GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:42
Tarih:21.12.2022

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sayın Başkan, sayın vekiller; sizlerle Değerli Vekilimiz Semra Güzel'in fotoğrafını paylaşmak istiyorum. Semra Güzel, aynı zamanda, aynı Komisyonda birlikte çalıştığım, aynı grubun üyesi olmaktan gurur duyduğum çok değerli bir milletvekili. "İnsanım, insana ait olan hiçbir şey bana yabancı değildir." der Terentius. Semra Güzel'in hayatı, hikâyesi bu coğrafyada binlerce, on binlerce, milyonlarca insanın hikâyesidir ve bunu bizler anlamak, çözmek durumundayız ama burada bir kumpasla vekilliği düşürülmek isteniyor. Burada düşürülmek istenen vekillik halkın iradesine yapılan bir saldırıdır. Halkın iradesi gasbedilmeye çalışılıyor. Buradan şunu söylemek istiyorum: Halkın iradesini gasbederseniz halk da size çok iyi bir şekilde bunun cevabını verecektir. Semra Güzel ve şu anda zindanlarda tutulan tüm seçilmiş üyelerimize, milletvekillerimize buradan selamlarımı gönderiyorum, saygılarımı gönderiyorum; hepsi bizim onurumuzdur. (HDP sıralarından alkışlar)

Bir başka sıradan kötülüğün fotoğrafını da sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakın, burada "barış" diyerek ömrünü mücadeleyle sürdüren 70 yaşında acılı bir anne var. Bu annenin kolunu büken kolluğa lütfen bakın. Burada şunu söyleyeceğim, saray rejimine seslenmek istiyorum: Zulmünüz artsın, artsın ki tez zeval göresiniz; evet, zulmünüz artsın ki tez zeval göresiniz.

Sayın vekiller, bu kanun teklifine gelince saray rejiminin, tek adam iktidarının antidemokratik, keyfî ve hukuksuz uygulamaların bir örneği daha bu torbada yer alıyor. AKP-MHP blokunun, görüşülen bu torba yasanın, saray iktidarının siparişi olduğunu görüyoruz bu yasa teklifinin. AKP, Anayasa Mahkemesi ve yargı kararlarıyla iptal edildiği hâlde bu torbanın içine zeytin yasasını da koymuştu. Zeytinleri, limanlarımızı birtakım çıkar gruplarına peşkeş çekmek istiyor, kamu emekçilerinin sendikal örgütlenmelerini baltalamak istiyor ve daha dün bu Meclisten geçen bütçe kanunu teklifi yokmuş gibi 200 milyarlık bir borçlanma yetkisi istiyor. Neyse ki Akbelen köylüleri geldiler, Komisyonun kapısına dayandılar ve zeytin yasasını bu torbadan çıkardılar ama tabii ki yetmez, bu torbadaki bütün yasaların reddedilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Kamu sendikalarına yüzde 2 baraj getirilmesi ILO Sözleşmesi'nin ihlali anlamına geliyor. "Barajları indiriyoruz." diye övünüyorsunuz ama burada AKP'nin gerçek yüzünü görüyoruz. Enflasyon ve pahalılık altındaki kamu emekçilerine yüzde 2 sendika barajı şartı getirerek bağımsız sendikalara üye emekçileri 700 liralık toplu sözleşme ikramiyesinden mahrum bırakmaya çalışıyorsunuz, örgütlenme haklarını ellerinden almaya çalışıyorsunuz. Dün, kamu emekçileri Meclis kapısına gelmişlerdi ve orada da itirazlarını yükselttiler, polis zoruyla da karşılaştılar ama siz tabii ki tarafları dinlemiyorsunuz; bunu kabul etmiyoruz. Antidemokratik, keyfî ve hukuksuz uygulamaların bir başka örneğiyse AKP'nin grev yasaklarıdır. Bakın, Erdoğan'ın iki dudağı arasından çıkan kararla grevin yasaklanması, işçilerin anayasal güvence altındaki sendika haklarının ellerinden alınmasıdır. Erdoğan patronlara diyor ki: "Grevleri istediğimiz gibi yasaklayabiliyoruz." Saray rejimi bununla övünerek ucuz emek rejimi yarattıklarının güvencesini veriyor. Çok merak ediyorum, acaba sizi işçilerin duymadığını mı düşünüyorsunuz? Belçika sermayesi olan İzmit Bekaert fabrikası geçen yıl 42 bin ton çelik tel üretiyordu, bu yıl bunu 84 bin tona çıkarıyor ve yeni yatırımlar yapıyor. İşçiler bu büyümeden payını istiyor, enflasyona karşı gelirlerini korumak istiyor, bunun için taleplerini iletiyorlar; talepleri kabul edilmeyince de grev kararı alıyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Yaklaşık bine yakın işçinin grev kararı, Erdoğan'ın iki dudağı arasından çıkan bir kararla ellerinden alınıyor; millî güvenliği bozucu nitelikte gördüğü için bu grevi yasakladığını ilan ediyor. Ne alakası var, işçilerin insana yakışır ücret almasının, Belçika menşeli Bekaert fabrikası işçilerinin hak talebinin millî güvenlikle ne alakası var diye sormak istiyoruz. İşçilerin üstünden ellerinizi çekin; işçilerin insana yakışır iş istemesinin önünde durmaktan, patronlara kol kanat germekten vazgeçin diyoruz. Bu grev kararının hayata geçirilmesi önündeki engeliniz işçilerin işten atılmasına sebep olacak, işçilerin uğrayacağı bu haksızlığın da sebebi sizler olacaksınız. (HDP sıralarından alkışlar)