlar bilinmez. Dikkatinizi çekmek için tekrar ediyorum, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, görev tanımında olmamasına rağmen savunma, gizlilik ve istihbarat konularında neredeyse bir numaralı yetkili kuruluş. Başkanlığın Ankara'da Konya yolu üzerinde ileri teknoloji içeren malzemelerle donatılmış bir binası var. Ankara'da bu binanın neye hizmet ettiğini bilmeyen yok ama yine de soruyoruz, bu binadaki personel söz konusu teknik donanımları kullanarak ne iş yapar? Tahminlerinizi alalım.

Değerli milletvekilleri, tek adamın tek adamı olmak o kadar yetkili ki uluslararası anlaşmalarda imzası olmazsa olmaz. Söz konusu Katar olunca akan sular duruyor. Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim Dolmabahçe'de çeşitli alanlarda 11 iş birliği anlaşması imzaladılar. Bu anlaşmalardan Fahrettin Altun'u ilgilendiren kısım, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Medya ve İletişim Alanlarında İş Birliği Protokolü. Anlaşılan, ülkemizde seçim döneminde daha fazla medya organına ihtiyaç olacak, demek ki medyamıza katar katar destek yağacak.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)