GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Antalya Diplomasi Forumu Vakfı Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:45
Tarih:04.01.2023

ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 27 Aralık Tarsus'un, 3 Ocak Mersin'in düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünde Millî Mücadele kahramanlarının torunları tüm Mersinli hemşehrilerimi kutluyorum. "Arkadaşlar! Gidip Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda duman tütüyorsa şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez." diyen Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, Kuvayımilliye'den Molla Kerim'i, Gözneli Gök Mehmet'i, Adile Çavuş'u, Kumcu Veli'yi, Gülekli Hatice'yi ve tüm Millî Mücadele kahramanlarımızı da rahmetle anıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Kıymetli milletvekilleri, Antalya Diplomasi Forumu Vakfı Kanunu Teklifi'nin 4'üncü maddesinde vakfın organları düzenleniyor. 4'üncü maddeye göre, 11 üyeden oluşan vakıf mütevelli heyetinin 6'sı tabii üye olacak, tabii üyeler Cumhurbaşkanı tarafından atanacak. Kim bu atanabilecek tabii üyeler? Eski ve mevcut Dışişleri Bakanları, Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulu Üyeleri, emekli veya görevdeki büyükelçiler. Kalabalık bir tabii üye havuzu var ama ortada bir netlik yok. Kimin atanacağına Cumhurbaşkanı keyfî olarak karar verecek. Teklifte de atıf yapılan Yunus Emre Vakfı Kanunu'na bakıyoruz, onun da 4'üncü maddesi vakıf organlarını içeriyor ama bir farkla; burada tabii üye olarak kişileri saymıyor, kurumsal makamları net bir şekilde belirtiyor; mesela "Kültür ve Turizm Bakanı, Mütevelli Heyetin başkanıdır." diyor. Yani bu ne demek? Mevcut Bakan Bakanlık görevini devrettiğinde Vakıf Başkanlığını da bırakacak demek. Fakat bu kanun teklifinde tamamen farklı olarak mütevelli heyetin başkanı da tabii üyeler arasından Cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor. 2 kanunu da getiren sizsiniz. Şimdi, size göre bu uygulamaların hangisi doğru? Bile isteye neden iki farklı uygulamaya gidiyorsunuz? Diğer iki uygulamayı mütevelli heyetin ve yönetim kurulu üyelerinin görev süresinde de görüyoruz. Benzeri tüm vakıflarda üç yıl olan görev süresi bu kanun teklifinde ne gerekçeyle beş yıla uzatılıyor? Komisyonda da "üç yıl" olarak değiştirilmesi teklif edilmesine rağmen kabul edilmemiş. Anladınız, gidiyorsunuz, "Bari birkaç kişiye görev mirası bırakalım." diyorsunuz.

Kıymetli milletvekilleri, yeni kanuna göre -mesela, tabii üyeler arasında mevcut Dışişleri Bakanı da muvazzaf büyükelçi de var diyelim- gidip mütevelli heyetin başkanlığına emekli büyükelçiyi atadığınızda Bakan da atanırsa onun altında mı çalışacak? Böyle bir anlayış olur mu? Böyle kalıcılık, böyle kurumsallık olur mu?

"Forumu kurumsallaştırmayı, kurumsal hafızayı oluşturmayı amaçlıyoruz." diyorsunuz, güzel. Amacınız kurumsallaştırmaksa başkanlık görevini hangi makamın ve ne kadar süreyle yürüteceği de açık açık yazılmalıdır. Kurumsallık, bir kişinin iki dudağının arasından çıkan sözle değil, kuralla, kaideyle, devamlılıkla olur; kurumsal hafıza da ancak bu şekilde oluşur. Diğer duruma çeşitli şeyler diyebiliriz ama "kurumsallık" diyemeyiz.

Bir garip tercih daha var, bu zamana kadar Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülen bir forumun vakfı kuruluyor ama mütevelli heyetinde Bakanlığın hiçbir etkinliği olmayabilir. Tabii üyelerin tamamı Dışişleri Bakanlığı dışından atansa bile kimse itiraz edemez çünkü kanun teklifinde böyle bir yetkiyi veriyorsunuz. Mesela Dışişleri Bakan Yardımcısı Yunus Emre Vakfı Mütevelli Heyetinin tabii üyesiyken, kendi vakfı olan Antalya Diplomasi Forumu'nda görev bile alamayabilir. Şimdi, burada kurumsallık nerede? Olgunlaşma süreci yaşayan ve özellikle kongre diplomasisi için önemli bir potansiyel taşıyan böyle bir forumun özlük haklarının, maaş ve giderlerinin kamu kaynaklarından karşılandığı, eski bakan ve kurul üyeleriniz için bir emekliler kulübü hâline getirmeye çalışıyorsanız hata edersiniz. Hariciye geleneğini yerle bir edip makamını kaybeden siyasetçilere yurt dışı tatili niyetine dağıttığınız büyükelçilikler gibi burada da Antalya tatili hediye edecekseniz yanlış yaparsınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Tamamlıyorum.

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Bu sebeple özellikle tabii üyelerin atama usulüyle getirilmesini yanlış buluyoruz. Tabii üyelerin aday havuzundan "isim seçme" suretiyle değil, diğer vakıf kanunlarında olduğu gibi net olarak makam şeklinde yazılması şarttır. Eğer kalıcı bir kanun maddesi yapmak ve vakfa gerçek bir kurumsallık kazandırmak istiyorsanız bu maddeyi geri çekerek tarif ettiğimiz şekilde düzeltmeniz gerektiğini hatırlatıyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)