GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Devlet Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:52
Tarih:19.01.2023

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Değerli halkımızı selamlıyorum.

On altı yıl geçti, adalet yok. Hrant Dink'i sevgi, saygı, minnetle anıyorum. "Faşizme inat kardeşimsin Hrant." diyorum.

AKP yirmi yılı aşkın iktidarı süresince kamuda sözleşmeli emekçi alımını âdeta bir politika olarak benimsemiş, yüz binlerce emekçinin düşük ücret ve güvencesiz çalışmasının savunucusu konumunda bir kamu yönetimi anlayışını sürdürmüştür. İktidar, seçimlere ramak kala kendi yarattığı devasa sorunları çözüyormuş gibi yapıp bir başarı hikâyesi yazmak istiyor. Halklarımızın toplumsal hafızasının küçümsenmesinin ne kadar büyük bir hata olduğunu muhakkak halkımız mutlaka ortaya koyacaktır.

Emeğin güzel yılları 80 öncesinde kaldı ancak emeğin en karanlık, en insanlık dışı koşullara mahkûm edildiği dönem sizin iktidarınızda gerçekleşiyor. SGK kapsamında çalışanlar için 4/A, 4/B, 4/C gibi karmaşık mevzuatları getiren, sözleşmeli çalışmayı çoğaltan -işte, burada, 2007'den 2022'ye kadar, görüyorsunuz- güvencesizleşmeyi, taşeronlaşmayı, esnek ve ucuz emek rejimini baş tacı eden sizsiniz. Seçim korkusuyla da yapsanız -kısmi iyileştirmelerle- AKP'nin lütfu değil, çalışanların mücadelesiyle kazanılacak haklardır diyoruz. Halk korkusunun otokratik rejimleri titretmesi her zaman güzeldir. Ancak bu yasa teklifi gerçek bir kadro kazanımı olmaktan uzaktır.

Bu teklif, ne 657'ye tabi diğer çalışma arkadaşlarıyla eşit özlük hakları getiriyor ve iş güvencesi getiriyor ne de "eş değer işe eşit ücret" ilkesinin gereği olan ücret ve emekliliği sağlıyor. Ve kadro karşılığı sözleşmeliler ile devlet memurları arasındaki maaş makası daha da açılıyor. Çok şikâyet edilen taban ücretler ile tavan ücretler arasındaki uçuruma dairse hiçbir çözüm getirmiyor. İhtiyaç olan şey, kamu personeli mevzuatında büyük bir reform yapmak ve kamudaki eşitliği ve ölçülülüğü sağlamakken kozmetik çözümler peşinde oluyorsunuz. Gerçek çözüm için yapılacak iyileştirmelerle beraber düzenlemeye Yükseköğretim Kanunu'nun 50/d maddesini haiz emekçileri de eklemek gerekiyor, 573 bin belediye şirket işçisini eklemek gerekiyor. Yasa teklifinde bunlar yok, kamu taşeron işçisi teklifte yine yok ve bunların hiçbiri elbette ki müjde değil.

Öte yandan, emeklilikle ilgili sorunlar can yakıyor. Emeklilikte yaşa takılanlar Meclise mi takıldı diye sizlere sormak istiyorum. Güncel ve acil talep, emeklilikte yaşa takılanların kanun teklifinin bir an önce bu Meclise gelmesidir. Ve 2000 sonrası için kademe getirilmesi gerekiyor, intibak yasası çıkarmalıyız, emeklilerin yoksulluğunu çözecek politikalar geliştirmeliyiz. Yirmi yıllık iktidarınızda emeklilikte aylık bağlama oranları kuşa döndü. Emeklilikte önce yüzde 100 olan katsayı daha sonra yüzde 70'e ve iktidarınız döneminde yüzde 30'a düşürülmesiyle ortaya çıkan emeklinin açlığa mahkûm edilmesi politikasından da vazgeçilmesi gerekiyor.

AKP'nin ucuz emek rejimi ekonomik krizle birleşince emekçiler ve emekliler geçinemiyor, AKP iktidarı ekonomik krizin maliyetini halka ve emekçilere ödetiyor. Emekçilerin sorunları köklü çözümler bekliyor. İşte, vergi oranlarında yüzde 122'den fazla artış gerçekleştirirken asgari ücrete yüzde 54 zam yapılmasının neresi müjdedir? Sarayın abaküsü hâline getirdiğiniz TÜİK'in resmî enflasyonu kasıtlı olarak düşük gösteriliyor. Bunun neticesinde, milyonlarca işçi, memur ve emeklinin hayat standardı daha fazla düşürülüyor. Gerçek enflasyon ile TÜİK enflasyonu arasındaki fark, emekçinin rızkının çalınmasına sebep oluyor. Seçimlere giderken "İyileştiriyoruz." diyorsunuz ama çaldıklarınızı yerine koymuyorsunuz. Halkımız, emekçiler, işçiler ne diyorlar? "Çaldıklarınızı geri alacağız ve sizi tarihin çöp sepetine göndereceğiz." diyorlar; kusura bakmayın. (HDP sıralarından alkışlar)