GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:53
Tarih:24.01.2023

MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 396 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin geneli üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Sizleri ve aziz milletimizi hürmetle ve muhabbetle selamlıyorum.

Kanun teklifinde hem konut arzını teşvik etmeyi hem de evi olmayan orta gelirli vatandaşları ev sahibi yapmayı amaçlayan yeni konut finansman programına ilişkin usul ve esaslar belirlenmektedir. Pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı ve küresel krizler dünya ekonomisine büyük darbe vurmuş, ekonomik dengeleri altüst etmiştir. Emtia fiyatlarında anormal artışlar meydana gelmiş, gıda ve enerji krizi baş göstermiştir. Bütçe açıkları, borçluluk, işsizlik, enflasyon artmıştır. Enflasyonla mücadele amacıyla para politikalarını sıkılaştırıcı yönde atılan adımlar sonucu finansal koşullar sıkılaşmış ve resesyon riski yükselmiştir. Bununla birlikte, son dönemde emtia fiyatlarında düşüş ve birçok ülkede enflasyonda bir miktar gerileme görülmüştür, bu yılın ikinci yarısından itibaren de küresel ekonomide toparlanma beklenmektedir.

Türkiye, dünyanın yaşamış olduğu ortak sorunlardan birçok konuda pozitif olarak ayrışırken yatırım, üretim, ihracat ve istihdam alanlarında öne çıkmaktadır. 2020 yılında dünya ekonomisi küçülürken Türkiye büyüme kaydedebilen birkaç ülkeden biri olmayı başarmıştır. Türkiye 2021 yılında yüzde 11,4 büyümeyle elli yılın rekorunu kırmış, G20 ülkeleri arasında en yüksek büyüyen ülke olmuştur. 2022 yılının dokuz aylık dönemindeki büyüme oranı da yüzde 6,2 olup dünya ortalamasının oldukça üzerindedir. IMF, 2022 yılı küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 3,6'dan yüzde 3,2'ye düşürürken Türkiye ekonomisinin büyüme tahminini yüzde 2,7'den yüzde 5'e yükseltmiştir. Dokuz çeyrektir kesintisiz ve güçlü büyüme performansı ortaya koyan Türkiye, salgın öncesine göre millî gelir artışında G20 ülkeleri arasında 1'inci sıradadır.

Türkiye üreterek büyümektedir. 2021 yılında yüzde 17,2 büyüyen sanayi sektörü, arz kısıtlarına rağmen esnek ve dayanıklı yapısıyla 2022 yılında da büyümeyi ve iş gücü piyasasını desteklemiştir. Makine teçhizat yatırımları 2019 yılının son çeyreğinden bu yana kesintisiz olarak artmakta olup ortalama yıllık büyüme oranı yaklaşık yüzde 20 düzeyindedir.

İstihdam, 2022 Kasım ayı itibarıyla bir yılda 1 milyon 895 bin kişi artarak tarihî en yüksek seviye olan 31 milyon 524 bin kişiye ulaşmıştır. Türkiye OECD ülkeleri arasında en fazla istihdam sağlayan ülkelerin başında gelmektedir.

Ülkemizin küresel mal ihracatından aldığı pay 2021 yılından itibaren ilk kez yüzde 1'in üzerine çıkmıştır. Buna karşılık ithalattaki artışta ve cari açığın büyümesinde küresel emtia, özellikle de enerji fiyatlarındaki anormal yükseliş etkili olmuştur.

2022 yılında son yirmi yılın en iyi bütçe performansı gerçekleştirilmiştir. 2022 yılı bütçe açığı bir önceki yıla göre yüzde 31 azalarak 139,1 milyar lira olmuş, 171,8 milyar liralık faiz dışı fazla oluşmuştur. Böylelikle bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 1'e düşmüş, ülkemiz dört yıllık aradan sonra yeniden faiz dışı fazla vermeyi başarmıştır. Türkiye'nin brüt dış borç stokunun gayrisafi yurt içi hasılaya oranı gerilemektedir. AB tanımlı genel yönetim borçluluk oranı da 2021 yılında yüzde 41,8 iken yüzde 34,8'e kadar inmiştir, bu oran AB üyesi ülkelerde yüzde 86,4 düzeyindedir. Bankacılık sektörü sağlıklı büyüyen bilançosuyla ekonomimizi desteklemeye devam etmekte olup toplam aktiflerinde yüzde 49,8 artış kaydedilmiş, sermaye yeterlilik oranı yüzde 19,3'e yükselmiş, kredilerin takibe dönüşüm oranı ise yüzde 2,2'ye kadar gerilemiştir. Küresel fiyat artışları ülkemizde de enflasyonu yükseltmiş, ekonomik gerçeklerle bağdaşmayan döviz kurlarındaki artışlar enflasyonu körüklemiştir. Türkiye, para ve maliye politikalarıyla fiyat istikrarını sağlamak için mücadele vermektedir. Enflasyonun tepetaklak düşeceğini söylemiştik; nitekim düşmeye başlamış, ekim ayı itibarıyla yüzde 85,51'e kadar yükselen yıllık enflasyon kasım ayında 84,39'a, aralık ayında 64,27'ye inmiştir. "Baz etkisi" ya da ne denilirse denilsin, neticede, enflasyon çıktığı gibi inmektedir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye ekonomisi büyürken inşaat sektöründe küçülme yaşanmaktadır. Türkiye inşaat sektörü 2019 yılında yüzde 8,6; 2020 yılında yüzde 5,5; 2021 yılında yüzde 0,6 küçülmüştür. Yine, 2022 yılında Türkiye ekonomisi çeyrek bazda sırasıyla yüzde 7,5; yüzde 7,7 ve yüzde 3,9 büyürken inşaat sektörü sırasıyla yüzde 7,7; yüzde 9,9 ve yüzde 14,1 küçülmüştür. TÜİK verilerine göre, 2022 yılında toplam 1 milyon 485 bin konut satışı yapılmış, ilk el konut satışları yüzde 31'lik payla 460 bin olarak gerçekleşmiştir. 2013-2018 döneminde ilk el konut satışları yıllık ortalama 650 bin düzeyindedir. Yine, 2013-2018 döneminde yıllık ortalama 1 milyon adet daire için yapı ruhsatı alınmışken bu sayı 2019 yılında 319 bin, 2020 yılında 555 bin, 2021 yılında 722 bin düzeyindedir. 2022 Ocak-Eylül dönemindeyse 415 bin yapı ruhsatı düzenlenmiş olup bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,9 azalmıştır.

Yıllar itibarıyla artan konut ihtiyacına karşılık yapı ruhsatı sayılarında daralma yaşanması arz ve talep dengesinin bozulduğuna işaret etmektedir. TÜİK verilerine göre ülkemizde ev sahipliği oranı yüzde 60,7 seviyesindedir, Avrupa Birliği ortalaması ise yüzde 70 düzeylerinde seyretmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak parti programımız ve seçim beyannamelerimizde ifade edildiği üzere, herkesin insanca yaşayabileceği bir konutunun bulunmasının insan haklarının bir gereği olduğuna inanmaktayız. Dar ve sabit gelirli vatandaşların konut edinebilmesi için uygun yöntemler ve finansman modelleri uygulamaya konulması, devletin muhtaç ve kimsesizler ile dar gelirliler için sosyal konutlar üretmesi, konut ihtiyacının karşılanmasının yanı sıra mevcut konut stokuna ilişkin niteliklerin yükseltilmesi amacıyla dönüşüm projelerinin uygulanması, yeterli ve ucuz arsa üretilmesi, özel sektörün teşvik edilmesi ve etkili bir denetim sistemi konut politikamızın esasını oluşturmaktadır.

Son dönemde dar ve orta gelirli vatandaşlarımızın konut sahibi olması için yeni konut finansman modelleri uygulamaya konulmaktadır. Cumhuriyet tarihimizin en büyük sosyal konut projesi olarak 2022 Eylül ayında açıklanan ve 500 bin konut, 1 milyon altyapısı hazır arsa ve 50 bin iş yerini kapsayan İlk Evim, İlk İş Yerim Projesi'ne milletimiz büyük ilgi göstermiştir. İlk etapta 5,1 milyon geçerli başvuru yapılmış, bunun 2 milyonu gençlerimize aittir. Proje hızla gerçekleştirilmektedir.

Bu kanun teklifiyle orta gelirli vatandaşlarımıza yönelik Yeni Konut Finansman Programı getirilmektedir. Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gerçek kişilerin konut finansmanı taksit ödemelerini kolaylaştırmak amacıyla bankalar tarafından sağlanan konut finansmanı taksitlerine katkı sağlanması öngörülmektedir. Program kapsamında 100 bin konuta ilişkin finansman kullandırılması planlanmaktadır. 50 bin konuta dair kullanılacak finansman için 2023 yılında 2 milyar 750 milyon lira, üç yılda toplam 18 milyar 220 milyon lira hazine katkısı öngörülmektedir. İlk üç yılda sağlanacak hazine katkı tutarı, basit faiz uygulanarak, 8'inci yıldan itibaren taksitlerle birlikte geri alınacaktır.

Hazine tarafından ilk üç yıldaki finansman taksit tutarına sağlanacak katkı, kişinin hane gelirinin yüzde 30'unu aşan kısmı kadar olacaktır. Ayrıca, konut satış bedeli üzerinden yüzde 5 oranında yüklenici firma tarafından sağlanacak katkı payı da bir yıla kadar finansman taksitlerinin ödemelerinde kullanılacaktır. Proje finansmanı için, özel tertip devlet iç borçlanma senetleri ve kira sertifikaları gibi uygun finansal araçlarla kaynak sağlanması için hazine tarafından yetki alınmaktadır.

Yeni Konut Finansman Programı'ndan bankacılık mevzuatımıza göre kredi yeterliliğine sahip vatandaşlarımız yararlanabilecektir. Programın on beş yıl vadeli olarak planlanması da memnuniyet vericidir.

Bu program kapsamında ülkemiz konut arz ve talep dengesine göre üç bölgede değerlendirilecek olup birinci bölge İstanbul; ikinci bölge Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Mersin ve Muğla; üçüncü bölge ise diğer illerimizi kapsamaktadır.

Kullandırılabilecek azami konut finansman tutarı birinci bölge için 5 milyon TL, ikinci bölge için 3 milyon TL, üçüncü bölge için 2 milyon TL olacaktır. Program kapsamında kullanılacak finansman tutarları için 2 milyon TL'ye kadar yüzde 0,69; 2 ila 4 milyon TL aralığı için yüzde 0,79; 4 ila 5 milyon TL aralığı için yüzde 0,99 faiz oranı öngörülmektedir.

Program, yüklenicilerin mülkiyetinde olan ve daha önce satışa konu olmamış, satılmamış konut veya konut projelerini kapsamaktadır. İkinci el konutlar kampanyaya dâhil değildir. Program kapsamında hane genel anlamıyla, başvuranın kendisi, varsa eşi ve 15 yaş altı çocuğu olarak değerlendirilecektir. Bu çerçevede, aynı hanede yaşayan 18 yaş ve üstü çocuklar da gerekli ödeme gücüne sahip olmaları ve diğer şartları da sağlamaları koşuluyla programa başvurabileceklerdir. Programdan yalnızca hâlihazırda konut sahibi olmayan vatandaşlarımız yararlanabilecektir. Konut dışı gayrimenkuller programa katılıma engel değildir. Yine, kırsal alanda yer alan konutlar ve devre mülk sahipliği programa katılıma engel teşkil etmeyecektir. Uygulamada yanlış ve gerçeğe aykırı beyan ve raporları önlemek amacıyla caydırıcı hükümler de getirilmektedir. Sonuç itibarıyla, Yeni Konut Finansman Programı konut arzını artırmak ve inşaat sektörünün canlanmasını sağlamak, aynı zamanda, evi olmayan, nitelikli konuta ihtiyacı olan vatandaşlara önemli bir fırsat sunmak amacıyla hazırlanmıştır. Vatandaşlarımızın kira öder gibi ev sahibi olabileceği bir proje hayata geçirilmektedir.

Değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin birinci dönemi gıpta edilecek kadar başarılıdır. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle devlet yönetiminde çift başlılık sona ermiştir, millet Cumhurbaşkanını aracısız ve doğrudan seçmektedir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle siyasi istikrar kurumsallaşmıştır, koalisyonlar devri kapanmış, hükûmet buhranları bitmiş, karar süreçlerindeki tıkanıklıklar açılmıştır. Devlet yönetiminde daha isabetli, uyumlu, hızlı ve etkin karar alma imkân ve mekanizmaları devreye girmiştir. Türkiye yoğun bir şekilde maruz kaldığı dayatmalara, terör saldırılarına, ekonomik ve siyasi baskılara güçlü bir şekilde karşılık vermiş, oyunları bozmuştur. Türkiye bu dönemde dünya çapında mega projelere imza atmış; şehir hastaneleri, havalimanları, kara ve demir yolları, otoyollar, köprüler, viyadükler, tüneller, tüp geçitler, barajlar, millet bahçeleri gibi yatırımlarla ülkemiz dev bir şantiyeye dönüştürülmüştür. 1915Çanakkale Köprüsü, İstanbul Havalimanı, Osmangazi Köprüsü, Rize-Artvin Havalimanı, Yusufeli Barajı, Eğiste Viyadüğü, New York'ta Türkevi, İstanbul ve Ankara Atatürk Kültür Merkezleri gibi dünya çapında şaheserler bu dönemde yapılıp hizmete açılmıştır. Hamdolsun, Ayasofya Camisi de bu dönemde ibadete açılmıştır.

Millî teknoloji odaklı sanayi hamlesi başlatılmış, yerli ve millî üretimi artırmak, stratejik alanlarda dışa bağımlılığı azaltma yönünde uygulanan politikalarla savunma sanayisi, otomotiv, makine, enerji, kâğıt, petrokimya gibi birçok alanda tesisler ve fabrikalar kurulmaktadır. 29 Ekim 2022 tarihinde seri üretimine başlanan yerli ve millî otomobilimiz milletimizi gururlandırmış, teknoloji harikası Togg yakında satışa başlayacaktır.

İnsansız savaş uçağımız KIZILELMA ikinci uçuş testini de tamamlamış; dosta güven, düşmana korku salmıştır. Yeni nesil Millî Muharip Uçak'ımızın da imalatı tamamlanmak üzeredir. Türk savunma sanayisi Türkiye'nin küresel güç vizyonu doğrultusunda inşa edilmekte; İHA, SİHA, DİHA, helikopter, gemi, denizaltı, zırhlı araç, füze, çeşit çeşit silahlar ve insansız hava araçları ülkemizde üretilmekte olup 2022 yılında 4,4 milyar dolarlık da ihracat yapılmıştır. Türkiye Uzay Ajansı 2018 yılında kurulmuş, Millî Uzay Programı başlatılmıştır. TÜRKSAT 5B 2021 yılında uzaya fırlatılmış, Türk mühendisleri tarafından geliştirilen uydumuz İMECE ve TÜRKSAT 6A da bu yıl uzaya fırlatılacaktır.

Türkiye kurulu enerji gücünde 103 bin megavatı aşmış, yenilenebilir enerji üretiminde Avrupa'da 5'inci, dünyada 12'nci sıraya çıkmıştır. Akkuyu Nükleer Santral Tesisi bu yıl elektrik üretimine başlayacaktır. Türkiye 2017'de Fatih, 2018'de Yavuz, 2020'de Kanuni, 2022 yılında Abdülhamid Han sondaj gemileriyle güçlü bir filoya sahip hâle gelmiştir. 29 Temmuz 2020'de ilk kez 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfedilmiş, ardından 85 milyar metreküp, 2021 yılında 135 milyar metreküp, 2022 yılında 58 milyar metreküp daha doğal gaz keşfedilmiştir. Kurban olduğum Allah'ım verdikçe veriyor, inşallah arkası da gelecektir. (MHP sıralarından alkışlar) Güncellenen doğal gaz rezervimiz 1 trilyon dolar değerinde 710 milyar metreküp doğal gaza ulaşmış olup mart ayında evlere ulaşacaktır. Gabar Dağı'nda 12 milyar dolarlık petrol rezervi bulunmuş; Adana, Diyarbakır, Şırnak ve Siirt'te petrol alanları keşfedilmiştir. Enerjide merkez ülke olma hedefine doğru hızla ilerleyen Türkiye uluslararası enerji piyasasının belirleyici aktörlerinden de biri olacaktır.

Ülkemiz de bilhassa diplomaside altın yıllarını yaşamıştır. Söz dinleyen değil sözünü dinleten, yeri geldiğinde yumuşak gücünü yeri geldiğinde de caydırıcı vasfını kullanan bir ülke mertebesine çıkmanın haklı gururunu vicdan sahibi her insanımız yaşar hâle gelmiştir. "Türk cihan hâkimiyeti" mefkûresinin tohumu yeniden atılmıştır. Türk Konseyinin 2 Kasım 2021 tarihinde İstanbul'da düzenlenen Devlet Başkanları 8. Zirvesi'nde Konseyin adı "Türk Devletleri Teşkilatı" olarak kabul edilmiştir. Türk Devletleri Teşkilatının gelecek perspektifini ortaya koyan ve çok yönlü iş birliğinin yol haritası niteliğinde olan Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi kabul edilmiştir. Kızılelma ruhu şahlanmış, Türk birliği ülküsü canlanmış, küresel ve bölgesel konulara müdahil bir Türkiye kudreti hayalden gerçeğe dönüşmüştür. İnanıyoruz ki Türk milleti Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin güçlü yönetim yapısıyla, millî birlik ve dayanışma ruhu içinde, kök değerlerimiz esasında kadim ve kutlu yürüyüşünü devam ettirecektir. Türk irfanı, Türk iradesi, Türk istiklali Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle doğrulmuş, Cumhur İttifakı'yla ayağa kalkmıştır; yabancı odakların ve yerli iş birlikçilerinin sancıları ve saldırıları bundandır. Allah'ın izniyle ve inayetiyle Türkiye kutlu hedeflerine Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle ulaşacaktır. 21'nci yüzyıl Türk ve Türkiye Yüzyılı olacaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak "kabul" oyu vereceğimiz kanun teklifinin ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini niyaz ediyorum.

Sizlere ve aziz Türk milletine saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)