| Konu: | Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde 8/2/2023 Çarşamba Günü Saat 01.00'den İtibaren Üç Ay Süreyle Olağanüstü Hâl İlan Edilmesine İlişkin 8/2/2023 tarihli ve 6785 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'na İlişkin Tezkeresi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 61 |
| Tarih: | 09.02.2023 |
MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Saygıdeğer Başkan, kıymetli milletvekilleri; öncelikle sizleri saygıyla selamlıyorum.
Biz iki acıyı birlikte yaşadık. Biliyorsunuz önce babamızı kaybettik, acımızı yaşamadan bu sefer de deprem afatıyla karşı karşıya kaldık. Allah hem muhterem babamıza hem depremde hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza rahmet eylesin, mekânları cennet olsun.
Öncelikle muhterem babamız Ali İhsan Destici'nin vefatı sebebiyle şahsımı arayarak taziyelerini ileten Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, Milliyetçi Hareket Partimizin Kıymetli Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na, değerli milletvekillerimize çok teşekkür ediyorum. Bizzat cenazemize katılan Meclis Başkanımız, Kıymetli Başkanımız Sayın Mustafa Şentop'a, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay Bey'e, İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu Bey'e, diğer milletvekillerimize, velhasıl herkese teşekkür ediyorum, sağ olun, var olun diyorum.
Kıymetli milletvekilleri, değerli vatandaşlarım; depremi duyduğumuz ilk andan itibaren hemen parti Genel Merkezimizde bir toplantı gerçekleştirerek bir deprem koordinasyon ve yardımlaşma kurulu oluşturduk. Aynı şekilde, depremden ağır bir şekilde etkilenen 10 ilimizde de aynı kurulları oluşturduk ve hemen her ilimize Başkanlık Divanından 2 üyemizin başında bulunduğu yedişer kişilik ekipleri gönderdik. Ben de salı günü akşamı itibarıyla Malatya'dan başlayarak Adıyaman ve Kahramanmaraş bölgelerinde deprem bölgelerimizi, depremden etkilenen illerimizi, ilçelerimizi yerinde inceledim. Tabii, bu arada aynı zamanda Alperen Ocakları Vakfımızın bünyesinde bulunan ve İçişleri Bakanlığı AFAD'la da koordineli çalışan Alperen Arama Kurtarma ekiplerimizi 20 tim, 400 kişiyle ilk günden itibaren bölgeye sevk ettik. Diğer ekiplerle birlikte arkadaşlarımız da cansiparane orada çalışmalarını sürdürmektedir.
Malatya'dan Adıyaman'a giderken Tut ilçemizde Yakup Taş kardeşimizin hem kabrini ziyaret ettik hem de yeni defnedilmeye devam edilen akrabalarının da cenaze merasimlerine katıldık. Yine, Adıyaman İl Başkanımız Nihat Komşu, eşi ve kızı da göçük altındaydı, onların arama kurtarmalarına da refakat ettik, kızımızı, Nilsu'yu kurtardık ama maalesef kolu ve bacağı kesilmek zorunda kaldı. Nihat Bey ve eşi hâlâ göçük altında. Maalesef büyük bir acıyı ülkece ve milletçe yaşıyoruz. Acımız büyük, üzüntümüz büyük; duamız ve niyazımız, bir daha böyle bir hadisenin ülkemiz ve milletimiz açısından, daha doğrusu, dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ülke tarafından yaşanmaması.
Şimdi, burada, Anayasa'mızın 119'uncu maddesi ile 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 3'üncü maddesinin birinci fıkrasının...
Ben konuşamayacağım Başkanım, konuşamayacağım.
Teşekkür ediyorum.
Bütün ölenlerimize rahmet diliyorum.
Allah birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi daim etsin. Gezdiğim, incelediğim yerlerde bütün görevlilerimizin olağanüstü bir gayretle çalıştığına şahitlik ettim, bütün vatandaşlarımızın olağanüstü bir gayretle çalıştığına şahitlik ettim. Şahsım adına, camiam adına, ülkem adına, milletim adına hepsine şükranlarımı sunuyorum.
Bu işin A partilisi, B partilisi, A etnik kökeni, B mezhebi yok; acı hepimiz için, deprem hepimiz için. Onun için, tabii ki başta Pakistan ve Azerbaycan olmak üzere diğer devletlerden yapılan yardımlara da teşekkür ediyoruz. Özellikle Pakistan Başbakanının milletvekilleri ve diğer kamu görevlilerinin maaşlarından kesinti yaparak bir fon kurması çok olağanüstü; ben aynısının Hükûmet üyelerimiz, milletvekillerimiz başta olmak üzere tüm kamu çalışanlarımızdan da kesilerek bir fon oluşturulmasını ve deprem bölgesine ulaştırılmasını teklif ediyorum.
Yine, tabii, burada arkadaşlarımız şunları söylediler... Yardımların ulaştırılması noktasında -biz de 100 tırın üzerinde bir yardım gönderdik- hangi partiden olursa olsun, hatta siyaseten çok karşısında olduğumuz partilerin bile yardım gönderdiklerine ve ilgili valilerimizin, diğer yetkililerimizin o yardımların da hemen yerlerine ulaştırılması noktasındaki talimatlarına da orada şahitlik ettim yani böyle bir ayrımcılık da görmedim, onu da ifade etmek istiyorum bir mesuliyet olarak.
Tabii, bu depremle birlikte bizi üzen hadiselerden biri de depremin istismar edilmesi. Hadi yurt dışını anlıyoruz, yurt dışından, Türkiye düşmanları tarafından, hasımları tarafından bunun bir fırsata çevrildiğini görüyoruz ama içeride, maalesef, az da olsa bazı sözde siyasetçilerimizin ya da diğer kişilerin bunu istismar etmesi ya da deprem üzerinden birtakım sevinç gösterileri yapmaları, istisna da olsa bizi çok üzdü, çok kırdı, çok incitti çünkü biz acısını da sevincini de birlikte yaşamış bir milletiz, zaferlerini de birlikte kazanmış bir milletiz. İnanıyorum ki bundan sonra da bu zaferleri birlikte kazanacağız ve birlik ve dayanışma içerisinde bunu da atlatacağız, bu zor günleri de acılarımızı sararak geçireceğiz inşallah; buna yürekten inanıyorum.
Biz, tabii, Büyük Birlik Partisi olarak, şahsım olarak bu olağanüstü hâl uygulaması kararını da destekliyoruz çünkü ona da ihtiyaç olduğunu yine bu bölgede yaptığımız görüşmelerde gördük.
Bir kere daha ifade etmek istiyorum, bizi sevindiren, milletimizin bu hadisede bir yumruk hâline gelmiş olması, birleşmiş olması. Burada siyasi partilerimizin de aynı hassasiyette olduğunu görmekten büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Depremde hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza bir kere daha Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Hayatını kaybeden Yakup Taş kardeşimize, Celalettin Güvenç Bey'in kardeşine -eski milletvekilimize- teşkilat mensuplarımıza, gençlerimize, kadınlarımıza, çocuklarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.
Tabii, bizi sevindiren hadiseler de oluyor. İşte, buraya gelmeden önce yine bir mesaj geldi; AFAD ile Alperen Ocakları Vakfımızın ekipleri Hatay'da 1 anne-baba ile 3 çocuğunu kurtardılar. Bu kurtarmalar devam ettikçe de büyük bir sevinç yaşıyoruz. İnşallah, ümidimizi kaybetmedik, bir denizyıldızı örneği gibi ne kadar vatandaşımızı kurtarabilirsek o kadarını kurtarma gayreti içinde olacağız. Bu gayreti gösteren bütün görevlilerimize, AFAD'ımıza, UMKE'mize, Kızılayımıza, Zonguldak başta olmak üzere maden ocaklarından gelen o maden işçilerimize, hayatlarını hiçe sayarak o binaların altına giren maden işçilerimize, herkese bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Allah, milletimizin, devletimizin, ülkemizin yar ve yardımcısı olsun diyorum.
Allah'a emanet olun.