GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Devlet Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:52
Tarih:19.01.2023

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, ben bu kürsüde çoğunlukla Ağrı'nın meselelerini anlatıyorum ama anlatacağım mesele aynı zamanda Ağrı'yı da içeriyor; bunu baştan belirteyim.

Şimdi, bakın, biz burada şöyle bir şeyle karşı karşıyayız: Yine, AKP Hükûmetinin halka gitmeden, taraflara gitmeden getirmiş olduğu bir yasayla karşı karşıyayız. Bu, böyle bir yasa, yasama çalışması ne getiriyor? Baştan itibaren eşitsizliği getiriyor, adaletsizliği getiriyor ve toplumun büyük bir kesimini bu yasanın dışında tutuyor maalesef. Bakın, kamuda çalışanlarla yani sözleşmeli personellerle ilgili olan bu kadroya alınma meselesinde 150 bin insan şu anda işin dışında tutuldu. Bakın, şu kapıların hemen arkasında çalışan emekçiler var Mecliste, bunlar kapsam dışında. Yine Ulaştırma Bakanlığında, yine PTT'de, yine Yükseköğretim Kurumunda çalışan insanların, emekçilerin büyük bir kısmı bu kapsamın dışında tutuluyor. Peki, bu adalet mi, bu eşitlik mi? Asla değil çünkü yaptığınız kanun şimdiden yine elinizde kaldı.

Değerli arkadaşlar, bakın, taşeronlara bağlı çalışan işçiler var, emekçiler var. Taşeronlar sürekli değişiyor, on yıla yakın personel olarak çalışan emekçiler var ve bunlar da bu kapsamın dışında tutuluyor. İşte biz bu noktada herkes için adalet diyoruz, herkes için eşitlik diyoruz ve eşitliği talep ediyoruz.

Bakın, yine sizin Hükûmetinizin yıllardır, yirmi yıldır toplumun önüne sürmüş olduğu büyük bir mesele var; EYT meselesi. Burada da yine ayrı bir mesele var. Bakın, 3 milyon küçük esnaf var, 3 milyon. Getirmek istediğiniz yasayla, bu küçük esnafın bir kısmına 5000 prim gün sayısını dayatıyorsunuz, bir kısmınaysa dokuz bin prim gün sayısını dayatıyorsunuz. Ya, burada adalet var mı? Siz neye, hangi ölçüye göre bunu yapıyorsunuz? 1994 yılından önce ve 1999 yılından sonraki prim arasındaki denge; bir tanesi 500, bir tanesi 900. Ya, bunun neresinde adalet var Allah aşkına? Bakın, biz burada da sizi adalete davet ediyoruz. Her şeyden önce, herkes için eşitlik olmalı, herkes için adalet olmalı. Çünkü böyle yaptığınız zaman emin olun siz bu halktan oy alamayacaksınız; almanız da mümkün değil çünkü siz seçim ekonomisini yapmaya çalışıyorsunuz, onun için de sizin yaptığınız şu anda doğru değil ve adaletli değil.

Bir mesele daha var değerli arkadaşlar. Bakın, siz önce bu EYT meselesinde ne dediniz? "Bu mesele 2023'e kalmaz." dediniz yani aralık ayında siz bu kanunu çıkaracaktınız, bu EYT meselesini; ne yapacaktı bu vatandaş, bu halk? Ocağın 1'inde maaşını alacaktı, emekli maaşını alacaktı; bu, tarihe karıştı ve yok oldu. Peki, ne oldu? Müjde verdiniz, müjde üzerine müjde verdiniz. Müjde nerede? Ortada yok. Var mı müjde? Kime müjde vereceksiniz? Gene yok, gene "..." (*) oldu yani Kürtçede "..." (*) denir buna, bu şekilde deniliyor. Bakın, insanlar kuyruğa girdi; insanlar sabahlara kadar ve geç saatlere kadar SGK'nin önünde kuyruğa girdi ve yapılandırmaya gitti. Peki, buna karşılık peki ne oldu? Yine, boş, bomboş bir meseleyle karşı karşıya insanlar. Yine, ne yaptı insanlar bu EYT meselesinde? İnsanlar evlerini sattı, insanlar cebindeki telefonu sattı telefonu -bundan emin olun- arabasını sattı, borçlandı ve şu anda o borçlanmayla ilgili, özellikle askerlik borçlanması ve doğum borçlanmasıyla ilgili birkaç gün sonra kapısının önüne bu borç gelecek ve bunu ödeyemeyecek durumda. Siz ne yapıyorsunuz? Hâlâ EYT'yle ilgili ortada bir şey yok. Peki, Bakan ne diyor? Bakan: "Benden çıktı top, Meclise gitti." diyor. Meclise geliyoruz; Sayın Başkan, soruyorum size: Sizde mi? Siz de "Hayır." diyeceksiniz. Demek ki bu EYT meselesine sahip çıkan yok. Ortada bir EYT yasası yok. Bakana gidiyorsunuz, yok; Meclise geliyorsunuz, yok. Peki, bunu sahipsiz bıraktınız ortada, bu EYT'ye kim sahip çıkacak? Ne zaman bu EYT meselesi hallolacak? Yani bakın, Bakanınız ne diyor biliyor musunuz? Diyor ki: "Martta bu hallolacak, martta." Bu kanunu martta getirdiğiniz zaman bu vatandaş nisanda ancak kendi maaşına kavuşacak. Yirmi sene, yirmi beş sene bu primi yatırmış insanlar var. Sizin bunlara karşı yaptığınız muamele gerçekten büyük bir eşitsizliktir. Biz "Herkes için adalet." diyoruz. Bu işe son verin. Bakın, bu kanunu şimdi getirin, biz bütün gruplar olarak tek bir maddeyle bu EYT'yi çıkarabiliriz, hemen, anlık çıkarabiliriz ama yok. Niye yok? Çünkü paraları çarçur ettiniz, paraları savaşa, çatışmaya, her şeye harcadınız, şu anda piyasada para yok ve şu andaki kasada para yok. Onun için bu işi siz çözemezsiniz, bu işi Halkların Demokratik Partisi çözecek. (HDP sıralarından alkışlar)