GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:51
Tarih:18.01.2023

ORHAN ÇAKIRLAR (Edirne) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Uludağ Alan Başkanlığı Hakkında Kanun Teklifi'nin 12'nci maddesi üzerine İYİ Parti Grubumuz adına söz almış bulunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, seçimler yaklaşıyor. İktidar var olan geçim sıkıntılarına çare bulmak adına bir şeylerle ilgili, ilgisiz söylemler ve seçime dönük kısa süreli rahatlatıcı ekonomik adımlar atmaya çalışmaktan başka hiçbir şey yapamamaktadır. Bütçe görüşmeleri esnasında bizler vatandaşın derdine kalıcı çözümler üretelim, derdine derman olalım derken iktidar yangından mal kaçırırcasına bütçe görüşmeleri devam ederken bu kanun teklifini Komisyona getirerek bütçe görüşmelerine gereken özenin verilmesinin önüne geçmeye çalışmış ve akıllarda soru işaretleri bırakmıştır.

Değerli milletvekilleri, Uludağ, günümüzde daha çok kayak turizmiyle öne çıkan fakat orman varlığı, su kaynakları, yaşayan hayvan türleri ve eşsiz doğa güzellikleriyle her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapan ülkemizin turizm açısından en önemli bölgelerinden biridir. Bölgede aynı zamanda nesli tükenmekte olan birçok canlının yaşam alanı sayılan ve Bern Sözleşmesi kapsamındaki koruma listesine göre de Uludağ ve çevresinde yaşayan sürüngen türlerinden 11'i, kuş türlerinden 84'ü mutlak koruma altındaki türler kapsamındadır. Yine çevrede yaşayan 10 memeli canlı türü de mutlak koruma altındaki türler kapsamına girmektedir. Ekonomiye, tarıma, eğitime, geleceğe dönük yanlış politikalarınızın sonucunda ülkemizi terk eden ve etmek isteyen birçok vatandaşımızın yanında, ekolojik olarak bu kadar değerli bir ortamın bozulmasına yol açarak artık hayvanların da rahatça yaşayamayacağı bir alan oluşturarak o canlıları da göçe ve ölüme terk ediyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, birçok kurumun yetki karmaşasının ortadan kaldırılması için kurulması planlanan Uludağ Alan Başkanlığı, aslında ranta engel olmanın duvarlarının yıkımı olarak okunması daha doğru olabilir. Altmış iki yıldır millî park statüsünde bulunan Uludağ Millî Parkı'nın Alan Başkanlığı Kanunu'yla millî park olmaktan çıkarılması sonunda çevreci insanlar Alan Başkanlığıyla Uludağ'ın yapılaşmaya açılacağını söylüyorlar. "Millî Parklar Kanunu'na tabi olan Uludağ bölgesi, Millî Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilememiş midir? Bu beceriksizliğin sebebi nedir veya kimlerdir?" diye soruyorum.

Değerli milletvekilleri, Uludağ'ın tarihî bakımdan farklı toplumlara ev sahipliği yaptığı ve farklı isimlerle anıldığı da görülmektedir. Paganist Dönem'de "Olimpos" ismiyle anılmıştır. Roma İmparatorluğu döneminde, imparatorluk Hristiyanlık dinini seçtikten sonra bu bölgeye 3'üncü yüzyıldan sonra keşişlerin yaşadığı ilk manastırlar kurulmuştur. Orhan Gazi döneminde ise uzun kuşatmadan sonra Bursa'nın alınmasıyla dağdaki keşişlerin yaşadığı manastırların bir kısmı terk edilmiş, bazılarının yerinde de Doğlu Baba, Geyikli Baba ve Abdal Murat gibi Müslüman dervişler inziva yerleri olarak yaşamışlar. Osmanlı İmparatorluğu'na padişahlık yapmış olan I. Murat Hüdavendigâr ve Yıldırım Beyazıt bu topraklarda at koşturmuş ve bu topraklar da Osmanlı'ya Edirne fethedilene kadar başkentlik yapmış olup "Yeşil Bursa" ismiyle anılmış Hüdavendigâr sancağıdır.

Rant, Bursa'nın yeşilini yok etmiş, bugün de bir avuç kalan Uludağ'daki yeşil yok edilmek istenmektedir. "Keşiş Dağı" olarak anılan bu dağ 1925 yılından itibaren "Uludağ" olarak anılmaya başlanmıştır. Bu dağda yapılacak olan her türlü yapılaşma Uludağ'da yaşamış tasavvuf ehlinin de ruhunu incitecektir. Bir defa, ranta açılan yerlerin nasıl tedbir alırsanız alınız vahşice ve hesapsızca tarumar edildiğini maalesef ki biliyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)