| Konu: | Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 48 |
| Tarih: | 11.01.2023 |
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
AKP iktidarı, yirmi yıllık iktidarının sonunda bir övünç kaynağına daha sahip oldu; özellikle, borçlarından bunalan yurttaşlar sağlıklarından vazgeçerek artık organlarını satmak için ilan verir duruma geldi. Google trendlerinde görüldüğü üzere "Böbreğimi satmak istiyorum." "Karaciğerimi satmak istiyorum." diye aratanların durumu son bir yıl içerisinde tam yüzde 400 artmış durumda. Açlık, yoksulluk ve çaresizlik yurttaşların organlarını, böbreğini, karaciğerini satmak zorunda hissettirdiği bir zulüm düzenini yaratmış durumda. Aslında AKP'li milletvekilleri de çoğu kez burada itiraf etti; şu an ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik durumu ve yapılan zam oranlarının aslında yetersiz olduğunu, toplumun bununla geçinemeyeceğini kabul ettiler. Tabii, Türkiye'de 1 kilogram et olmuş 200 lira, 1 kilogram peynir 150 ile 200 lira arasında, 1 kilogram yoğurt 40 TL, 1 ekmek 6 TL, en düşük kira İstanbul'da 5 bin TL, Ankara'da 3 bin TL. Durum bu iken açıklanan zamlar AKP iktidarının aslında gerçeklikle bağının kalmadığını gösteriyor.
Türkiye'de ağır bir ekonomik buhran hâli var, halk enflasyon altında ezilirken, her gün daha fazla yoksullaşırken AKP-MHP iktidarı toz pembe bir tablo çiziyor, Türkiye'de bütün ekonomik verilerde negatif rekorlar kırılıyor. Türkiye tarihinin -dediğimiz gibi- bütün ekonomik verilerinde en kötü seviyeleri seyrettiğini görebiliyoruz. Hâl böyleyken ama AKP iktidarı -bir maç metaforu üzerinden anlatmaya çalışayım, futbol metaforu üzerinden- sürekli "Biz 2 gol attık." diyor, "3 gol attık." diyor, "İhracatta şu kadar artış var." diyor ama ithalatı söylemiyor; kaç gol attığını söylüyor ama kaç gol yediğini söylemiyor. Yeniliyorsunuz, kaybediyorsunuz, halka da kaybettiriyorsunuz; maçta 1 gol, 2 gol atmakla maç kazanılmaz. Ancak, siz daha fazla gol atarsanız maçı kazanırsınız. İthalattaki cari açığın, Türkiye tarihinin neredeyse en yüksek dış ticaret açığının kayıtlara geçtiği bir dönemi yaşıyoruz ama AKP iktidarı "Biz 2 gol attık, maçı kazandık." diyor. Tabii, veriler ortada, ihracatta yüzde 12'lik artış var ama ithalatta yüzde 34'lük artış var, 110 milyar dolar bir dış ticaret açığı söz konusu.
Tabii, Hazine ve Maliye Bakanlığı da yine bu tek boyutlu ekonomi yöntemiyle halkı kandırmaya çalışıyor. Bakanlık her fırsatta "Büyüyoruz." diyor. Değerli milletvekilleri, bu büyüyen kim? Halk büyümüyor, memurlar büyümüyor, emekliler büyümüyor, emekçiler büyümüyor ama büyüyen yandaşlar ve candaşlar var, sermaye var, kârını yüzde 500 artıran bankalar var. AKP'nin aslında büyütmek istediği kesim tam da bunlar. Tabii, bunlar büyürken diğer yanda milyonlarca emekçi, emekli, memur sefalete terk edilmiş durumda.
Yine, Sayın Erdoğan'ın "Bizim en parlak yılımız olacak." cümlesiyle o zaman 2022 yılına giriş yapmıştık ancak Bakan Nebati 12 Aralıkta "2022 en kötü yıl olarak tarihe geçecek; 100 milyar dolar dış ticaret açığı, 50 milyar dolar cari açık söz konusu." dedi yani aslında nasıl ki Türk tipi başkanlık sisteminiz çöktüyse 2023'le birlikte yeni ekonomi modeliniz de şu aşama itibarıyla çökmüş durumda.
Tabii, saraya biat eden, sarayın istediği rakamları paylaşan bir TÜİK belası var emekçilerin, emeklilerin, kamu emekçilerinin başında. TÜİK Başkanı saraya soruyor: "Kaç göstermemi istersiniz enflasyonu?" "Yüzde 64." diyor ama gerçek enflasyon, halkın hissettiği enflasyon yüzde 200'lere varmış durumda.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Bunun üzerinden bu maaş ve zamlar hesaplanıyor ve yine aslında TÜİK eliyle, bir kamu kurumu eliyle bir soygun var bu ülkede, soygun. Garo Vekilimiz de söyledi, TÜİK eliyle bir soygun, bir yolsuzluk söz konusu. Açıklanan bu rakamlar aslında işçiler, emekliler, memurlar için bir sefalet yılını beklediğimizi bize gösteriyor. İnsanlar, yurttaşlar insanca yaşamak istiyor. Şunu net bir şekilde söyleyelim: Bu kara kışta bile hâlâ yoksulluktan kombiyi açamayan milyonlar var. Öyle bir ülke yarattınız ki kombiyi kısmaktan yoksullar, yurttaşlar Eskimo'ya döndü. KESK eyleminde TÜİK'in açıkladığı rakamlara ilişkin bir slogan vardı: "AKP, zammını al başına çal!" Biz de onu söylüyoruz: AKP, zammını al başına çal! (HDP sıralarından alkışlar)