| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 22.12.2022 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, ben de 10'uncu madde üzerine söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Evet, bu Sanayi Komisyonunda zeytinlik alanların madenciliğe açılmasıyla başladık. En son, sabahın dördünde Maliye Bakanına ek borçlanma yetkisi veren bir torba kanunu komisyonda tamamladık ama benim üzerinde söz aldığım 10'uncu madde bu kanundaki en kritik 4 maddeden bir tanesiydi. Adalet ve Anayasa Komisyonlarında detaylı görüşülmesi ve bu Komisyonun, bu OHAL Komisyonunun bütün hukuksuzluklarıyla beraber lağvedilmesi gereken bir maddeydi bu ancak şimdi benim üzerinde konuştuğum maddeyle, iki yıl için kurulan ancak görev süresi uzatılarak altı yıl çalışan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun görev süresinin önümüzdeki ay bitmesiyle beraber, geriye kalan bütün dosyalar, devam eden bütün işlemler için ilgili kurum ve kuruluşlara yetki veren bir düzenleme. Şimdi, çok ciddi ve tartışmalı kararlara yol açan bu Komisyon... 15 Temmuz darbe girişiminin ardından üç ay süreliğine ilan edilen ancak iki yıl süren 20 Temmuz OHAL süreci ve bir KHK'yle OHAL Komisyonunun kurulmasıyla hak arama yollarının kapatılması, çok ciddi hak ihlalleri ve hukukun askıya alınma süreçleriyle karşı karşıya kalındı.
Değerli milletvekilleri, OHAL KHK'lilerinin ekli listelerine isimlerinin eklenmesiyle binlerce kamu görevlisi, akademisyen mesleklerinden ihraç edildi, kurumlarından uzaklaştırıldı, görevlerinden uzaklaştırıldı, pasaportları iptal edildi ve birçok hukuksuzlukla karşı karşıya kaldılar. İşte, bugün aramızda yer alan, bizimle birlikte kanun koyucu görevlerini üstlenen Sayın Kaboğlu Hocamız, Sayın İslam, Sayın Gergerlioğlu'yla bir aradayız ve mahkeme kararlarına rağmen üniversitedeki görevlerine dönemediler. Bu ekli listelerde yer alan kişiler, haklarında herhangi bir yargı kararı olmaksızın, tamamen kurumların keyfî karar ve inisiyatifiyle, hukuki denetim yolu bulunmayan ve bir daha geri döndürülmemek üzere kamu görevlerinden çıkarıldılar, özgürlüklerinden yoksun bırakıldılar, ayrımcılığa tabi oldular, adalete erişimleri engellendi ve -Sayın Kaboğlu'nun belirttiği gibi- sivil ölümler sürecine hep birlikte şahitlik ettik. Bu insanların mağduriyetlerini giderebilmeleri için başvurulabilecekleri bütün yargı yolları kapatıldı, uzunca bir süre hiçbir merciye de başvuru yapamadılar ve büyük zaman kayıpları yaşandı.
OHAL dönemi KHK mağdurlarına -işte, bir çözüm önerisi olarak- Ocak 2017'de yani OHAL ilanından altı ay sonrasında bir OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kuruldu; işte bugün tartıştığımız Komisyon. Hakkında hiçbir soruşturma, kovuşturma olmayan, hakkında takipsizlik veya beraat kararı dahi verilen birçok kişiye bu komisyon ret kararları verdi. (CHP sıralarından alkışlar) Değerli milletvekilleri, işte YSK'nin milletvekili olmasına engel görmediği kararlarına rağmen Sayın Kaboğlu, Sayın İslam, Sayın Gergerlioğlu hakkında OHAL Komisyonu ret kararı verdi. Yine, barış akademisyenlerinin aralarında olduğu, Anayasa Mahkemesinin ifade özgürlüğünü ihlal kararı verdiği üst yargı kararı, ağır ceza mahkemelerinin beraat kararları verdiği kişilere bu Komisyon ret kararı verdi. Şimdi, bu yüksek mahkeme kararlarına rağmen, beraat kararlarına rağmen OHAL Komisyonunun bu kararları tanımaması zaten bu Komisyonu tartışmalı bir noktaya getirdi. Ayrıca, hukuksal varlığı tartışmalı olan, çok uzun süren inceleme süreçleri, sürekli görev süresinin uzatılması Cumhurbaşkanının kararıyla... Hangi objektif gerekçeyle görev süresi uzatıldı bu Komisyonun? Yine, kurumlardan gelen keyfî bilgilerle kararlar vermesi bu Komisyonu daha da tartışmaya açmıştır. Biz şimdi ne yapıyoruz bugün? Biz bugün bu maddeyle görev süresi dolacak olan bu OHAL Komisyonunun... İşte "görevlerine"ydi, bir önergeyle "kararlarına" oldu; ne değişti bilmiyorum ben; görevleri kapsamındaki kararları elbette. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Şimdi ne yapıyoruz? Şimdi -biraz evvel söylediğim- uzaklaştırma veren kurumlara kanun maddesinde sınırları hiç belli olmayan, ucu açık bir yetki veriyoruz. Bugün yapılan bu düzenleme OHAL hukuksuzluklarının, adaletsizliklerinin, mağduriyetlerinin devam etmesi anlamına geliyor. Hak arama yollarını engellemek, adil yargılama hakkını bir kez daha ihlal etmekten başka ne işlevi olacak bu kurumların? Şimdi, bu kurumlar zaten dosyaları gönderen kurumlardı ve o kurumlardaki kişilere biz tekrar bir sorumluluk veriyoruz; bu bir çelişki. Şeffaf ve adil bir süreç yürütülecek mi burada? Zaten taraf olan kurumların inisiyatifine bırakmak ne kadar tutarlı olacak, ne kadar hukuksuzlukları ortadan kaldıracak; bu noktada ciddi kaygılar var. (CHP sıralarından alkışlar)
Teklif sahibi Sayın Çakır 89 tane dosyanın kaldığından bahsetti; madem öyle, bu Komisyon bunları tamamlasın bir ay içerisinde ve görevini tamamlayıp lağvedelim artık bu Komisyonu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Sayın Başkanım, izninizle.
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Biz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak bu hukuksuzluklara bir çözüm önerisi sunduk ve görevinden ihraç edilen, OHAL ilanına sebep olarak gösterilen fiillerden suçluluğu kesinleşmiş bir yargı kararıyla tespit edilmemiş olanların görevlerine iade edilmesiyle ilgili bir kanun teklifi verdik. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Ben de akademisyenlerin, özellikle yargı kararıyla, suçsuz olan akademisyenlerin görevlerine iadesi konusunda bir kanun teklifi verdim.
Değerli milletvekilleri, bizler eğer OHAL dönemi hukuksuzluklarını, mağduriyetlerini ortadan kaldırmak istiyorsak öncelikle adil yargılanma, bağımsız, tarafsız, şeffaf yargılanma sürecini ve yargıya güveni tesis etmeliyiz. İşte, bugün olduğu gibi, tüm bu hukuksuzlukları bir torba kanuna iliştirerek bir çözüm bulamayız diyorum.
Saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)