| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 01.02.2023 |
AK PARTİ GRUBU ADINA AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Başkan, değerli üyeler; Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi aleyhinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, değerli konuşmacıları takip ettim ama değerli arkadaşlar şunun altını özellikle çizmek isterim: Anayasa literatürüne baktığımızda "sert kuvvetler ayrılığı" tabiri başkanlık sistemi için kullanılır, parlamenter sistem için değil. Dolayısıyla söylenen sözlerin ne kadar açığa düştüğü çok açık ortada. Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçmekle birlikte aslında bütün bu vesayet odaklarını da ötelemiş, tamamen millet iradesine dayalı yasamayı da yargıyı da yürütmeyi de güçlendirerek karşılıklı eş güdümü sağlayacak bir pozisyona getirdi. Değerli arkadaşlar, bu manada da kuvvetler ayrılığının en uygun, en iyi kullanıldığı sistem bu sistem.
Şimdi, biz geçmişten bugünlere nasıl geldik, şöyle bir başımızı iki elin arasına alıp düşünelim, parlamenter sistemde Türkiye neler çekti: Ortalama ömrü bir buçuk yılın bile üzerine geçmeyen hükûmetlerin kurulduğu... Ki bugün, 66'ncı Hükûmet şu anda iş başında ama eğer süresinde seçimler olsaydı normalde 25'inci Hükûmetin iş başında olması gerekirdi. Yamalı bohçaya dönmüş koalisyonlar...
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Ya, şu anda koalisyon yok mu?
AHMET AYDIN (Devamla) - Tamamen hem koalisyonla yönetilen bir ülke hem zayıf yürütme organı, zayıf Parlamento hem Parlamentonun üzerinde bir vesayet odağı hem de yürütme organı üzerinde vesayet odaklarını çokça gördük, çokça yaşadık arkadaşlar.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Küçük ortağınızı yok mu sayıyorsun?
AHMET AYDIN (Devamla) - Bu ülkenin kayıp yıllarıdır, buhran yıllarıdır, kriz yıllarıdır, kaos yıllarıdır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Kendiliğinden gelmedi ve Türkiye en büyük atılımı, en büyük reformu, en büyük gelişmeyi ne zaman yapmış? Nispeten başkanlık sistemine uygun güçlü iktidarların, tek başına iktidarların olduğu dönemde yapmış bunu.
RAFET ZEYBEK (Antalya) - En büyük siyasi depremi ne zaman yaşamış?
AHMET AYDIN (Devamla) - Rahmetli Özal da rahmetli Demirel de bu sistemin ne kadar gerekli olduğunu yaşadıkları sıkıntılardan bahisle ifade etmiştir.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, Anayasa burada; yasama, yürütme, yargı; kuvvetler erki; birbirine eşit bunlar, birbirinden üstün değil ve Anayasa'da hangi kuvvetin hangi görev ve yetkilerle donatıldığı çok açık ortada.
RAFET ZEYBEK (Antalya) - Yapmayın Allah aşkına ya! Anayasa'ya mı uyuyorsunuz!
AHMET AYDIN (Devamla) - Şimdi, geçmişte de Başbakan varken, parlamenter sistem varken Bakanlar Kurulu kararları yok muydu? (CHP sıralarından gürültüler) Vardı.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Ahmet Bey, sizinki başkanlık sistemi değil, değil.
AHMET AYDIN (Devamla) - KHK'ler yok muydu? Vardı.
RAFET ZEYBEK (Antalya) - Ya, yalan söyleme! Yeter ya!
AHMET AYDIN (Devamla) - Şimdi, Anayasa'nın 104'üncü maddesine baktığımızda Cumhurbaşkanımızın görev ve yetkilerini tanımlıyor ve burada sınırlandırıyor, eskisi gibi sınırsız değil. Ne diyor? "Kararname çıkartırsın ama temel haklarla ilgili, kişi hakları ve ödevleriyle ilgili, siyasi haklar ve ödevlerle ilgili kesinlikle Cumhurbaşkanı kararnamesi yayınlayamazsın." diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
RAFET ZEYBEK (Antalya) - Hangi anayasa bu ya?
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Yayınlıyor, İstanbul Sözleşmesi'ni iptal etti.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - İstanbul Sözleşmesi...
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
AHMET AYDIN (Devamla) - Yine "Kararname kanunla çelişemez, üstün olan Parlamentodur." diyor.
RAFET ZEYBEK (Antalya) - Uymuyorsunuz Anayasa'ya, uymuyorsunuz!
AHMET AYDIN (Devamla) - "Üstün olan Parlamentodur." diyor.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Ya, binlerce insanı işten attınız. Temel hak ve özgürlük değil mi?
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Siz kış lastiği için kararname çıkardınız.
AHMET AYDIN (Devamla) - "Eğer kararname ile kanun çelişirse kanun hükmü uygulanır ve bir kanuna rağmen sen kararname çıkaramazsın." diyor.
RAFET ZEYBEK (Antalya) - Anayasa'ya uymuyorsunuz!
AHMET AYDIN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, yine, geçmişte buraya kim teklif gönderdi, kanun teklifi? Hükûmet gönderdi, değil mi?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Ya, şimdi de Hükûmet gönderiyor.
AHMET AYDIN (Devamla) - Asıl, yürütme organı yasama organı üzerinden o dönem vesayet yetkisini kullanırdı.
RAFET ZEYBEK (Antalya) - Şimdi nereden geliyor kanun? Şimdi nereden geliyor?
GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Şimdi hiç gelmiyor! Haberimiz yok.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sen mi hazırlıyorsun?
AHMET AYDIN (Devamla) - Eskiden tamamen tasarılar vardı, kanun teklifi yoktu, şimdi her bir milletvekilinin kanun teklifi var, kanun teklifi verme hakkı var.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Siz mi hazırlıyorsunuz gerçekten? Aklımızla dalga geçiyorsun ya!
AHMET AYDIN (Devamla) - Bir başka husus, yine, Türkiye Büyük Millet Meclisi bugün HSK üyelerinin çoğunluğunu belirliyor, dolayısıyla Parlamentonun gücü çok çok daha fazla arkadaşlar.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Ya, ya!
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Ne demeli!
AHMET AYDIN (Devamla) - Eskiden Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten sorumlu tutulurdu, şimdi her bir suçtan Meclis soruşturma önergesi verebiliyor.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Sonuç, sonuç? Hiçbir şey yapılmıyor.
AHMET AYDIN (Devamla) - Dolayısıyla bu sistem çok daha güçlü bir sistemdir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Sonuca bak, sonuca. Hatice değil, netice önemli.
AHMET AYDIN (Devamla) - Tamamlayabilir miyim? Bir tamamlayayım efendim.
BAŞKAN - Tamamlayın, buyurun.
AHMET AYDIN (Devamla) - Teşekkür ediyorum Başkanım nezaketiniz için.
Arkadaşlar, "Partili Cumhurbaşkanı." dediniz.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Değil mi?
AHMET AYDIN (Devamla) - Ya, şimdi, sizin 6'lı masanın söylemlerine bakıyoruz: 1 yetmez, siz 6 partili Cumhurbaşkanı getiriyorsunuz ya, 6 partili. (CHP sıralarından gürültüler)
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Siz kaç partiyle yürütüyorsunuz?
ORHAN SÜMER (Adana) - Öyle bir şey yok, öyle bir şey yok!
AHMET AYDIN (Devamla) - 6 partinin genel başkanları imza vermeden, "Tamam." demeden... "Cumhurbaşkanı etkisiz, yetkisiz olacak." diyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Böyle bir yöntem kabul edilebilir mi?
ORHAN SÜMER (Adana) - Doğu Perinçek'e muhtaç oldunuz, Doğu Perinçek'e! Doğu Perinçek'e muhtaç oldunuz, Doğu Perinçek'e!
AHMET AYDIN (Devamla) - Bir taraftan, yüzde 50+1 oy alacak, bu halkın büyük bir çoğunluğuyla, daha demokratik bir şekilde seçimle iş başına gelecek bir Cumhurbaşkanı ama öbür taraftan, sayın parti genel başkanları "Senin yetkin yok, ben ne dersem o." diyecek. Halk kime oy veriyor? Cumhurbaşkanına. Onun için arkadaşlar, lütfen, ne yaptığımızı çok iyi bilelim. Bu Parlamentoda geçmişte çok sıkıntılar yaşadık. Parlamenter sistemin acıları henüz tazeyken ve referandumla, büyük bir çoğunlukla bu millet, bu sisteme "Tamam." demişken bu sistemden dönmeyelim diyorum; hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyor, teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)