GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:53
Tarih:24.01.2023

İYİ PARTİ GRUBU ADINA MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aziz milletimizi ve sizleri saygıyla selamlıyorum.

Hem vatandaşımızın konut sahibi olabilmesini hem de konut arzlarının desteklenmesini öngören tek maddelik bir kanun teklifi gündemimizde bulunuyor, hayırlı olmasını dilerim. Tek maddelik teklif deyince bir tespitimi de paylaşmak isterim: AK PARTİ yasama faaliyetlerimize kötü bir alışkanlık olarak torba kanun tekliflerini alıştırmıştır. Bu sefer ise yeni bir formatla karşı karşıyayız. Gündemimizdeki teklif tek madde gibi gözükse de neredeyse 10 maddelik bir içeriğe sahip, âdeta bir matruşka kanun teklifiyle karşı karşıyayız.

Sözlerimin başında Plan ve Bütçe Komisyonunda görüştüğümüz kanun teklifiyle ilgili düşüncelerimi de ifade etmek isterim. Komisyon toplantılarında en önemli kısımları usul tartışmaları oluşturmaya başladı; ne yeteri kadar hazırlanma süresi ve çalışma fırsatı sunuluyor ne de etki analizi hazırlanıyor. Tekliflerin tali komisyonlarda kendi konularında uzman milletvekilleri tarafından incelenmesinden de maalesef imtina ediliyor. Plan ve Bütçe Komisyonunda iyi niyetli gözüküp fakat bir o kadar da niyet sorgulatan kanun tekliflerini görüşüyoruz. Son zamanlarda yaşanan bütün bu gelişmelerin gösterdiği gerçek şu: Plan ve Bütçe Komisyonu maalesef AK PARTİ'yi seçime hazırlama komisyonu hâline getirildi. Sormadan edemiyoruz: Görüştüğümüz kanun teklifi için neden seçime sayılı bir zaman kala bu kadar beklendi? Üstelik kamu mali yönetimimizi ve bütçe disiplinimizi bozan keyfî düzenlemelerin tercih ediliyor olması devletimizi yönetme ciddiyetinden uzaklaşan bir iktidarın da varlığını bizlere gösteriyor.

Gündemimize gelen ve bundan sonra da gelecek olan kanun tekliflerini milletvekilleri olarak bizler basından öğreniyoruz. Arka arkaya, panikle dört ay sonra seçilip seçilmeyeceği belli olmayan bir hükûmetin önümüze getirdiği hesapsız kanun teklifleriyle gündem oluşturuluyor. Milletimizin menfaati için olan her düzenlemeye tabii ki taraftarız fakat bir niyet sorgulamasını da yapmamız gerekiyor. Daha önce de ifade etmiştim, yaşadığımız süreç AK PARTİ için bir samimiyet test dönemidir. Bu samimiyet testinden maalesef AK PARTİ'nin geçemediğini düşünüyorum.

Üzülerek tekrar belirtmeliyim ki ekonomimiz bir millî güvenlik sorunu hâline geldi. Yurt dışından, Körfez ülkelerinden bile yapılan açıklamalarda ekonomimiz savunmasız olarak değerlendiriliyor. Bir millî güvenlik sorunu hâline gelen ekonomik yapının -Allah esirgesin ama- siyasi tavizler verdirme ihtimali de hiç unutulmamalı.

Değerli milletvekilleri, bir ay önce 2023 yılı bütçesi Genel Kurulumuzda kabul edildi. 2023 bütçesinde 660 milyar lira bütçe açığı, 566 milyar lira faiz ödemesi bulunuyor. Görüştüğümüz yeni konut finansman programı teklifinde 2023 yılı için yaklaşık 221 milyar liralık bir tutarın vatandaşlarımıza konut alımında kullanmaları için hazineden tahsisi öngörülüyor, ayrıca bu tutar Cumhurbaşkanınca yüzde 100 oranında da artırılabiliyor. Her ne kadar geri ödemeli olarak hazineden tahsisin yapılacağı belirtilse de bu tutarı kısa vadede hazinenin nasıl karşılayacağı ve maliyetinin ne olacağı bütçe disiplini açısından bilinmeli. Vatandaşlarımızı konut sahibi yapmaya tabii ki taraftar olmakla birlikte bunun usul ve yönteminin de doğru olması gerektiğini düşünüyoruz. Bütçenin delinme teşebbüslerini normal olarak karşılamamız beklenmemeli. Eğer panikle seçim ekonomisi uygulanmıyorsa daha bir ay önce kanunlaşan 2023 bütçesi içinde bu programa neden ödenek ayrılmadı? Anayasa gereğince borçlanma yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından hükûmete tanınıyor, bu da bütçe kanunuyla gerçekleşiyor. 2023 yılı bütçesinde olmayan bu ve bunun gibi yeni teklifleri içeren harcamalar için bir ek bütçe teklifinin sunulması gerekiyor. Aksi hâlde, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkileri gasbedilmiş ve hiçe sayılmış olur. Tüm bu süreçler denetimden uzak, keyfî Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin Anayasa'mıza ve kanunlarımıza aykırılığı olağanlaştıran bir anlayışı hâkim kılmaya çalıştığını bize gösteriyor; bu usulsüzlüğü bizler kabul edemeyiz.

2023 yılı bütçesinde 660 milyar liralık açık öngörülmüşken 221 milyar liralık yeni bir külfet daha oluşturuluyor. Haklı eleştirilerimize Komisyon görüşmeleri sırasında tatminkâr bir karşılık verilemedi. Kanun teklifinin genel gerekçesinde ve madde gerekçesinde özenli bir dil ve net ifadelerle açıklamalarda bulunulmadığı için tereddütlerimiz giderilemedi. Plansız bir şekilde ve aceleyle hazırlanmış teklif, kanunların belirliliği ilkesine de aykırı.

Değerli milletvekilleri, görüştüğümüz düzenleme bir başka gerçeği daha gözler önüne seriyor: AK PARTİ iktidarı teklif ettiği düzenlemeyle orta gelirli vatandaşlarımızın bile kendi imkânlarıyla konut sahibi olamayacağını artık zımnen kabul etmiş durumda. Beş yıldır içinde olduğumuz ve son birkaç yıldır da derinden hissettiğimiz ekonomik krizin etkisiyle orta ve alt gelir gruplarında bulunan vatandaşlarımızın satın alma güçleri büyük oranda eridi, hatta neredeyse kalmadı. Sipariş TÜİK verileriyle enflasyon oranları belirleniyor, bu veriler neticesinde de maaş zamları netleşiyor. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı altında milletimiz kıt kanaat geçinmeye çalışıyor. Bu nedenle konut satın alabilmek toplumun çok büyük bir kesimi tarafından da artık hayal dahi edilemiyor. Bir iktidar için esas amaç, vatandaşlarının kendi gelirleriyle konut edinebilmelerini sağlamak olmalıdır. Teklif edilen düzenlemeyle vatandaşa konut edindirme sorumluluğundan ziyade, "İnşaat sektörüne ve hatta kısıtlı müteahhit firmalara can suyu mu veriliyor?" diye düşünmeden edemiyoruz.

Teklifte net ifadelerle çerçevesinin oluşturulması gereken düzenlemeler bulunuyor. Bunlardan ilki, Sayın Cumhurbaşkanınca seçilecek bir kamu bankasının belirlenmesi. Hangi kriterlerin temel alınarak seçileceği kaydedilmiyor, hiçbir ölçüt belirtilmemiş. Bu hususlar muğlak bırakılmamalı, netleştirilmeli. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanına hazinenin geri ödeme şartıyla üstlendiği katkı tutarlarını ve vade süresini değiştirme yetkisi koşulsuz, şartsız bir biçimde tanınmış. Yeni konut finansman programına başvuracaklar için belirsizlik oluşturan bu koşulsuz, keyfî yetkinin seçim arifesinde Cumhurbaşkanına verilmesi doğru değildir. Anayasa'ya uymak Sayın Cumhurbaşkanı dâhil her Türk vatandaşının asli sorumluluğudur. Biz kanun yapıcıların da kanunları ve Anayasa'yı kollama görevimiz vardır. Kanuna uymayanı kanuna uymaya inatla davet etmek bizim bir kanun yapıcı olarak da görevimiz olmalıdır. Vatandaşların projeye başvururken şartların aleyhlerine değişmeyeceğinden emin olmaları gerekir. Başvuru sonrasında değişebilecek keyfî kararlarla mağduriyetler oluşmamalıdır. Yalnızca bu madde teklifi bile iktidarın ekonomiye güvenmediğini ve AK PARTİ'nin sevdiği yüksek enflasyon ortamını düşürmeye niyetinin olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Maddenin 8'inci fıkrasında bahsedilen ceza hükümlerinin makul olup olmadığı muğlaktır, objektif ölçütler belirlenmelidir. (9)'uncu fıkrada Hazine ve Maliye Bakanlığı ile seçilen kamu bankasının diğer bankalardan konut finansmanı kapsamında gerekli gördüğü her türlü veri ve bilgiyi talep edebileceği kaydediliyor. "Gerekli gördüğü" ibareleri oldukça keyfî bir tutum ifade ediyor. Burada da kredi başvuru süresince talep edilecek bilgilerin somut bir biçimde belirtilmesi gerekir.

İYİ Parti olarak vatandaşlarımızın refahına ve kalkınmasına yönelik atılacak her adımı tabii ki destekliyoruz ancak iktidarın seçim öncesine sıkıştırdığı bu tarz tekliflerle bütçe disiplinini bozan, Anayasa'mıza ve kanunlarımıza aykırı usulünü son derece sorumlu ve samimiyetsiz buluyoruz. Bu kanun teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütçe hakkına halel getirdiğinin ve Anayasa'ya aykırı olduğunun altını çiziyoruz. Görüştüğümüz kanun teklifinin bir sosyal devlet projesi olmaktan ziyade inşaat sektörü can suyu finansman projesi olduğunu belirtir, mümkün mertebe fazla vatandaşımızın bu imkândan faydalanabilmelerini umar, Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)