| Konu: | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Tümü münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 40 |
| Tarih: | 16.12.2022 |
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin tümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle, sizleri ve ekranları karşısında bizleri izleyen aziz milletimizi hürmetle selamlıyorum.
Bu sabah, Diyarbakır-Mardin yolunda bombalı araçla yapılan terör saldırısını lanetliyor, yaralanan polislerimize ve vatandaşımıza acil şifalar diliyorum. Olayın failleri kısa sürede yakalanmış, 5 kişi gözaltına alınmıştır. Ülkemizin huzur ve güvenliğine kastedenler bunun bedelini ödeyecek, terörün kökü mutlaka kazınacaktır; o günler de yakındır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; cumhuriyetimizin 100'üncü yılı bütçesi olan 2023 yılı bütçesinde bütçe giderleri 4 trilyon 469,6 milyar lira, bütçe açığı ise gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 3,5'i oranında 659,4 milyar lira olarak öngörülmüştür. Bütçe görüşmeleri dünyada büyük sorunların yaşandığı bir dönemde yapılmaktadır. Pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı ve küresel krizler dünya ekonomisine büyük darbe vurmuş, gıda ve enerji krizi beşeriyeti kuşatmıştır. Küresel ekonomi yavaşlarken birçok ülkede resesyon beklentileri yükselmiştir. Sıkıntı yaşamayan ülke bulunmamaktadır. Türkiye ise zorlu koşullara rağmen büyüyen ve güçlenen bir ülkedir. Ülkemizde Türkiye ekonomi modeliyle büyümede, üretimde, makine teçhizat yatırımlarında, istihdamda, ihracatta ve turizmde tarihî rekorlar kırılmaktadır. 2020 yılında dünya ekonomisi küçülürken Türkiye pozitif büyüme kaydeden birkaç ülkeden biri olma başarısını göstermiştir. Türkiye, 2021 yılında yüzde 11,4 büyümeyle elli yılın rekorunu kırmış, G20 ülkeleri arasında en yüksek büyüyen ülke olmuştur.
(Uğultular)
BAŞKAN - Sayın Kalaycı, bir saniye...
Değerli arkadaşlar, bir uğultu var salonda, lütfen hatibi dinleyelim.
MUSTAFA KALAYCI (Devamla) - 2022 yılının dokuz aylık döneminde gerçekleşen büyüme oranı da yüzde 6,2 olup dünya ortalamasının oldukça üzerindedir. Türkiye ekonomisinin tüm güçlüklere rağmen son yıllarda gösterdiği yüksek performans uluslararası kuruluşların raporlarına da yansımaktadır. Buna karşın, 2011 yılında açıklanan 2023 yılına dair makroekonomik hedeflerin neden tutturulamadığı ve on yıl öncesine göre millî gelirin neden düştüğü sorgulanıp başarısızlık hikâyeleri anlatılmaktadır. Bu süreçte ülkemizi hedef alan komplo, kumpas ve saldırılar göz ardı edilmekte, Türkiye'yi teslim almayı hedefleyen odakların alçakça projelendirdiği 15 Temmuz hain işgal teşebbüsü, hendek terörü, isyan denemeleri, terör eylemleri ile ekonomik saldırıların ve bunlarla mücadelenin ekonomimize yüklediği maliyet görmezden gelinmektedir. Hamdolsun, bekamıza yönelik bu tehdit ve tehlikeler boşa çıkarılmış, oynanan oyunlar ve tuzaklar bozulmuştur. Türk milleti vatanımızın tehlikeye girdiği o yılları, 15 Temmuz hain işgal girişimini unutmamış, asla da unutmayacaktır. Son günlerde yine kirli oyunlar sahnelenmekte, ülkemizin huzur ve güvenliği hedef alınmaktadır. Sinsi niyet ve hedeflerini demokrasi ve insan hakları projelerinin içine istifleyen Türkiye düşmanı terör muhipleri asla ama asla başaramayacaktır.
Türk milleti, 16 Nisan 2017'de Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini kabul etmiş, geleceğini bu sistemin ruhuna göre planlamıştır. Türk istiklali Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle doğrulmuş, Cumhur İttifakı'yla ayağa kalkmıştır. Yabancı odakların ve iş birlikçilerinin sancıları bundandır. Türkiye terörün tasallutundan mutlaka kurtulacak, teröristler ve arkalarındaki sinsi ve namert destekçileri tümüyle hak ettikleri bedeli ödeyeceklerdir. Terörle mücadele çok boyutlu bir süreçtir. PKK, YPG, DAEŞ, FETÖ kukladır, piyondur. Türk milletiyle kimlerin hesabı varsa, Türkiye'nin varlığından ve egemenlik haklarından kimler rahatsızsa terörizmin baronları onlardır. ABD ve AB teröristleri himaye etmekte, ikiyüzlü siyaset izlemektedir. Bir taraftan Yunanistan silahlandırılıp kışkırtılırken diğer yandan terör örgütlerine silah, mühimmat, araç ve gereç gönderilmektedir. Haçın hilale tahammülsüzlüğünün özünde Türk ve İslam düşmanlığı yatmaktadır. Ehlisalip nerede karşımıza çıkarsa çıksın, sabrımız ve millî gücümüz nereye kadar sınanırsa sınansın Türk'e kefen biçmeye cüret edenlerin sonu tarihin her döneminde hüsran olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak, Türk milleti ebediyen var olacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaşanan tüm güçlüklere rağmen Türk sanayisinde çarklar dönmekte, Türkiye üreterek büyümektedir. Makine, teçhizat yatırımları 2019 yılının son çeyreğinden bu yana kesintisiz olarak artmakta olup ortalama yıllık büyüme oranı yaklaşık yüzde 20 düzeyindedir. 2021 yılında yüzde 17,2 büyüyen sanayi sektörü, arz kısıtlarına rağmen esnek ve dayanıklı yapısıyla 2022 yılında da büyümeyi ve iş gücü piyasasını desteklemektedir.
İstihdam, ekim ayı itibarıyla bir yılda 1 milyon 671 bin kişi artarak tarihin en yüksek seviyesi olan 31 milyon 200 bin kişiye ulaşmıştır. Türkiye, OECD üyeleri arasında en fazla istihdam sağlayan ülkelerin başında gelmektedir. Salgın döneminde uygulanan işten çıkarma yasağı kalkınca "İşsizlik patlayacak." demişlerdi. Yasağın kalktığı Temmuz 2021'den beri istihdam 3 milyon 338 bin kişi arttı, işsizlik 218 bin kişi azaldı. Sürekli kriz edebiyatı yapanlar olumlu veriler geldikçe kendileri krize giriyorlar.
Turizm gelirlerimiz, 2022 yılının dokuz ayında yüksek seviyeye ulaşmış, Türkiye en çok ziyaretçi çeken 4'üncü ülke olmuştur. 2022 yılı turizm hedefleri, tarihî bir rekor niteliğini taşıyan 51,5 milyon ziyaretçi ve 46 milyar dolar gelirdir.
İhracat her ay rekor kırmakta olup kasım ayı itibarıyla yıllık 253 milyar doları aşarak cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Ülkemizin küresel mal ihracatından aldığı pay ilk kez 2021 yılından itibaren yüzde 1'in üzerine çıkmıştır. İthalat ise 2021 yılında 271,4 milyar dolar iken bu yıl kasım ayı itibarıyla 332 milyar dolar, cari işlemler açığı da 2021 yılında 13,9 milyar dolar iken bu yıl ekim ayı itibarıyla 43,5 milyar dolar gerçekleşmiştir. İthalattaki artışta ve cari açığın büyümesinde küresel emtia, özellikle de enerji fiyatlarındaki anormal yükseliş etkili olmuştur. Nitekim sadece enerji ithalatımız kasım ayı itibarıyla yıllık yüzde 103 oranında 44,8 milyar dolar artmıştır.
Yapılan onca vergi indirimine, toplum kesimlerine verilen desteklere ve aylıklarda sağlanan artışlara rağmen bütçe açığı 2022 yılının on bir ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 56 azalarak sadece 20,4 milyar lira gerçekleşmiş; 272,2 milyar liralık faiz dışı fazla oluşmuştur.
Türkiye, kamu borçluluğu, reel sektör borçluluğu ve hane halkı borçluluğu bakımından en az borçlu olan ülkeler arasındadır. AB tanımlı genel yönetim borçluluk oranı 2021 yılında yüzde 41,8 iken bu yıl üçüncü çeyrekte yüzde 39,3'e inmiştir, bu oran AB üyesi ülkelerde yüzde 86'dır. Yurt içi tasarruf oranı 2021 yılında 3,6 puan artarak yüzde 30,3'e çıkmıştır. Borsa İstanbul coşmuş, işlem gören şirket sayısı 482'ye ulaşmıştır.
Bankacılık sektörü sağlam bir bünyeye sahiptir. Kredilerin takibe dönüşme oranı yüzde 2,2'ye kadar inmiştir. 2021 yılında 111 milyar dolar olan Merkez Bankası brüt rezervi 128,8 milyar dolara kadar yükselmiştir. Geçen yıl yaşanan kur şokuna karşı uygulamaya konulan kur korumalı mevduat ve katılım payı hesabı, finansal istikrarda etkin rol oynamış, banka bilançolarındaki Türk lirası payını artırırken TL mevduatın ortalama vadesini yaklaşık 2 katına yükseltmiş, ülkemizin yatırım, üretim ve ihracat kararlılığını olumsuz etkileyecek gelişmeleri önlemiştir. Uygulama, bünyesinde risk barındırsa da zorlu bir dönemin aşılmasında finansal sisteme ve ekonomimize sağladığı büyük fayda göz ardı edilmemelidir.
Küresel fiyat artışları ülkemizde de enflasyonu yükseltmiş, döviz kurlarındaki ekonomik gerçeklerle bağdaşmayan artışlar enflasyonu körüklemiştir. Türkiye, para ve maliye politikalarıyla fiyat istikrarını sağlamak için mücadele vermektedir. Ülkemizde ekim ayı itibarıyla yüzde 85,51'e kadar yükselen yıllık enflasyon oranı, kasım ayında yüzde 84,39 olmuştur, ancak gıda ve alkolsüz içeceklerde enflasyon yüzde 102,55 olup artış devam etmiştir. Gıda ürünlerindeki fiyat artışlarının kontrolü sağlanmalı, denetimler sıkı ve etkin biçimde sürdürülmelidir. Haksız kazanç sağlayan, insanımızın sofrasına göz diken fırsatçıların yakasından tutulmalı, kirli oyunun bir parçası olarak fiyat etiketlerini kabartanlar deşifre edilerek cümle âleme rezil edilmeli, yaptıklarının bedeli de ödetilmelidir. Enflasyonun bu aydan itibaren yüksek oranlarda tepe taklak düştüğü görülecektir; adına "baz etkisi" deyin, ne derseniz deyin; neticede, enflasyon çıktığı gibi inecektir. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; küresel krizler ne yazık ki dünyamızda yaşanan açlık ve yetersiz beslenmeyi artırmıştır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Raporu'na göre 2021 yılında 828 milyon insan yani her 10 kişiden 1'i açlıkla karşı karşıyadır, yüzde 29,3 oranında 2 milyar 300 milyon insan da gıda güvensizliği yaşamıştır. Dünya Bankası raporuna göre de küresel nüfusun yaklaşık yüzde 8'i aşırı yoksulluk içinde günlük 2,15 dolar, yüzde 23'ü günlük 3,65 dolar ve yüzde 47'si de günlük 6,85 dolar yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Dünya Bankasınca üst orta gelirli ülkeler arasında gösterilen Türkiye'de 2021 yılı yoksulluk oranının yüzde 11,3 olduğu ifade edilmektedir. Ülkemizde Gini katsayısı 2018 yılında 0,408 iken 2019'da 0,395'e gerilemiş, 2020'de 0,410'a çıkmış, 2021 yılında ise 0,401'e inmiştir. Toplumun gelirden en fazla pay alan yüzde 20'sinin gelirinin en az pay alan yüzde 20'sine gelirine oranı 2018 yılında 7,8 iken 2019'da 7,4'e gerilemiş, 2020'de 7,8'e çıkmış, 2021 yılında ise 7,6'ya inmiştir. Eş değer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60'ına göre belirlenen göreli yoksulluk oranı 2018 yılında yüzde 21,2 iken 2019'da yüzde 21,3'e, 2020'de yüzde 21,9'a çıkmış, 2021 yılında ise yüzde 21,3'e inmiştir. Görüldüğü üzere, ülkemizde gelir dağılımı ve yoksulluk verilerinde pandemi dönemi öncesine göre ciddi bir bozulma söz konusu olmamıştır.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı 2022 İnsani Gelişme Raporu'nda küresel İnsani Gelişme Endeksi'nin son iki yılda gerilediği, dünyanın krizden krize savrulduğu, sorunlarla başa çıkamadığı ve daha fazla yoksulluk ve adaletsizliğe sürükleneceği belirtilmiştir. Türkiye, İnsani Gelişme Endeksi'nde en yüksek kategori olan "çok yüksek insani gelişme" kategorisine 2019 yılından itibaren üst üste 3'üncü kez girmiş ve 2021 yılında ülkeler arasında 6 basamak birden yükselmiştir. Türkiye'nin üç yıldır "çok yüksek insani gelişme" kategorisine girdiğini milletimize sürekli kötümserlik aşılayanlardan duyamazsınız, tok gezip açlık edebiyatı yapanlar bunları görmezler.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; cumhuriyetimizin ilk yıllarında Büyük Önder'imiz Atatürk'ün talimatlarıyla başlatılan sanayi atılımıyla birçok tesis kurulmuş, uçak sanayisi konusunda önemli gelişmeler yaşanmıştır. 1924 yılında Vecihi Hürkuş ilk Türk uçağını üretmiş, 1926 yılında kurulan Kayseri Uçak Fabrikası Atatürk'ün ölümünden sonra üretimine devam edememiş, 1936 yılında Nuri Demirağ İstanbul'da uçak fabrikası kurmuş, o da üretimini sürdürememiştir. Ülkemiz ne yazık ki emperyalist ülkelerin kıskacından kurtulamamış, altın değerindeki yıllarını kaybetmiştir. Atatürk'ün başlattığı atılıma, hamdolsun, Cumhur İttifakı sahip çıkmış, yüz yıl sonra insansız hava araçlarıyla başlattığı atağı beşinci nesil savaş uçaklarıyla sürdürmektedir. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Yine, Devrim adıyla üretilen ilk yerli otomobil 29 Ekim 1961 tarihinde Meclisin önüne getirilmiş ama seri üretime geçilemediğinden müzeye kaldırılmıştır. Yerli ve millî otomobil vizyonuna da Cumhur İttifakı sahip çıkmış ve Devrim otomobilinden altmış bir yıl sonra akıllı cihazımız Togg üretilip 29 Ekim 2022 tarihinde seri üretimine başlanmıştır.
Türk savunma sanayisi Türkiye'nin küresel güç vizyonu doğrultusunda inşa edilmektedir, Türk mühendisleri tarih yazmaktadır. İnsansız savaş uçağımız KIZILELMA uçuşa geçmiş; dosta güven, düşmana korku salmıştır. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Millî uçaklarımız HÜRKUŞ ve HÜRJET üretilmiş, yeni nesil Millî Muharip Uçak'ımızın imalatı da hızla devam etmektedir. Yerli ve millî helikopter, gemi, denizaltı, zırhlı araç, füze, çeşit çeşit silahlar ve insansız hava araçlarını artık kendimiz üretiyoruz. Türk SİHA'lar dünyayı hayran bırakmış, savaş doktrinini dahi değiştirmiştir. Dış pazarda artan bir ilgi gören savunma sanayisi ürünlerimizi birçok ülke satın almak için sıraya girmiştir.
Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST) dünya çapında ses getiren bir markamız olma yolunda ilerlemektedir. Türk mühendisleri tarafından geliştirilen gözetleme uydumuz TÜRKSAT 6A 2023 yılında uzaya fırlatılacaktır. Millî Uzay Programı da milletimizi heyecanlandırmaktadır.
Millî teknoloji odaklı sanayi hamlesiyle yerli ve millî üretimi artırma, stratejik alanlarda dışa bağımlılığı azaltma yönünde uygulanan politikalarla savunma sanayisi, otomotiv, makine, enerji, kâğıt, petrokimya gibi birçok alanda tesisler ve fabrikalar kurulmaktadır. Teknoparklarda, kuluçka merkezlerinde, AR-GE'lerde, tasarım merkezlerinde ve teknoloji geliştirme bölgelerinde çok başarılı çalışmalar yapılmaktadır.
Türkiye, yerli ve millî enerji atılımıyla kurulu enerji gücünde 103 bin megavatı geçmiş; yenilenebilir enerji üretiminde Avrupa'da 5'inci, dünyada 12'nci sıradadır. Ülkemizin enerjide merkez ülke hedefi de inşallah kısa sürede gerçekleşecektir. Türkiye bu dönemde 4 sondaj gemisi ve 2 sismik araştırma gemisiyle güçlü bir filoya sahip olmuştur. Doğal gaz keşfini de gerçekleştiren ilk sondaj gemimiz Fatih 2017 yılında, Yavuz 2018 yılında, Kanuni 2020 yılında filoya katılmıştır. Dünyadaki 5 sondaj gemisinden 1'i olan, en son teknolojiyle donatılmış, yedinci nesil sondaj gemimiz Abdülhamid Han da bu yıl görevine başlamıştır. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Geçen yıl cumhuriyet tarihinin en büyük doğal gaz keşfi gerçekleştirilmiştir, inşallah arkası da gelecektir. Gabar Dağı'nda bulunan 12 milyar dolarlık petrol rezervi; Adana, Diyarbakır, Şırnak ve Siirt'teki keşif çalışmaları umut verici ve sevindirici gelişmelerdir. Karadeniz'de keşfettiğimiz 540 milyar metreküp doğal gaz mart ayında evlere ulaşacaktır. Yine, 2023 yılında nükleer enerji üretimine başlanacaktır. Tüm bu gelişmeler enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak, cari işlemler dengemize olumlu katkı sunacaktır.
Türkiye son dönemde dünya çapında mega projelere imza atmış; şehir hastaneleri, havalimanları, kara ve demir yolları, otoyollar, köprüler, viyadükler, tüneller, tüp geçitler, barajlar, millet bahçeleri ve cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesi gibi yatırımlarla ülkemiz dev bir şantiyeye dönüştürülmüştür. Her biri gurur abidesi olan 1915Çanakkale Köprüsü, İstanbul Havalimanı, Osmangazi Köprüsü, Rize-Artvin Havalimanı, Yusufeli Barajı, Eğiste Viyadüğü, New York'ta Türkevi, İstanbul ve Ankara Atatürk Kültür Merkezleri gibi dünya çapında şaheserler bu dönemde yapılıp hizmete açılmıştır. Hamdolsun, Ayasofya Camisi de bu dönemde ibadete açılmıştır. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhur İttifakı hiçbir vaadini de unutmamıştır. Tarihî bir reformla asgari ücretle çalışanların asgari ücret kadar gelirleri vergi dışı bırakılmış; çalışanlara elektrik, doğal gaz ve ısınma giderleri için bin liraya, yemek giderleri için günlük 51 liraya kadar yapılan ödemeler vergiden istisna edilmiş; öğretmen, kamu avukatı, polis, bekçi, uzman çavuş ve jandarma, sağlık personeli, din görevlileri ve müdür gibi bazı unvanların ek göstergeleri 3600'e çıkarılmış; mülki idare amirleri ve Emniyet müdürleri ile öğretmenler ve sağlık çalışanlarının mali haklarında artışlar yapılmış; muhtarların ve güvenlik korucularının maaşları net asgari ücret tutarına yükseltilmiş; tazminat alamayan emekli belediye başkanlarının tazminatlardan faydalanması sağlanmış; tıp ve diş hekimliği fakültesi son sınıf öğrencilerine asgari ücret kadar aylık belirlenmiş; sağlık çalışanlarına ve infaz koruma memurlarına yıpranma payı hakkı verilmiş; mübaşirler genel idare hizmetleri sınıfına alınmış; gençlerimizin KYK kredi borç faizleri silinmiş; sözleşmeli personel için yüzde 3 engelli çalıştırma mecburiyeti getirilmiş; çarşı ve mahalle bekçisi istihdamı sağlanmış; emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramlarında 2 ikramiye ödenmeye başlanmış; emekli aylıklarına alt sınır getirilmiş; basit usulde vergilendirilen küçük esnaf gelir vergisinden istisna tutulmuş, gelir ve kurumlar vergisinde dördüncü geçici vergi dönemi kaldırılmış, temel gıda ürünlerindeki KDV yüzde 1'e indirilmiş, vergisini düzenli ödeyen mükelleflere vergi indirim imkânı getirilmiş, elektrik faturalarından TRT payı ve enerji fonu kesintileri kaldırılmış, konutta ve iş yerlerinde kullanılan elektrik ve doğal gazda kademeli tarifeye geçilmiş, ihtiyaç sahibi hanelere ilk defa elektrik ve doğal gaz desteği başlatılmış, konutta ve tarımsal sulamada kullanılan elektrikte KDV yüzde 18'den yüzde 8'e indirilmiş, tarımsal destekler gelir vergisinden istisna edilmiş ve beş yıllık kesintiler iade edilmiş, hazine arazilerini üç yıl kullanan çiftçilere ecrimisil bedelinin yarısı üzerinden on yıla kadar kiralama imkânı getirilmiş, tarım destekleri arttırılmış, başta buğday ve şeker pancarı olmak üzere tarımsal ürün alım fiyatlarıyla çiftçimiz sevindirilmiş, 2/B orman arazilerinin hak sahiplerine satışı düzenlenmiş, köy iken mahalleye dönüşen yerlerin kırsal mahalle ilan edilmesi ve buralarda vergi ve harçlar ile elektrik ve su faturalarında indirim uygulaması için düzenleme yapılmış, Spor Kulüpleri Yasası çıkarılmış, cemevlerinin imar sorununa çözüm getirilmiş ve belediyelerce yapım, bakım ve onarımı düzenlenmiştir.
Tüm bunlar, aynı zamanda Milliyetçi Hareket Partisinin seçim beyannamelerinde sözünü verdiği konuların bazılarıdır. Ayrıca, önerdiğimiz, gerek kurumsal düzenlemeler gerekse üreten ekonomi programımız, sektör politikalarımız, yargı, terörle mücadele ve başta Türk birliği olmak üzere dış politikayla ilgili görüşlerimiz doğrultusunda birçok olumlu gelişme ve gerçekleşme sağlanmıştır. Sözleşmelilere ve geçici işçilere kadro verilmesi ve emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili teklifleri bu ay sonuna kadar bekliyoruz. Kadro alamayan tüm taşeron işçilerin; vekil, fahri ve ücretli statüde çalışanların kadro kapsamına alınmasını, yardımcı hizmetler personelinin genel idare ve teknik hizmetler sınıfına aktarılmasını gerekli görüyoruz.
Bu yıl asgari ücret yüzde 94,6; kamu çalışanları ve emeklilerinin aylıkları yüzde 85,5; SSK ve BAĞKUR emekli aylıkları yüzde 78,6 artırılmıştır. Yılbaşından itibaren uygulanacak asgari ücretle emeklilerin ve kamu çalışanlarının maaş artışında enflasyonla birlikte refah payının da dikkate alınması beklentimizdir. Ayrıca, şehitlerimizin anne ve babalarının aylıklarının artırılması, şehit çocuklarının hepsine iş imkânı verilmesi, muharip gazilerimizin şeref aylığının eşitlenmesi ve artırılması, gazilerimize de ÖTV'siz araç alma imkânı verilmesi ve malul sayılmayan gazilerimize gazilik unvanı ve haklar verilmesi görüşündeyiz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte ülkemiz dış politikada altın yıllarını yaşamaya başlamıştır. Türkiye, çok yönlü ve insani dış politika anlayışıyla bölgesel gelişmelerin belirleyicisi, küresel düzeyde etkili bir aktör konumuna gelmiştir. Dünyanın her tarafında mazlumlara şefkat elini uzatan Türkiye gerçeği herkesin malumudur. Türkiye, söz dinleyen değil, sözü dinlenen; üzerinde hesap yapılan değil, hesapları bozan bir ülke olduğunu, bölgesel ve küresel gelişmeler karşısında ortaya koyduğu tavırla tüm dünyaya göstermiştir.
Türkiye, diplomasinin merkezi olmuştur. Rusya-Ukrayna arasında barışın sağlanabilmesi için olağanüstü bir çaba gösteren Türkiye, Tahıl Koridoru gibi bir anlaşmayla küresel gıda krizini önlemiş, esir mübadelesi gibi çok zor bir operasyona aracılık etmiştir. Antalya Diplomasi Forumu, 2021 ve 2022 yıllarında çok sayıda devlet ve hükûmet başkanlarının ve bakanların katılımıyla ve başarıyla gerçekleştirilmiştir. Mavi vatanımızda egemenlik haklarımıza sahip çıkılmaktadır. Libya'yla imzalanan anlaşmalarla Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi saf dışı bırakmaya çalışanların oyunları bozulmuştur. Yaklaşık otuz yıldan beri işgal altında bulunan Türk yurdu Karabağ, Türkiye'nin aktif desteğiyle Ermenistan'ın işgalinden kurtarılmıştır.
Millî davamız Kıbrıs'ta eşit ve egemen iki devlet kararlılığımız tüm dünyaya ilan edilmiş, kapalı Maraş açılmıştır. Türk Devletleri Teşkilatı kurularak Türk birliğinin ümitleri yeşermiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne Türk Devletleri Teşkilatı gözlemci statüsü verilmesi tarihî bir adım olmuştur. Türk Devletleri Teşkilatının gelecek perspektifini ortaya koyan Türk Dünyası 2040 Vizyonu Belgesi kabul edilmiştir. Avrasya coğrafyasının kalbinde yeni bir jeostratejik güç yükselmeye başlamıştır. Cumhur İttifakı'yla Türk cihan hâkimiyeti mefkûresinin tohumu yeniden atılmıştır. Bizim ana gayemiz, lider ülke Türkiye hedefine ulaşmak; Türk dünyasının, İslam âleminin ve bütün mazlum milletlerin yegâne ümidi olan Türkiye'yi küresel bir güç hâline getirmek, tarihin tekerrürünü sağlamaktır. Türkiye, kutlu hedeflerine Allah'ın izniyle ve inayetiyle mutlaka ulaşacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Konya'mızda düzenlenen Hazreti Mevlâna'nın 749'uncu Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri'nin son gününde, yarın akşam Şebiarus merasimi icra edilecektir. Bu vesileyle, Hazreti Mevlâna'yı rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum. Herkesi Selçuklu'nun payitahtı, sevgi, huzur ve hoşgörünün başkenti Konya'mıza bekliyoruz. Bu yılki törenler "Dostluk Vakti" temasıyla düzenlenmektedir. Hazreti Mevlâna'nın dostluk üzerine bir nasihatiyle konuşmamı tamamlamak istiyorum: "Kiminle dostluk ettiğinize dikkat edin. Zira, bülbül güle, karga da çöplüğe götürür."
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak tümüne de kabul oyu vereceğimiz cumhuriyetimizin 100'üncü yılı bütçesinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı ve bereketli olmasını diliyor, sizlere ve aziz Türk milletine saygılarımı sunuyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)