| Konu: | ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 75 |
| Tarih: | 07.03.2013 |
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AKP tarafından uygulanan dışa bağımlı siyasetin bir başka tezahürü de çok açık bir biçimde görülmektedir ki enerji politikasında. Bu politika da artık iflasın eşiğine gelmiş. Bugün elektrik üretimimizin yüzde 60'ı ithal girdilerle gerçekleştiriliyor. AKP, ülkenin enerji kaynaklarını etkili ve verimli kullanamadığı için hem dış ticaret açığı artıyor hem de vatandaşlarımız elektriği daha pahalı bir biçimde kullanmak zorunda kalıyorlar.
Şimdi, bu kapsamda yapılacak mevzuat düzenlemelerinde elektriğin yeterli, sürekli ve düşük maliyetli üretimi ve bu kapsamda da çevreye de uyumlu bir şekilde tüketicinin kullanımına sunulması şeklinde düzenlemeler ve mevzuat yapılması gerekirken AKP Hükûmeti tarafından bu kapsamın tamamen dışında pahalı ve dışa bağlı bir enerji politikası izleniyor.
Şimdi, bu yasa kapsamında da açık olarak vatandaş değil, dağıtım şirketinin ya da şirketlerinin ihtiyaçları ve beklentileri karşılanıyor, kamusal hizmet ya da halkın beklentileri hiç önemsenmiyor.
Değerli milletvekilleri, aslında bu süreç yeni değil, biraz daha bunun geçmişine gitmemiz lazım. Elektrik dağıtım işlerinin özelleştirilmesinde ve özelleştirme faaliyetlerinde de gerekçe ve bu faaliyetlerin altında yatan bu.
Özelleştirmelerden sonra kamu hizmeti amacı bir tarafa itiliyor, asıl amaç olarak nasıl daha fazla para kazanırız, nasıl daha fazla kâr ederiz amacı ortaya çıkıyor.
Şimdi, sizlere birkaç örnek vereceğim: Şimdi, Trakya'da da elektrik dağıtım işi özelleştirildi ve Trakya Elektrik Dağıtım AŞ, TREDAŞ'a verildi. İlk iş olarak ne yapıldı? İlk iş olarak Trakya'da sokak, cadde ve köy aydınlatmalarında kullanılan 8.113 tane sokak lambası söküldü. Bunu nereden bu kadar emin konuşuyorum? Önergelerime verilen cevaplardan konuşuyorum. Köyler, caddeler, meydanlar karanlıkta kaldı. Çok açık olarak söyleyebiliriz ki cumhuriyetin ilk yıllarında elektrik giden köyler, cumhuriyetin 90'ıncı yılında, AKP iktidarında karanlıkta kaldı. Bu ayıp zaten AKP iktidarına yeter ama başka bir olay da var, sadece Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli illerinde elektrik borcunu iki üç gün içinde ödemedi diye toplam 293 bin abonenin elektriği kesildi, her birinden 18 lira açma kapama parası toplandı. Yazıktır vatandaşa yapılan. Yazık ama daha büyük yazık başka. Ben bunu Sayın Bakana Mecliste sorduğumda Bakan aynen şu cevabı verdi, tutanak elimde: "Bunların hepsi kamu adına yapılıyor, bunlar şirketin cebine gitmiyor ki." dedi. Bu konu açık olarak söylüyorum ki doğru değildir. Bakan o günkü oturumda da hem Meclisi hem halkı yanlış bilgilendirmiştir. Kâr seviyesinin üstünde çıkanlar devlete gider ama diğerleri şirketin cebine gider.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Kart gönderdim.
EMRE KÖPRÜLÜ (Devamla) - Başka bir konu daha var değerli milletvekilleri, para hırsının geldiği son nokta. Bakın, birkaç gazete haberi okuyayım size: "Caminin elektriği borçtan dolayı kesildi, cemaat namaz kılamadı." "Elektriği kesilen camide ezan sesi sustu."
Şimdi, bu konuda diyeceksiniz ki: "Ya bunlar gazetelerin abartılı haberleri, böyle şey olur mu? Bunlar yandaş basın, yandaş medya." O zaman, "Bakan Taner Yıldız" imzalı soru önergesinden okuyayım, diyor ki: "Keşan, İpsala, Enez ve Çorlu bölgelerinde toplam 6 adet caminin elektriği borçtan dolayı kesilmiştir."
Şimdi ben size soruyorum: Camiler, ibadethaneler kâr elde edecek, para kazanılacak yerler midir? Veya şunu açık olarak söyleyelim: Bugün "Savaş yıllarında, İkinci Dünya Savaşı'nda askerler, Mehmetçik o camilerde yattı." diye ortalığı kaldıranlar, kendi dönemlerinde 2013 yılında elektriği kesildiği için ibadet yapılamayan, ezan okunamayan camiler için hiç mi bir şey söylemeyecekler? (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Gerçekleri açık olarak ortaya koymak lazım. Bu iş para kazanmanın dışında, kâr elde etmenin dışındadır diyorum.
Herkese saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)