| Konu: | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 39 |
| Tarih: | 15.12.2022 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 12'nci maddesi üzerine Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi ve ekranları başında bizi izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Kıymetli milletvekilleri, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 12'nci maddesi hazine garantili imkân ve dış borcun ikraz limiti ile borç üstlenim taahhüt limiti ve borçlanmaya ilişkin işlemleri düzenlemektedir. Sözlerimin hemen başında, aslında çoğu arkadaşımız bunu biliyor ama mezkûr maddeyle düzenlenen hususların daha iyi anlaşılması adına hazine garantisi tanımının üzerinden kısaca geçmek istiyorum. 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında hazine geri ödeme garantisiyle kamu yatırım projelerinin desteklenmesini sağlamaktayız. Küresel ajandada sürdürülebilir finansmana erişim bu denli önemliyken hazine geri ödeme garantisi kamu yatırım projelerinin sağlıklı, maliyet avantajlı ve rekabetçi bir şekilde finanse edilmesini sağlıyor. Hazine geri ödeme garantisiyle yurt dışından sağlanan uygun koşullu finansmanla, KOBİ'lerimizin sürdürülebilir finansmanı, enerji verimliliği, rekabetçi reel sektör projelerimizi destekliyor ve bunların önünü açıyoruz. Kamu yatırım projelerinde finansman etkinliğini sağlayan hazine geri ödeme garantili dış borç stokumuz 2022 yılı ikinci çeyrek sonu itibarıyla 15,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Değerli arkadaşlar, aslında, doğru bilinen yanlışları da burada ifade etmek istiyorum. Bu konu, mecrasından da çok uzaklaştırılmak suretiyle birtakım yanlış bilgilerle kamuoyunda farklı algılara yol açabiliyor. Değerli arkadaşlar, elimdeki tablo 2022 yılında hazine geri ödeme garantisindeki üstlenim oranını gösteriyor yani toplam itibarıyla 2002 yılında -özellikle ekrana göstermek istiyorum- yüzde 51,9 olan hazine garantilerinden üstlenim oranı bugün itibarıyla... Bakın, burada yüzde 51,9, burada 1,2. Ne demek hazine garantili finansmanda üstlenim oranı? Eğer finanse ettiğiniz, hazine garantisiyle finanse ettiğiniz borçları ilgili kamu müesseseleri, kamu kurumları, belediyeler ödemezse hazine ödüyor. 2002 yılında bu üstlenim oranı yüzde 52'yken bugün itibarıyla 1,2; neredeyse yadsınamayacak kadar düşürülmüş ve artık üstlenim oranı sıfıra doğru getirilmiş değerli arkadaşlar.
Bunun yanında, 4749 sayılı Kanun kapsamında borç üstlenim oranı taahhüdü mekanizması kamu-özel iş birliği modeliyle gerçekleştirilen altyapı projelerine destek olmakta. Küresel, büyük ve başarılı projelere baktığımızda, finansman sürecini etkin ve sağlıklı bir şekilde yönetmeyi başaran söz konusu sürecin maliyet avantajını gerçekleştirmiş projeler olduğunu görüyoruz. İşte bu mekanizmayla, ülkemizde önemli atılımları hayata geçirdiğimiz, büyük projelerin etkin risk yönetimi, uygun maliyeti ve rekabetçi özelliği güçlendirilmekte ve bunların hızlı bir şekilde sonuca doğru yani projelerin bitimine doğru yol alması sağlanmaktadır.
2022 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 8 proje için toplam 16,5 milyar dolar borç üstlenim taahhüdü verilmiş. Burada da altını çizmek istiyorum değerli arkadaşlar. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınına rağmen söz konusu borç üstlenim taahhüdü kapsamında gerçekleşen bir üstlenim veya -biraz önce üstlenimden bahsetmiştim- ödeme bulunmamaktadır; üstlenim yok, ödeme yok. Bu veri, bize söz konusu sistemin sağlıklı bir şekilde işletildiğine dair çok önemli bir ipucu, çok önemli bir gösterge ve çok önemli bir altını çizmeyi gösteriyor.
Değerli arkadaşlar, AK PARTİ hükûmetlerimiz göreve geldiği günden bu yana kamu finansmanında, enerji dönüşümünde, sanayi üretiminde, büyüme ve istihdamda ülkemizde çağ atlatan bir dönem yaşandı. Elimdeki grafik 2002'den bu yana AB tanımlı genel borç stokumuzu gösteriyor. Pek çok arkadaş bunu biliyor. Bakın, değerli arkadaşlar, 2002'de, AB tanımlı borç stoku oranı yüzde 71,5'ken, bir ara yüzde 40'ların üzerine çıkmış olmasına rağmen, bugün geldiğimiz noktada yüzde 39,3'e düşmüş. Evet, yüzde 71,5'ten yüzde 39,3. Evet, şimdi, Avrupa'da durum ne, buna bakalım değerli arkadaşlar. Avrupa'da duruma baktığımız zaman, işte burada görüyorsunuz; Avrupa'da durum, avro bölgesinde yüzde 94, Avrupa Birliği bölgesinde yüzde 86. İtalya'ya baktığımızda yüzde 140, Yunanistan'a baktığımızda yüzde 182; tabloda görüyorsunuz ve aşağı doğru gidiyor. Türkiye burada, bakın, listenin sonunda yüzde 30,3 değerli arkadaşlar. Dolayısıyla bütün bunları gerçekten kamuoyunun bilmesini ve altını bir kez daha çizmek istedim değerli arkadaşlar.
Bütün bunların yanında, 2002'den bu yana büyümede kırdığımız rekorları tazelemeye devam ediyoruz. Şöyle baktığımız zaman tüm dünyayı etkisi altına alan 2008 ekonomik krizini şurada, dışarıda bıraktığımızda, burada bir küçülme var görüyorsunuz. "Niye dışarıda bırakıyorsun?" diyorsunuz çünkü küresel bir kriz var. Tüm dünya küçüldü, evet Türkiye de bu 2008 krizinde bizim dışımızda gelişen küresel krizle küçüldü ancak bunu dışarıda bıraktığımız zaman, yıllar itibarıyla ortalama yüzde 6,4 büyüdüğümüzü görüyoruz veya salgının etkilerinden hızla toparlanan ülkemiz 9 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ediyor değerli arkadaşlar.
Türkiye güçlü ve kesintisiz büyümesini sürdürürken aynı zamanda yeni istihdam imkânlarını da aralıksız büyütmeye, geliştirmeye devam ediyor. Öyle ki son açıklanan verilere göre salgın öncesi döneme kıyasla yani 2019 Ekim-2022 Ekim arasında 3 milyon 140 bin ilave istihdam oluşturmuşuz değerli arkadaşlar. Dünyada örneğine zor rastlanan bir istihdam yaratılmasıdır bu, istihdam genişletilmesidir, istihdamı öncelemektir bu değerli arkadaşlar.
İşte, bütün bunların yanında son bir yılda 1,6 milyon kişiye de ilave istihdam sağladık değerli arkadaşlar. 1,6 milyon kişiye, bir yılda 1,6 milyon ilave istihdam. Değerli arkadaşlar, bütün bunlar, üretim genişlemesiyle, üretim iklimiyle, özel sektör-kamu iş birliğiyle, sonuç odaklı çalışmayla, üretimi, istihdamı, ihracatı öncelemeyle olan bir şey. Hadise bu iken sanayi üretimimize baktığımız zaman, üretim değerini 17 kat artırdığımızı görüyoruz. 2021 yılı sonu itibarıyla 5 trilyon doları aşan bir sanayi üretimi var. İşte bütün bunlar, yirmi yıllık iktidarımız döneminde, üretimi önceleyen, istihdamı önceleyen, ihracatı önceleyen, Türkiye'nin gelişimini, kalkınmasını ve refahını yaygın bir şekilde önceleyen ekonomik politikaların sonucudur.
Şimdi, ihracatımıza gelelim. Göreve geldiğimizde 36,1 milyar dolar olan ihracatımız bugün 255 milyar dolarlara geldi.
Burada Strateji ve Bütçe Başkanımız var, kendisiyle de bürokrasi döneminde ihracatın geliştirilmesi için birlikte çalıştık, kendisine de buradan teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, ihracatımız bu dönemde toplam hacimde 7 kat artmış durumda ve yıllık ortalama itibarıyla da yüzde 11,2 artış var, kesintisiz ihracat artışı.
ERHAN USTA (Samsun) - İthalat ne olmuş?
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Bütün bunlar, uyguladığımız politikaların doğru politikalar olduğunu, Türkiye'nin ihracatını, istihdamını, üretimini önceleyen politikalar olduğunu bize net bir şekilde ifade ediyor. Rakamlarla konuşuyoruz arkadaşlar; laf etmiyoruz, laf üretmiyoruz, rakamların diliyle konuşuyoruz ve istatistiklerle sizlere konuyu aktarmaya çalışıyoruz.
Ülkemizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, şimdiye kadar başardıklarından aldığı güçle, Türkiye Yüzyılı hedeflerine de kararlılıkla yürümeye devam ediyor değerli arkadaşlar.
Yerli ve millî yenilikçi ve yeşil üretim ekonomisi anlayışıyla, millî teknoloji hamlesinin desteğiyle her alanda rekabetçi gücümüzü artırmaya devam edeceğiz. İleri teknolojiye dayalı, yüksek katma değerli, nitelikli istihdamı artıran üretim gücümüzle, ülkemizin dünyanın en büyük sanayi, ihracat ve lojistik merkezi olması yolundaki çabalarını sürdürmeye devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nda Türkiye'mizin gelişmiş ekonomiler arasında ön sıralarda yer alması için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Bütün bu hedeflerimiz doğrultusunda Türkiye Yüzyılı'mızın ilk bütçesi olan 2023 yılı merkezî yönetim bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; MHP sıralarından alkışlar)