GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkanı Vekili Süreyya Sadi Bilgiç'in, 381 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin görüşmelerinin İç Tüzük madde 81'e göre devam etmesi için Danışma Kurulunun toplantıya çağırılıp çağırılmaması hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:41
Tarih:20.12.2022

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Efendim, Anayasa'ya aykırılıklar zinciri pek uzun.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasa Mahkemesi kararlarının gereklerini yerine getirmezken burada düzenleme -yapmaması- yapamadığı, yapamayacağı bir konuda düzenleme yapmaktadır; bunu vurguladım ve bunun sonucu şudur: Karşılaştırmalı anayasa hukukunda anayasa suçu nedir? Anayasa suçu, emredici anayasa hükümlerinin gereklerini yerine getirmemek, yasaklayıcı anayasa hükümlerini ihlal etmek demektir. Burada, açıkça, 153'üncü maddeyi ihlal edeceğiz bu oylanırsa eğer. Bu bakımdan, durum çok ciddidir, vahimdir. 5 maddede en az 15 Anayasa maddesine aykırılık söz konusudur, açık aykırılıklar söz konusudur. Mesela, yine, Dayıştay kararına rağmen kamu görevlileri arasında ayrım yapılmaktadır. Anayasa Mahkemesi kararı ihlal edildiği gibi Danıştay kararı da ihlal edilmektedir. Aynı hizmet iş kolunda çalışıp, aynı işi yapan kamu görevlileri arasında farklı sendikaya üye oldukları için ayrımcı işleme tabi tutulmaktadır. Küçük sendikaların üyesi olan memurlar sendikadan çekilmeye ve büyük sendikalara üye olmaya zorlanmaktadır, "ücrette adalet" ilkesi ihlal edilmektedir. Tabii ki Anayasa madde 10 "ayrımcılık ilkesi" burada ihlal edilmektedir. Madde 51, 53, 55 ihlal edildiği gibi açık ihlaller söz konusudur. Bütününe baktığımız zaman idari yargı kararları madde 11 ve 12'yle ihlal edilmekte, Anayasa yargısı kararı ihlal edilmekte, OHAL düzenlemeleriyle kesinleşmiş yargı kararları ihlal edilmektedir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi bu duruma düşürülmemeliydi. Anayasa Mahkemesi kararına karşın yapılan düzenleme bir anayasa suçudur. Komisyonda toplu olarak oylandı; anayasa suçu işlemişlerdir, burada oylanırsa kolektif anayasa suçu işlenecektir ama bütçe kanunu, diğerleri, geçmişe yönelik 200 milyar liralık bütçe gibi hususların nereden geldiği açıklanmadı, nereye harcandığı açıklanmadı ve çıkarılacak olan kanun bir yıl geçmişe yürütülecek. Bütün bunların hepsi birlikte dikkate alındığı zaman Anayasa'nın ihlali, anayasa suçunun kolektif olarak işlenmesinin ötesinde yüce Meclisin de aşağılanması söz konusu olacaktır. Yüce Meclis bu tür düzenlemelere alet edilmemelidir, edilmemeliydi.

Umuyorum ve diliyorum ki bu hatadan burada dönülecektir.

Teşekkür ederim, saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)