GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Devlet Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:52
Tarih:19.01.2023

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Merhabalar.

Şimdi, bu kadro dışı çalıştırma yine bildiğimiz AKP yöntemi, seçime doğru giderken kendi yarattığı sorunu kısmen çözüyormuş gibi yapıp "Seçimde acaba oy alabilir miyim?" diye hesaplar yapıyor. Kadro dışı çalışmanın en yoğunlaştığı dönem AKP'nin dönemi, sadece son dokuz yılda sözleşmeli personel sayısında yüzde 461 artış var. Şimdi de diyor ki: "Ben sizin sorununuzu çözeceğim." Onu bile derken herkesi tam içine almıyor, bir kısmı yine bu yasanın dışında kalıyor. Meclise sunulan kanun tasarısının içerisinde 140 bine yakın çalışan bulunmuyor, yine Meclis bünyesinde çalışan bir kısım emekçi de bulunmuyor, danışman arkadaşlarımız da bulunmuyor yani ayrımcılık sürüyor.

Yine ayrımcılığın sürdüğü diğer alanlar: Aile sağlığı merkezlerinde binlerce tıbbi sekreter, ebe, hemşire, acil tıp teknisyeni, temizlik personeli, 4/A statüsünde çalışmaları, sağlıkçı sıfatları olmamaları nedeniyle ciddi hak kayıplarına uğruyor. Kamu personeli olmadıkları için iş güvencesi ve yer değiştirme hakları yok sayılıyor; kamu görevlisi olmayan, aile sağlığı merkezlerinde çalışan tüm hekim, hemşire, ebe, acil tıp teknisyeni, temizlik personeli için hiçbir fark gözetmeden kadroya alınması gerekiyor. Benzer biçimde aile ve sosyal destek personeli olarak çalışan, çoğu sosyolog, psikolog, çocuk gelişimi ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşan binlerce emekçi kesimi de var ve KPSS artı mülakatla taşeron işçi olarak işe alınan, daha sonra zorunlu olarak 4/D işçi statüsüne geçirilen ASDEP çalışanları, sözleşmeli memurlara verilecek kadro çalışmalarına dâhil edilmek istiyorlar.

Yine, büyük çoğunluğu başta üniversite mezunu genç kadınlar olmak üzere ataması yapılmayan veya kendi ihtisas alanında iş imkânı sunulmayan genç üniversite mezunlarından oluşan çağrı merkezleri çalışanları; özlük haklarının iyileştirilmesini, gelecek kaygısı yaşamadan, "eşit işe eşit ücret" anlayışıyla kamu kurum ve kurumlarında istihdam edilmek istiyorlar.

696 sayılı KHK'yle kamuda çalışan taşeron işçilerden merkezî idarede bulunanlar doğrudan kadroya geçerken belediyelerde çalışan işçiler belediye şirketleri bünyesinde kaldı. Belediyeler kamu kurumu ama işçiler eşit olmayan koşullarda eşit olmayan ücretlerle çalıştırılmaya devam ediyor. Belediye şirket işlerine norm kadro statüsü bir an önce verilmeli. Türkiye genelinde binlerce kişi il ve ilçe belediyelerinde yardımcı zabıta ve zabıta destek personeli olarak, belediye şirketlerinde kadrosuz ve düşük maaşa rağmen sağlık, trafik ve güvenlik gibi pek çok alanda, fiilî olarak sahada en ağır koşullarda, kimi zaman da riskli görevlerde çalışmak zorunda bırakılıyor. 657 sayılı Kanun'a tabi olarak memur kadrosu verilmesi, maaş ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini bekliyorlar bu Meclisten. İdari hizmet sözleşmeli personelin temel sorunu KPSS artı mülakatla alınmaları, eşit işe rağmen 399'la, memurlarla aralarındaki ücret eşitsizliği. Talepleri, 399 sayılı KHK'lilerin memur statüsüne geçirilmeleri, ücretlerin iyileştirilmesi ve diğer çalışanlarla eşit muameleye tabi tutulmaları.

Sadece bunlar mı? Bir kısmını daha sayacağım ama burada sayamadığım belki daha binlerce arkadaşımız bu kanun kapsamına alınmadığı için mağdur. Araştırma görevlileri, Demiryolları çalışanları, Karayolları çalışanları, hastane bilgi yönetim sistemleri çalışanları, görüntüleme merkezi çalışanları, Meclis emekçileri ve danışmanlar, öğretmenevi çalışanları, sözleşmeli, ücretli öğretmenler, sahne gerisinde çalışan emekçiler, figüranlar, tarım danışmanları ve pek çok kesimden on binlerce emekçi yine bir ayrımcılık sonucu bu düzenlemeye dâhil edilmedi.

Şimdi, gerçek bir çözüm aranıyorsa çözüm çok açık, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na daha önce getirilmiş bu sözleşmeli, vekil, ücretli, taşeron, İHS'li gibi statülerin bir an önce kaldırılması gerekiyor, tamamen kadrolu istihdama geçilmesi gerekiyor. Şimdi bunları geçiriyorsunuz ama sözleşmeli almaya devam ediyorsunuz, aynı sorunla yine karşılaşacağız. Binlerce insan yeniden seçimi mi beklemek zorunda kalacak? Çünkü bu yatırımı siz seçim için yapıyorsunuz, seçim olmasaydı bu da gelmeyecekti.

Yine, diğer en büyük sorun, "EYT" dediniz, "Sınırlı da olsa çıkaracağız." dediniz; hâlen ses yok, binlerce insan EYT'yi bekliyor. Neyi düşünüyorsunuz, neyin hesabını yapıyorsunuz? Beklettiğiniz yetmiyor mu insanları? Bir an önce EYT'yi geniş kapsamlı olarak bu Meclise getirmenizi bekliyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)