| Konu: | Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 02.02.2023 |
HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz Yükseköğretim Kanunu Teklifi üzerinde söz aldım. Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri izleyen saygıdeğer milletimizi, aziz milletimizi, vatandaşlarımızı saygılarımla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, ülke olarak sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. İçinde bulunduğumuz bu sıkıntılı dönemin mağduru olan kesimlerin başında da gençler geliyor. Bugün gençlerimiz mutsuz, gençler çaresiz, gençler endişeli ve en önemlisi gelecek kaygısı içerisinde. Bunun temelinde ise "Ne kadar çalışırsak çalışalım ne kadar emek verirsek verelim ne kadar didinirsek didinelim hayallerimizi gerçekleştiremeyeceğiz, isteklerimize kavuşamayacağız." düşüncesi var; gençler böyle düşünüyorlar.
Peki, gençler niçin böyle düşünüyorlar? Gençler niçin umutlarını kaybettiler? Gençler niçin endişeliler? Bunu sorguladığımızda karşımıza en önemli etken olarak, Türkiye'nin en hayati öneme sahip alanlarından biri olan eğitimde düşürüldüğü acı durumu görüyoruz. Maalesef, bugün gençlerimizde doktor olma, mühendis olma, avukat olma, öğretmen olma hayallerinin yerine "Üniversiteye gitsem ne olacak? Bitirince iş bulamam ki." inancı almıştır; bu çok kötü bir durumdur.
Değerli arkadaşlar, gençler yükseköğretimde aldıkları eğitimin kalitesine güvenmiyorlar. Eğitimdeki vizyonu bina dikmekten öteye geçemeyen bu iktidarın "Her yere üniversite açtık." hamasetinin karşısında, gittikleri üniversitelerde gençler, bırakın profesör, çoğu zaman doçent unvanına sahip bir akademisyen bile bulmakta zorlanıyorlar.
Değerli arkadaşlar, Türkiye'de yükseköğretimi konuşurken Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) merkeziyetçi yönetim anlayışını, üniversitelerin plansız büyümesini, üniversitelerimizin dünya sıralamasındaki yerinin yıllar içerisinde nasıl aşağıya çekildiğini, üniversitelerin eğitim, araştırma ve yayın kalitesinin düşmesini ve diplomalı işsiz sayısının her geçen gün artmasını da konuşmalıyız.
Değerli arkadaşlar, bugün üniversitelerimizde akademik özgürlük ortadan kaldırılmıştır. Akademisyenlerin eğitim öğretim, araştırma ve topluma hizmet faaliyetlerinde akademik özgürlük ve sorumluluk ilkeleri çerçevesinde çalışabilecekleri, bilgiyi üretebilecekleri ve paylaşabilecekleri bir üniversite ortamı, maalesef, ortadan kaldırılmıştır. (CHP sıralarından alkışlar) Sadece akademisyenler mi? Hayır, öğrenciler de fikirlerini özgürce ifade edebilecekleri sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinliklerin düzenlenmesinde söz sahibi olacakları ve bunlara aktif olarak katılabilecekleri ortamlardan mahrum bırakılmışlardır.
Değerli arkadaşlar, son olarak güncel bir hadise üzerinde bir iki şey söylemek isterim: Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü, 4 bin küsur mezununun katkı ve bağışlarıyla inşa edilen ve otuz sekiz yıldır hizmet veren mezunlar derneğinin, BÜMED'in, kira sözleşmesini yenilemeyerek mezunları kampüsten uzaklaştırma kararı almıştır; Üniversite Rektörünün böyle bir kararı vardır. Oysaki BÜMED, mezunların katkılarıyla okula öğrenci yurtları kazandırmış, akademisyenlere lojman desteği vermiş, 4 binin üzerinde öğrenciye, gencimize burs vermiş, öğrenciler ve mezunlar arasında kariyer, kültürel, sosyal anlamda öncü etkinlikler gerçekleştiren bir dernek. Derneğin kampüsteki tesisleri sadece mezunların buluştuğu bir mekân da değil, aynı zamanda akademisyen ve öğrencilerin de kullanımına açık bir mekân.
Değerli arkadaşlar, ülkemizin en önde gelen eğitim kurumlarından olan Boğaziçi Üniversitesini bugünlere getiren faktörlerden biri de mezunların aynı kampüste öğrenci ve akademisyenlerle birlikte olması, aralarındaki iş birliği ve bağdır. Bu bağdan neden rahatsız olunur? Bu iş birliği kimleri rahatsız eder? Öyle anlaşılıyor ki mevcut yönetim akademisyen ve öğrenciler üzerindeki baskıcı tutum ve uygulamalarından hızını alamamış, mezunlar da -tırnak içerisinde söylüyorum- bundan nasiplendirilmek istenmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - Karadeniz Teknik Üniversitesi mezunu bir kardeşiniz olarak Boğaziçi mezunu arkadaşlarıma sesleniyorum, onlar için diyorum ki: "Ayakta kal Boğaziçi, yerinde kal BÜMED."
Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; CHP sıralarından alkışlar)