| Konu: | ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 75 |
| Tarih: | 07.03.2013 |
CHP GRUBU ADINA OSMAN AYDIN (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. İkinci bölümün geneli üzerinde grubum adına söz aldım.
Bu kanunun amacı, elektrik piyasasının düzenlenmesi ve ülkemizin önümüzdeki süreç içindeki enerji politikalarını, Yüksek Planlama Kurulu tarafından belirlenen enerji politikalarını ve hedeflerini gerçekleştirmek. Bu konuda Yüksek Planlama Kurulu tarafından hedeflenen, alınan kararlar çerçevesinde hedeflenen yüzde 30 ithal, yüzde 70 yerli kaynaklardan üretim. Hakikaten ekonomimiz açısından, ekonomimizin dengesizliklerinin ortadan kaldırılması açısından, özellikle ekonomimizin en temel sorunlarından olan dış ticaret açığının çözümü açısından bu Yüksek Planlama Kurulunun almış olduğu, koymuş olduğu hedef hakikaten çok önemli fakat burada, ters olan bir şey var. Yüksek Planlama Kurulunun koymuş olduğu hedef maalesef mevcut durumda ve önümüzdeki süreç içinde hiçbir şekilde göz önüne alınmamış, gerçekleştirilmesi doğrultusunda da herhangi bir eğilim dahi gözlenmiyor.
2012 yılı mevcut 240 milyar kilovatsaatlik üretim içindeki yüzde 56'nın üzerindeki ithal payı göz önüne alındığında, zaten mevcut durumun, Yüksek Planlama Kurulunun ortaya koymuş olduğu hedeflerden çok uzakta olduğu açık bir şekilde görülmekte iken, önümüzdeki süreçte, inşası başlanmış ve inşası devam eden ve inşası başlanacak olan lisans almış olan yatırımlardaki dağılımı da gördüğümüzde, bu hedeften biraz daha uzaklaşıldığı, enerji, elektrik üretiminde ithal kaynak oranının yüzde 65'lere doğru tırmandığı görülmektedir.
Neden? Şu anda inşası devam eden, lisansa bağlanmış 22.600 megavatlık ithal kömür ve doğal gaz santrali, 20 bin megavatlık hidroelektrik ve rüzgâr enerjisi santrali, 3.800 megavatlık linyit, taş kömürü ve asfaltit santrali ve diğerleri olmak üzere, 47 bin megavatlık ilave edilecek olan yeni tesis içindeki ithal kaynaklardan enerji üretecek olan kesimin payının yüzde 65'lerde olması, bugünkü mevcut ithal payını daha da yukarılara, yüzde 65'lere, yüzde 60'ın üzerlerine taşıyacağı ayan beyan ortadadır. Bunun yanında, Hükûmetimizin açıklamış olduğu 15 bin megavatlık nükleer santral inşasının hedeflenmesi, nükleer santralde kullanılacak olan yakıt ve inşasına kadar diğer bütün malzemelerin ithal kaynaklardan oluşması, bu ithal oranını daha da yukarılara çekecektir.
Bunun dışında, inceleme aşamasında olan 33 bin megavatlık doğal gaz ve 16 bin megavatlık ithal kömüre dayalı santraller de devreye girdiğinde, Yüksek Planlama Kurulunun koymuş olduğu hedefe bırakın yaklaşmayı, daha da uzaklaşacağı açık bir şekilde görülmektedir.
Yüksek Planlama Kurulunun koymuş olduğu hedef doğru mudur, yanlış mıdır, hakikaten, bu, gerçekleştirilmesi mümkün olmayan bir hedef midir veyahut da bugün yapılmakta olan yatırımlar mecburen mi yapılmak zorundadır; bunu da incelediğimizde, hakikaten, Yüksek Planlama Kurulunun koymuş olduğu yüzde 30 ithal, yüzde 70 yerli kaynaklardan elektrik üretilmesi hedefinin hiç de uzak olmadığı görülmekte. Bugün, mevcut 57 bin megavat ve kurulmakta olan 47 bin megavatlık enerji santrali göz önüne alındığında, 104 bin megavatlık kurulu güce önümüzdeki süreç içinde ülkemiz ulaşmakta ve 104 bin megavatlık kurulu güçten üretilecek olan 530 milyar kilovatsaat gibi bir üretim de 2023 hedeflerini, 2023 öngörülerini karşılamaktadır.
Bunun yanında, bundan sonraki yatırımlarda özellikle yerli linyit rezervlerimizin devreye sokulması konusunda kaynakları o yöne doğru yönlendirdiğimizde, hakikaten, linyit rezervlerimizin kapasitesinden yılda 100 milyar kilovatlık enerji üretebileceğimiz açıkça görülmekte ve linyit rezervlerimizin değerlendirilmesi için yapılması gereken yerli santral inşasının, yerli santral imalatının ve yerli kömür üretimindeki problemlerin çözümü için geliştirilecek olan AR-GE çalışmalarında hem istihdam yönüyle hem de teknoloji yönüyle ülkemizin hakikaten birçok sorununa ve bu geliştirilen teknolojilerin diğer sektörlerde de kullanılması neticesinde birçok katkısı olacağı açık bir şekilde görülmektedir.
Hidroelektrik kaynaklarının devreye sokulmasından, hidroelektrik potansiyelimizin tamamının devreye alınmasının neticesinde, bunların desteklenmesi neticesinde hidroelektrik potansiyelimizden 170 milyar kilovatsaat yıllık üretim elde edileceği açık bir şekilde görülmektedir. Rüzgâr enerjisi potansiyelimizin, 50 bin megavat civarında olan rüzgâr enerjisi potansiyelimizin devreye sokulmasıyla yaklaşık 130 milyar kilovatsaatlik yıllık üretimin gerçekleşeceği?
Güneş enerjisi potansiyelimizle ilgili, hakikaten, bizim yarı randımanımızda olan Avrupa ülkelerinde binlerce megavatlık enerji yatırımı yapılırken, nedense bizdeki güneş enerjisi yatırımlarının daha hâlâ emekleyerek yürümesi, hakikaten bu kaynağımızın da, 400 milyar kilovatsatlik yıllık üretim potansiyeline sahip olan bu kaynağımızın da hakikaten hızlı bir şekilde, devreye sokulduğu takdirde bu hedefe, Yüksek Planlama Kurulunun hedefine ne kadar hızlı bir şekilde ulaşılacağı ortaya çıkmaktadır.
Bizim elimizdeki en önemli enerji kaynaklarından bir tanesi bordur. Bugün dünyanın birçok ülkesinde borun enerji olarak kullanılması için AR-GE çalışmaları hızla devam etmekte ve hakikaten bugün, bor, enerjide fiilen kullanılır hâle gelmiştir. Özellikle füzelerin enerjisinde bor direkt olarak kullanılmaktadır ve araba yakıtı olarak kullanılması için büyük çapta araştırmalar, AR-GE çalışmaları devam etmektedir. Başbakanımızın ortaya atmış olduğu yerli araba üretimi konusundaki konunun hakikaten bugün normal olarak bindiğimiz arabaların yerli olarak üretilmesinin bir espri sağlamayacağı ama boru yakıt olarak kullanabilen bir yerli otomobilin dünya çapında ülkemize hakikaten hem çok büyük bir kaynak sağlayacağı hem de büyük bir yenilik geliştirilmesinde ülkemizin büyük bir öncülük yapacağı ortadadır. Önümüzdeki süreç içinde yeterli AR-GE çalışmaları yapıldığı takdirde, önümüzdeki süreçte, bizim dışımızda, bordan enerji üreten santral kurabilme şansına sahip olan başka ülke olduğunu zannetmiyorum. Eğer ki başka bir ülke bordan elektrik üretmek için santral kurmaya kalktığı takdirde ülkemize milyarlarca dolarlık bor bedeli ödemek zorunda kalacağını hepimiz bilmeliyiz.
Bunun dışında, dünyanın önemli toryum rezervlerine sahip olduğumuzu her ortamda dile getiriyoruz. Toryumun enerjide kullanılabilmesi için ülkeler büyük çapta, milyonlarca dolarlık AR-GE çalışmalarını bugünden yapmaktadırlar ve bu AR-GE çalışmaları hızla devam etmektedir ama dünyanın önemli toryum rezervlerine sahip olan ülkemizde toryumdan enerji üretilmesi konusunda maalesef yeterli çalışma yapılamamaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OSMAN AYDIN (Devamla) -
Bu hedeflere ulaşılması için yerel kaynaklarımız yeterlidir. Bunun desteklenmesi ve teşvik edilmesi çok önemlidir. Bu konuda AR-GE çalışmalarının yapılması çok önemlidir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)