GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:41
Tarih:20.12.2022

HDP GRUBU ADINA DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Teşekkür ederim Başkan.

Partimizin demokratik siyasete yönelik baskıların araştırılması için verdiği grup önerisi üzerine söz aldım. Cezaevlerinde ve televizyonları başında bizi izleyen halklarımıza ve herkese selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum.

Evet, Türkiye'de cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir zaman demokratik siyaset özgür koşullarda maalesef yapılamadı. Ya askerî darbeler ya da vesayet rejimlerinin hep yönelimi söz konusu oldu, sürekli demokratik siyasete müdahale edildi. Bundan kaynaklı da Kürtler, Aleviler, kadınlar, emekçiler, ezilenler ve samimi mütedeyyinler hep siyasetin dışına atılmaya çalışıldı ve siyaset yapma hakları gasbedildi.

AKP iktidarı 2002'de iktidara gelirken aslında en çok da bu vesayet rejimlerine karşı mücadele yürüteceğini söylemişti ama ne yaptı?

(Uğultular)

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, biraz sessiz lütfen.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla) - 2002'den sonra iktidara geldi, bütün kurumları ele geçirdi; ondan sonra ne yaptı? Bütün bu darbe rejimlerini, bu vesayet rejimlerini katbekat aşan bir vesayet rejimi kurdu. Kendisine muhalif olan herkesi ya hukuk sopasıyla yargıladı ya cezalandırdı ya da demokratik siyaseti tasfiye etmek için her türlü hukuksuzluğa başvurdu. Sandıkta alamadığını, kayyumlar eliyle halkın iradesini gasbetti. Savaş ve nefret siyasetini büyüterek, kutuplaştırarak, yine yargı sopasını kullanarak demokratik siyasetin tasfiye edilmesinin önünü açtı. Bakın, bunları nasıl yaptı? İşte Gezi davası, Kobani kumpas davası, partimize yönelik açılan kapatma davası; bütün bunlar aslında demokratik siyaseti biçimlendirmek ve vesayet rejimini kalıcı hâle getirmek için yapıldı. Bakın, eğer siz yargı eliyle yürütülen demokratik siyasete müdahalenin rezilliğini görmek istiyorsanız, Kobani kumpas davası -şu an Sincan'da görülüyor- mahkeme salonuna bakacaksınız. Yine, oraya gittiğinizde demokratik siyasetin nasıl yargılandığını göreceksiniz. Siyaset yapmanın, AKP'ye muhalefet etmenin nasıl suç hâline getirildiğini göreceksiniz. Kürtlerin siyaset yapma hakkının, siyasetteki ısrarının aslında nasıl yargılandığını, HDP'lilerin kendi parti binasına giderken bile, bunun suç olarak nasıl önlerine çıkarıldığını göreceksiniz.

Evet, aslında, Kobani kumpas davası, demokratik siyasetin yargılanması demek, demokrasinin yargılanması demektir ama atadığınız hâkimler, 7/24 yürüttüğünüz kirli algı operasyonları, karalamak için oraya buraya astığınız pankartlar yetmedi, buna rağmen demokratik siyaset yapanlardan korkuyorsunuz; Demirtaşlardan, Yüksekdağlardan, Kışanaklardan, Güvenlerden, Tuncellerden yani HDP'den korkuyorsunuz. Siz, demokratik siyasetten korkuyorsunuz çünkü kutuplaştırarak, şiddet uygulayarak, nefreti büyüterek ancak siyaset yapabileceğinizi biliyorsunuz. Korkuyorsunuz, evet, korkmakta haklısınız; korkun çünkü demokratik siyaseti yürütenler 7 Haziranda size yenilgiyi tattırdı; siz bu yenilgiyi 2023'te de bir kez daha demokratik siyaseti yürütenler tarafından tadacaksınız. Evet, bu akıbetinizi önlemek için her türlü yolu deniyorsunuz, her türlü hukuksuzluğu yapıyorsunuz. Tutukluyorsunuz, yargılıyorsunuz, kayyum atıyorsunuz, halkın iradesine el koyuyorsunuz ama başaramadınız, başaramayacaksınız.

Şimdi, AKP, bu başaramamaya yeni bir yöntem, yeni bir yol, konsept devreye soktu. O da nedir? Halkın idaresine, halkın seçilmişlerine artık açık, aleni bir saldırı konsepti devreye konuldu. Daha geçenlerde, İstanbul'da, bir önceki dönem milletvekilimiz ve şu an İstanbul İl Eş Başkanımız olan Ferhat Encu'ya bir polis tokat attı; bir memur pervasızca, hadsizce İl Eş Başkanımıza el kaldırdı. Bir grup polis yine, Yüksekova'da Iğdır Milletvekilimiz Habip Eksik'e şiddet uyguladı, ayağını kırdı. Sincan kampüsünde hâkim, Demirtaş'ın mikrofonunu kapatıyor. Siz bu halkın onuruna, iradesine el kaldıramazsınız. Yani gerçekten, burada, bir kez daha soruyorum: Siz kimsiniz, kendinizi ne sanıyorsunuz? Hukukun üstünde misiniz, halkın iradesinin üstünde misiniz ki bu kadar pervasızca kararlar alıyorsunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla) - Bakın, bu kararı uygulayan şahıslara da buradan bir kez daha sesleniyorum: AKP'nin size dayattığı hukuksuzlukları yapmak zorunda değilsiniz; hukuku uygulayın, yasaları uygulayın, sonra, bu suçları işlediğiniz için hukuk karşısında hesap vermek zorunda olan sizler olacaksınız.

Bakın, bu hadsiz saldırıların talimatını veren AKP'ye de buradan bir kez daha söylemek istiyorum: Siz bize efendilik taslayamazsınız, sizin gibi çok zalimler geldi geçti. Evrenler, Çillerler, Ağarlar, nice zalimler geldi geçti ama biz, demokratik siyaseti büyütenler buradayız, burada olmaya devam edeceğiz; daha da büyüyeceğiz, daha da güçleneceğiz. Bakın, demokratik siyasette size rağmen elbette ki biz ısrar edeceğiz çünkü sizin şu anki haksızlıklarınızın, tek adam rejiminizin, vesayet rejiminizin panzehri demokratik siyasettir. Onun için, siz demokratik siyasetten korkuyorsunuz, biz de demokratik siyasette ısrar ediyoruz. Siz Nemrut da olsanız, firavun da olsanız biz size karşı mücadele etmeyi büyüteceğiz. (HDP sıralarından alkışlar)