| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 22.12.2022 |
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; az önce dile getirilen sorunla başlayıp sendikalara geçeceğim.
Sayın Tunç, eğer gerçekten partiniz içten ise Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu şu yasa önerisini kabul ederse sorun çözülür: OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleriyle Kamu Görevinden İhraç Edilmiş Olup 19 Temmuz 2018 Tarihine Kadar veya Bu Tarihlerden Sonra Haklarında Soruşturma veya Kovuşturma Başlatılmamış Olanlar ile Haklarında Başlatılan Soruşturma ve Kovuşturma İşlemleri Lehlerine Sonuçlanan Kamu Görevlileri, Yargı Organı Çalışanı ve Diğer Kurum ve Teşkilat Görevlilerinin İadesine, Haklarında Uygulanan Tedbirlerin Kaldırılmasına ve Bazı Düzenlemelerin Yürürlükten Kaldırılmasına İlişkin Kanun Teklifi. (CHP sıralarından alkışlar) 17 Haziran 2021, İçişleri Komisyonu önünde duruyor.
Şimdi, bu konuda oldukça atıfta bulunuldu, konuşuldu ve elimde bir kararname var, elimde bu kıyım kararnamelerinden biri var. Birinci ad Sayın Erdoğan, sonuncu ad Sayın Arslan; 23 ad var, bunların bir kısmı milletvekili ama sıralarda yoklar, belki beş yıldır 5 kez gelmediler; bir kısmı bakanlık koltuğunda oturuyorlar; bir kısmı yoklar, Albayrak gibi, nerede olduğunu bilmiyoruz, biraz önce sevgili Özgür Özel değindi, dolayısıyla bir kısmı kayıplar. (CHP sıralarından alkışlar) Şimdi, peki, neden önemli bu, neden önemli arkadaşlar? Çünkü lekelenmeme hakkını ihlal etti onlar, lekelenmeme hakkını ihlal etti, kendilerini korumak için 5 tane sorumsuzluk zırhı yaratan yasa çıkardılar. (CHP sıralarından alkışlar) Hukuka uygun işlem yapan, kendisini koruyan yasa çıkarmaz.
Veli Ağbaba'dan Sibel Özdemir'e kadar "sivil ölüler" dediler, sivil ölüme razı bu kişiler ama ağaç kabuğu asla yemezler çünkü onlar çevrecidir. (CHP sıralarından alkışlar) Onlar hukuksuzluğa isyan ediyorlar; özgürlüksüz, eşitliksiz, ayrımcılık yapılan işlem ve adaletsizlik, buna karşılar ve onlar direniyorlar, direnecekler, hak aramaya devam edecekler, bu hukuksuzluğu giderinceye kadar bunlar direnecekler. (CHP sıralarından alkışlar)
Dolayısıyla, buradaki yasa önerisinde söz konusu olan diğer 4 madde, hepsi, Anayasa Mahkemesi kararına karşın, Danıştay kararına karşın burada bu yasalara "evet" diyebilen vekil çıkacak mı? Çıkacak. Niçin çıkacağını biraz sonra söyleyeceğim. Evet, biraz önce okudum, Danıştay kararı, yüzde 1'lik ayrımın bile ayrımcılık yarattığını söylüyor; madde 148, son. Anayasa Mahkemesi kararı esastan iptal ediyor; madde 153, son, Anayasa'nın üstünlüğü madde 11 ve bizim içtiğimiz ant, madde 81. Evet, yine de acaba bunlara karşı "evet" diyebilir miyiz?
Şimdi, burada söz konusu olan nedir? Bizim "Çıkarılsın." dediğimiz ya da "Açık aykırılıklar giderilsin." dediğimiz bu 11'inci madde, Anayasa'nın, madde 51 sendika kurma hakkına, özgürlüğüne; madde 53 toplu sözleşme hakkına; madde 55 ücrette adalet ilkesine; 10'uncu maddesine -ayrımcılık yasağına- tabii ki 138'inci maddesine ve uluslararası sözleşmeler nedeniyle 90'ıncı maddesine aykırı. Ve burada, bunların ilerletilmesi konusunda kamu görevlilerinin vermiş olduğu uzun soluklu mücadelenin sonunda Adalet ve Kalkınma Partisinin de iyileştirici anayasal düzenlemeleri var, şimdi onunla çelişecek buna "evet" demek suretiyle. Bu nedenle, burada, kimin "evet" dediği, kimin "hayır" diyeceği; bu, önemlidir. (CHP sıralarından alkışlar) Çünkü geçen gün belirttiğim gibi, "evet" diyenler Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarına karşın açıkça tescil edilmiş esasa ilişkin toplu Anayasa suçu işleyeceklerdir; Anayasa hukukunda bunun başka bir adı bulunmamaktadır. Peki, acaba "hayır" diyebilirler mi? Tabii ki yine de umudumuz var. 81'inci madde üzerine ant içen vekiller "hayır" demeliler. (CHP sıralarından alkışlar) Ama eğer, kuşkusuz Anayasa'nın üstünlüğü ilkesi geçerli olsaydı, parti başkanlığı yoluyla devlet başkanlığı ve yürütme yerine yani monokrasi yerine yani talimatlar yönetimi yerine Anayasa'nın üstünlüğü geçerli olsaydı o zaman herkesin buna "hayır" demesi gerekirdi. Demek ki burada yapacağımız oylamada esasen 2017 kurgusunu oylayacağız aynı zamanda.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
2017 kurgusunun parti başkanlığı yoluyla devlet başkanlığı ve yürütmenin sürdürülebilirliğini oylayacağız. Evet, eğer talimatla değil, Anayasa'nın üstünlüğüne oy vereceksek buna "hayır" dememiz gerekir. Hayır, buna karşın eğer "hayır"lar karşısında "evet"ler üstün gelirse bunun anlamı şudur: Bu, anayasal rejim değil, talimatlar rejimidir. (CHP sıralarından alkışlar) O nedenle, yapmamız gereken şey, bu testin sonucunda demokratik hukuk devletinin asgari gerekleri doğrultusunda yaptığımız çalışmalara ivme kazandırmaktır.
Ben umuyorum, inanıyorum ki bu sıralarda da... Gerçi şu anda sol tarafım büyük ölçüde boş olmakla birlikte...
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Boş değil Hocam, dolu her taraf.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - ...oraya biraz sonra oy kullanmak için gelecek olanlar da parti başkanlığı yoluyla devlet başkanlığı ve yürütmenin sürdürülemezliğinin farkındadırlar, onlar da demokratik hukuk devletinde bir gün olumlu oy vereceklerdir. (CHP sıralarından alkışlar)