GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:42
Tarih:21.12.2022

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, partim ve grubum adına görüşülmekte olan 381 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Sizleri ve kamuoyunu saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, 4'üncü maddeyle petrol sektöründe araştırma, arama ve üretim faaliyetlerinde çalışan emekçilerin gece yedi buçuk saatten fazla çalıştırılmasının önü açılmaktadır. İş Kanunu'nu işinize geldiği gibi esnetmek ve ortadan kaldırmak için kanuni düzenlemeler yapıyorsunuz. Sondaj faaliyetlerinin tümü kırsal alanda, açık havada, değişik iklim şartlarında yapılmaktadır. Fiziksel olarak çok ağır bir iştir. Çalışma saatlerinde yapılan bilimsel araştırma, akıl ve mantıkla sekizer saatlik 3 vardiya veya on ikişer saatlik 2 vardiya olarak kabul görmüştür. Zor ve ağır olan çalışma şartları kişilerin konsantrasyonunu, dikkatini ve performansını etkilemektedir. Bunun için de çalışma saatlerini özenle seçmek gerekmektedir. Aksi takdirde kulede bulunan yüksek basınç ve ağır malzemelerin kullanımı dikkatsizlik yüzünden kazalara sebebiyet verebilir. İşte, İSİG Meclisinin 2022 yılının ilk on bir ayı için tespit ettiği iş cinayeti sayısı 1.658'dir. Bu yüzden işçilerin, bilhassa kritik noktalarda görevli olanların sekiz saatten fazla çalıştırılmaması gerekir.

Siz, şimdi, gerekçenizde tam güne yakın çalışmaktan bahsetmişsiniz. Herhâlde, bakkal dükkânı gibi, işte, vanaları kapatıp "Mesai bitti, yarın devam ederiz." veya sondajı durdurup "Devam edeceğiz." diye düşünüyorsunuz. Petrol sektörü dinamik bir çalışma sahasıdır, günün yirmi dört saati çalışma ve emek ister. Bir kere sondaj faaliyetleri, tam güne yakın değil yedi gün yirmi dört saat "non-stop" yani hiç durmadan çalışılması gereken bir iştir. Bakıldığı zaman sondaj işlerinin en kısa sürede bitirilmesi ve kuyu muhafaza borularının, "casing"lerin emniyetle indirilmesi gerekmektedir. Bekleme durumunda ise kuyu yıkılması, matkap üzerine döküntü olması, gaz girişi olabilir ve bu durumda kuyu kaybedilebilir. Diğer yandan, olası risklerden en kötüsü de insanlar burada hayatını kaybedebilirler. Aldığınız bu kararlar sonucunda da "kaza" diyerek geçiştiremezsiniz veya "İşin fıtratında var." demeniz mümkün değildir.

Siz, bu maddeyle iş kazalarına ve iş cinayetlerine davetiye çıkarıyorsunuz çünkü tehlikeli ve yoğun çalışılması gereken iş için bir de işçilerin yorgunluğunu bilerek, isteyerek işçileri çalıştırmaya devam ettirmenin adı "cinayet" olur. Bu maddeyle çalışma saatlerini, ucu açık bir şekilde işverenin inisiyatifine bırakıyorsunuz.

İş programlarında vardiyaların iki hafta çalıştırılıp iki hafta dinlenme periyoduyla hazırlanması gerekir, genel uygulama pratiği de kırk yıldır bu şekildedir. Kurumsallaşmış büyük petrol şirketlerinde emekçiler 3 vardiya sistemiyle çalıştırılmaktadır. Benim de mühendislik kariyerimin yarısı petrol sahasında çalışarak geçti. Benim çalıştığım dönemlerde vardiya saatleri bile özenle seçilmişti, bu da insanların biyolojik saatlerini en az rahatsız edecek şekilde olan 8/16, 16/24, 24/8 vardiyalarıydı; iki hafta çalıştıktan sonra iki hafta dinlenme izni verilirdi. Küçük firmalarda ise kullanılan küçük kuleler -ki bunlar "workover" kuleleridir- genelde kuyu bakım, onarım işi yaparlar; 2 vardiya, on iki saatle çalıştırılırlar. Burada da firma, işçilerle sözleşme maddelerine bunu koyar ama fazla mesai parası ödemez. Emeklilik için hak talep ettiklerinde de hiç kale alınmazlar. Keşke fazla mesaisi gasbedilen emekçilerin haklarını savunmak için bir madde getirseydiniz.

Yirmi yıllık iktidarınız boyunca burada hazırlanan torbalarla hep sermaye sahiplerinin torbasını doldurdunuz. Bu Meclis yani halkın Meclisi halk için değil, halka rağmen kararlar alarak toplumu açlığa ve sefalete terk etmiştir. Yirmi yıldır işçinin, emekçinin hakkını sermayeye karşı savunan tek bir kanun çıkardınız mı? Hayır. Gelin, yol yakınken bu maddeyi torbadan çıkarın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Ne demiş Yunus Emre? "Olsun be aldırma, Yaradan yârdır./ Sanma ki zalimin ettiği kârdır./ Mazlumun ahı indirir şahı./ Her şeyin bir vakti vardır."

İktidar sahiplerine bir Çerkez sözünü de hatırlatacağım: "Selin götüreceği kişi suyun sesini duymazmış." (HDP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.