GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:75
Tarih:07.03.2013

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; verdiğimiz önergeyle ilgili söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu madde tarifeler ve tüketicilerin desteklenmesiyle ilgili bir madde. Tabii, tarifelerin belirlenmesiyle tüketicileri koruyup kollamak tek başına yetmiyor. Tarifelerin nasıl belirleneceğiyle ilgili bir sürü madde konulmuş burada. Zaten mevcutta da buna benzer tarife belirlenmeleri var. Ancak burada yeni,  (7)'nci fıkrada, tüketicilerin desteklenmesi fıkrasında "Belirli bölgelere veya belirli amaçlara yönelik olarak tüketicilerin desteklenmesi amacıyla sübvansiyon yapılması gerektiğinde, sübvansiyon fiyatlara müdahale edilmeksizin yapılır. Sübvansiyonun tutarı ile usul ve esasları ilgili Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenir ve ilgili kurumun bütçesinden ödenir." diyor. Şimdi, bunun hangi maksatla, ne için yapıldığı da çok fazla belli olmayan muğlak bir ifade. Elbette tüketicilere sübvansiyon gerekiyor.

Bu anlamda, hep bu kanun görüşüldüğünden bu yana, başından beri tartışılan en önemli konulardan bir tanesi de tabii tüketicilerin aslında haksız yere ödedikleri kaçak elektrik fiyatları. Şimdi, Sayın Bakan tabii ocak ayında bir açıklama yapmış bir gazetede, orada demiş ki: "Kayıp kaçak miktarı yüzde 15'e çıktı" Sayın Bakan yuvarlamış rakamı, kayıp kaçak miktarı şu anda özelleşen dağıtım şirketleri değerleri de dâhil yüzde 16,8. Bunu TEDAŞ'ın resmî belgesinden söylüyorum size.

Şimdi, bakın, biraz önce de yine Özcan Bey faturalarda fonlardan, vesairelerden bahsetti. Yine, TEDAŞ'ın tarifelendirmesine baktığımızda, bu yüzde 16,8'den TRT payı alınıyor, diğer ilave bütün fonlar, vergiler alınıyor. Ya, bari hiç olmazsa vatandaşın kullanmadığı, birilerinin hırsızlık yaparak yani başkalarının çaldığı o elektrik tüketimini ödeyen vatandaştan bu fiyatların üzerinden TRT payı, efendim, fonlar, vergiler alınmasın yani bu kayıp kaçak oranının, faturasını ödeyen vatandaşlara ödettirilmesi zaten bir yük, bir garabet. Bir de onun üzerine bu kayıp kaçak oranlarından da, bakın, TRT payı ve diğer fonlar ve işte KDV vesaire alınıyor. Yani yüzde 16,8 öyle küçük bir rakam değil, yaklaşık 250 milyar kilovatsaatlik bir rakam yani çarptığımızda bedeliyle, bütün her şeyi üzerine koyarsanız neredeyse 80-90 milyar lirayı bulan bir meblağdan bahsediyoruz, bunun yüzde 16'sından bahsediyoruz yani 10 milyon liradan, 20 milyon liradan bahsetmiyoruz. Kayıp kaçağın içerisinde yüzde 2'lik TRT payı bile 80-90 milyon lira tutuyor.

Değerli arkadaşlar yani bunları, elektrik piyasasıyla ilgili böyle bundan sonrasıyla alakalı kapsamlı bir şeyi görüşüyorsak hiç olmazsa burada vatandaşı koruyup kollayacak bir yasaysa yani tarifeler ve tüketicilerin desteklenmesi ise nasıl tüketicileri desteklemeyi? Bakın, daha önce de ben ifade ettim. Bu işte bu kaçağı önleyemeyen devletse, bunun suçlusu devletse? Kaldı ki yine EPDK kararlarıyla bölgesel fiyatlandırmaya geçilecekti. Hadi geçilmedi, Sayın Bakanın dediği gibi, bölgesel fiyat farklılıkları da doğru değil, o bölgelerde faturalarını ödeyenlerin de onlardan tahsil edilmesi doğru değil ama buradaki sübvansiyonu işte o kaçaklara devletin veya işte bakanlığın kullanması lazım. Yani fatura ödeyen vatandaşlara yüklemenin doğru olmadığı zaten zaman zaman mahkeme kararlarında bile olsa bir türlü hayata geçirilmiyor.

Bütün bunların uygulamada dikkate alınmasını buradan talep ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)