| Konu: | Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 25.01.2023 |
CHP GRUBU ADINA EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başında bizleri izleyen vatandaşlarımız; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, değerli arkadaşlar, çok değerli vatandaşlarımız; iktidar partisi yine bir konut projesiyle karşımızda. Konut projeleri bir türlü bitmiyor. Örneğin, 2019 yılında dar gelirli vatandaşlarımız için 81 ilde 100 Bin Sosyal Konut Projesi açıklandı ancak bu proje vadedildiği gibi yürütülemedi.
Yine, 2022 Eylülünde, 2023-2028 arası 500 bin sosyal konut yapılacağı açıklandı. Projenin ismi "İlk Evim, İlk İş Yerim" idi, şimdi bu projeyle ilgili de kuralar çekiliyor ancak nerede yapılacak, nasıl yapılacak, hangi planlarla yapılacak, bunların hiçbiri belli değil yani millete hayal satıyorsunuz değerli arkadaşlar. Şimdi de orta gelirli vatandaşlarımız için, seçime giderken Yeni Evim Projesi'ni başlattınız. Şimdi, proje 4 Ocak 2023'te açıklandı, 16 Ocak 2023'te uygulamaya girdi ancak biz yasal düzenlemeyi daha yeni yapıyoruz gördüğünüz gibi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde daha yeni görüşüyoruz. Yani önce uygulama, kanun arkadan gelsin yöntemine devam ediliyor.
Şimdi, getirilen kanun teklifi yürürlük ve yürütme dâhil sadece 3 maddeden oluşuyor ama maddeye baktığınız zaman, tabii 10 maddelik bir kanun teklifine de bedel bir düzenleme. Teklif yine Komisyona aceleyle getirilmiş, görüş ve katkı sunma hakkımız da elimizden alınmıştır. Son zamanlarda bu yöntem de bir teamül ve alışkanlık hâline geldi arkadaşlar. Aslında vatandaşı ilgilendiren düzenlemelerle ilgili göstermiş olduğumuz anlayışın sizler tarafından suistimal edildiğini de görüyoruz. Düzenlemenin de detaylarına geçmeden önce şöyle inşaat sektörüne çok kısa, öz olarak bir göz atalım isterseniz.
Türkiye'de konut sahipliği oranı 2002 yılından 2022 yılına kadar yüzde 70,1'den yüzde 57,5'e düşmüş, düşürmüşsünüz değerli arkadaşlar. Neden? Çünkü inşaat maliyetleri bu süreçte yanlış ekonomi politikalarınız nedeniyle çok fazla artmış durumda. 3 katına çıktı değerli arkadaşlar, son iki üç yılda inşaat maliyetleri 3 kat arttı, hesapsız kitapsız konut projeleriniz de Türkiye'de konut fiyatlarını patlattı. Paramız pul oldu, halkın gelir seviyesi düştü, vatandaşlar artık konut fiyatlarına ulaşamaz hâle geldi ve tebrik ediyoruz sizi, kocaman bir barınma krizi yaşattınız. Yurttaş, bırakın ev almayı, maaşına, gelirine uygun kiralık ev bile bulamıyor; bugün, gidin bakın, kiracılar ile ev sahipleri arasında dava sayısı kaça yükselmiş acaba?
Tüm bunların sonucunda, böyle bir ortamda, tabii ki, Türkiye ekonomisinin lokomotifi hâline getirdiğiniz inşaat sektörü de büyük sıkıntıya girmiş durumda. İnşaat sektörünün biz de canlanmasını tabii ki isteriz, vatandaşlarımızın da konut kampanyalarından yararlanmasını kesinlikle isteriz ancak sadece finansal düzenlemelerle bu sorunları çözemezsiniz, çok daha yapısal ve bütünsel yaklaşıp bu sorunların çözülmesi gerekir ve yine, bu projeye, konut projesine baktığımız zaman, bu düzenleme, vatandaşların bu yaşanan konut krizi karşısında konut edinmesine katkı sağlamaktan çok, TOKİ ve Emlak Konutu aracı yaparak müteahhitlerin elindeki stokları eritmek üzerine kurulmuş bir düzenlemedir.
Teklifin gerekçesine baktığımızda aslında bunları daha iyi anlayacağız. Teklifin genel gerekçesi şöyle diyor: "Yeni Konut Finansman Programı çerçevesinde vatandaşlarımızın konut sahipliğinin artırılması ve konut arzı artışının desteklenmesi öngörülmektedir." Bu gerekçe normal şartlarda kabul edilebilir bir gerekçe değerli arkadaşlar çünkü her bireyin konut edinme hakkı anayasal bir haktır, hükûmetlerin de bunu desteklemesi gerekir; gelin görün ki AK PARTİ iktidarı olarak yirmi yıldır bu konut sorununu çözemediniz, hatta içinden çıkılmaz hâle getirdiniz.
Sayın milletvekilleri, Komisyonda "Bu projelerden yararlanması düşünülen orta gelirli bu vatandaşlarımızı nasıl tanımlıyorsunuz, gelir seviyesi nedir?" diye sorduk. Tabii, buna cevap alamadık çünkü bugün "orta gelirli" diye bir şey kalmadı. Asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı, verilen maaşların bir anda eridiği, üniversite mezunu gençlerin asgari ücretle işe girmek zorunda kaldığı, yoksulluk sınırının artık 25-26 bin liraları bulduğu bir ülkede bu kampanya kime hitap ediyor, buna birlikte bakalım. Şimdi, kanun teklifini incelediğimizde, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının konut finansmanı taksit ödemelerine hazine katkısı sağlanmasına yönelik düzenleme yapılıyor. Bu kapsamda İstanbul'da 5 milyon liraya kadar; Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Mersin ve Muğla'da 3 milyon liraya kadar; diğer illerde de 2 milyon liraya kadar kamu bankalarının düşük faizle -en düşüğü yüzde 0,69- kredi kullandırması öngörülüyor. Bunu bir örnek üzerinden değerlendirelim; kamuoyuna açıklanan rakamlar bunlar bu arada. Kamuoyunda paylaşılan örnek geri ödeme tablosuna göre, 1 milyon TL kredi çekerseniz yüzde 0,69 faiz üzerinden aylık ödemeniz 9.719 TL olacak. İstanbul Milletvekili olduğum için İstanbul örneği vereyim: İstanbul'da 3+1 daireyi ortalama 3-3,5 milyon TL kabul edersek -bugün öyle kabul ediliyor- bu durumda 3 milyon TL kredi çekerseniz aylık kredi geri ödemeniz 29.160 TL olacak. "5 milyon TL kredi çekeyim." derseniz, aylık 48.741 TL ödeme yapacaksınız. Şimdi, bu düzenleme kapsamında kredi kullananların ilk üç yıl ödemeleri gereken kredi taksitinin bir kısmını "hazine taksit katkısı" adıyla hazine ödeyecek; bu düzenleme bunu da getiriyor yani ilk üç yıl böyle bir rahat ödeme planı sunulmaya çalışılıyor vatandaşa. Bu katkı "yararlanan kişilerin ilk üç yıldaki taksit tutarının hane gelirinin yüzde 30'unu aşan kısmı" olarak tanımlanıyor. Destekle ilgili süreyi üç yıldan bir yıla indirme, hane gelirleriyle ilgili yüzde 30 oranını da yüzde 50'ye çıkarma konusunda Cumhurbaşkanına da yetki veriliyor değerli vatandaşlarımız, değerli arkadaşlar.
Şimdi, bu destek süresinde bir belirsizlik var. Örneğin, ben bir ev alacağım ve kıt kanaat gelirimle, evet, karar verdim ve üç yıl destek üzerinden de baktım ki plan iyi, ben bunu ödeyebilirim bu destekle fakat Cumhurbaşkanı çıktı, üç yılı bir yıla indirdi -çünkü ona burada o yetkiyi veriyoruz- o zaman bu vatandaş ne yapacak, ödeme planını nasıl hayata geçirecek? Şimdi, bu yetkinin de tekrar bir gözden geçirilmesi kesinlikle gerekiyor.
Konut sahipleri hazine taksit katkısını on beş yıllık kredi vadesinin son sekiz yılında taksitlerle geri ödeyecek. Yani bu ne demek? İlk üç yıl düşük taksit ödeyen kişi, üç yılın sonunda hem yükselen taksitlerini hem de hazine katkısını birlikte ödemek zorunda kalacak. Yani üç yılın sonunda birdenbire yüksek bir faturayla, yüksek bir taksitle karşı karşıya kalacak vatandaşlarımız; bu da bir belirsizlik, büyük bir belirsizlik. Şimdi, evet, başta da söylediğim gibi, bu kampanyadan kimlerin yararlanacağına değerli vatandaşlarımızın karar vermesi gerekiyor bu şartlar altında.
Ayrıca, teklifle, hazinenin sağlayacağı bu katkı için Hazine ve Maliye Bakanına, Bakanlık bütçesine genel bütçe ödeneklerinin yüzde 5'ini aşmayacak şekilde ödenek ekleme yetkisi veriliyor. 2023 bütçe ödenekleri, bildiğiniz gibi 4,4 trilyon lira arkadaşlar; dolayısıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığı bu toplamın yüzde 5'i olan 211 milyar liraya kadar bütçeye ek ödenek ekleyebilecek; Cumhurbaşkanı da bu tutarı 1 katına kadar artırma yetkisine sahip olacak. Şimdi, bu kadar ödenek kullanılır ya da kullanılmaz, bilmiyoruz ama yürütmeye bütçe ödeneklerinin yüzde 10'u kadar bütçeye ödenek ekleme yetkisi vermek Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütçe yapma hakkına müdahale anlamına gelir. Her ne kadar Cumhurbaşkanı yetkisi Genel Kurulda dün görüşülürken bir önergeyle iptal edilmiş olsa da her zaman olduğu gibi yine Anayasa'ya aykırılıklar içeren bu düzenlemeyi önümüze getirmiş oldunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Teşekkür ederim.
Bu düzenlemenin önce ek bütçeyle getirilmesi gerekirdi, ek bütçe olmadan bu düzenlemenin getirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütçe hakkından vazgeçmesi demektir.
Sonuç olarak, bu düzenleme orta gelirlileri ev sahibi yapar ya da yapmaz, ancak iktidara seçim öncesi yüksek miktarda kaynak aktarım yetkisi sağlayacaktır.
Bakan Nebati'nin açıklamalarına göre, kamu bankaları garantörlüğünde müteahhitlere Kredi Garanti Fonu destekli 25 milyar liralık finansman erişimi de sunulacak. Kamu bankaları bir kaynak aktarım mekanizması olarak kullanılacak değerli arkadaşlar. Zaten kamu bankalarını iktidarın çiftliği hâline getirdiniz. Bu bankaların sermayesi hazineye ait ama siz iktidara yakın müteahhitlerin, medya patronlarının ya da şirketlerin, vakıfların kredi musluğu olarak bu bankaları değerlendirdiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Her ne kadar birçok eleştirimiz olsa da bu düzenlemeyle ilgili, kanun teklifine oyumuzun renginin "evet" olduğunu da belirtmek istiyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)