GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Pakistan İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Mal Ticareti Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:49
Tarih:12.01.2023

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, uluslararası sözleşme hakkında söz almış bulunuyorum.

Değerli arkadaşlar, diplomaside temel bir kural vardır, o temel kural da önce dinleyeceksin ama ondan önce de bu diplomasi konusunda bilgi edineceksin. Şimdi, 2002 yılından bu yana, yaklaşık yirmi-yirmi bir yıldan beri iktidarda bulunan AKP'li değerli arkadaşlar, özellikle sizlere söylüyorum. Şimdi, diplomasi neyle yapılır? Diplomatlarla yapılır. Diplomatlarla sağlıklı bir ilişki kurarsanız sağlıklı diplomasi yaparsınız ama siz kalkıp da geldiğiniz günden bu yana diplomatlarla "monşer" diye alay ederseniz, dalga geçerseniz, ciddiye almazsanız diğer ülkeler de kurduğunuz diplomasilerde sizi dikkate almazlar değerli arkadaşlar; bunu hiçbir zaman unutmayacaksınız.

Şimdi, biliyorsunuz hepiniz, Yüce Önder'imiz sayesinde uluslararası ilişkilerde bizim bir temel felsefemiz vardı "Yurtta barış, dünyada barış." diye. "Yurtta barış, dünyada barış."ı "Yurtta kavga, dünyada kavga."ya çevirdiniz değerli arkadaşlar. Dünyada kavga dediğimiz, komşularımızla olan kavga. Komşularımızla olan kavga geldiğiniz günden beri maalesef hiç bitmedi değerli arkadaşlar. Niye bitmedi? Çünkü komşuların kendi aralarındaki husumet sizi ilgilendiriyor, birisinin tarafını tutuyorsunuz. Taraf tuttuğunuz zaman onların iç işlerine karışmış oluyorsunuz. İç işlerine karıştığınız zaman o da ne yapıyor? O da sizin iç işlerinize karışıyor değerli arkadaşlar. Sonra bu problemler bir türlü çözülemiyor, daha da büyük bir hâl alıyor; bunu düzeltmek için başka bir çaba içine giriyorsunuz ama bu sefer kimse tarafından da ciddiye alınmıyorsunuz. Yirmi yıldan beri Türkiye diplomasisini getirdiğiniz nokta bu değerli arkadaşlar. Evet, getirilen nokta bu. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, değerli arkadaşlar, benden önceki arkadaşlarımız da söyledi, Suriye'de Esad'la önceden tatil kardeşiydiniz, beraber tatiller yaptınız ve "Aradan sınırları kaldıracağız." dediniz; "tatil kardeşi"ni çevirdiniz "katil kardeş"e. (CHP sıralarından alkışlar) Bu sınırları gene kaldırdınız ama nasıl kaldırdınız? Suriye'deki teröristlere ülkenin sınırlarını açtınız değerli arkadaşlar. Oradan hiçbir kayda fırsat vermeden, hiçbir kayda geçirmeden aldınız ülkemize, onları bir de beslediniz, onları bir de yetiştirdiniz, onları bir de eğittiniz; Suriye Hükûmetine karşı bir cephe aldırır hâle getirdiniz.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - "Katil kardeş"i bir izah edebilir misin?

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlar, bizim ülkemize dışarıdan birisi aynı şeyi yaşatsa hoşunuza gider mi, beğenir misiniz? Ya, bunun sayesinde ne oldu biliyor musunuz?

Değerli arkadaşlar, ben Lüleburgazlıyım. Lüleburgaz'da 65'inci Mekanize Piyade Tümeni vardı, şimdi, tugay oldu, 65'inci Mekanize Piyade Tugayı Suriye'ye gitti; sizin o becerikli diplomasiniz, becerikli ilişkileriniz sayesinde 34 askerimiz şehit oldu değerli arkadaşlar. O annelere, babalara sordunuz mu hiç? Bir gidin, sorun bakalım ne diyecekler size. İlişkileri bu hâle getirdiniz maalesef.

Aynı zamanda, Libya'da Mursi'yi tutarsınız, Sisi'ye... Ne diyorsunuz Sisi'ye? Sisi'ye "darbeci" diyorsunuz. Peki, "darbeci" diye diye Sisi'yle Akdeniz'de komşularımızın, diğer komşu ülkelerin arasını son derece iyileştirdiniz; bizim aramızda düşmanlık oldu. Libya bizim eskiden vilayetimizdi biliyorsunuz değerli arkadaşlar. Böyleyken bunu elinizde tutmayı beceremediniz; gittiler, Akdeniz'de petrol aramayı Yunanistan'la, Güney Kıbrıs'la yapmaya çalışıyorlar, uğraşıyorlar ve bu işi de becerdiler biliyorsunuz.

Aynı şekilde, değerli arkadaşlar, bu şekilde Irak'ta da sorun yaşadınız. Bu şekilde, değerli arkadaşlar, Yahudilerin memleketinde, orada da yaşadınız sorunlar. Değerli arkadaşlar, onlar da bizim içimizde kaç yüzyıl yaşadılar biliyor musunuz? Beş yüzyıl yaşadılar, dört yüzyıl yaşadılar.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Ya, Osmanlı halkı... Nereden çıkarıyorsunuz şimdi bunları?

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Osmanlı'dan sonra da vardı, ondan sonra da yaşadılar, hâlâ içimizde yaşayanlar var. Ama gidiyorsunuz, dalga geçer gibi "one minute", dalga geçer gibi "Katil Esad.", dalga geçer gibi... (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Ne oluyor peki, ne oluyor söyleyin bana? Hepsini katil yaptınız, daha sonra hepsinin ayağına gitmediniz mi? Hepsinin ayağına gittiniz. Peki, bir şey elde edebildiniz mi? Edemezsiniz. Bu kadar beceriksiz bir diplomasiyle ancak bu kadar olur değerli arkadaşlar.

Şimdi, değerli MHP'li arkadaşlar, sizlere de bir sitemim var. Bir diplomasiyi, bir konuyu, bir sorunu çözmeyi bilemeyebilirsiniz ama bunun bilenleri vardır, bunun bilenleri de diplomasidir.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - MHP'ye sen mi öğreteceksin?

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Diplomasiyi sağlıklı bir şekilde işletirseniz bu sorunların hepsini çözersiniz değerli arkadaşlar. Çözemezseniz iş savaşa gider, çözemezseniz kavgaya gider. Bugün kavga zamanı mı?

METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) - Çözeriz, çözeriz.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Türkiye'yi ne hâle getirdiğinizi biliyor musunuz? (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, değerli arkadaşlar, Esad'ı bir kenara ittik, IŞİD yarattık. IŞİD ne yaptı? Askerimize kuyruk takarak, ateşe vererek canlı canlı yaktı arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Diplomasi mi bu, uluslararası ilişki mi bu? (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Başkanım, bir dakika rica ediyorum.

ORHAN SÜMER (Adana) - Tamam, yeter Türabi ağabey. Ne yapıyorsun, yeter.

BAŞKAN - İlave süre verdim size efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Verdi Türabi ağabey.

ORHAN SÜMER (Adana) - Yeter Türabi ağabey, yeter, sıra bizde.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkanım, tamam artık yani.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Verdim bir dakika efendim, verdim efendim.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Ya, mikrofonu açın Sayın Başkan...

ORHAN SÜMER (Adana) - Tamam, yeter Türabi ağabey.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz efendim.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Efendim, Antalya Diplomasi...

ORHAN SÜMER (Adana) - Türabi ağabey, yeter, gel gözünü seveyim ağabey.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Antalya Diplomasi Forumu'nu konuşacağım.

BAŞKAN - Bir dahaki sefere inşallah.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, "Antalya Diplomasi Forumu" diye bir şey çıkardılar. Bu ne biliyor musunuz?

ORHAN SÜMER (Adana) - Türabi ağabey, yeter.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Bilmiyorsunuz değil mi?

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Bilmiyoruz.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Hiçbir şey bilmiyoruz, her şeyi Türabi Bey biliyor, biz hiçbir şey bilmiyoruz.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Bunlar aslında paralel devlete... Önceden, biliyorsunuz, FETÖ'yle paralel ilişkiler kuruyorlardı, bir paralel devlet yarattılar. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Kayan.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Şimdi de Antalya Forumu'yla paralel diplomasi yaratıyorlar Türkiye'de. Paralel diplomasiyi ne yapacağız?

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkanım, devam edecek mi böyle?

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Bizim resmî diplomasimizin arkasında kendi dümenlerini çevirecekler diyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)