GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:53
Tarih:24.01.2023

ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım.

Bu teklife ilişkin düşüncelerimizi, hem genelinde hem de 1'inci maddede, aslında değerli milletvekili arkadaşlarımız açıkladılar. Dolayısıyla ben bu tekliften ziyade, 19 Ocak Perşembe günü Komisyonda genelini görüştüğümüz, bugün de maddelerini görüştüğümüz bu Anayasa değişiklik teklifiyle ilgili bazı düşünceleri sizinle paylaşmak amacıyla söz aldım.

Şimdi, değerli arkadaşlar, biz, bir defa bu başörtüsü meselesinin ya da daha geniş ifadeyle kadınların kıyafeti meselesinin istismar edilmesini istemiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisinin bu kanun teklifi gündeme geldiğinde Sayın Cumhurbaşkanının bir ifadesi oldu, bunu "gollük pas" olarak değerlendirdi. Bizim bunu gollük bir pas olarak da görmediğimizi net bir şekilde buradan ifade etmek istiyorum. Bu, esasında kapanmış bir yaradır -evet, bir yaradır- toplumda çok ciddi bir sıkıntı oldu bununla ilgili ama bu meseleler çözüldü. Bunun çözüldüğünü kim söylüyor? AK PARTİ'ye sorduğumuzda, değerli arkadaşlar "Bu konu çözüldü." diyorlar. Bir değişiklik, kanun değişikliği ihtiyacı var mı diyorsunuz, "Yok." diyorlar, bir Anayasa değişikliği ihtiyacı var mı diyorsunuz, "Yok." diyorlar fakat şimdi, bu kanun teklifinden sonra bir Anayasa değişikliği teklifini gündeme getirdiler. Tabii, o zaman şu soruyu kendilerine sormamız çok meşru oluyor: Ya, yirmi yıllık iktidarsınız, bugüne kadar bir sürü Anayasa değişikliği yaptınız; 2010 değişikliği oldu, 2017 değişikliği oldu, niye o zaman bu konuyu gündeme getirmediniz de...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Anayasa değişikliğinde vardı o, Anayasa Mahkemesi iptal etti onu.

ERHAN USTA (Devamla) - ...bugün seçim öncesinde bu konuyu gündeme getiriyorsunuz diye bunu size sormak istiyoruz. Daha sonra 2010'u yaptınız, 2017'yi yaptınız.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - MHP'yle beraber yaptık, MHP'yle. MHP'yle beraber yaptık, Anayasa Mahkemesine...

ERHAN USTA (Devamla) - Türkiye'nin sistemini komple değiştirdiniz, Anayasa'nın bir sürü maddesini değiştirdiniz fakat bunu niye yapmadınız? Şimdi, aslında, düzgün yapılmayan bir Anayasa değişiklik teklifiyle gelip mutabakat aranmaya çalışılıyor. Tam mutabakat mı? O da değil, şimdi, birazdan size bunlarla ilgili orada neler gelişti, onu ifade edeceğim.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Destek var mı, yok mu; onu söyleyin.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Yok ya, bugün terk ettiler bunlar.

ERHAN USTA (Devamla) - Bizim bakış açımız şu: Bu başörtüsü meselesini toplumun gündeminden sonsuza dek çıkaralım, bunu artık bir tarafa gömelim, tarihe gömelim ve bu mesele Türkiye'de hallolsun istiyoruz. Bugün kendilerine bir el uzattık fakat bu el maalesef reddedildi. Şimdi onu size ifade etmeye çalışacağım.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Komisyonu niye terk ettiniz ya?

ERHAN USTA (Devamla) - Şimdi, biz bu konuyu detaylı bir şekilde çalıştık, sonra yaptığımız çalışmayı Cumhuriyet Halk Partisindeki arkadaşlarımızla paylaştık, onlarla tam bir mutabakat ve fikir birliğine vardık. Bir önerge hazırladık ve kendilerine özel görüşmelerde de hem tümü üzerindeki görüşmede hem de bugün maddeler üzerindeki görüşmede şunu söyledik, dedik ki: "Bakın, sizin teklifinizde birtakım sıkıntılar var." Sıkıntıların ne olduğunu birazdan vaktim kaldığı müddetçe söyleyeceğim.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Sıkıntı sizde, sizin önergeniz daha çok sıkıntılıydı.

ERHAN USTA (Devamla) - Ya, bir dakika, bir konuşayım ya, bir konuşayım.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Sıkıntı önergede daha çoktu ya, önergeniz çok daha sıkıntılı.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ya, bir konuşsun ya; ayıp ya!

ERHAN USTA (Devamla) - Ya bir sıkıntım var, bir konuşayım.

Gelin bu meseleyi çözelim, bir değişiklik teklifimiz var. Nedir? Sizin getirdiğiniz maddede bir sıkıntı var arkadaşlar. Şimdi, başörtüsü meselesi maddede dinî inanca bağlanıyor, tamam mı? Şimdi, biz de diyoruz ki: Ya, başörtülü veya başörtüsüz, kadınlar tercih ettiği kıyafeti giysin, tam bir özgürlük alanı olsun.

RECEP ÖZEL (Isparta) - O da var bizim önergede, o da var.

ERHAN USTA (Devamla) - Şimdi, yarın bir gün birisi derse ki... Yani başörtülü kadınlar elinde "Ben bu başörtüsünü dinî inancım nedeniyle takıyorum." diye bir raporla mı gezecek, elinde bir belgesi mi olacak? Şimdi, siz sorgulama imkânı veriyorsunuz "dinî inancı nedeniyle başörtüsü takan" dediğiniz andan itibaren bunun sorgulanması için bir vesayet makamı oluşturuyorsunuz. Gelin, bu olmasın diyoruz arkadaşlar. Başörtülüye de başörtüsüze de tam bir kıyafet güvencesi sağlayalım. Ya, bundan daha tabii ne olabilir? Bakın, muhataplarımızın hiçbirisi hiçbir mantıklı gerekçe gösteremedi bununla ilgili ve özel görüşmelerde arkadaşların tamamı bunun çok mantıklı olduğunu ve buna katıldıklarını ifade ettiler fakat bugün kurumsal olarak karşımıza bir "ret" çıktı. Bu kabul edilebilir bir şey değildir.

Şimdi, kesinlikle dediğimiz şey çok net. Sorgulanmasın, başını örtenin niye örttüğü hususu sorgulanmasın, başını örtüyorsa örtmüştür. Başı açığa da başörtülüye tam bir özgürlük sağlayalım. Yani buna itiraz edebilir misiniz? Ama bugün maalesef önergemiz reddedilerek buna itiraz edildi. Dolayısıyla arkadaşlar, çok net olarak şu anlaşıldı: Biz samimiyetle geldik "Destek veriyoruz." dedik, bakın "1'inci maddeye destek veriyoruz." dedik "Katkı vermek istiyoruz." dedik "Önergemize 'Evet.' demeniz durumunda bu Meclisten 500'ün üzerinde bir kabulle çıkacak." dedik "Bu tarihî bir fırsat." dedik "Gelin bu fırsatı reddetmeyin, gelin bu fırsatı tepmeyin." dedik.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Tarihe bunu engelleyenler arasında geçeceksiniz yalnız.

ERHAN USTA (Devamla) - Yani bunun neresinde bir kötülük var? Böyle bir şey olabilir mi? Şimdi ne oldu? Bizim önergemiz reddedildi ama biz çok net bir şekilde söyledik. Bakın, böyle yanlış kanunlar çıkardığımız zaman -hele hele Anayasa teklifleri, geçmişten tecrübelerimiz var- daha sonra bunları düzeltmek için çok daha geniş bir şekilde düzenleme yapmak gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Erhan Bey, inancı gereği örtünmek ayrı bir şey. İnancı gereği örtünmek çok farklı bir şey Erhan Bey.

BAŞKAN - Sayın İbrahim Aydemir, lütfen...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ama bu çok farklı bir şey Değerli Başkanım.

BAŞKAN - Devam edin, tamamlayın sözlerinizi.

ERHAN USTA (Devamla) - Birazdan çık, sen de konuş ağabeyciğim ya!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - İbrahim Bey, kürsüden konuş ağabey ya! Kürsüde adam derdini anlatıyor ya!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ama farklı bir şey Engin Bey, yanlış...

BAŞKAN - İbrahim, hep basın toplantısında konuşuyorsun zaten.

ERHAN USTA (Devamla) - Dolayısıyla çok net bir şekilde anlaşıldı; Cumhur İttifakı'nın amacı üzüm yemek değil arkadaşlar, bağcıyı dövmek. Bu mesele çözülsün istenmiyor, bu mesele kanatılsın isteniyor, bu acı ve gözyaşı üzerinden siyaset yapılıyor, bunu çok net bir şekilde gördük. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)

RECEP ÖZEL (Isparta) - Siz yaptınız bunu, siz yaptınız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - İnancı gereği örtünmekle...

ERHAN USTA (Devamla) - Eğer böyle olmamış olsaydı bugün o önergeye destek verilirdi ve bu, Genel Kurula geldiğinde de 500'ün üzerinde bir "kabul" oyuyla başörtüsü meselesi tarihe gömülürdü. Bugün, AK PARTİ bu tutumuyla bunu reddetti ve size yarın şunu soracaklar, "Yirmi yıldır iktidarsınız." diyecekler.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya, niye bu kadar rahatsız oluyorsunuz?

ERHAN USTA (Devamla) - "Bu kadar gücünüz vardı, bu meseleyi niye çözmediniz?" diye millet de yarın size gittiğinizde soracak, çocuklarınız soracak.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - İnançtan rahatsız olunmaz bu kadar ya! Yani "inanç" kelimesi niye rahatsız ediyor?

ERHAN USTA (Devamla) - Bugün Komisyonda reddeden arkadaşlara onu söyledim, "Vicdanınız rahat mı?" dedim. "Çocuklarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız?" diye sorduk ve bunu tekrar soruyorum. Milletin korkularına talipsiniz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yani inançtan rahatsız olmayın...

ERHAN USTA (Devamla) - Başörtüsü meselesinin, artık bunun siyasi bir malzeme olmasını istiyorlar ve bunu gollük bir pas olarak istimal ediyorlar. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)