| Konu: | Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 01.02.2023 |
YILDIRIM KAYA (Ankara) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Geç de olsa kanun teklifini görüşmeye devam ediyoruz ama görüştüğümüz kanun teklifinin tek sorumlusu olarak görünen imza sahipleri dışında YÖK Başkanı burada yok, YÖK Başkan Vekili burada yok. Neden olmadığını sanırım Komisyon Başkanı daha sonraki süreçlerde açıklar.
Adalet ve Kalkınma Partisi üniversite öğrencilerini susturmayı, gece evlerini bastırıp aldırtmayı, sudan sebeplerle okuldan attırmayı, hapishanelere atmayı çok iyi biliyor çünkü gençlerden korkuyor, onları susturarak korkusunu bastırmaya çalışıyor. Bu kanun teklifiyle de gençleri zapturapt altına almak istiyorlar, bir dizi düzenleme getiriyorlar. Anayasa Mahkemesi disiplin suçu konusunu bozdu, Danıştay 8. Dairesinin bu konuda kararları var ama her ne hikmetse Adalet ve Kalkınma Partisi Anayasa'ya aykırı, Danıştay kararlarına aykırı uygulamalarda ısrar ediyor ancak Adalet ve Kalkınma Partisi üniversite öğrencilerine nefes aldırmamaya yeminli olduğu için sanırım bunu yapıyor. Boğaziçi Üniversitesinde kayyum rektörü protesto eden öğrencilere verilen disiplin cezalarının canlı tanığıyız; yetmedi, kayyum rektör kendisine sırtını dönen dünyaca ünlü öğretim üyelerinin okuldan ilişiğini kesecek kadar kayyumcu olmuş. Dün de Boğaziçi Üniversitesinde mezunların kendi mekânını mahkeme kararını beklemeden boşaltıyorlar yani mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı alacağını bile bile, sabah arabayı getirip mekânı boşaltıyorlar. O mekânı o mezunlar alın teriyle kurdular, sizin sayenizde değil. (CHP sıralarından alkışlar) Yönetemiyorsunuz, az kaldı, keyfî disiplin cezalarını yırtıp çöpe atacağımız gün yakındır; belki yarın, belki yarından da yakın o disiplin cezalarını çöpe atacağız. Hiç kimsenin bunda kuşkusu olmasın. (CHP sıralarından alkışlar)
Eğer gerçekten, YÖK bir iş yapacaksa -yok hükmünde olan YÖK- önce kendisine bağlı üniversitelerde yandaş atamalarına söz söylesin. Hangi üniversitede yandaş ataması yapmıyorsunuz? İki kardeşi yapıyorsunuz, doktorasını almamış öğretim üyelerine has kadro açıyorsunuz. YÖK bunlara söz söylemediği müddetçe yoktur, yoktur, yoktur.
Bakın, 2020 yılında Millî Eğitim Komisyonuna bir kanun teklifi gelir. Bu kanun teklifinde Şehir Üniversitesiyle ilgili bir bölüm vardır. Biz, ısrarla, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak dedik ki: "Nakit para doğru değil, teminat mektubu olmalıdır." Fakat Komisyon üyeleri bunu reddettiler. Bugün bu kanun teklifinde aynı madde geliyor. Nasıl, biliyor musunuz? "Nakit para doğru değildir, teminat mektubu olsun." Peki, bunu Cumhuriyet Halk Partisi üç yıl önce söyledi ya! Sizin derdiniz Şehir Üniversitesiyle hesaplaşmaktı; kin güdüyorsunuz, kin; kinle, nefretle bu ülke yönetilmez, herkes bunu bilsin. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi "Anayasa'ya aykırı." dedik Türk-Japon Üniversitesi, yine getirdiniz. Bakın, biz Anayasa tartışması açtığımızda diyorsunuz ki: "Her konu mu Anayasa'ya..." Evet, Anayasa'yı bilmiyorsunuz, Anayasa'yı tanımıyorsunuz, Anayasa'ya aykırı kanun teklifleri getiriyorsunuz, Cumhuriyet Halk Partisi götürdüğünde Anayasa Mahkemesi de bozuyor. Şimdi, bozduğunu yeniden getirdiniz; yapmayın, etmeyin, bu doğru değil, yanlış bir iş yapıyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
Bakın, 50/d, arkadaşlarımız anlattı, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 50'nci maddesinin (d) fıkrası kapsamında istihdam edilen araştırma görevlilerinin kanunun 33'üncü maddesinin (a) fıkrası kapsamında istihdam edilmelerinin düzenlenmesi olumlu oluyor; doğru ancak bakın, 50/d -kapsamında- araştırma görevlisi istihdam biçimi değildir, 33/a'ya geçirirken hiçbir hak kaybı olmaması gerekiyor. İki, 33/a'da yaşayanların bir sorunu var: 1'inci dereceye inemiyor, 4'üncü derecenin 3'üne geliyor, daha sonra yatay büyümeye başlıyor; 4'ün 4'ü, 4'ün 5'i, 4'ün 6'sı, 4'ün 7'si, 4'ün 8'i, 4'ün 9'u... Olmaz bu, olmaz! Bu insanların 1'inci dereceye inme hakkını gasbedemezsiniz. Bu kanunda bu eksikti, mutlaka düzeltmemiz gerekiyor. Eğer başka bir üniversitede işlem yapıyorsa buna da yetki vermiyorsunuz, derdiniz ne? Bunun yanı sıra bir de 100/2000 mağdurları var, bu proje kapsamındakileri biraz önce Lale Hocam anlattı, niye bu sorunu çözmüyorsunuz, niye ısrar ediyorsunuz? Devrisabık yaratmayın, sizden önceki YÖK Başkanı bunu getirdi. Şimdi, niye bunu inkâr ediyorsunuz? Eğer bugün bu kanunda bunu yapmayacaksanız teklifim şudur: Şu an bunlar 3.825 lira burs alıyorlar. Gelin, TÜBİTAK'ta alınan bursa yani 9.920 liraya çıkaralım, hiç olmazsa kadroya geçene kadar bu garibanlar mağdur olmasın, olmaz mı bu? (CHP sıralarından alkışlar) Niye yapmıyorsunuz? Neden?
Bakın, bir de şu var: Üniversitelerin adları değişiyor. Allah aşkına, Beykent Üniversitesinin adına, turizm sektörü olduğu için, yurt dışından öğrenci gelsin diye "İstanbul Beykent Üniversitesi" dediniz; buna sözümüz olmadı, itiraz etmedik. Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesinin ismine "Alanya Üniversitesi" dediniz, buna da itirazımız yok ama bir itirazımız var, bu itirazımız çok açık ve net; Nişantaşı Üniversitesi ile AKEV Üniversitesi. Bakın, AKEV Üniversitesi: İdealist bir öğretmen 1963 yılında AKEV Koleji Eğitim Kurumları diye bir kurum açar. Bu öğretmen idealist bir öğretmendir, TÖBDER üyesi bir öğretmendir.
Selahattin Çiçek, sana sözümüz olsun, eğer imza sahipleri bu teklifi geri çekmezse geleceğiz ve senin üniversitene çökenlerin elinden üniversiteyi alacağız, yeniden sana teslim edeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Sen ki 1964, 1987, 2015 yılında bunu kurarsın.
Şimdi bu üniversitenin adını niye değiştiriyorlar? Komisyonda anlattık, hem Milliyetçi Hareket Partisi hem Adalet ve Kalkınma Partisi üyelerine hem de imza sahibi hocalarıma yalvardım, dedim ki: Bakın, sahte diploma üretimi yapıyor, yatay geçiş için sahte belge üretiyor, 2019-2020 yıllarında sahte fatura üretimi var, ihale yolsuzlukları var, yasa dışı para transferi var, ödenmeyen milyonlarca lira borç, icra takibi var; öğrenci gelirlerinin başka hesaplara aktarılması var, rektör aracının klonlanması var. Bunlarla ilgili YÖK Başkanına sordum, Komisyon Başkanının huzurunda sordum; size şikâyet ediyorum. YÖK Başkanı dedi ki: "5 soruşturma var." Peki, 5 soruşturma sonuçlanmadan bu üniversitenin adını niye değiştiriyorsunuz? Ne yapmak istiyorsunuz? Derdiniz ne sizin? Ne istiyorsunuz bu öğretmenden? (CHP sıralarından alkışlar)
Öğretmen diyor ki: "Malıma çöktüler, yiyecek ekmeğe muhtaç oldum; hiç olmazsa torunlarıma adını verdiğim üniversite bari yaşasın. Ağlatmayın beni!" Niye ağlatıyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar) Ahmet Hoca, yakışıyor mu? Oluyor mu Hacı Ahmet Hocam? Bu ismi değiştirmeyin; dosya bitsin, soruşturma bitsin; daha sonra getir, beraber değiştirelim. Soruşturma bitmeden bunu değiştirirseniz iki elimiz yakanızda olacak, o yetimlerin de iki eli sizin yakanızda olacak, bunu unutmayın.
Şimdi, bir de denklik mağdurları var. YÖK Başkanı güya 31 Ocak Salı günü Komisyona saat 15.00'te gelecekti, bize açıklama yapacaktı ama Komisyona YÖK Başkanı gelmedi.
Şimdi, biz denklik meselesini orada YÖK Başkanıyla ayrıntılı tartışmak istiyoruz, bilgi almak istiyoruz, yanlış bilgilerimiz varsa bunları düzeltmek istiyoruz ama bize düzeltme fırsatı dahi vermiyorsunuz. İddia var, basına yansıdı, 5 bin Suriyeliye denklik verilmiş. Yabancı... Türkçe bilmeyenler denklik alıyor.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Kastı yok onun.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - "İddia" diyorum, bakın, dikkat edin.
Bunların tümünü hep beraber araştırmamız lazım, eğer bir mağduriyet varsa bu mağduriyeti Türkiye Büyük Millet Meclisinin çözmesi lazım, çözülmediği zaman bu olmaz, eğer bunları çözemiyorsak olmaz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Sayın Başkanım, Millî Savunma Üniversitesinde bir durum var. İzmir'den öğretmenler geldi, bunlar yirmi yıldır öğretmen. Millî Savunma Bakanlığı Üniversitesine geçiş yapılıyor fakat bunların öğretim üyesi kadrosuyla değil, öğretmen kadrosuyla geçmeleri isteniyor. Türkiye'de bir ilk! Bu konunun çok net tartışılması gerekir, açıklığa kavuşturulması gerekir. Eğer kazanılmış hakları yok edilecekse bunun önüne hep beraber geçelim.
Gelin, teklifimiz çok açık ve net: Nişantaşı Üniversitesinde usulsüzlükler var, AKEV Üniversitesinde usulsüzlüklerle ilgili 5 soruşturma dosyası var. Bu dosya kapanmadan bu Meclis bu üniversitenin adını değiştirme teklifini çeksin, eğer imza sahipleri çekmiyorsa, size rica ediyorum, bu şaibenin altına bu Meclisin imzasını attırmayın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Gelin, Meclisi aklayalım, bu sahtekârlığa izin vermeyelim, bunu imza sahiplerinin görüşüp çekeceğini umuyor ve bekliyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)