| Konu: | ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 75 |
| Tarih: | 07.03.2013 |
İBRAHİM BİNİCİ (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının 11'inci maddesiyle ilgili değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, elektrik piyasasıyla ilgili bu tasarıyı görüşürken elektrik enerjisinde hatırı sayılır ölçekte tüketim yapan ve sayıları 2 milyonu aşan çiftçimize hizmet vermeye çalışan sulama birliklerinin enerji noktasındaki sorunlarına dikkatinizi çekmek istiyorum. Bildiğiniz üzere, daha geçtiğimiz günlerde, sulama birliklerinin karşı karşıya kaldığı sorunların araştırılması ve komisyon kurulmasıyla ilgili teklif, her zaman olduğu gibi, yine, maalesef, AKP oylarıyla reddedilmişti.
Hafızalarımızı tazeleme adına, rakamlarla birliklerin durumunu bir kez daha hatırlayalım istiyorum. Türkiye'de 418 adet sulama birliği bulunuyor. Bu birliklerde toplam sayıları 4 bin civarında olan insanımız istihdam ediliyor. Birliklerin hizmet götürdüğü çiftçilerimizin sayısıysa 2 milyonu aşıyor. Bu birlikler sayesinde sulanan tarımsal alanın büyüklüğü 410 bin hektarı bulmaktadır.
Buraya özellikle dikkatinizi çekmeye çalışacağım. Sulama birliklerinin toplam borcu 2012 yılı sonu itibariyle 800 milyonu aşmış durumda yani eski parayla 800 trilyon yani 1 katrilyona az kalmış. Sulama birliklerinin 800 milyonu aşan borçları içerisinde en önemli kalemi ise elektrik borcu oluşturuyor.
Bildiğiniz üzere, bazı alanlarda tarlaların sulanması için pompanın gücünden yararlanmak yani elektrik enerjisi gerekmektedir. İşte bu sorun da burada ortaya çıkmaktadır ve kullanılan elektriğin bedeli sulama birliklerinin borç hanesine yazılmaktadır. Sulama birlikleri, kullanıcı olan çiftçilerimizden kabaran bu faturalar için gerekli parayı toplayamıyor çünkü çiftçimiz bu paraları ödeyemiyor. "Neden mi?" diyeceksiniz? Sayenizde. Çiftçimizi borç batağına attınız, çiftçimizi açlığa mahkûm ettiniz, mazota yaklaşamaz, gübre alamaz ve tarlasını sulayamaz duruma getirdiniz. Bu da sizin tabii ki beceriniz sayesinde.
Sulama birliklerinin dağıtım şirketlerine olan borçlarına çare bulunmazsa ekim döneminin başladığı bu günlerde pompalar duracak, tarlalar susuz kalacak, tarım sektörü ve çiftçilerimiz büyük bir darbe yiyecektir.
Değerli milletvekilleri, hani diyoruz ya "Kanunların ruhu var, lafzı var, felsefesi var." diye. İşte bu tasarının felsefesinde, ruhunda sayıları 28 milyonu aşan tüketicilere ilişkin tek bir kelime bile yok. Bu tasarıda borç batağında ve iflasın eşiğinde sulama birlikleri yok. Bu tasarıda 2 milyon çiftçimiz, aileleriyle birlikte düşündüğümüzde 10 milyon insanımız yok.
Ben şimdi sizlere kendi seçim bölgem Şanlıurfa'dan toplam borçları 400 milyona dayanmış 22 sulama birliğinden seçtiğim birini örnek olarak vermek istiyorum. 180 bini aşkın dekarlık alana ve 6 bin civarında çiftçimize hizmet veren bu birlikte 55 civarında personel çalışıyor. Birliğin 2012 yılında toplam 4,5 milyon lira borcu var. Bu miktar tahakkuk olup gerçekleştirilen tahsilat miktarı 2,5 milyon civarındadır. Birliğin 2012 yılı içinde gider kalemleri ise aynen şu şekildedir: Personel maaşı, SSK, yakıt, bakım ve onarım giderleri 3 milyon 760 bin TL civarındadır. Birliğin 2012 yılı için elektrik faturası ise gecikme faizleri ile tam 7 milyon TL'dir.
Şimdi, ben hükûmet sıralarında oturan Değerli Bakana soruyorum: Bu hesabın içinden nasıl çıkarsınız?
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)