GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 640 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:55
Tarih:26.01.2023

AK PARTİ GRUBU ADINA ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ Grubumuz adına görüşülmekte olan kanunla ilgili söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Klasik iktisadın öncüsü Adam Smith'in "Ulusların Zenginliği" kitabını yazmasının üzerinden değerli arkadaşlar, tam iki yüz elli yıl geçti. Ticaret yapan ülkelerin yapmayanlara kıyasla daha kazançlı çıkacakları ve daha zengin olacakları ifade ediliyordu. Aradan geçen iki yüz elli yılda dünyada teoriler hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçti; ülkelerin sınırları değişti, üretim anlayışları dönüştü. Eskiden buhar gücüne dayanan üretim süreci artık akılla, bilgiyle, teknolojiyle ilerlemeye, yürümeye ve kapsayıcı olmaya başladı. Uluslararası ticarette sınırlar kalktı, küresel köy hâline geldi yer yer ve ticaret her geçen gün büyümenin lokomotifi olmaya devam etti. İnancımıza göre de rızkın onda 9'u ticarette ve bereket ticarettedir değerli arkadaşlar. Şükürler olsun ki bugün ticaret akıncılarımız, ihracatçılarımız "Made in Türkiye" markamızı dünyanın dört bir tarafına taşıdılar.

Biz göreve geldiğimiz günden bu yana üretime, ihracata, katma değere, teknolojiye dayalı büyümeyi esas aldık; insanı, insana hizmeti ve insanın refahını esas aldık. Biz ihracat odaklı büyümeyi esas aldık zira ihracat üreticilerin üretim kapasitelerinin ve yeniliklerinin güçlenmesini, yetenek setlerinin gelişmesini, küresel rekabette daha rekabetçi olabilecek kabiliyetlerinin ve kapasitelerinin gelişmesini hep sağladı, vesile oldu. Biz ihracat diyoruz çünkü ihracat bitmek bilmeyen bir eğitim ve bir yetenek seti geliştirme süreci yaşadı ve yaşattı.

Değerli arkadaşlar, Fars edebiyatının en büyük şairlerinden Sadi Şirazi'nin bir sözü vardır, bunu sizlerle paylaşmak istiyorum. "3 şey sürekli kalmaz: Mal, tekrarsız bilgi ve cesaretsiz iktidar." Bugünlerde, ülkeyi yönetmeye cesareti olmayanların karmaşık hâlini görüyoruz ama diğer yanda ise ülkeyi yirmi yıldır yöneten, Türkiye Yüzyılı hedeflerine adım adım yürüyen bir liderin cesaretini ve başardıklarını da görüyoruz. Cesaretsiz iktidar olmayacağı gibi ticaretsiz de zenginlik ve mal olmayacaktır. Biz bu yüzden "ihracat" diyoruz, bu yüzden ticaretle büyümeyi esas almışız.

RIDVAN TURAN (Mersin) - İthalat daha fazla.

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - AK PARTİ hükûmetlerimiz olarak göreve geldiğimiz günden bu yana geride kalan yirmi yıl Türkiye Cumhuriyeti için birçok tarihî başarıya hep birlikte tanıklık ettik. İhracattaki başarımız ve bununla beraber ihracata dayalı modelimizle gerçekleştirdiğimiz güçlü büyüme bu başarılardan sadece birkaç örnek. Göreve geldiğimizde yalnızca 36 milyar dolar olan ihracatımız 2022 yılının sonunda 254,2 milyar dolara yükseldi.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ya, bırak şimdi Başkan, ithalata baksana ithalata.

BEDRİ SERTER (İzmir) - İthalat yok.

BAŞKAN - Sayın Aygun, lütfen...

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Artış tam 6 kat değerli arkadaşlar, tam 6 kat.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - İthalata gel, ithalata.

BAŞKAN - Lütfen...

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Geride bıraktığımız yirmi yılda yalnızca tüm dünyanın etkilendiği 2009 ekonomik krizinde daralan ekonomimiz geriye kalan tüm dönemlerde istikrarla büyümeye devam etti. Turistik alanların boş kaldığı, insanların dışarıya çıkamadığı, üretimin durduğu Covid-19 salgınında dahi büyümeyi başardık ve büyümeye devam ettik.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ama ithalatı söylemesi lazım, ihracatı söylüyor, ithalata gelmiyor.

BAŞKAN - Sayın Aygun, söylediğiniz hiçbir şeyi anlamıyorum; lütfen...

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Türkiye ekonomisi sadece küresel kriz sebebiyle daraldığımız 2009 yılını kapsam dışı bıraktığımız zaman yirmi yıllık dönemde 6,1 ortalama büyümeyi başardı. 2021 yılında yüzde 11,6'lık büyümeyle G20 ülkeleri arasında en yüksek büyümeyi başaran ülke olduk. 2022 yılının ilk üç döneminde ise yüzde 6,1'lik büyümeyle yine OECD ülkelerinde en yüksek büyüyen ülkeler arasına girdik.

Değerli arkadaşlar, hiç şüphe yok ki bu güçlü büyüme performansımızın en büyük güçlerinden biri ihracat oldu. 2021 yılında -rekor kıran ihracatımız- büyümemizin 5,3 puanlık kısmı ihracattan gelirken 3 çeyreğindeki büyümemizin yarısı da yine mal ve hizmet ihracatından geldi. İhracatımızın çarkları durmadan devam ettikçe istihdam arttı, büyüme arttı, refah arttı, ülkemizin gelişmesi ve kapasitesi arttı. Sadece sayılardan ibaret görmedik ihracatı; bir kültür gördük, bir rekabetçilik unsuru gördük, bir kabiliyet ve kapasite geliştirme aracı gördük ve küresel dünyayla bir entegrasyon aracı, küresel dünyaya bir dokunma aracı gördük ve bu yüzden ihracatımızı tüm ülkemize yaydık. Tüm ürünlerde dünyada söz sahibi olduk. Tüm illerimizde ihracat yapma kültürünü genişlettik. İhracatımızda katma değerimizi artırdık, çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürdük ve geleceğe güvenle bakmayı başardık.

2002'de 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız fasıl sayısı yalnızca 9 iken bugün 53'e çıkardık. İhracatın bir kültür olduğundan bahsettim değerli arkadaşlar; işte bu yüzden 2002'de yalnızca 5 olan, 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayımızı 24'e yükselttik. İhracatımızı belli illerimizde yoğunlaştırmak yerine Türkiye'nin dört bir yanına, her bir metrekaresine yaydık; öyle ki artık ihracat yapmayan ilimiz kalmadı. İhracat tutarı kadar, ihracata yönelen firma sayısındaki artışı da önemsedik. Yine, 2002 yılında 33 bin olan ihracatçı sayımızı bugün 111 bine ulaştırdık ve bu dönemde 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ülke sayısı 8'den 51'e yükseldi yani bugün itibarıyla 51 tane ülkeye 1 milyar doların üzerinde ihracat yapıyoruz.

Değerli arkadaşlar, millî paramız Türk liramızla ihracat yaptığımız pazar sayısı 197'ye ulaştı ve ihracatımızı sadece rakamlarda artırmakla kalmadık, ihracatımızın niteliğini ve üretimin niteliğini artırdık. İşte, göreve geldiğimizden bu yana üretimimizdeki ve ihracattaki nitelik artışı şöyle gerçekleşti: Orta-yüksek teknoloji ürünlerin imalat sanayisi ihracatı içerisindeki payı 2002 yılında yüzde 24 iken 2022 yılında yüzde 37'ye yükseldi yani orta-yüksek teknoloji payını yüzde 24'ten yüzde 37'ye çıkardık. Düşük teknoloji grubu yüzde 47'ymiş değerli arkadaşlar, yüzde 47'yi de yüzde 32'ye çektik yani orta-yüksek teknolojide yükselirken düşük teknoloji grubu alanını da daralttık ve yüksek teknoloji alanına doğru çok ciddi bir evrilme yaşıyoruz.

Bu dönemde millî güvenliğimizin esas unsurunu oluşturan savunma sanayimizde son beş yılda ihracatımızı yüzde 105 artırdık değerli arkadaşlar, 2002'den bu yana artış tam 18 kat oldu. Dünyadaki savunma sanayisi şirketleri ve ihracatçıları arasında artık istikrarlı bir şekilde ülkemizin savunma sanayisi şirketlerinin olduğunu görüyoruz ve bunun artarak devam etmesine dair her türlü çalışmayı, her türlü öngörüyü ve hazırlığı sürdürmeye devam ediyoruz.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hani bir söz vardır "Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır." diye; ihracata dayalı büyüme modelimiz çerçevesinde şimdiye kadar başardıklarımız elbette bundan sonraki başaracaklarımızın teminatı ve göstergesidir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde meşalesini ateşlediğimiz Türkiye Yüzyılı'mız, katma değerli ihracatımızın, yerli ve millî enerjimizin, yeni teknolojilerimizle donatılmış sanayi ve üretim gücümüzün, dijitalleşme ve yeşil dönüşümle odaklanmış kalkınma hamlemizin yılı ve dönemi olmaya devam edecek. İnanıyorum ki bütün bu sahip olduğumuz yetkinliklerden aldığımız güçle Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ülke olarak kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz.

Dünyanın içinde bulunduğu dönüşüm süreci, sürecin riskleri kadar ortaya çıkardığı fırsatların tamamı, aslında, ülkemizin bu fırsatlara en iyi aday olduğunu ve bu fırsatları en iyi şekilde kullanabileceğini işaret ediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Teşekkür ederim Değerli Başkanım.

Bu çerçevede, değerli arkadaşlar, biz Türkiye Cumhuriyeti olarak yeni dönemin kazananı olacağız. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak yeni dönemin oyun kurucusu olacağız. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak yeni dönemin güçlü, ileri ve müreffeh Türkiye'sini inşa etmeye devam edeceğiz.

Siz değerli milletvekillerimizin oylarıyla yasalaşacak bu kanunumuzun ülkemize hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)