GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:75
Tarih:07.03.2013

NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü yürekten kutluyorum ve burada Anadolu'nun yiğit kadınlarına, emekçi kadınlarına saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, tasarının 25'inci maddesi üzerinde verilen önerge üzerinde söz aldım.

Şimdi, Türkiye'nin enerji politikalarının, AKP iktidarı döneminde ne kadar dışa bağımlı hâle geldiğini, esasında rakamlar gösteriyor.

Sayın Bakan, bizde doğal gaz çıkmıyor ama Bandırma Körfezi'ne durmadan doğal gaz çevrim santralleri yapılıyor. Bandırma Körfezi'ni zaten bir değişik, yanlış enerji politikalarıyla, yatırımlarla yok ettik, kirlettik. Şimdi, Erdek Körfezi'ne de benzer şekilde sanki doğal gaz o topraklarda çıkıyor gibi durmadan çevrim santrali yapıyoruz. Tabii, "Bunlar yapılmasın." demiyoruz ama Türkiye'nin enerji politikasının kendi kaynaklarına, yeşil enerjiye, güneş enerjisine? Rüzgâr enerjisi potansiyeli çok fazla olan bölgemizde bunlar değerlendirilmek yerine, bakıyoruz, bizde olmayan ve Türkiye'nin ana kaynaklarının birçoğunu dışa bağımlı hâle getiren bir siyasi çizgi izleniyor.

Değerli milletvekilleri, bakın, rakamları da veriyorum. Türkiye'de enerji talebinin yerli üretimle karşılanma oranı giderek azalıyor. 1990 yılında yüzde 48,1; 2009 yılında yüzde 29,5'a düşüyor; 2010 yılında bu, yüzde 28,5'e düşüyor ve 2011 yılında yüzde 27,6'ya düşüyor. Yani, iktidarınız döneminde Türkiye, yerli enerji kaynaklarında giderek ciddi bir düşüşle dışa bağımlı hâle geliyor. Türkiye'de elektrik üretiminin yüzde 43,5'i doğal gazdan, yüzde 12,2'si ithal kömürden gerçekleşiyor. Fuel oil gibi diğer ithal kaynakları da sayarsak tüm elektrik üretimimizin yaklaşık yüzde 60'ı ithal girdilerle gerçekleşiyor. Bu kaynakların ülkeye maliyeti 36 milyar doları buluyor.

Şimdi, bakıldığında, Balıkesir'de rüzgâr enerjisiyle ilgili birçok yatırımlar yapıldı ve burada ciddi anlamda kaynakların ve yeni projelerin gerçekleşmesi için zeminler de mevcut.

Değerli milletvekilleri, enerji politikasının temel stratejisi olarak çağdaş dünyada kullanılan tüm enerji kaynaklarını kullanmalıyız. İşsizliği önleyecek bir oran olarak yılda ortalama yüzde 7'lik bir büyümeyi, sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirecek bir enerji politikasını hayata geçirmek için ayrımsız tüm kaynakları kullanmak zorundayız.

Türkiye'nin yerli enerji kaynaklarının yetersiz olduğunu iddia eden AKP Hükûmetinin bu yaklaşımları asılsız ve yanlıştır. Türkiye'nin değerlendirilmeyi bekleyen ve başlanmış yatırımları büyümeyi rahatlıkla karşılayacak yeterliktedir. Türkiye'nin henüz devreye alınmamış linyit ve hidroelektrik potansiyeli, hiç de devreye alınmamış güneş ve rüzgâr potansiyeli, biyoyakıt ve jeotermal potansiyeli vardır. Bunlar devreye alındığında, 2011 yılında tükettiğimiz elektrik enerjisinin, yani yaklaşık 229 milyar kilovatsaatin yaklaşık 3 katından fazlasını üretebiliriz.

Türkiye'nin potansiyeli bununla da sınırlı değildir. Enerji verimliliğinden elde edilecek kazanımlar ve mevcut santrallerin rehabilitasyonu, kayıp kaçakların kabul edilebilir seviyeye çekilmesi gibi unsurların bu potansiyele eklenmesi durumunda yaklaşık 800 milyar kilovatsaatlik bir atıl potansiyelin devreye girmesi demektir.

Bütün bunlar göstermektedir ki, AKP'nin enerji politikaları doğru değildir, Türkiye'yi dışa bağımlı hâle getirmiştir. İşte, doğal gazla ilgili son zamlar ve halkımızın sırtına yüklenen faturalar bunun en somut göstergesidir. Bu nedenle, bu politikalardan bir an önce vazgeçilerek, ulusal enerji politikaları, yerli kaynaklarımızdan az önce saydığımız güneş enerjisine, rüzgâr enerjisine ve bu kaynakların verimli kullanılması, kayıp kaçakların önlenmesine ve yatırımlarımızın bu alana çekilmesi gerekmektedir.

Bu nedenle, biz bu enerji politikalarının, Türk halkının çıkarlarına uygun politikalar olmadığını düşünüyoruz ve yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)