GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Antalya Diplomasi Forumu Vakfı Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:45
Tarih:04.01.2023

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, yirmi yıllık AKP hükûmetlerinin, iktidarının Türkiye'ye getirmiş olduğu tabloda, hukuk alanında büyük bir çıkmaz, hukuk sisteminde âdeta bir yığılma ve yok etme ve aynı zamanda çalışma hayatını ve sosyal güvenlik sistemi ile ücret politikalarını yok eden ve kaosa dönüştüren bir Hükûmetten bahsediyoruz. Şimdi, bu kanunun hazırlanmasında da yine kanun yapma sürecinde de birçok eksiklik var ve toplumun büyük katmanlarının görüşü alınmadan kanun yapma sürecine girişilmiş ve burada da yine bir kaos süreci yaratılmıştır. Bakın, bu Hükûmet özellikle bu ücret politikalarında sınıfta kaldı. Neden sınıfta kaldı? Çünkü bu asgari ücreti 8.506 lira belirledikten sonra ertesi gün cebimizdeki mevcut olan para erimeye başladı. Biz o nedenle Halkların Demokratik Partisi olarak baştan "En az 12.500 lira bir ücretin belirlenmesi gerekiyor çünkü insanca yaşayabilmenin koşuludur." dedik.

Yine şunu belirtmek isteriz ki emeklilerin şu anda almış oldukları ücret şu anda belirlenen ve bir insanın standart olarak yaşaması için getirilen sınırın -yani 8.506 lira- altında. Memurlarla ilgili olan meselede ise memurlar ve emekliler için önce yüzde 25, sonra da yüzde 30 gibi bir rakamın belirlenmesi, artışın belirlenmesi ise gerçekten bu iktidarın, bu AKP Hükûmetinin halka olan bakışını da çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Yoksulluğun ve sefaletin çok ağır olduğu ve çok ciddi bir oranda olduğu bir toplumda biz yaşıyoruz. Artık bu Hükûmetin insanlara ve topluma dayattığı mevcut olan yaşam tarzı yoksulluk ve sefalettir. Bakın, bir tane ekmek, kuru ekmek 5 liradır. Mevcut olan, bu emeklilere reva görülen ve asgari ücretlilere reva görülen miktarla siz ne kadar yaşayabilirsiniz ve ne kadar yaşamınızı sürdürebilirsiniz? ENAG'ın belirlemiş olduğu enflasyon oranı yüzde 137, devletin şu anda kendisinin belirlemiş olduğu zam oranları yüzde 122 ve buna rağmen siz ne yapıyorsunuz? Memurlara ve emeklilere reva gördüğünüz mevcut zam oranı ise yüzde 30. Peki, adalet bunun neresinde değerli arkadaşlar?

Burada, ben EYT meselesine geleceğim. EYT'de uzun soluklu ve kararlı bir mücadele sonucunda bu iktidar geri adım atmak durumunda kaldı, önce kabul etmedi, sonra da geri adım attı. Toplumsal mücadele sonucunda şu andaki iktidar EYT'yle ilgili bir kabule gitti ve yeni bir kanun ortaya çıkarılacak. Bu mücadele sonucunda şu anda kadınlarda yirmi, erkeklerde ise yirmi beş yıl çalışma ve prim ödeme sonucunda yaş şartı aranmaksızın bir EYT sistemiyle biz karşı karşıya kalacağız. Bu olumludur, bu mücadele sonucunda verilen bu karar olumlu fakat çok ciddi bir eksiklik ve aynı zamanda Anayasa'nın eşitlik ilkesine de çok aykırı olduğunu burada belirtmek isterim.

Bakın, esas olan yani burada milat olarak kabul edilen 8/9/1999 yılından önceki çalışma hayatını düzenleyen bir yasayı şu anda siz getirmek istiyorsunuz. Fakat şurada şöyle bir gerçek var değerli arkadaşlar: Bakın, bu yasanın yani daha önceki, mevcut olan 4447 sayılı Yasa'nın yani 1999 yılında getirilen bu yasanın o hükümleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Daha sonra bu Meclis ne zaman kanuni düzenleme yaptı? 23/5/2002 tarihinde yeni bir kanuni düzenleme yaptı ve bu kanuni düzenleme de 1 Haziran 2002 tarihinde yürürlüğe girdi. Buradaki, mevcut olan sistemdeki aksaklık ne olacak biliyor musunuz? O kanunun yürürlüğe giriş tarihi 1 Haziran 2002. Bu büyük bir adaletsizliği getirecek. İnsanlar, emekçiler yirmi, yirmi beş sene çalışacak ve prim ödeyecek. Bu prime rağmen eğer emekli olamıyorsa ve yeni bir adaletsizlik sistemi getiriliyorsa bu, Anayasa Mahkemesinin önünden dönecek çünkü Anayasa'nın 10'uncu maddesine çok net bir şekilde aykırıdır ve eşitlik ilkesine de net bir şekilde aykırıdır. O nedenle biz diyoruz ki ne olursa olsun, bu olumlu yaklaşımınıza rağmen bu Hükûmetin EYT'yle ilgili yeniden adaletsizliği yaratmamak adına yapacağı tek şey şudur: Bakın, kademeli olarak bu emeklilik sistemine geçilmesi gerektiğini biz belirtmek istiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

ABDULLAH KOÇ (Devamla) - Öte taraftan, bir insan yirmi, yirmi beş yıl çalıştıktan sonra, bunun primini ödedikten sonra emekli olma hakkını elde etsin.

Diğer bir meseleyse, bakın, siz, eğer 1999'u esas alırsanız buradaki eşitlik ilkesini ve Anayasa Mahkemesinin bu iptal kararını da görmezlikten gelirsiniz ve ciddi bir mağduriyet yaratacaksınız. O nedenle eğer bu kanun gelecekse yirmi yıl kadınlar için, yirmi beş yıl da erkekler için prim gün sayısı ve çalışmayı esas alın ve buna göre yeni bir kanuni düzenleme yapın çünkü mevcut olan bu yoksulluğu gerçek anlamda derinleştirirsiniz, adaletsizlik sistemi ve eşitsizlik yaratırsınız. Bunun önüne geçmek için de bu önerilerimizi kabul edin diyor, teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)