| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Pakistan İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Mal Ticareti Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 26.01.2023 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 370 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Pakistan İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Mal Ticareti Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi'nin 2'nci maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Türkiye ile Pakistan coğrafi olarak birbirinden ayrı ve uzak konumda olsalar da ortak din ve kültürel miras üzerine kurulu Babür İmparatorluğu'na kadar uzanan tarihî kardeşlik bağlarından kaynaklı siyaset, ekonomi ve savunma gibi birçok alanda yakın ilişki ve iş birliğini sürdürmektedir. Tarih boyunca Türk milletiyle yakın ilişkiler içinde olan Pakistan halkı Kurtuluş Savaşı'mıza belki de dünyadaki en büyük desteği vermiştir. Türkiye ve Pakistan'ın yabancı egemenliklere karşı kazandıkları zaferler değişik zamanlara rastlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti 1923'te kurulurken Pakistan devleti 1947'de kurulmuştur. 2023 Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü, Pakistan'ın 75'inci kuruluş yıl dönümüdür, kutlu olsun.
Türk ve Pakistan millî mücadelelerinin kahramanları birçok yönleriyle birbirine benzemektedir. Bu hususta ilk akla gelen isimler millî şairlerimiz Mehmet Akif Ersoy ve Doktor Muhammed İkbal'dir. Her ikisi de yüreğimizi iman, şevk ve heyecanla doldurmuş, bize istiklale giden yolu göstermiştir. Kuruluşa götüren liderler ise Mustafa Kemal Atatürk ve Muhammed Ali Cinnah'tır. Atatürk, Osmanlı Devleti'nin enkazından güçlü bir devlet Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuştur. Cinnah ise parçalanmış, esaret içindeki Hintli Müslümanları birleştirmiş, çağın en güçlü sömürgeci gücü İngiliz İmparatorluğu'na karşı savaşarak Pakistan devletini kurmuştur.
Değerli milletvekilleri, Muhammed Ali Cinnah, Atatürk'ün büyük bir hayranıydı, Türk milletinin kurtuluş mücadelesini ve Atatürk'ü kendine bir rehber ve örnek olarak seçmişti. Atatürk'ün "Efendiler, ne hisler ne hayaller siyasetimize tesir edebilir, rüyaları ve gölgeleri bir yana bırakalım, bunlar bize çok pahalıya mal olmuştur." uyarısı Cinnah'ı etkilemiş ve o da Londra'daki rahat yaşantısına son vererek, Hint Yarımadası'ndaki gerçeklere göğüs germeye ve Müslümanların düşmanlarıyla boğuşmaya karar vermiştir.
Değerli milletvekilleri, Türk Kurtuluş Savaşı'nın en umutsuz anlarının yaşandığı 1921 yılında, Yunanlıların Ankara yakınlarına kadar gelmeleri karşısında Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin bazıları başkentin Kayseri'ye hatta Sivas'a nakledilmesini isterken Mustafa Kemal bütün İslam dünyasını ayağa kaldıran bir beyanname kaleme almıştır. "Bütün İslam yüreklerinin bir kalp hâlinde çarpması için kendisini perişan eden Türk milletine müzahir olsun, arka çıksın." çağrısını içeren bu beyannameyi Kurban Bayramı namazı için 250 bin kişinin toplandığı Lahor'daki tarihî Badşahi Camisi'nde okuyan büyük şair ve filozof Doktor Muhammed İkbal yaptığı uzun konuşmanın sonunda şöyle demiştir: "Dua edelim kardeşler, o bayrak o burçlardan kıyamete kadar düşmesin, İslam'ın güneşi kararmasın. Allah Müslümanları Hristiyanlara karşı savunan büyük lider Mustafa Kemal'e yardım etsin, İslam'ın son askerlerini muzaffer kılsın." İkbal'in bu konuşmasından sonradır ki Hint Yarımadası Müslümanları Türk kardeşlerine büyük bir maddi destek sağladılar. Hindistan'ın her köşesinde şu haykırış duyulabiliyordu: "İslam tıpkı bir duvar gibidir, herhangi bir tuğlasını yerinden oynatırsanız bütün duvar çöker. Mustafa Kemal'i destekleyin." Şair Muhammed İkbal de İzmir'in 9 Eylül 1922'de işgalci Yunanlıların denize dökülmeleri karşısında büyük bir sevinçle Mustafa Kemal Paşa'ya "Sesleniş" şiirini yazmıştır. Ulu Önder'e övgü dolu şu mısralara bakın:
"Bir millet var, biz onun varlığıyla ulaştık
İlahi kanunların gizli gerçeklerine
Bir bakışla yön verdi bizlere, dağları aştık
Dünya güneşi olduk bir kıvılcım yerine
Koş Mustafa Kemal koş atın çatlayana dek
Bizi tedbir mat etti, sana tedbir ne gerek?"
Ulu Önder Atatürk'ün ölümünden sonra Aralık 1938'de Müslüman Birliğinin 26'ncı Kurultayında Cinnah "Aramızdan ayrılan dünya çapında tanınan devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'tür. Onun ölümü İslam dünyası için büyük bir kayıptır." diyordu. 1947 yılında bağımsız Pakistan kurulduktan sonra Pakistan'a atanan ilk Türk Büyükelçisi ünlü şair Yahya Kemal'in 4 Mart 1948'de güven mektubunu kabul ederken Muhammed Ali Cinnah şunları söyledi: "Tarihte devlet adamlarınızın birçok alanlardaki başarıları, komutanlarınızın savaş alanlarındaki zaferleri, inkılaplarınızın giderek rayına oturmaları, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün doğuşu ve mücadelesi, eşsiz devlet adamlığı, cesareti ve basiretiyle milletinizin şahlanması, bütün bu heyecan verici gelişmeleri Pakistan halkı iyi bilmektedir. Ekselansları, sizi temin ederim ki Pakistanlı Müslümanlar ülkenize karşı büyük bir hayranlık duymaktadır ve artık iki özgür, egemen ve bağımsız devlet olarak Türkiye ile Pakistan aralarındaki bağları daha da güçlendireceklerdir." Türkiye ile Pakistan arasında artan dostluk ve iş birliği Muhammed Ali Cinnah'ın bu sözlerini haklı çıkarmasının yanında hepimiz için gurur ve kıvanç vesilesidir.
Değerli milletvekilleri, 220 milyona yakın nüfusuyla Pakistan, uluslararası arenada Türkiye'ye koşulsuz destek vermektedir. Kıbrıs Harekâtı'ndan Barış Pınarı Harekâtı'na kadar her durumda yanımızda olmuştur, Türkiye de aynı şekilde Pakistan'a her türlü desteği vermektedir. Ayrıca, FETÖ'yle mücadelede Pakistan Türkiye'ye tam destek vermiştir. FETÖ'nün Pakistan'da açtığı 22 okulun tamamını Parlamento ve mahkeme kararlarıyla birlikte Maarif Vakfına devretmiştir. Pakistan, bunlarla da yetinmeyerek Türkiye dışında FETÖ'yü terör örgütü olarak ilan eden ilk ülke olmuştur; bu davranış da her türlü takdirin üzerindedir.
Değerli milletvekilleri, Türkiye ve Pakistan'ın mevcut ticaret hacminin, iki ülkenin nüfus ve ekonomik büyüklüğü de göz önüne alınarak 1,5 milyar dolardan üç yıl içinde 5 milyar dolara çıkarılma hedefi isabetli bir adım olmuştur. Pakistan'dan ithal edilen belli başlı ürünler arasında pamuklu dokuma, pamuk ipliği, etil alkol, deri ve köseleden giyim eşyası, örme eldivenler ve hazır giyim ürünleri yer almaktadır. Türkiye, Pakistan'a en çok, telefon ve telgraf için elektrikli cihazlar, inşaat demirleri, hijyenik havlu ve bebek bezleri, pamuklu dokuma tekstil makineleri, kendine özgü fonksiyonu olan makineler ve kauçuktan dış lastikler ihraç etmektedir.
Değerli milletvekilleri, Türkiye ve Pakistan askerî işbirliği çerçevesinde de tedarik, alışveriş, araştırma ve geliştirme faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu bağlamda, savunma sanayisi işbirliği alanında atılan adımları da önemli bulmaktayız.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının Pakistan'daki yardım ve kalkınma faaliyetleri de ikili ilişkilerde önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye, 2005 ve 2010 yıllarında Pakistan'da meydana gelen deprem ve sel felaketlerinde TİKA aracılığıyla ülkeye yardım ulaştırmış ve ülkede birçok okul ve 1 hastane kurmuştur.
Değerli milletvekilleri, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının koordine ettiği Türkiye Bursları kapsamında, Pakistanlı öğrenciler Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinde lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi almaktadır. Bugüne kadar yaklaşık 1.100 Pakistanlı öğrenci burslardan yararlanmıştır. Edindiğimiz bilgilere göre, hâlen 1.850 Pakistanlı öğrenci ülkemizde eğitim görmektedir. Millî Eğitim Bakanlığının verilerine göre, Pakistan'da hâlen eğitim gören öğrencimiz yoktur. Pakistan'da Türkiye'den de öğrencilerin olmasının büyük coğrafyadan karşılıklı haberdar olmamız konusunda önemli bir katkı sağlayacağını düşünmekteyiz. Pakistan üniversitelerinin bir kısmı oldukça niteliklidir; dünya sıralamalarında ilk 500'e giren üniversitelerinin sayıları alanlarına göre şöyledir: Temel bilimler alanında 4, mühendislik teknolojisi alanında 6, sosyal bilimler ve yönetim alanlarında 5 olmak üzere, toplam ilk 500'e giren 15 üniversitesi bulunmaktadır.
Değerli milletvekilleri, bu arada, Türkiye Büyük Millet Meclisinde Gaziantep Milletvekili Ali Şahin Bey'in Pakistan'da eğitim gördüğünü, Urducayı bilen tek milletvekili olduğunu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Türkiye-Pakistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı olarak da değerli hizmetlerde bulunduğunu belirtmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, Türkiye-Pakistan arasındaki Mal Ticaret Anlaşması'nı uygun buluyor ve destekliyoruz ancak tekstil ve hazır giyim üreticilerimizin tabiriyle trafik sapması sonucu diğer ülkelerin ucuz tekstil ve hazır giyim ürünlerinin Pakistan üzerinden Türkiye'ye girişinin önünün açılmasıyla ilgili endişeler bulunmaktadır. Bu konuda gerekli tedbirlerin alındığını ümit ediyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)