GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:51
Tarih:18.01.2023

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bugün burada AKP'nin yeni bir kurum içinde kurum ihdas eden teklifini görüşüyoruz. Ben burada diyorum ki: Allah'tan korkun, Türk idari yapısıyla bu kadar oynanmaz; bozdunuz, yıktınız, sulandırdınız, içinden çıkılmaz hâle soktunuz. Bakınız, Kapadokya alan yönetimi teklifinde ne demişiz: "Kapadokya alan yönetimiyle ilgili niçin Genel Kurul bu kadar meşgul ediliyor; bu da ayrı bir konu ama bunun yanında, Türkiye'de birçok kurum ve kuruluş plan yapmakta. Mesela, Şehircilik Bakanlığı plan yapıyor, büyükşehir belediyeleri plan yapıyor, diğer belediyeler plan yapıyor, özel idareler plan yapıyor; Karayolları, Devlet Su İşleri, organize sanayi bölgeleri, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, kalkınma ajansları, TOKİ, hatta Özelleştirme İdaresi plan yapma yetkisine sahip." Bugün Kapadokya'da büyük şikâyetler olduğunu işitmekteyiz, hatta basına düşen fevkalade çirkin işler de çevrilmektedir. Bunu niye hatırlatıyorum? Çünkü AKP bozuyor, dağıtıyor, ranta kapı aralıyor. Bu nedenle Uludağ için de kuşku duyuyorum.

Değerli arkadaşlar, Bursalı bir vatandaşımızın şu ifadeleri AKP iktidarlarının bu millete reva gördüğü durumu fazlasıyla özetliyor, diyor ki: "Bir tek Uludağ kalmıştı betonlaşmadık, orası da mı elden gidiyor? Boğuluyoruz, her yer beton, her yer asfalt; biz nerede hava alacağız, nasıl yaşayacağız?" İşte, arkadaşlar, sırf rant uğruna vatandaşımıza temiz havayı dahi çok gören bir uygulamanın daha eşiğindeyiz. Zaten yirmi yıllık AKP iktidarlarının doğa ve çevre konularına rant ve zenginleşme gözüyle bakmak yerine hassasiyetlerimize karşı sorumlu ve duyarlı davrandıkları görülmüş müdür?

Değerli milletvekilleri, bu teklifle birçok farklı koruma statüsüne ve idare yetkisine sahip Uludağ'ın yönetimi "Alan Başkanlığı" adı altında tek bir yönetime devredilmiş olacaktır. Oysa, sadece imar düzenlemelerine sızmak için böyle bir değişikliğe gidildiğini hepimiz biliyoruz. Çünkü kurulmak istenilen sistemle Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, yerel kurumlar ve yerel yönetimler sembolik hâle getirilecektir. Doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanan bir alan başkanı sözde bir komisyonla birlikte "ben yaptım oldu" anlayışının yeni bir tezahürünü sergileyecektir. Koruma altındaki bölgede yer alan 2 bin hektarlık bir alanın da Başkanlığa tahsis edilmesi öngörülmektedir. Ortak akıl yok, istişare yok, diyalog yok, iş bölümü, iş birliği yok; denge, denetim yok. Peki, ne var? Bitmek bilmeyen hırs, doymak bilmeyen iştah var.

Değerli milletvekilleri, teklifin 7'nci maddesi kurulması planlanan Alan Başkanlığının gelir ve giderlerini düzenlemektedir. Başta hazineden yapılacak yardımlar olmak üzere toplamda 10 kalemden oluşan bir gelire sahip olacak olan Başkanlık, yönetim faaliyetlerinin sürdürülmesi için yapılacak harcama ve giderlerden sorumlu olacaktır. Burada dikkat çeken husus, bilhassa gelir kaynakları konusunda muğlaklık içeren ifadelerin olmasıdır. Daha hukuki, açık ve hesap verebilir bir mali yönetim sağlanabilirdi diye düşünüyorum değerli arkadaşlarım.

Evet, sözlerime son verirken Uludağ gibi doğal zenginliğimize kastedilmesine asla razı olmayacağımızı ifade etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.

İmar yolsuzluklarına kapı aralayan bu teklife taşıdığımız sorumluluğun bilinciyle asla rıza göstermiyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle milletimizin gerçek sorunlarına odaklanma çağrımızı yineliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)