GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:39
Tarih:15.12.2022

MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben Turizm Bakanlığının bütçesi üzerinde konuşma yapacaktım, o gün yoğunluk nedeniyle burada olamadığım için kendi bölgemle ilgili turizme de değinmek istiyorum.

Turizmde 50 milyon turist geldiğini ve 46 milyar dolar gelir elde edildiğini iddia ediyor Turizm Bakanı. Bunu birbirine böldüğümüz zaman kişi başı 920 dolar eder. 920 doları ben veriyorum size, hangi ülkede bu kadar ucuz turizm var, oraya gidin. (CHP sıralarından alkışlar) Turizmi ne hâle getirdiniz? Bu hâle getirdiniz. Bir de bu kadar verileri Turizm Bakanı nereden buluyor, nereden çıkarıyor? Kendisine de sordum Komisyonda ama bir türlü cevap alamadık, soru önergesiyle soruyoruz yine cevap alamıyoruz. Şimdi, buradaki giren sayıları pasaportla ilgili olarak söylüyor. Turizm Bakanı bu rakamları da ortaya koyarken herhâlde kendi lüks otellerindeki verileri alarak koyuyor ama aşağıdaki turizmci ne hâlde ona hiç bakmıyor. Mesela o turizmciye ne yapıyor? Bakın, bir; Edirne'ye geleni de günübirlik gelen gideni de turist sayıyor. İki; aşağıdaki turizmcinin üzerine vergi yükü bindiriyor, ciroda yüzde 2 konaklama yükü veriyor, yüzde 2, ciroda, zarar da etse yüzde 2 vergi verecek. Üç; binde 7,5 Turizm Tanıtım Ajansıyla ilgili turizm tanıtım vergisi alıyor. Bu turizmci kirasını ödeyemiyor, elektrik parasını ödeyemiyor, işçisinin parasını ödeyemiyor ve zarar ettiği hâlde cirodan vergi veriyor. Dört; Turizm Tanıtım Ajansıyla ilgili 2020 yılında, Sayıştay denetimine tabi diye, Turizm Komisyonuna, bize bu Sayıştay raporunu getirdi. Sayıştay denetimine tabi değil, özel denetime tabi ama "Sayıştay denetimine tabi." diye bize bunu yutturmaya çalıştı. Bu yıl neden gelmedi acaba, onu merak ediyorum. 2021 yılınınki Turizm, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma Komisyonuna neden gelmedi? Sordum, şunu söylediler: "Biz, Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderdik, oradan Sayıştaya gönderecekler." Sebep, sebep ne, bize neden gelmedi, neden Komisyonda bu sunum yapılmadı? Sebebi şuydu: Geçen yıl geldiğinde sizin Genel Başkanınız, ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı yani tek adam, vatandaşın kredilerini kısıp vatandaşa kredi vermedi "Dolar alırsınız, döviz alırsınız." diye. Ben bunu tespit etmiştim yani Turizm Tanıtım Ajansının kasasındaki Türk lirası 275 milyon lirayı dolara, euroya, sterline çevirmişti Turizm Bakanı çünkü, kendi Genel Başkanını dinlemeyip, ona karşı gelip vatandaşta kıskandığınızı bu sefer Turizm Bakanı dolara, euroya çevirmişti. Bunu sorduk diye bu suç mu? Getirin, gelir gider nedir, bir görelim, bakalım. "Hangi şirketlere verdiniz, hangi firmalar tanıttı, hangi ajanslar tanıttı, hangi turları tanıttınız? Bunları bir soralım." dedik ama hiç gelmedi, onun için bize getirmediler.

Bodrum'da yine büyük bir ihaleyi... Hani Ferdi Tayfur'un bir şarkısı vardı ya "Bu, senin şerefine emmi oğlu." diyordu ya... Şimdi söylersem yanlış anlarsınız. Bodrum'daki araziyi emmi oğlunun şerefine verdi. Kim verdi? Bir Bakanın kuzeni, Varank'ın kuzeni diğer bir Bakanın Yardımcısı, kendi kardeşine verdi. (CHP sıralarından alkışlar) Sözleşme iptal oldu. Neden iptal oldu? Kamuoyu baskısı oluşunca geri çektiler ve teminatı yaktılar, bu sefer o arsayı, araziyi alamadılar.

Üç: Muğla'yla ilgili iddialar oluyor, iddialar ortaya atılıyor. Efendim, Muğla'nın... Muğla'nın gelirlerini alıp da Muğla'ya geri mi veriyorsunuz? Örneğin, CHP'li belediyelerin olduğu yerlerde hazineye ait mülkü ve hazineye ait taşınmazları ya Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devrediyorsunuz ya TOKİ'ye; onların eliyle satıyorsunuz, davet usulü. Neden? CHP'li belediyelerin olduğu yerlerde bulunan ilçe belediyesine ve büyükşehir belediyesine yüzde 30 pay ayrılıyor diye.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

MÜRSEL ALBAN (Devamla) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Muğla'da Genel Başkanımıza "Üzerinden helikopter geçerken baktı." deniyor. Sadece burayı anlatacağım. Muğla'da çok büyük yangın oldu, orada işte, bu yangın oldu; bakın. Helikopterler dolaşırken Genel Başkanımız yukarı bakmadı, biz oradaydık, ben oradaydım, baktım bir umutla. Neden? Helikopter geldi, yangına bir kova su atar mı diye... Ama o boş bir helikopterdi, sepetsiz, gürültü yapan bir helikopterdi; bunu dolaştırdınız, bununla da övünüyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Yazıktır ya, ayıptır ya.

Değerli arkadaşlar, sürem kalmadı, sadece şunu anlatayım: Bir köyde iki arkadaş köyden göç ediyor, diyor ki: "Ya, biz o köyden çıktık, hırsızlardan kurtulduk." "Ya, Maho, köyden çıktık ama ula, köyde bir hırsız sendin, bir de ben. Bir hırsız da bendim." diyor Gülo.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MÜRSEL ALBAN (Devamla) - Başkanım, yarım dakika... Selamlayacağım, sadece selamlayacağım.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Başkanım, bitirsin ya; fıkrayı bitirsin, fıkrayı.

BAŞKAN - Hadi, fıkranız için süre verelim.

Buyurun.

MÜRSEL ALBAN (Devamla) - Şeylerde üç dakika kalmıştı Başkan.

BAŞKAN - Fıkrayı bitirin.

MÜRSEL ALBAN (Devamla) - Peki.

Diyor ki: "Ya, Gülo, köyde bir hırsız sendin, bir hırsız da ben. Ula, biz çıktık, köy kurtuldu. Onların hiçbirisi hırsız değildi."

Şimdi, siz gidin de bu memleket kurtulsun, bu ülke kurtulsun, köylü kurtulsun, kentli kurtulsun, milletin artık yüzü gülsün. (CHP sıralarından alkışlar)

Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. (CHP sıralarından alkışlar)