GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 640 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:54
Tarih:25.01.2023

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Değerli halkımızı selamlıyorum.

Halkımız EYT gelsin diye beklerken siz yine torba yasa getirdiniz. EYT'liyi aylardır oyalıyorsunuz, madem bu kadar oyaladınız bari tüm kazanılmış haklarıyla, 2000'den sonra kademeli geçişiyle, çıraklar, stajyerler ve intörnlerin de kapsanmasıyla, katsayısının yükseltilip emekli ücretlerinin artırılmasıyla getirin. Bir de ne zaman çözdük dediysek, o tarihten itibaren de ücretleri ödemeye başlayın. Bir de seçim paketiniz var, seçim paketiniz de hep "müjde" diyorsunuz. Yirmi yıldır verdiğiniz müjdelerin sonunda gelinen nokta savaş, yoksulluk, işsizlik ve sefalet olmuştur. Halkımıza en büyük müjde sizin gidişiniz olacaktır. Bu gerçek müjdeyi de HDP'nin vereceğinden hiç kuşkunuz olmasın.

Sayın vekiller, serbest bölgelerde onca sorun varken bu torbaya koyduğunuz maddeler neyi çözecek? Serbest bölgelere sayısız finansal teşvik, vergi affı, muafiyet, indirimli elektrik, gümrük muafiyeti ve benzeri şeyler getiriyorsunuz; bunlar serbest. Kayıtsız, kuralsız çalışma, sınırsız emek sömürüsü, doğanın tahrip edilmesi serbest ama sendikaların örgütlenmek için serbest bölgelere girmesiyse yasak. Serbest bölgelerde ekolojik tahribatla yaşanan çevre sorunları topluma fatura ediliyor, kadın emeği sınırsızca sömürülüyor, kadınlar hamilelik kararlarını dahi patrona sormak zorunda kalıyor, regl izinlerini kullanamıyor; işçiler kreş hakkından yararlanamıyor, cinsiyetçi iş bölümüne ve ağır çalışma koşullarına maruz kalıyorlar. Bize göre, kamu fedakârlığıyla kurulan serbest bölgelere dair, toplumu, emek örgütlerini, sendikaları da kapsayan köklü bir değerlendirmeye ihtiyaç var, torba yasa bu sorunlara tabii ki çözüm getirmiyor.

Seçimler yaklaşırken AKP-MHP iktidarının basın üzerinde de baskılarına tanıklık ediyoruz. En son 13 Ocakta, boş bir dosyayla Karşı Mahalle muhabiri Sezgin Kartal tutuklandı. Gerçeğin peşinde koşan gazeteci arkadaşımızın ve çok sayıda basın emekçisinin tutuklanması bir hak ihlali olduğu kadar seçim güvenliğini de tehdit etmektedir. Gazeteciler soru sorduğunda "Sen işine bak." diyorsunuz; gazetecilerin işi zaten soru sormak ve gazetecilik suç değildir. Özgür basını susturamayacaksınız, tutsak gazetecileri derhâl serbest bırakın.

Geçen gün bu kürsüde, uyuşturucudan ne çok insanın tutuklandığını övünerek anlattınız. Peki, ama size sormak lazım, yirmi yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz, ne yaptınız da genç, çocuk demeden bu kadar çok insan uyuşturucuya bulaştı? Uyuşturucu baronları VIP olarak ağırlanırken yoksul çocuklarını, torbacıları tutukluyorsunuz diye bu halk size "..."(*) mi tutacak, alkışlayacak mı? Çocuklarını uyuşturucuya kaptırmış aileler yakında sizden mutlaka hesap soracak.

Sayın vekiller, kimsenin üstünde konuşmak istemediği, yargı, siyaset, emniyet, mafya, tetikçi, uyuşturucu tüccarlarının kol kola girdiği, Ankara'nın göbeğinde işlenen siyasi cinayet bir Netflix senaryosu değildir, bu ülkede yaşandı ve ne Erdoğan ne AKP bu vahim tablo karşısında kamuoyunu tatmin edecek bir söz kurdu. Kuramaz da çünkü Türkiye'de büyük bir çürüme yarattınız, her şey gibi adalet de şirazesinden çıktı ve çok kısa bir zaman sonra da bumerang gibi gelip sizleri, sahibini, Erdoğan rejimini vuracaktır.

Zaman zaman bu kürsüden "Türkiye bir hukuk devletidir." diye sizin de inanmadığınız bir cümleyi kuruyorsunuz. Kim ki "Ben hukuk devletiyiz safsatasına inanıyorum." diyorsa buradan kendilerini 7-8-9 Şubatta Kobani kumpas davasını izlemeye davet ediyorum. Sincan Cezaevine varsa vicdanınıza da alıp gelin ve siyasetçilerin gözlerinin içine bakarak bu cümleyi kurmayı deneyin. Gelin, yalancı tanıklar kahvesinden toplanmış iftiracıların çürümüş, çürütülmüş beyanlarına tanıklık edin. Diyarbakır Savcısının "Böyle biri yok." dediği "Mercek" adlı gizli tanığın olmayan itiraflarıyla suç isnat ettiği Selahattin Demirtaş'ın gözlerine bakmak için gelin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Gelin, siyasi saikle hukukun nasıl ayaklar altına alındığını kendi gözlerinizle görün. "Mağdurum da mağdurum." diye hâlâ sızlanıyorsunuz. Nasıl zalimleştiğinizi bir de oradan görün. Kobani kumpas saldırısındaki gibi, iktidarların zulmüne uğrasak da sizin iktidarınıza da sizden öncekilere de eyvallahımız hiç olmadı. Bedeli ne olursa olsun, bugüne kadar sömüren, ezen, halkı yok sayan, halkı soyup soğana çeviren, baskı ve şiddet uygulayan iktidarların hiçbirine benzemeyiz. Gerçek bir demokrasiyi, demokratik halk iktidarını, Emek ve Özgürlük güçleriyle hep birlikte inşa etmek için sonuna kadar mücadele edeceğiz. (HDP sıralarından alkışlar)