| Konu: | Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 640 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 26.01.2023 |
İMAM TAŞÇIER (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Söz aldığım maddede eşitlik ilkesi temelinde çalışanların haklarını korumak ve bu temelde yasal düzenlemeler yapılmak istenmektedir, bu çerçevede de Anayasa Mahkemesine yani AYM'ye de atıfta bulunulmaktadır. Bilindiği gibi, bu ara Anayasa Mahkemesi çok gündemde. Neden gündemde? HDP'yle ilgili verdiği ve vereceği kararlarla çok çok önemli bir gündem işgal etmektedir. Çünkü bu kararlar siyasi kararlardır, siyasi kararlar olacaktır. İktidarın bu kararları etkilemesi söz konusudur; büyük ve küçük ortağın açıklamalarının yargıyı olumsuz yönde etkileyeceği, yargının iktidarın düşünceleri doğrultusunda kararlar verebileceği endişelerimiz vardır. AYM'nin vereceği bu kararlar Türkiye demokrasisini, hukuk sistemini derinden etkileyecektir -Türkiye'nin geleceğini etkiler- diye düşünüyorum. Umarım iktidarın bu istemleriyle değil hukukun üstünlüğü temelinde, hukukun üstünlüğünü esas alarak mahkemeler karar verir yani Anayasa Mahkemesi.
Bu iktidar döneminde hukuk uygulanamaz duruma gelmiş, adalet ise hiç kalmamıştır. Mahkemelerde bütünlük kalmamış, tamamıyla siyasallaşmıştır. Kürtlere bu siyasallaşma katmerli bir şekilde uygulanmaktadır. 10/6/2021 tarihli Anayasa Mahkemesinin bir kararını örnek göstermek istiyorum bu katmerli uygulamalara. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan üç yıl dokuz ay hapis cezası verir bir tutukluya. Ayrıca kanuna aykırı yapılan toplantı ve gösteri yürüyüşü için de altı ay ceza verir. Yargıtay 9. Dairesi de bu terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan verilen mahkeme hükmünü onaylar. Şahıs bunun üzerine Anayasa Mahkemesine başvurur. Anayasa Mahkemesi bu konuyla ilgili hak ihlali kararı verir. Bu kararı 10/6/2021'de veriyor. Bu karar pilot karar niteliğindedir. Bu kararın bu nitelikte sayılması benzer başvuruların tamamında hak ihlali verileceği anlamına gelir. Buna göre Türkiye Büyük Millet Meclisi yasal düzenleme, yasal değişiklikler yapana kadar bu suçtan yargılananlar ceza alamaz. AYM kararı gerekçe gösterilerek de dava ve cezalara itiraz edilebilecek, bu davalarda verilecek karar hak ihlali kararı niteliğinde sayılabilecektir. Bu pilot kararın 10/6/2021 tarihinde TBMM'ye ve yargıya yollandığı da bilinmektedir. Ama bugüne kadar Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu yasal düzenlemeyi yapmak için hiçbir çaba sarf edilmemiş, adım atılmamıştır. Yerel mahkemeler ise bu ve buna benzer kararlar vermeye devam etmektedir. Yargıtayın da bu davaları görmeye devam ettiğini de biliyoruz. Yargı, hukuku, iktidarın dünya görüşüne göre uygulamamalı; adalet ve hukuk herkese bir gün lazım olur. Bugün iktidarda olup hükmedenlere, dünya örnekleri hukukun yarın bunlara da lazım olacağını göstermiştir. Adaletin, hukukun olmadığı ülkelerde mafya egemen olur, mafya yasaları geçerlidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
İMAM TAŞÇIER (Devamla) - Bu da ülkeyi bataklığa ve sefalete götürür. Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt üyesi gibi davranmak iddiası da hemen hemen tümüyle Kürt vatandaşlara uygulanmaktadır. "Örgüt" ismi geçince hâkimler cezayı basarlar. Hukukun, adaletin Kürtlere ayrı uygulandığı bir dönemde bu AYM kararının bir an önce Meclise getirilmesi ve mutlaka ve mutlaka 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 220/6 maddesinin Meclisten geçirilip değiştirilmesi, AYM'ye uygun hâle getirilmesi talep edilmektedir.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)