| Konu: | Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 48 |
| Tarih: | 11.01.2023 |
ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin geneli üzerinde konuşmak üzere şahsım adına söz almış bulunuyorum. Aziz milletimizi ve onu temsil eden Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Kıymetli milletvekilleri, gün boyu konuşan hatipler, kanun teklifi üzerine konuşan hatipler kanun teklifinin maddeleri üzerine söz alırken biraz partimize dönük -elbette siyasi eleştiriler olur, yapılanlara karşı elbette beğenilmeyen taraflar olur, eksik bulunan taraflar olur- AK PARTİ'nin sermayenin temsilcisi olması gibi, işte, az önce konuşan hatibin "Şöyle anılacaksınız, böyle anılacaksınız." dediği gibi, işçi düşmanı olmak gibi, çalışanın, emeğin karşısında durmak gibi, hep sermayeyi korumak gibi bizim katılmadığımız birtakım ithamlarda bulundular. Tabii, bunları kabul etmemiz zinhar mümkün değil çünkü AK PARTİ, kurulduğu zaman, sessiz milyonların sesi, kimsesizlerin kimsesi olma iddiasını ortaya koydu -Komisyonda da mevzu oldu, orada da söyledik- ve çevreyi merkeze taşıma, merkez tarafından, merkezdeki yerleşikler tarafından çevrenin uzun yıllar kendisinden mahrum edilen hizmetleri ve haklarını çevreyle buluşturmak gibi bir derdi olan ve onları merkeze taşıyarak bir nevi devlet ile milleti barıştıran, buluşturan bir siyaset güdeceği iddiasını ortaya koyarak milletin karşısına çıktı. Millet bu iddiayı ortaya koyan lidere ve onun etrafında şekillenmiş kadrolara güvendi, emaneti teslim etti ve emaneti alan o kadrolar, o lider ve bugün Cumhur İttifakı olarak devam ettiğimiz bu birliktelik yirmi küsur yıldır milletin yüzünü güldürmeye devam etti. Cenab-ı Allah'a sonsuz şükürler olsun. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Ve bunu yaparken... Şimdi, az önce, hatip tarafından "Sosyal devlet olan, Anayasa'da 'sosyal devlet' yazan devletin sosyal özelliği ortadan kaldırıldı." denildi. Kime denildi bu? İktidara geldiği zaman 4 kalemde, başlıkta ödenen sosyal yardımları bugün 50 kaleme çıkaran yani fakirleşen vatandaşın...
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Fakirleşen halkı kabul ediyorsunuz yani!
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Fakirlik arttı, fakirlik!
ORHAN YEGİN (Devamla) - ...veyahut da devletin halkın fakirleşmesinden dolayı bütçeyi artıran değil, hassasiyeti arttığı için, vatandaşın omzundaki yükü devlet olarak daha fazla paylaşması gerektiği, vatandaşa ram olan bir siyaset anlayışının gereği için daha önce 4 kalemde, 4 başlıkta ödenen sosyal yardımları bugün 50 kaleme çıkardık, neyi sayarsanız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Bunlar maharet değil, yoksulluğu kaldırın, yoksulluğu!
ORHAN YEGİN (Devamla) - Yani çocuğu askerde olan anneye, babaya destek olmaktan tutun da kronik hastalığı olan hastalara ödenen aylık ücretlere kadar, gıda yardımına kadar, doğal gaz desteğine kadar birçok alanda 50 kaleme, 50 başlığa çıkaran bir devlete, sosyal devlet kimliğini tahkim eden bir iktidara "Siz Anayasa'daki 'sosyal devlet' hükmünü ortadan kaldırdınız." demek bence doğru bir tespit değil, bir haksızlık; bunun altını özellikle çizmek istedim.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - İnsafsızlık!
ORHAN YEGİN (Devamla) - Kıymetli milletvekilleri, şimdi, bakınız, şu kanun teklifinde yer alan, altı aylık, işverene verilen 400 TL'lik asgari ücret desteğini "Siz işverenden tarafsınız, işte bakın, işverenin geliri şu kadar artmış, bilmem çalışanın geliri bu kadar düşmüş." tablosu üzerinden "İşvereni destekliyorsunuz." diye sunmak, meseleyi, aslında yapılmak isteneni ya bizim anlatamadığımız ya da duyanın, o konuşanların tam olarak anlamadığı anlamına gelir.
2016'da ilk asgari ücrete destek çıktı.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Kılıçdaroğlu sayesinde olmuştu.
ORHAN YEGİN (Devamla) - O zaman asgari ücret de 900 küsurlardan 1.300 liraya gelmişti ve bu ani artıştan dolayı bir işsizlik oluşabilir, bu ani artış bir işsizlik durumu oluşturabilir diye, oluşturmasın diye o zaman 100 TL'lik bir destek verilmişti ve o zaman o 100 TL brüt asgari ücret üzerinde yüzde 6'ya tekabül ediyordu ve bu on iki ay boyunca verilerek devam etti.
Şimdi, bakınız, biz geçen sene asgari ücret desteği olarak aylık 100 TL para ödedik. Şimdi, biz, bunu, bugün bu kanun teklifiyle 400 TL'ye çıkarıyoruz, doğru ama altı aylığına, haziran dâhil, ocaktan hazirana kadar altı aylığına çıkarıyoruz yani 6x4=24; 2.400 lira altı ay boyunca işverene bu anlamda bir ücret desteği veriyoruz. Neden? Her ne kadar biz yetersiz bulsak da biz daha fazla yapılması için gayret ve çaba ortaya koysak da asgari ücretteki bu artıştan bir işsizlik riski oluşmasından da bütün piyasalarda, herkeste bir kaygı oluştuğu için o ilk altı aylık dilimde bir 400 TL'lik destekle bunu önleyelim diyoruz; yıllık 2.400 TL'ye geliyor.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - 70 sente muhtaç ettiniz; günlüğü 70 sente geliyor Orhancığım.
ORHAN YEGİN (Devamla) - Geçen sene verdiğimiz aylık 100 TL üzerinden hesap etsek 1.200'ü 2.400'e çıkarıyoruz yani 2 katı bir desteğe çıkarmış oluyoruz. İlk geldiği sene, yüzde 6 üzerinden yapmış olsaydık bunun bugün her ay 600 TL verilen bir destek olması gerekirdi. Dolayısıyla, bunun üzerinden "İşvereni koruyorsunuz." "İşvereni kolluyorsunuz." "Siz işverenin kârını artırmaya çalışıyorsunuz." demek, Türkiye'de ücret artışlarından yahut da dünyadaki işte, resesyon endişelerinden, bunun bizim ülkemize yansıma durumlarından kaygıyla bir işsizlik durumu oluşmasın, bir işten çıkarmalar oluşmasın diye verilmiş bir destek olduğunu atlamak demek. Artı, bakınız, bu desteği almanın, bu destekten yararlanmanın en önemli şartı, cari ay bir önceki yılın aynı ayına kıyaslandığında bir önceki yıl aynı ayda çalıştırılan işçi sayısı 1 tane bile altına düşse işveren bu destekten yararlanamayacak. Yani işten çıkarmaların önüne geçmek üzere ortaya konulmuş ve çerçevesi çizilmiş bir teşvikten bahsediyoruz.
Şimdi, yine kanun teklifi görüşülürken işte, "Yüzde 50 arttı, yüzde 20 arttı, yüzde 30 arttı." gibi altı ay önceki rakamlar alınarak verilen rakamlar doğrudur, belki yanlış kullananlar da olmuştur, hepsini dinlemedim. Ama bakınız, yıllık bazda baktığımız zaman, 2022 Ocak ayında en düşük memur maaşı 6.364 iken -yuvarlama rakam 6.400 iken- 2023 Ocak ayı için ödenecek en düşük memur aylığının 11.400 liraya çıktığını yani yüzde 80'lik, geçen sene ocak ile bu sene ocak arasında yüzde 80 oranında bir artış yapıldığını görüyoruz.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Hangi memur emeklisi Orhan Bey bu?
ORHAN YEGİN (Devamla) - En düşük, en düşük memur aylığı.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 11.400
ORHAN YEGİN (Devamla) - Şimdi, asgari ücrete geldiğimiz zaman, 2022 Ocak ayı için uygulanan asgari ücretin 4.250 TL'den, bugün 8.500 TL'ye yani yüzde 100'lük bir artışa geldiğini görüyoruz. En düşük emekli maaşının ise biraz daha pozitif ayrımcılık yapılarak 2022 Ocak ayında 2.500 TL iken, bugün 5.500 TL'ye yani yüzde 120'lik bir artışa getirildiğini görüyoruz. "Bunlar yeterlidir kardeşim." diyen varsa veya benim üslubumdan böyle bir şey anlıyorsanız ben arkadaşlarımı temsil edemiyor, yanlış bir cümle konuşuyorum demektir veya içinizde "Bunlar yeter kardeşim." gibi anlayan varsa bizim söylediğimizi anlamıyor demektir. Biz bunları elbette yeterli bulmuyoruz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Önerge verin, artıralım.
ORHAN YEGİN (Devamla) - Biz bunları elbette yeterli bulmuyoruz ama biz daha fazlasını ortaya çıkarabilmek için, daha fazlasını çalışanımıza, işçimize, memurumuza sağlayabilmek için hep beraber gece gündüz çalışıyoruz. Bir yandan bu ülkeyi paçalarından tutup aşağıya çekmeye çalışan terör örgütleriyle uğraşarak, bir yandan bu ülkeye kötülük etmeye çalışan başka başka örgütlerle uğraşarak, bir yandan bu ülkeyi yolundan etmeye çalışan her türlü zihniyetle mücadele ederek, bir yandan demokrasimizi güçlendirmeye çalışarak, bir yandan yatırımları artırmaya çalışarak, istihdamı artırmaya çalışarak, bir yandan petrol arayıp Karadeniz'de bulup gazı bulmaya çalışarak, Gabar Dağı'nda terörü bitirip petrol çıkarmaya çalışarak, bir yandan Akdeniz'de hakkımız olduğu hâlde bizden gizlenen, bizden kaçırılmaya çalışılan o hidrokarbon aramalarına müdahale ederek yani hem paçalarımızdan tutup bizi aşağı çekmeye çalışanlarla mücadele ederek hem de içeride ve dışarıda bu ülkeyi küçük düşürmeye çalışan hamlelere karşı yatırımlarla ve mücadelelerle büyük bir mücadele ortaya koyarak hem de savunma sanayimizi güçlendirerek hem de petrolümüzü, gazımızı arayarak, bularak hem de ülkenin dört bir tarafına devletin sunduğu bütün hizmetleri ki pandemide dünyanın süper ülkeleri maske bulamazken biz tarlasında çalışan Ahmet amcanın ayağına sağlık ordumuzu gönderip "Ahmet amca, senin aşın gelmiş ve yaptırmamışsın." diyerek, milletinin ayağına giden bir devlet inşa ederek bunları başarmaya çalışıyoruz, bunları hayata geçirmeye çalışıyoruz. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Cenab-ı Allah'a sonsuz şükürler olsun, biz milletimize ne yapsak, biz çalışanımıza, ücretlimize, emeklimize ne sağlasak "Yeter." demeyi kendisine yakıştırmayacak, bundan utanacak, bundan hicap edecek bir siyasi hareketiz ve bir ittifakız. Ve sadece bundan hicap etmekle kalmayıp milletin standardını yükseltmek için gecesini gündüzüne katıp el ele verip omuz omuza verip...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Malatya) - Kimin standardı yükseldi Orhan Bey ya, kimin standardı yükseldi?
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ORHAN YEGİN (Devamla) - ...memleketi ve milleti büyüterek o büyümeden, o oluşan refahtan toplumun bütün kesimlerine, başı açığına örtülüsüne, eteği kısasına, çarşaf giyenine, namaz kılanına, binamaz olanına, oruç tutanına, bayramdan bayrama, seyrandan seyrana iftar edene de, camiye gidene, kiliseye gidene, cem edene, ibadet eden kim varsa hiçbir ayrım yapmadan...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ne zaman?
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Hepsini yoksullaştırdınız.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Cemevlerine sanayi elektriği tarifesi uyguladınız ya!
ORHAN YEGİN (Devamla) - ...Güneydoğu'ya da Şırnak'a da Van'a da Tekirdağ'a, Çanakkale'ye, Antalya'ya, Çamlıdere'ye de Akseki'ye de her yere hizmet götüren; oy alsın almasın, kendisine oy vermiş vermemiş her yere hizmet götürüp memleketin içerisindeki bölgesel farklılıkları ortadan kaldırmaya ant içmiş bir hareket, bir ittifak ve bir siyasetiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bu düzenlemenin hayırlara vesile olmasını ve çok daha güzel düzenlemeleri yapacak imkânı, fırsatı bu millete ram olmayı kendisine temel felsefe edinmiş siyasete nasip etmesini Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)