GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AKP İKTİDARININ ON YILLIK UYGULAMALARININ MİLLÎ EĞİTİM SİSTEMİNDE YARATTIĞI KARGAŞA VE NİTELİK KAYBININ, MİLLÎ EĞİTİM POLİTİKALARINDAKİ TUTARSIZLIKLAR VE HATALARIN, EĞİTİMDEKİ VİZYON VE KARARLILIK EKSİKLİĞİNİN VE BUNLARIN GENÇLİK ÜZERİNDE YARATMAKTA OLDUĞU SORUNLARIN ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 26/2/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN 7 MART 2013 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE ÖN GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:75
Tarih:07.03.2013

AVNİ ERDEMİR (Amasya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; CHP Grubunun, AK PARTİ eğitim politikalarının araştırılmasıyla ilgili Meclis araştırması açılmasını içeren grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, AK PARTİ iktidarı kurulduğu günden itibaren ülkemizin kalkınması, gelişmesi, lider ülke, güçlü toplum hedefine ulaşılması için eğitimi en temel hizmet alanı olarak görmüş ve kabul etmiştir. Zira biz inanıyoruz ki insanımızın hayat kalitesini yükseltmek, insan kaynağımızı dünya ile rekabet edilebilir bir konuma getirmek ancak eğitimle mümkündür. İşte, bu anlayışla son on yıl içerisinde eğitimde çok önemli değişiklikler gerçekleştirdi AK PARTİ iktidarı. Öncelikle, hükûmetlerimiz döneminde eğitim bütçesi hep 1 numara, 1'inci sırada oldu. Yükseköğretim bütçesi haricinde 2002 yılında 7,5 milyar lira olan eğitim bütçesi bugün yüzde 537 artışla 47,5 milyar liraya çıkmıştır değerli arkadaşlar.

Değerli arkadaşlar, öğrencilerimizin okuduğu, öğrencilerimizin barındığı, öğretmenlerimizin hizmet ürettiği ve çalıştığı okulları, yurtları daha kaliteli hâle getirmeden kaliteli hizmet üretilemez anlayışı içerisinde son on yıl içerisinde 188.459 dersliğin yapımını tamamladı AK PARTİ iktidarı.

Sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yerine on iki yıllık zorunlu kademeli eğitimi getirerek on iki yıllık süre üç kademeye ayrıldı. Evet, ilkokula başlama yaşı altmış aya ve zorunlu olarak altmış altı aya indirildi, bilerek yapıldı, bilinçli yapıldı değerli arkadaşlar.

İlköğretimi, dört yıl ilkokul ve dört yıl ortaokul ile imam hatip ortaokulu olarak düzenledi AK PARTİ iktidarı.

Ortaöğretimde yüzde 100 okullaşmayı hedefleyerek liseleri zorunlu hâle getirdi AK PARTİ iktidarı.

Üniversiteye girişteki okul katkı puanlarını kaldırdı, üniversiteye girişteki katsayı farklılıklarını giderdi AK PARTİ iktidarı.

Ortaokuldan başlamak üzere öğrencileri üst öğrenime yönlendirmek amacıyla seçmeli ders sayılarını artırarak 21'e çıkardı. Kur'an-ı Kerim, Hazreti Muhammed'in hayatı, matematik uygulamaları, bilim uygulamaları, yabancı dil, yaşayan diller ve lehçeler gibi seçmeli dersler alma imkânı getirdi AK PARTİ iktidarı ve mesleki eğitimin, eğitimin içerisindeki payı yüzde 35'den yüzde 51'lere çıktı AK PARTİ iktidarında.

İlk ve ortaöğretimde ezberciliğe dayalı ders müfredatlarını değiştirdik. Öğrenmeyi öğreten ve insanlarımızın kendisine, düşüncesine ve işine güven duymasını sağlayacak bir anlayışı hayata geçirdi AK PARTİ iktidarı.

FATİH Projesi kapsamında, evet, şu ana kadar meslek liseleri dışındaki tüm liseler, tekrar söylüyorum, meslek liseleri dışındaki tüm liselerde, 3.657 lisede 85 bin sınıfta akıllı tahta yerleştirildi AK PARTİ iktidarında ve 13.500 tablet bilgisayar öğretmen ve öğrencilerimizin hizmetine sunuldu.

2013 yılı Şubat ayı itibarıyla ikinci yılın başlangıcında, 81 il, 217 pilot okulumuzda öğretmen ve öğrencilerimize 49 bin tablet dağıtımı gerçekleştirildi.

FATMA NUR SERTER (İstanbul) -  Yüzde oranı ne Sayın Erdemir, yüzde oranı?

AVNİ ERDEMİR (Devamla) - İnşallah, FATİH Projesi kapsamında, 2013 yılı içerisinde 3.500 okulun İnternet alt yapısı düzenlenecek, 7 bin okula geniş bant İnternet erişimi sağlanacak, meslek liselerindeki 75 bin derslik de akıllı tahtayla tanışacak AK PARTİ iktidarında. O gün, eğitimdeki 1 milyon 250 bin öğretmene, öğrenciye tablet bilgisayarlar dağıtacağız. İnşallah, dört yıl içinde de yurt genelindeki tüm okullarımızda bu proje, FATİH Projesi tamamlanmış olacak.

Değerli arkadaşlarım, yine AK PARTİ iktidarında, bugün eğitim, öğretimin içerisindeki öğretmen arkadaşlarımızın yarısından fazlası, evet, yarısından fazlası yani bugün eğitim öğretimin içerisindeki 357 bin öğretmen arkadaşımız AK PARTİ iktidarında atandı ve yine 2012 yılı içerisinde, tarihte ilk defa en fazla, 57 bin öğretmen, AK PARTİ iktidarında atandı değerli arkadaşlarım.

Değerli arkadaşlar, yükseköğretimde de önemli değişiklikler yapıldı. Bakın, yükseköğretim bütçesi 2002 yılında 2,4 milyar liraydı, evet, 2,4 milyar lira. Bugün nedir? 15,2 milyar liradır. Artış oranı yüzde 510 değerli arkadaşlar, bunu küçümseyemezsiniz. Bu, değişen; bu gelişen; bu büyüyen Türkiye'nin sonucudur değerli arkadaşlar.

Değerli arkadaşlar, evet, üniversite sayılarımız ortada. Değerli arkadaşlar, AK PARTİ iktidarının devraldığı Türkiye'de 76 devlet üniversitesi vardı, bugün 170 devlet üniversitesi var. Yeni kurulan 51 üniversiteye, değerli arkadaşlar, 105.933 kadro ihdas edildi. Yükseköğretimde net okullaşma oranı 2002 yılında yüzde 14 iken bugün yüzde 35'lerin üstüne çıkmıştır değerli arkadaşlar. Bu yıl getirdiğimiz yeni bir uygulamayla üniversite birinci öğretim ve açık öğretim öğrencilerinden alınan harçlar kaldırıldı. Evet, eğitim ücretsiz oldu değerli arkadaşlar.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, bütün bunları nasıl yaptık dersiniz? Milletimizden aldığımız güç ve destekle yaptık, ülkemizde temin ettiğimiz siyasi ve ekonomik istikrarla başardık bütün bunları.

Arkadaşlarımızın araştırma önergesinde, eğitim uygulamalarının her gün değiştiği ve bu değişikliklerin öğrenciler üzerinde olumsuz etkiler bıraktığı ifade ediliyor. Değerli arkadaşlar, "Her şey Türkiye için, her şey gençlerimiz için, her şey onların daha iyi, kaliteli eğitimi için." diyerek yola çıkan ve yukarıda saydığım tüm çalışmaları onlar için yapan iktidarımızın, gençlerimizi uygulamalarıyla sıkıntıya sokması elbette düşünülemez. AK PARTİ iktidarı olarak biz, her konuda olduğu gibi eğitimde de ne yaptığımızı biliyoruz; gençlerimizi, yavrularımızı daha güzel yarınlara, daha nitelikli nasıl taşırız, onları yaşayacakları çağa göre nasıl yetiştiririz, onun mücadelesini veriyoruz.

Değerli arkadaşlar, değişimden korkmayalım, değişim kaçınılmaz. Hayat değişiyor, hayata bakış değişiyor, tüm dünyada eğitim anlayışı, eğitim politikaları değişiyor. Bu dinamik sosyal hayatın içinde, dünyada değişen eğitim anlayışı içinde eğitim sistemimizin, ders programlarının, kademeler arası geçiş sisteminin de değişmesi elbette kaçınılmazdır.

Siz eğitimde hiçbir değişiklik olmasını istemiyor musunuz? 1940'lı yıllardaki eğitim anlayışıyla, 1960 model ders programlarıyla ülkemizin, cumhuriyetimizin kuruluş vizyonu olan çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkabileceğini mi düşünüyorsunuz?

Unutmayalım ki, değişim ve yenileşme kaçınılmaz. Değişmeyenler rekabet edemezler, değişmeyenler başaramazlar. Elbette eğitim uygulamalarında da değişiklik olacak, uygulamada çıkan aksaklıklar düzeltilecek. Doğru olduğuna inanılarak başlanılan işlerde aksaklıklar, noksanlıklar varsa elbette düzeltilecek.

Siz neyi istiyorsunuz? Bir karar alalım ve o eğitim uygulamalarını kırk yıl, elli yıl, yüz yıl hiç değişmeden devem ettirelim mi istiyorsunuz? Eğer bunu istiyorsanız inanın yanlış yoldasınız. Ülkemiz için yanlış yoldasınız, yavrularımız için yanlış yoldasınız.

Bakın, ülkemiz için, yavrularımız için 4+4+4 dediğimiz, eğitimde yeni bir anlayış getirdik değerli arkadaşlar. Bu anlayışa mı yanlış diyorsunuz? Eğer buna yanlış diyorsanız, unutmayın ki on iki yıllık zorunlu eğitime yanlış diyorsunuz. Dünyanın, Avrupalıların çocukları on iki yıl zorunlu eğitim görürken bizim çocuklara sekiz yıl eğitim yeter diyorsunuz farkında olmadan. Eğer "4+4+4'e hayır" diyorsanız, "Biz tek tip eğitim istiyoruz, biz 7 yaşındaki çocuklarla 14 yaşındaki çocukların?"

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Erdemir, size de bir dakika vereceğim.

Buyurun.

AVNİ ERDEMİR (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Eğer, siz, "4+4+4'e hayır" diyorsanız "Biz tek tip eğitim istiyoruz, biz 7 yaşındaki çocuklarla 14 yaşındaki yavrularımızın aynı okulu, aynı salonu, aynı koridoru, aynı lavaboyu kullanmasını, paylaşmasını istiyoruz; öğrencilerin isteklerine, yeteneklerine, ilgilerine göre ders seçmelerini istemiyoruz." diyorsunuz farkında olmadan. "Biz, 4+4+4'e, evet, karşıyız." derken "Biz katsayı adaletsizliğinin devamını istiyoruz, meslek liselerinin ayağındaki prangaların çözülmesini istemiyoruz." diyorsunuz farkında olmadan.

İşte, biz, bütün bu anlayışla ülkemiz için, yavrularımız için, evet, onlar için, onların rahatsız olabileceği her türlü uygulamayı değiştirmeye devam edeceğiz.

Bu duygularla önergenin aleyhinde olduğumu ifade ediyor, yüce heyetinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)