| Konu: | (10/6818, 6819, 6821, 6822, 6823, 6824, 6825) No.lu Altı Yaşındaki Bir Kız Çocuğunun Evlilik Adı Altında Cinsel İstismara Maruz Bırakılması Olayının Araştırılarak Benzer Olayların Yaşanmaması ve Her Türlü Çocuk İstismarının Önlenmesi İçin Yapılması Gerekenlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin Ön Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 44 |
| Tarih: | 03.01.2023 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çocuk istismarının önlenmesine yönelik araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin İYİ Parti Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve aziz Türk milletini saygılarımla selamlıyor, 2023 yılının ülkemiz için bereketli olmasını diliyorum.
Değerli milletvekilleri, TÜİK'in verilerine göre, ülkemizde 0-17 yaş arasındaki çocuk sayısı 23 milyon civarında olup ülke nüfusumuzun yüzde 27'sini oluşturmaktadır. Yine, TÜİK'e göre, güvenlik birimlerine getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2021 yılında 500 bin civarındadır. Bu olaylarda çocukların 208 bini mağdur olarak, 133 bini suça sürüklenme sebebiyle güvenlik birimlerine getirilmiştir. Güvenlik birimlerine mağdur olarak getirilen 208 bin çocuğun 186 bini suç mağduru olup bunların yüzde 57,4'ü yaralama, yüzde 13,1'i cinsel suçlar, yüzde 12,4'ü aile düzenine karşı suçlar, yüzde 4,5'i tehdit, yüzde 12,6'sı diğer nedenlerden dolayı mağdur olmuştur.
Değerli milletvekilleri, TÜİK istatistiklerindeki bir diğer dikkat çekici veri ise 2021 yılında 117'si 15 yaşından küçük olmak üzere 7.190 çocuğun doğum yaptığına dair bilgilerdir. Adalet Bakanlığının istatistiklerine göre, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suç sayısı 2021 yılında toplam 127.297 olup toplam suçların yüzde 56'sını oluşturmaktadır. Bu veriler, her gün yaklaşık 195 çocuğumuzun cinsel istismara maruz kaldığı gibi korkunç bir gerçeği yansıtmaktadır. Türkiye Psikiyatri Derneği yaptığı araştırmada ülkemizde genel olarak istismara uğramış çocuk oranını yüzde 33 olarak veriyor.
Değerli milletvekilleri, Dünya Sağlık Örgütünün 2020 yılında paylaştığı rapora göre, 2-17 yaşları arasındaki 1 milyara yakın çocuk 2019 yılında fiziksel, cinsel ya da duygusal şiddete maruz bırakıldı. Dünyada 20 yaşın altındaki 10 genç kızdan 1'i cinsel ilişkiye girmeye zorlanıyor, 15 ile 19 yaş arasındaki 15 milyon genç kızın cinsel ilişkiye zorlandığı belirtiliyor. 10 çocuktan 6'sı ebeveynleri tarafından fiziksel olarak cezalandırılıyor, çocukların yüzde 10'u fiziksel cezalardan legal olarak korunamıyor. Her yıl 15 yaşın altındaki 41 bin çocuk ev içi cinayet sonucu hayatını kaybediyor.
Değerli milletvekilleri, bilim adamları çocuk istismarını fiziksel istismar, cinsel istismar, duygusal istismar ve ihmal yani görmezlikten gelme olarak 4 kategoride incelemektedir; tüm bu kategorilerin içine çocukları çalıştırmak, çocuktan cinsel olarak faydalanmak, çocuğa zarar vermek, çocuk yaşta evlendirmek ve daha sayamayacağımız birçok şey giriyor. Fiziksel istismara uğrayan çocukların duygusal ve davranışsal sorunlar yaşadığı; iletişim kurmada zorlanma, çekingenlik, depresyon, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı gibi davranış problemleri görülmektedir. Cinsel istismara uğrayan çocuklarda kararsızlık, değersizlik, yoğun suçluluk duygusu, kendine zarar verici davranışlar, intihar girişimi veya düşüncesi, ilgi azlığı, yetişkinlere fazla güvenmeme ve içe kapanıklık gibi birçok olumsuz ve yıkıcı davranışlar gözlenmektedir. İstismarın neden olduğu utanç, suçluluk gibi tepkilerden dolayı cinsel istismar çoğu kez gizli kalmakta ve gerçek istatistiksel verilere ulaşmak zor olmaktadır. Ne yazık ki uzmanlar cinsel istismar vakalarının ancak yüzde 15'inin adli mercilere intikal ettiğini söylüyor "Geri kalanın üzeri bir şekilde kapatılıyor ve çocuklar yaşadıkları travmalarla kalıyor." diyorlar. Bazen de bu tür vakalarda "Bu olay dünyanın her tarafında olabiliyor, bir kereden bir şey olmaz." diye yöneticilerin yaptıkları açıklamalar da cinsel istismar vakalarının adli mercilere iletilmesini engelleyebilmektedir.
Çocuğun korkutulması, tehdit edilmesi, aşağılanması, sevilmemesi, küçük yaşta çalıştırılması gibi faktörler duygusal istismara yol açmaktadır. Çocuğa bağırmak en sık görülen duygusal istismar biçimi olarak değerlendirilmektedir. İhmal ise çocuğun beslenme, giyinme, temizlenme ve korunma gibi bedensel ihtiyaçlarının yanı sıra sevilme, şefkat ve ilgi görme gibi duygusal ihtiyaçlarının yeterince karşılanmadığı durumlarda ortaya çıkan bir olgudur ve ailenin sosyoekonomik koşulları, yoksulluk, işsizlik, aile içi sorunlar, boşanma, düşük eğitim gibi etkenlerden kaynaklanmaktadır.
Türkiye'de çocuk ihmali ve istismarı vakalarında artışın en önemli nedeni son yıllarda giderek artan oranda yaygınlaşan yoksulluk ve ekonomik krizdir. Yaşanan pahalılıktan en çok ailelerin en kırılgan bireyleri yani çocuklar etkilenmektedir; çocukların hiçbir temel ihtiyacı karşılanamamaktadır. Bugün, TÜİK, enflasyonu yıllık yüzde 64,27; aylık ise 1,18 olarak açıkladı. Enflasyon yüzde 84'ten nasıl oluyor da bir ay içerisinde yüzde 64'e iniyor, bunun açıklanması gerekmez mi? Tabii, pahalılığa bakınca sanki milletimizle dalga geçiyorlar.
Değerli milletvekilleri, fiziksel istismar, duygusal istismar ve ihmal cinsel istismar kadar önemli olmasına rağmen, öfkemiz ancak çocuklara cinsel istismar gündem olduğunda kabarıyor. 2022 yılının sonuna doğru Timur Soykan'ın haberleştirdiği olayda yani bir babanın 6 yaşındaki kızını evlendirmesi olayında olduğu gibi öfkemiz, istismarı gerçekleştiren ve onunla iş birliği yapan kişi ve kurumlara karşı oluyor. İstismarcının bunu nasıl yapabildiğini aklımız almıyor ve bunu yapanların sapık olduklarına, insan olmadıklarına kanaat getiriyor, sonra da unutuyoruz. Çaresizliğimiz ise çocuk istismarında içinde bulunduğumuz tablonun korkunçluğundan ve bu çok boyutlu kocaman sorunun nasıl çözüleceği konusunda somut çözüm bulunmamasından kaynaklanıyor.
Değerli milletvekilleri, The Economist'in 2019 yılında 60 ülkeyi kapsayan çocukların güvenliğine yönelik bir araştırması bulunuyor. Buna göre, çocukların en güvenli olduğu ülke 83 puanla İngiltere, en az güvenli olduğu ülke ise 26 puanla Demokratik Kongo Cumhuriyeti. Çocuklar için en güvenli olduğu belirtilen ülke olan İngiltere'de, 2016-2017 yıllarında 43.522 çocuk cinsel istismara uğrarken, 2020'nin Mart ayında bu sayı 19.800'e düşmüştür. Bu iyileştirme, İngiltere'nin çocuk istismarını önlemek için programlar geliştirmesinden ve teknolojik alanlarda erişimi iyi sağlamasından kaynaklanmıştır. Almanya ise 73,1 puanla listenin 5'inci sırasında. Türkiye listenin 18'inci sırasında bulunuyor; sebeplerine bakacak olursak, Türkiye'de yasal düzenlemelerin genel olarak çocukları istismara karşı koruyan düzenlemeler olmasına rağmen, oy endişeleriyle yasaların uygulanması konusunda ciddi eksiklikler ve duyarsızlıklardır.
Değerli milletvekilleri, çocukların istismardan korunması için, önleyici ve koruyucu yaklaşıma sahip, etkili, çocuk odaklı, hak temelli, bütüncül bir çocuk koruma sistemi ve sistemi denetleyecek bağımsız bir izleme mekanizması etkin şekilde kurulmalıdır. 18 yaşın altındaki her bireyin çocuk olduğu kabul edilerek tüm yasal mevzuat da buna uygun hâle getirilmelidir. Toplumsal hayatın her alanının ve bütün kurumların işleyişinin çocukların ihtiyaçları da gözetilerek yapılandırıldığı bir sistem oluşturulmalı, çocukların evlendirilmesine engel olacak yasal düzenlemeler yapılmalı, gebelik sürecinde annenin ihtiyaçları çocuğun ihtiyaçları hâline geldiğinden devletin sorumluluğu bu aşamada başlatılmalıdır. Okullar, yöneticileri ister cemaat ister tarikat mensupları ister başkaları, kim olursa olsun, yurtlar, pansiyonlar ve benzeri kurum ve ortamlarda, çocukların ihmaline ve istismarına karşı, basına yansıyan ihmal ve istismar örneklerini de dikkate alarak, siyasi endişeleri ve oy kaygılarını da bir kenara bırakarak sıkı denetimler yapılmalıdır.
Değerli milletvekilleri, ayrıca, çocuğun anlamlı katılımı, yüksek yararı, haysiyeti, ayrımcılığa karşı korunması ve hukukun üstünlüğü ilkelerini göz önünde bulundurarak ve çocuğun olgunluğu, anlayışı ve yasal işlemlerin şartlarını dikkate alarak tüm haklarının mümkün olan en yüksek seviyede korunmasını ve uygulanmasını güvence altına alan çocuk dostu adalet sistemi teşvik edilmelidir. Çocuk dostu adalet çerçevesinde, Adalet Bakanlığının ilk örnek uygulamasını Erzurum'da yaptığı çocuk mahkemelerinin genel adliyelerden ayrılarak farklı yerlerde konumlandırılması düşüncesi isabetlidir, bu düşünceyi destekliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Bitiriyorum.
Değerli milletvekilleri, çocuk istismarı konusu çok parametreli, dinamik bir problem olup detaylı bir şekilde incelenmeli ve istismarların önleneceği sistem kurulmalıdır. Onun için, Meclis araştırması komisyonu kurulmasını değerli buluyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)