GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Tümü münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:40
Tarih:16.12.2022

AK PARTİ GRUBU ADINA MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ Grubumuz adına bütçe görüşmeleri için söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle Gazi Meclisimizin siz değerli üyelerini ve sizlerin şahsınızda aziz milletimizin tüm fertlerini hürmetle muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Görüşülmekte olan bu bütçe 2017 yılında halk oyuyla kabul ettiğimiz ve 2018 yılında tümüyle yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemimizin 5'inci, AK PARTİ'mizin 21'inci, cumhuriyetimizin ise 100'üncü yılı bütçesidir. Bütçemizin şimdiden ülkemiz ve milletimiz için hayırlara ve bereketlere vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; cumhuriyetimizin temeli Ankara'da, burada atıldı. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın başkumandanlığında, Millî Mücadele'mizin karargâhı olan Gazi Meclisimiz 23 Nisan 1920'de bir Cuma günü Hacı Bayram Veli Camisi'nde kılınan cuma namazı sonrası hatimlerle, dualarla açıldı. Ankara'mızın manevi mimarı Hacı Bayram Veli'nin "Nagehan ol şâra vardım/Ol şârı yapılır gördüm/Ben dahi bile yapıldım/Taş u toprak arasında." ifadeleri, dizeleri şehrin inşası ile kendi kimlik ve kişiliğinin inşası arasındaki münasebeti en güzel şekilde ortaya koyduğu bu manevi mimari, Meclisimizin de ruh ve manasını ortaya koymaktadır. Bu sebeple Millî Mücadele'mizden bu yana taşıdığı "Gazi"lik unvanını 15 Temmuz 2016 tarihinde uluslararası darbe ve işgal girişiminde bir kez daha ispat eden Gazi Meclisimizi ve onun değerli milletvekillerini tüm yüreğimle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Her ne kadar "Bırakın bu ayakları." diyenler olsa da milletimizin "Ölürsem şehidim, kalırsam gaziyim." şiarına Gazi Meclisimizin ebet müddet sahip çıkacağına olan inancımı buradan ifade ediyorum.

Değerli milletvekilleri, yarın 17 Aralık; şebiarus, vuslat gecesi, gönüller sultanı Hazreti Mevlâna'nın vefatının 749'uncu seneidevriyesi. "Ben yaşadıkça Kur'an'ın bendesiyim. Ben Hazreti Muhammed Mustafa'nın (SAV) yolunun tozuyum. Biri benden bundan başkasını naklederse o kişiden de naklettiğinden de şikâyetçiyim, uzağım." diyen Hazreti Mevlâna, muhteşem ve hikmetli eseri Mesnevi'sinde bir hikâye anlatır. Verdiği işi yerine getiren 4 kişiye 1 gümüş dirhem ücretlerini ödeyip kendilerine teşekkür ettikten sonra, ayrılan o 4 arkadaşın baş başa kaldığında ihtiyaçların nasıl giderileceğiyle ilgili istişarelerinde "Bu dirhemle gidelim ineb alalım." diyenin, bir diğeri "Engür alalım." diye karşı çıkanın, bir diğeri "İstafil alalım, diğerleri olmaz." diyenin ve bir de "Hiçbiri, yerine üzüm alalım." diyenin varlığından haberdar ederek bir kavgaya tutuşmalarını anlatır. Sonra bunun üzerine Hazreti Mevlâna der ki: "Bir gönül ehli, bir dil bilen, ehlidil bir insan gelse de o 4 kişi tarafından ayrı ayrı söylenen talebin aslında aynı şeyi ifade ettiğini ve aynı şeyi istediğini onlara güzel bir şekilde anlatsa aralarındaki ayrılık sebebi bir tevhit, bir vahdet, bir birlik ve dayanışma sebebi olacaktı." Dolayısıyla bu müzakerelerden maksadımız üzüm yemektir, bağcı dövmek değil. Dolayısıyla bu değerlendirmelerimizi yaparken hiçbir şahsiyatla uğraşacak değiliz; bununla beraber, fikirler, politikalar ve zihniyetler üzerinden kendi değerlendirmemizi yapacağımızı belirtmek isterim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçen sene yine bu zamanlardı, hep beraber 2022 bütçesini görüşüyorduk. Evet, o zaman demiştik ki: "5 adım atacağız; önce asgari ücreti, sonra memur ve emeklilerle ilgili maaşları, ondan sonra 3600 ek göstergeyi, daha sonra sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesini ve nihayetinde bir sıralama ve süreç yönetimi olarak da EYT'li kardeşlerimizin talepleriyle ilgili yasal düzenlemeyi yapacağız." Bakın, o 5 adımdan 3'ünü temmuza kadar gerçekleştirdik Allah'a çok şükür. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Asgari ücretle ilgili düzenlemeyi yaptık. Hakikaten bu konuda, şu anda temmuzda da ayrıca bir ilave yüzde 30'luk zamla, 5.500'ü net düzenlemeyi yaptık. Şu anda tekrar görüşmeler devam ediyor 2023'le ilgili. İnşallah, hem asgari ücretle ilgili hem memur hem emeklilerle ilgili -gerek SSK gerek BAĞ-KUR gerek Emekli Sandığı, bütün emeklilerimizle ilgili, bütün memurlarımızla ilgili- alım gücünü çok daha yukarılara çekecek, artıracak düzenlemeleri Allah'ın izniyle hep beraber yapacağız; az kaldı, on beş gün sonra hepsine şahit olacağız. Bu konuda, yıl sonuna kadar, 500 bine yakın sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine ve EYT'li kardeşlerimizin durumlarının yasayla düzenlenmesine hep beraber şahit olacağız. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) 3600 ek göstergeyi temmuz öncesinde hep beraber yasalaştırdık; ocak ayı itibarıyla da -bütün memur ve emeklilerimizle ilgili- yürürlüğe girmiş olacak.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Kılıçdaroğlu sağ olsun.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Dolayısıyla, bu konuda hiç kimsenin endişesi, şüphesi olmasın. Aynı zamanda, geçen yıllarda yaptığımız, 1 milyona yakın taşeron kardeşimizin durumlarının düzeltilmesi ve süreklilik arz eden bir noktaya getirilmesiyle ilgili, o zaman hukuki statüleri farklı olan yaklaşık 70-80 bin civarındaki bu arkadaşlarımızın durumunun ele alınacağına ve altı ay ile on ay arasında çalışan geçici personelle ilgili de bunların süreklilik arz edecek şekilde iş hayatına devam edeceğine ilişkin düzenlemeleri de Allah'ın izniyle hep beraber gerçekleştireceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Dolayısıyla, biz ne söylemişsek onu konuşuyoruz, konuştuklarımızı elhamdülillah gerçekleştiriyoruz. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Aldatmaca, kandırmaca, yalan, iftira üzerine kurulmuş algı ve illüzyon siyaseti değil, hak ve hakikat üzerine bina edilmiş ilkeli siyaset yürütüyoruz, ilkeli siyaset elhamdülillah. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Milletimizin ve ülkemizin lehine olan her şeyi hayata geçirmenin samimi gayreti içerisindeyiz. Milletimizin fertlerini, ülkemizi güçlü ve müreffeh kılmanın derdindeyiz. Zira, hep beraber ifade ediyoruz ki "Aşkınan koşan yorulmaz." O sebeple "güçlü birey, güçlü devlet" diyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi olarak ülkemizde, bölgemizde ve tüm dünyada barışın, adaletin ve refahın tecellisi için çalıştık çabaladık. Bu konuda hakikaten "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." anlayışı içerisinde politikalarımızın temeline insanı aldık. Gerek ulusal anlamdaki politikalarımız da insan odaklı gerekse küresel siyasette, proaktif dış politikadada insanlık bizim merkezimizde, odağımızda. Şu tahıl koridorunu kim açtı Allah aşkına arkadaşlar? İnsanlığın hayrına, iyiliğine, güzelliğine; Afrika'daki, dünyadaki, Avrupa'daki, dünyanın dört bir yanındaki insanlığın tahıl krizinin çözümlenmesine imza atan hangi iktidar arkadaşlar? Hangi lider arkadaşlar? (AK PARTİ sıralarından "Recep Tayyip Erdoğan" sesleri, alkışlar)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Savaştaki ülkeden buğday alan hangi iktidar?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - İşte, insanımızın özgürlüğü, refahı, huzur ve mutluluğu için demokratik devrimleri ve kalkınma destanını hayata geçirdik.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Ne destanı be? Destana bak, destana!

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Bayat simit alıyor millet, bayat simit.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Değerli Mustafa Elitaş Başkanımız işin teknik boyutlarına kısa sürede girerek zaten gerekli açıklamaları yaptı.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Buğdayın yüzde 5'i Afrika'ya gitti, yüzde 5'i.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Ben rakamlarla değil de onun manasıyla, anlamıyla ilgili boyutlara daha fazla vurgu yapmak istiyorum. 81 vilayetimizde 85 milyon insanımızın tamamını muhatap alarak bütün toplum kesimleriyle, devlet-millet kaynaşmasıyla, hizmetkâr devlet anlayışıyla, yepyeni bir paradigma değişikliyle sessiz devrimleri gerçekleştirdik. Bu devrimlerin şahidi, muhatabı bizzat aziz milletimizdir, kuzeyden güneye, doğudan batıya 85 milyon insanımızdır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - 8 milyon mülteciyi de unutma!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Demokratikleşme, temel hak ve özgürlüklerin yaygınlaştırılması noktasındaki bu büyük adımlarla birlikte, aynı zamanda büyük kalkınma hamlelerini atbaşı başlattık zira biz, Adalet ve Kalkınma Partisiyiz. Sonuç itibarıyla, gerçekten, az zamanda çok ve büyük işler başardık, Allah'a çok şükür, başardık. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Yirmi yıldır iktidarsınız, daha kaç yıl olacaksınız?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, 2002 yılında bütün ihracatımız 36 milyar dolardı; şimdi, bu sene 250 milyar doları geçtik. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - İthalat ne, ithalat? İthalatı da söyle, cari açığı da söyle!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Şöyle bir örnek her şeye yeter, fazla uzatmaya gerek yok örneklerle: Biz iktidara geldiğimizde -bakın, Ahmet Arslan Bakanımız burada- bir Bolu Tüneli vardı, hakikaten işin içinden çıkılamıyordu; onlarca bakan, hükûmet yedi götürdü. Ya, efendim, topu topu 2,5-3 kilometrelik bir tünel ama sonuç itibarıyla onun tamamlanması da AK PARTİ'ye, Recep Tayyip Erdoğan'a nasip oldu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Yol yoktu yol, hepsini siz yaptınız(!)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Buzdolabı da yoktu, tekerlek de yoktu(!)

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Evet, bunun başlangıcı ile bitişi arasında on yedi yıl söz konusu, biz gelir gelmez hemen bitiriverdik.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - "Elhamdülillah" de(!)

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Ama bizi beklemiş, on yedi yıl bizi beklemiş. Şimdi, sonuç itibarıyla, biz o tünelin yüzlerce katını yaptık elhamdülillah. 2002 yılında, bütün Türkiye'de bütün tüneller 50 kilometreydi, şimdi 664 kilometre; yirmi yılda 13, 14 kat... (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Her şeyi siz yaptınız(!)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Taş devrindeydik, taş devrinde(!)

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - İşte, bunu gerçekleştiren partiye, hükûmete ak kadrolar denir, ak kadrolar!

Evet, bakın, bir örnek daha vereyim. Arkadaşlar, bütün Türkiye'de 2002 yılında bölünmüş yol ağımız 6 bin kilometreydi.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Zaten kazma kürekle açıyorlardı(!)

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Seksen yılda onlarca hükûmet gelmiş geçmiş "Bunlar zaten sizin göreviniz." diyorlar ya şu anda, sizin söylediğinize göre o hükûmetlerin hiçbiri görev yapmamış o zaman. E, seksen yılda 6 bin kilometre, şu anda ne kadar biliyor musunuz? Biz bunu yirmi yılda 29 bin kilometreye çıkardık.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - TBM makinesini de siz buldunuz(!)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Kaç tane arabadan vergi aldın? O zaman kaç tane arabadan aldın?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - İşte, Recep Tayyip Erdoğan farkı. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bravo(!)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - O zaman kaç araba vardı, şimdi kaç araba var? Kaç arabadan ÖTV aldınız?

BAŞKAN - Sayın Ali Şeker, lütfen, mesai mi başladı yani? Siz yeni geldiniz ama biz böyle yapmıyorduk, böyle değildi görüşmeler, bu şekilde gitmiyordu.

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Yok, yaptı, yaptı.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bütün havalimanlarımızın sayısı 26'ydı, seksen yılda 26 havalimanı; biz geldik, 57'ye çıkardık.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Zafer Havalimanı...

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Zafer Havalimanı'ndan bahset, yüzde 97 zarar eden Zafer Havalimanı'ndan bahset!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - 276 baraj vardı, seksen yılda 276 baraj; şimdi biz bunu 950'ye çıkardık.

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Elektrik ithal ediyoruz.

ERHAN USTA (Samsun) - Atatürk Barajı'nı da siz yaptınız(!) Keban Barajı'nı da siz yaptınız(!)

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Seksen yıllık bütün hükûmetlerin yaptıklarının fevkinde 5, 10, 20 kat daha fazla hizmetleri yirmi yılda gerçekleştirip milletimizin hizmetine sunan partiye AK PARTİ, liderine de Recep Tayyip Erdoğan derler. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Değerli milletvekilleri, tarihimizin en büyük kalkınma hamlelerinin hizmet ve eserlerle insanımızla buluşturulduğu yirmi yıllık gerçekten şanlı bir geçmişimiz var. Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Dolayısıyla, bu, milletimizin hafızasındadır, muhataplığındadır; başka söze hacet yok.

Yirmi yıllık geçmişimizi demokratikleşme ve özgürlükleri genişletmeyle birlikte, bir kalkınma destanıdır. Dünyanın en büyük hizmet şaheserlerini milletimizle buluşturduk, ülkemize kazandırdık; kazandırmaya devam ediyoruz. Bir çağı kapatıp bir çağı açan Fatih'in torunları olarak nasıl ki imkânsızı başararak gemileri karadan yürütüp fetihlere imza attıysak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, onların yol arkadaşları olarak arabaları ve trenleri denizin altından karşı kıyıya geçirerek milletimizin öz güvenini, elhamdülillah, tazeledik. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Gemicikleri denizden mi yürüttünüz?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Marmaray'ı, Avrasya'yı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, Osmangazi Köprüsü'nü, Çanakkale Köprüsü'nü; Yusufeli Barajı'nı; yerli, millî uydularımızı, İHA, SİHA, TİHA, AKINCI insansız hava araçlarını, TCG Anadolu Uçak Gemimizi, 500 kilometreyi aşan TAYFUN füzemizi, Millî Muharip Uçak'ımızı, elhamdülillah, gerçekleştiriyoruz, gerçekleştirdik. Dün güzel bir haber vardı: KIZILELMA kanatlanıp uçmuş. Kızılelma'ya, Kızılelma'ya; hayırlı olsun. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) İnşallah, sırada Millî Muharip Uçak'ımız var, alanında dünyada 1 numara olacak.

İşte, teknolojide, inovasyonda, yenilenebilir enerjide, millî savunma sanayisinde, gerçekten ama gerçekten çok ve büyük başarılı işlere imza attık.

En büyük devrimlerden bir tanesi de Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişle ilgili Anayasa değişikliğidir. Halk oyuyla milletimiz tarafından benimsenen yeni hükûmet sistemi, tam bir demokratik devrimdir.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - O günden bu yana bellini doğrultamıyor kimse.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Doğrudan demokrasinin gereği olarak hem yasamanın hem yürütmenin millî iradenin temsilcisi, millî iradenin sahibi, egemenliğin sahibi olan millet tarafından doğrudan kullanılmasıdır, hükûmeti doğrudan milletin kurmasıdır; bütün vesayet odaklarını elimine etmektir.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Tek vesayet, saray vesayeti.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Cumhuriyetimizin sahibi olan milletimizin iradesinin üstünde beşerî planda hiçbir irade tanımadığımızı ve tanımayacağımızı öz güvenle, tarihî bir liderlikle haykırdık ve gerçekleştirdik. Biraz evvel Sayın Elitaş da ifade etti, o yirmi yıllık tarihimiz güllük gülistanlık içerisinde geçmedi; hep büyük mücadelelerle, sağlam bir iradeyle her zaman ama her zaman milletin yanında durmakla geçti elhamdülillah. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Vesayet odaklarıyla çetin ve hayati mücadeleler ortaya koyduk. Muhtıra ve darbe teşebbüslerini, 15 Temmuz darbe girişimini, uluslararası vesayet odaklarının her türlü tehdit ve operasyonlarını, ekonomik saldırılarını, terör saldırılarını sarsılmaz bir iradeyle karşıladık ve vesayet düzenini tarihin çöp sepetine elhamdülillah hep beraber attık.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Saray vesayeti getirdiniz.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - İrademizi ne içeridekiler ne de dışarıdakiler elhamdülillah teslim alamadı ve asla alamayacak. [AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından alkışlar(!)] Ancak milletimizin oylarıyla yürürlüğe giren ve dört yıldır uygulanan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine yani millet iradesine "ucube" diyen 6'lı masa, "güçlendirilmiş parlamenter sistem" adı altında gerçekten ucube ötesi bir sistemi dayatmaya çalışıyor. Yüzde 50 artı 1'le doğrudan millet tarafından seçilen Cumhurbaşkanının üzerinde çoklu vesayet sistemini öneriyorlar, başvesayetçi konumuna da 6'lı masayı koyuyorlar.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Vesayet sizin işiniz!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Yürütmeyi çift başlı hâle getiriyorlar; bir Cumhurbaşkanı, bir de partili Başbakan. Hani yürütmenin başı partili olmamalıydı! Hem Başbakan hem de partinin genel başkanı değil mi Başbakan?

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Anlamazsınız ondan, demokrasiden anlamazsınız.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Siz getirdiniz siz.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Parlamenter sistemden anlamadığınız için onlardan anlamazsınız.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Dolayısıyla, bakın, kendi içinizde çelişki ortaya koyuyorsunuz. Aynı zamanda doğrudan bir kereliğine halka hesap vermeyecek bir Cumhurbaşkanını halk tarafından seçtiriyorsunuz yedi yıllığına, yüzde 50 artı 1'le seçiliyor, yürütmenin başı oluyor, Parlamentoyu feshetme yetkisi getiriyorsunuz ancak yüzde 20-25'le Başbakanın emri altına sokmaya çalışıyorsunuz.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Yüzde 34'le Başbakan oldunuz, yüzde 34'le.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Bu, eşyanın tabiatına aykırı; bu, gömleğin ilk düğmesini hakikaten yanlış iliklemek demek. Zaten eğer bir sistemde Cumhurbaşkanı doğrudan halk tarafından seçiliyorsa -ister zayıfı ister güçlüsü- onun adına parlamenter sistem denilmez, olsa olsa yarı başkanlık sistemi denir ama siz "güçlendirilmiş" demekle parlamenter sistemin zaten zayıf olduğunu itiraf ediyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Neden yaptınız peki?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Burada teklifinize bakıldığında neyi güçlendiriyorsunuz? Yürütmeyi güçlendiriyorsunuz. "Bir hükûmet güven almadan, bir başka hükûmet gensoruyla düşürülemesin." şeklinde, "Yürütmenin hemen yedeğini ortaya koyalım sisteme." diyorsunuz.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Başkanlık dört senede çürüdü.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Dolayısıyla adı üzerinde, parlamenter sistemle ilgili Parlamentoyu güçlendirici değil yürütmeyi güçlendirici bir teklifte bulunuyorsunuz. Ancak bunun hakikaten tam manasıyla bir çelişkiler yumağı; açmazlar, çıkmazlar yumağı olduğu da ortadadır. Nitekim 6'lı masanın bu anayasa çalışmalarında bulunan kimi sözcülerinin "Aslına bakarsanız daha sonra halk tarafından değil de Parlamento tarafından seçilmesi gerekir, bu düzenlemeyi yapmamız gerekir." şeklinde beyanatları da tarihe not düşmektedir. Dolayısıyla biz bir seneyi aşkındır hep dedik ki 6'lı masaya: "Söyleyin, teklif ettiğiniz Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde Cumhurbaşkanını kim seçecek; halk mı seçecek, Parlamento mu?" Halkın elinden bu yetkinin alınmasına halkımız rıza göstermeyeceği için sureta orada en sonunda -neden sonra- bir yazılı beyanda bulundunuz ancak onun da çelişkilerini kendi içinizde hâlâ şu an tartışıyorsunuz. Bu konudaki anayasa hukukçularının da ortaya koyduğu mütalaalar net bir şekilde ortadadır.

Ortaya koyduğunuz tekliflerle tabii ki farklı birtakım konularda, kendinize dönük konularda anlaşıyorsunuz da ancak icraata gelince anlaşamıyorsunuz. Koalisyonda, bu 6'lı koalisyonda nasıl bir icraat ortaya konacak? Bu konuşmalarımı grubumuza, Hükûmetimize yöneltilmiş olan konuşmalar esnasındaki değerlendirmeler üzerine yaptığımı ifade etmek isterim.

Koalisyonda nasıl anlaşacaksınız?

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Siz nasıl anlaşıyorsunuz?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - CHP, devletin başına geldiğinde "İstanbul Sözleşmesi'ni ilk gün getireceğiz." diyor; 6'lı masa içerisinde başka bileşenler "Zinhar, bu sözleşmenin karşısındayız." diyor; nasıl anlaşacaksınız? 6'lı masanın bir bileşeni "Ermeni soykırımı vardır." diyor, diğerleri bu konuyla acaba örtüşüyor mu? Parlamenter sistemde Bakanlar Kurulunun kararı hukuken tüm bakanların imzasıyla tekemmül eder, bir bakan dahi imza atmadığı takdirde Bakanlar Kurulunun geçerliliği söz konusu değildir. Evet, "Şuraya bakanlık verelim, buraya bakanlık verelim." diyenlerle ilgili ortak bir yaklaşım içerisinde misiniz? Teröristleri sıcak takipte ve yurt dışı tezkerelerinde hep beraber bu konuda anlaşabilecek misiniz?

Yamalı bohça ittifakı, sadece yıkmak için bir araya gelmiş, yıkmak için anlaşmışlar ama iş "Gelin, icraat yapalım." deyince herkes ayrı telden çalıyor. Buradan da siyasi ve ekonomik bir istikrarın çıkmayacağı net bir şekilde anlaşılıyor. Ancak Türkiye'nin kaybedecek bir saniyesi bile yok değerli arkadaşlar, bir saniyesi bile.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Uzlaşmadır onun adı Sayın Akbaşoğlu, uzlaşma. Siz beş yüz sene geriden geldiğiniz için anlayamazsınız onu.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Şunu ifade etmek isterim, 6'lı masa diyor ki: "Şu anda mevcut hükûmet sistemine..."

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Hükûmet yok bir kere ya, Anayasa'da "hükûmet" diye bir tanım yok; önce Anayasa'ya bak.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - "...halkın onayladığı Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine göre hep beraber seçimlere gidelim, sonra 400 milletvekiliyle bunu değiştirip tekrar sistem değişikliğiyle bir daha seçimlere gidelim." Yani seçim üstüne seçim vaadinden başka somut hiçbir yaklaşım söz konusu olmuyor.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Ha bire seçim yaptınız.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Beş ayda bir seçim yaptığınızı unutmadık.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Ancak bu teklifte ne hayır ne fayda var.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Millet aç, aç.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Dolayısıyla hakikaten bu konuda, dünya ve ahiret iyiliğinizi isteyen bir kardeşiniz olarak sizlere hatırlatıyorum, bu uçurumun kenarından dönmeniz gerektiğini hakikaten sizlere hatırlatıyorum.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Korktunuz değil mi?

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şu çay-simit hesabını bir yap da bize de bir faydası olsun.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Bir daha yap çay-simit hesabını, yap bakalım.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Çay-simit hesabı yap, konuyu biliyorsun.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Evet, şunu ifade etmek isterim ki bütün insanlık için ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesi her zaman en adil, en güvenli ve en özgür yerdir; bu hakikati hiç kimse unutmasın.

Dış politikada Türkiye'siz denklem kurulamayacağı bütün dünyada görülmüş, anlaşılmıştır. Gerçekten, Türkiye'nin proaktif dış politikasıyla Türk Devletleri Teşkilatı yıldızı parlıyor. İnşallah, Türkiye Yüzyılı'nın parlayan yıldızı Türk Devletleri Teşkilatı, Allah'ın izniyle gerçekten tarihî önemi haiz büyük işlere öncülük edecektir.

Evet, yüce Meclisin, Parlamentonun bilgisine sunulmuştu Antalya Diplomasi Forumu Vakfı Kanunu. İnşallah, bundan sonra, insanlığın gözü kulağı Davos yerine Antalya'da, Türkiye'de olacak arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Karabağ'da otuz yıllık ve Birleşmiş Milletlerin de tesciliyle hakikaten bu konuda... Kırk dört günde Karabağ'daki otuz yıllık işgal son buldu.

Libya'da, Münhasır Ekonomik Bölge'yle Doğu Akdeniz'deki hak, alaka ve menfaatlerimizi uluslararası koruma altına aldık.

Karadeniz'de 540 milyar metreküp doğal gazı milletimizle, inşallah, üç ay içerisinde buluşturacağız ve doğal gazı ucuzlatacağız.

Terörü temizlemenin sonucu olarak Gabar'da 12 milyar dolarlık petrol rezervlerine yenilerini ekleyerek zenginliğimizi artıracağız. Allah'ın izniyle, bütün toplum kesimlerinin refahını, satın alma gücünü daha yukarılara taşıyacağız. Bu konuda, zengin birey ve zengin devlet anlayışımızı, istiklal ve istikbalimizi hep beraber "2023 Türkiye Yüzyılı" mottosuyla gerçekleştireceğiz.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Yirmi yılı gördük(!)

MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Türkiye Yüzyılı'nın kapıları açılıyor.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Tarihî bir dönüm noktasındayız, tüm insanlık için küresel sonuçlar doğuracak bir dönümün, bir dönemin eşiğindeyiz. Ortak geleceğimiz için, Selçuklulardan Osmanlıya, Osmanlıdan cumhuriyete uzanan geçmişimizle yeni yüzyıla, yeni Kızılelma'ya hep beraber kenetlenmeliyiz. Emperyalistlere karşı Millî Mücadele ruhuyla Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir araya gelmek, hepimiz için ortak millî bir vecibe olarak karşımıza çıkıyor. Bu konuda Allah için, hep beraber şunu ifade etmek isterim: Burada gelip ne yapılacağı da anlatılmalıydı, 6'lı masanın ne yapmak istediğiyle...

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Siz ne yapacaksınız, onu anlatsana.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Çünkü "Herkesin eseri rütbesinde görülür." dendi, doğrudur. Peki, sizlerin bu millete vereceğiniz nedir? Çünkü lafla peynir gemisi yürümez. Namus sözü verip çiğnemek mi, temel atma törenleri düzenlemek mi?

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Seçim kararı alın.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Togg'un yerine heykelini yapmak mı? Baraj yerine musluk takmak mı?

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Seçim kararı alın, sahnede bir görelim bakalım sizi.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - İşte, büyük hedefler, büyük vizyonlar gerektirir. Büyük vizyonları büyük liderler hayata geçirir. Hamdolsun, Türkiye Yüzyılı'nı hayata geçirecek dünya liderine sahip bir Türkiye var. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) İnşallah, 2053, 2071 vizyonlarını gerçekleştirmek için altyapıyı tesis etmiş 2023'ü, 3'üncü bin yılın yüz yılının başlangıcı yapan bir yürüyüşü hakikaten Türkiye Yüzyılı olarak gelin hep beraber başlatalım.

İnşallah, bu konuda değerli konuşmacıların bazı değerlendirmelerine de kısaca değinmek istiyorum. Konuşmalardan hareketle ifade etmek isterim ki sivil toplumun teminatı, AK PARTİ'dir değerli arkadaşlar, Hükûmetimizdir. Özgürlüklerin teminatı, AK PARTİ'dir. İnançların teminatı, AK PARTİ'dir. Toplumun tüm kesimlerini kucaklayarak devlet-millet kaynaşmasıyla devletimizin kurumlarını, milletimizin hizmetine amade kılan, AK PARTİ hükûmetleridir. Özgürlükler asıl, kısıtlamalar istisnadır. Kim hukuka, kanuna aykırı davranırsa demokratik hukuk devletinde karşılığını bağımsız ve tarafsız yargı eliyle bulacağı muhakkaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Daha bugün memurları Meclis kapısının önüne koymadınız! Daha bugün oldu, iki saat oldu! Memurları kapının önüne koymadınız daha!

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Sendikalara kota koydunuz, kota!

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Eskiden yazar kasa atardı vatandaş...

BAŞKAN - Sayın Akbaşoğlu, tamamlayalım lütfen.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Değerli milletvekilleri, burada değerli konuşmacıların değerlendirmelerini dinledik. Bütçe görüşmelerinde her sene "Bu sene siz gidiyorsunuz, biz geliyoruz." diyenler, geçtiğimiz yıllardan itibaren "Yılın ikinci yarısında iktidara gelip bütçeyi biz yöneteceğiz." demeye başlamışlardı. Kaç altı ay geçti, elhamdülillah, 2023 bütçesini de biz getirdik, biz. İnşallah, önümüzdeki beş yılın bütçesini de AK PARTİ olarak biz yapacağız, Cumhur İttifakı olarak biz getireceğiz ve inşallah, 2028 için beyhude hayallerinizi şimdiden kurmaya başlayabilirsiniz diyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Ek bütçeyle geldiniz, ek bütçe çıkararak gideceksiniz!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, Avrupa'da, dünyada kesintisiz bir şekilde 21 kere, üst üste, demokratik anlamda bütçe yapan başka bir hükûmet, başka bir ülke, başka bir iktidar var mı? (AK PARTİ sıralarından "Yok." sesleri)

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bize sor, bize! Bize sor!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Elhamdülillah. Öyleyse bunun Guinness Rekorlar Kitabı'na milletimiz, demokrasi tarihimiz için geçirilmesini teklif ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Enflasyon rekoru! İşsizlik rekoru!

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Verecek, verecek, yirmi yılda nasıl batırdığınızı verecek Guinness Rekorlar Kitabı!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Buckingham Sarayı'na, Versay Sarayı'na, Beyaz Saray'a danışmanlık yapanları sonunda size de danışman olarak atamışlar. Anlaşılan, yabancı sarayların bendesi olmak için çırpınıp duruyormuşsunuz! Meğer onun için "tek adam, tek adam" "saray, saray" diye bağırıp çağırıyormuşsunuz! İthal danışmanlarınızla muradınıza ereceğini zannediyorsunuz ama nafile. Hangi saraydan medet umarsanız umun, 6'lı masa olarak bilin ki milletimiz arkanızdaki saraylarla birlikte alayınızı tarihin hezimetine uğratacak inşallah ve yenileceksiniz! (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Oo!

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Eyvah!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - 2023 seçimleri "Tam bağımsız, lider ülke Türkiye!" "Büyük ve güçlü Türkiye!" diyenler ile vesayeti, manda ve himayeyi kabul edenler arasında geçecek. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Saray vesayeti!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Kayıt dışı sistem, kayıt dışı siyaset önerisinde bulunan 6'lı masanın bileşenlerine önce kendi seçmenleri öyle bir cevap verecek ki Allah'ın izniyle, Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk turda rekor oyla seçildiğini gördüklerinde aynı sözü tekrarlayacaklar: "Adam kazandı." (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Hemen seçim, hemen!

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Hemen, derhâl seçim!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Yeniden büyük Türkiye, büyük ve güçlü Türkiye'nin öncülüğünde "Dünya 5'ten büyüktür." ve "Daha adil bir dünya mümkündür." mottosuyla 2053 ve 2071 vizyonlarımızı gerçekleştirecek; gençlerimiz için, yavrularımız için, milletimizin bütün fertleri için, Türkiye Yüzyılı'nı bütün insanlık için başlatan liderimizin etrafında hep beraber kenetleneceğiz ve 2023'te Cumhur İttifakı olarak en büyük zaferi elde edeceğiz. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Vay vay vay!

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Grubunu toplayamamışsın daha, grubunu toplayamamışsın.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Çok değerli milletvekilleri, şimdi, kendilerine çok hürmet gösterdiğim ve gerçekten sevdiğimiz hem Sayın Hamzaçebi'yi hem de Sayın Kesici'yi de dinleme imkânı elde ettim, onların sözleriyle ilgili sadece açıklama babında birkaç beyanım olacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bitti. Kaç dakika uzattın?

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Bitti.

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Başkan, on dakika oldu ya!

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - On dakika verdin Başkan.

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Hep "Recep Tayyip Erdoğan" diyor, değişik bir şey yok yani.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Hep aynı şeyi söylüyor zaten.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Sayın Başkan, ayıp ya!

BAŞKAN - Sayın Akbaşoğlu, dört oldu; beşinci dakikayı veriyorum.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Üç dakika daha... Yedi...

BAŞKAN - Yedi olmadı, yedi yok, yedi hiç vermedik.

Bitirelim lütfen.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Şöyle, şunu ifade edeyim: Şimdi, bir gömlek değiştirme meselesi gündeme geldi, gömlek; tatlı su falan filan gibi. Bakın, şunu söyleyeyim: Herkes eksik görmüş, eksik anlamış o meseleyi. Biz, millî ve yerli politikalarla bugüne kadar geldik; biz, millî görüş gömleğini çıkarıp...

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Erbakan'ınki millî değilmiş o zaman(!)

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Ne demezsin!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - ...millî görüş zırhını kuşanarak yedi düvelle mücadele ediyoruz, yedi düvelle! (AK PARTİ sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar)

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Saman dâhil ithal etmediğimiz ürün kalmadı be! İthal etmediğimiz ürün kalmadı be!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Görmüyor musunuz yedi düvelle mücadele ettiğimizi? Biz zırhımızı kuşanmışız, Allah'a çok şükür! Buna bütün dünya şahittir.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Moskova'da ne yaptınız kapıda beklerken? Almanya'ya Merkel'in...

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Ne ithalatçı iktidarsınız be!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Şunu da ifade edeyim: Biz asla dini kullanan -haşa ve kella- değil...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Yedi düvele teslim ettiniz!

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Erbakan millî olmadığı için mi gömlek değiştirdiniz?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - ...o güzel dinimizi eksiğimizle, kusurumuzla, yanlışlarımızla ama samimiyetle yaşamaya çalışan insanlarız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Bir dakika daha... Sayın Akbaşoğlu, bitirelim lütfen. Son bir dakika...

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Biz, dini kullanan değil, dinimizi samimiyetle yaşamaya çalışan insanlarız ancak takiyecilerle tabii ki bizim durumumuz asla ve kata bir değil arkadaşlar.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Erbakan millî değil miydi?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Şunu söyleyeyim: Bizim yüzümüz Türkiye merkezli; hem batıya hem doğuya hem kuzeye hem güneye; tam merkezinde büyük ve güçlü Türkiye! (AK PARTİ sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar)

Son olarak şunu söyleyeceğim, Mustafa Kemal Paşa'ya atıfla son olarak şunu okuyacağım...

Tabii, bir viraj meselesi de vardı bir hikâyede, doğrudur. Rahmetli Erbakan Hocamızı hatırlayalım.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Millî değil miydi? Siz mi millî oldunuz?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Şöyle derdi Erbakan Hocamız: "Bak, siz şu köşeyi, şu virajı değil; bu köşeyi, bu virajı, maalesef, aşağıya doğru gidişi ortaya koyuyorsunuz." Çünkü fikir ve zihniyetler onu gerektiriyor. Bu yolda bence...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Erbakan millî olmadığı için mi gömlek değiştirdiniz?

BAŞKAN - Ne yapacağız Sayın Akbaşoğlu?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Bitiriyorum, bitiriyorum.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Son 1 kere, 2 kere olur mu Sayın Başkan?

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Ya, yeter Sayın Başkan! Ayıp denilen bir şey var ya!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, lütfen...

BAŞKAN - Peki, son... Lütfen, bir daha yok yani bu son... Selamlayalım, kapatalım.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Şunu söylüyorum: Bakın, Atatürk'e atıfla söylenen sözden hareketle, biz sadece her on senede değil, her 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'mızda büyük bir şaheserle taçlandırıyoruz, daha geçen Togg'la taçlandırdık.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Togg'un aça faydası yok.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Bir öncesinde Atatürk Kültür Merkezî'yle taçlandırdık, ondan önce Avrasya'yla taçlandırdık.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Milet aç, millet! Sen "Togg" diyorsun.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Ondan önce dünyanın en büyük havalimanıyla taçlandırdık, elhamdülillah! (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Aynen Mustafa Kemal Atatürk o cümlelerine devam ediyor, diyor ki Mustafa Kemal Atatürk: "Yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu, dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Son olarak, bitiriyorum Başkanım.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - 2'nci paragrafı da oku.

ERHAN USTA (Samsun) - Bir on dakika daha verelim, o konuştukça AK PARTİ'nin oyları düşüyor, problem yok.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Ya, yeter ya! Allah Allah.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Kaçıncı ya!

ALİ ŞEKER (İstanbul) - G20'den düştük, G20'den!

(AK PARTİ sıralarından "Verin, verin." sesleri)

BAŞKAN - Genel talep üzerine son dakika.

ERHAN USTA (Samsun) - AK PARTİ'nin oyları düşüyor konuştukça nasıl olsa verelim, on dakika daha verin.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Evet, Atatürk diyor ki: "Milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız."

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Siz anlamamışsınız ama.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Bu hedefi Mustafa Kemal Atatürk gösterdi.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Onun için mi "hayır" dediniz.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Bunu fesli deli Kadir'e anlatsaydınız zamanında.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - Arkadaşlar, tam bağımsız Türkiye'yi de muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarma başarısını da dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan gerçekleştirdi; olay budur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Fesli deli Kadir'e anlatsaydınız zamanında.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Bu gazla bayağı gidersin!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Devamla) - 2023 bütçemizin hayırlı ve bereketli olmasını diliyor, emeği geçen bütün milletvekillerimize, bakanlarımıza, bürokratlarımıza, bütün arkadaşlarımıza her birinize ve aziz milletimize selam, hürmet ve muhabbetlerimi sunuyorum, kalın sağlıcakla diyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)