GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:51
Tarih:18.01.2023

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

"Bir ihanet ya da cehaletle karşı karşıyayız." dersem sakın kızmayın çünkü içinde bulunduğumuz havzada, Akdeniz havzasında 22 ülkede yaşayan 480 milyon nüfus, dünyanın diğer ülkelerinden yüzde 20 daha fazla ısınıyor ve yakın tarihte bazı kısımları kullanılmaz hâle gelecek. Bilim insanları diyorlar ki: "Dünya 6'ncı yok oluşla karşı karşıya. 5 yok oluş ısınma ve soğumayla alakalı yaşananlarla ilgili. Yüz bin yılda soğuyan dünya on bin yılda ısınarak..." İnsan nesli bir şekilde mücadele edip ayakta kaldı, o ayakta kalmanın tek yolu doğayla mücadele etmek değil, doğayı yok etmek değil, doğaya adapte olmaktan geçiyor. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, burada söylediğim "ihanet ya da cehalet"i -altını çizerek tekrar söyleyeceğim- teşhir edeceğiz. Bu getirilen yasa, doğaya adapte olmak yerine doğayı talan etmek yönünde bir yasa. Siz halkınızı seviyor musunuz? Siz vatanınızı seviyor musunuz? Siz insanlığı seviyor musunuz? Siz kendi yakınlarınızı, akrabalarınızı seviyor musunuz, kendi çocuklarınızı, kendi torunlarınızı seviyor musunuz? Seviyorsanız bu kanunu getirerek ya cahilliği ortaya koyuyorsunuz ya büyük bir ihaneti ortaya koyuyorsunuz. Kendi çocuğunu sevmeyen, kendi vatanını sevmeyen hiçbir milletvekili olduğuna ben inanmıyorum. (CHP sıralarından alkışlar) O yüzden, Türkiye Büyük Millet Meclisini bu cinayete, bu ihanete hiçbiriniz ortak edemezsiniz. Sizi vicdanlarınızla baş başa bırakıyorum; doğanın yok oluşuna, doğanın yok edilmesine, insanlığın bir çölde yaşanmaz hâlde bırakılmasına göz yumamazsınız. Buna hakkınız yok; kendi çocuklarınıza bu dünyayı dar edemezsiniz, torunlarınıza dar edemezsiniz. Eğer ediyorsanız, bu ihanetin bir bedeli olması lazım; çıkın, bu ihanetin nedenini burada açıklayın. Uludağ, milyonlarca yılın mirasıdır, hiçbirinizin babasının malı değildir. Uludağ, insanlığın ortak malıdır, ortak mirasıdır; burada bir kanun geçirerek, sadece bir kanun geçirerek insanlığın ortak mirasını yok etmeye sizin de hakkınız yoktur. Uludağ'ı dünyanın bütün hukuk sistemleri korur, Türk hukuk sistemi de korur. Eğer bu hukuk sisteminin koruma kalkanını bir ihanet yasasıyla kaldırmaya kalkarsanız size bir canlı örnek vereceğim, burada oturuyor. Bursa Milletvekilimiz Nurhayat Altaca Kayışoğlu, dozerlerinizin önüne kendisine atar ve iş makinelerinizin önüne kendisini atar. Sizin dolara yönelik olan bu ihtirasınız, paraya yönelik ihtirasınız, iş makinelerinizin gücü bizim çocuklarımıza, kadınlarımıza, doğaya karşı olan inancımıza ve koruma gücümüze yetmez. Vazgeçin bu sevdadan, vazgeçin. Üstelik bu Anayasa'nın onlarca maddesini yok sayarak, 7'nci maddesini, 11, 12, 56, 169, birçok maddesini yok sayarak başka bir ihanetin altına daha imza atıyorsunuz. Nedir bu sevdanız? Sizin "Alan Başkanlığı" dediğinizin ne olduğunu biz Kapadokya'da gördük. Peribacalarının üzerinde iş makinelerini gezdirdiniz. Hiç mi yüzünüz kızarmıyor ya? Koskoca bir güzelliğin üzerinde iş makinelerinizi gezdirdiniz ama ilginç bir ihanetle karşı karşıyayız. Bursa'nın öz evlatları burada Brütüs rolündeler ya. Bir Bursa milletvekili buraya çıkıyor, Bursa'nın, Uludağ'ın dünya güzelliğinin peşkeş çekilmesini savunuyor. Sizi Bursa halkına havale ediyoruz, sizin hesabınızı Bursa halkı görecek, o ayrı bir konu. Siz doğayı katletmekten geri kalmadınız ki bugüne kadar zaten.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TURAN AYDOĞAN (Devamla) - Kaz Dağları'nda 400 bin ağacı yok ettiniz, bize ne anlatıyorsunuz siz?

MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Bursa) - Doğanın ne olduğunu bilseydiniz bu kadar konuşmazdınız, doğayı bilmiyorsunuz.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Turan.

TURAN AYDOĞAN (Devamla) - Siz Gümüşhane'de on iki bin yıllık Dipsiz Göl'ü yok ettiniz. Sizin backgroundunuz bozuk. Siz doğa saldırganısınız, siz insan hakları saldırganısınız. Doğa bir insan hakkıdır, çevre hakkıdır, sağlık hakkıdır, yaşam hakkıdır. Siz insan haklarına saldırıyorsunuz. Burada bunu çıkıp nasıl savunuyorsunuz? Tekrar ediyorum, sizi çocuklarınıza, torunlarınıza, Türk halkına havale ediyorum ama vatanını seven bu yasaya "Evet." diyemez. Bu, vatanı çölleştirme operasyonudur, peşkeş çekme operasyonudur. Herkesi aklını başına toplamaya davet ediyorum.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)