| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 28.02.2023 |
CHP GRUBU ADINA BURHANETTİN BULUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, yitirdiğimiz vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, ülkemize başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Hepimiz, gerek bölgede olanlar gerek yakınlarını kaybedenler derin acılar yaşıyoruz ve Türkiye'nin dört bir yanından da yardımlar yapılıyor; özellikle gerek bölgede bu yardımı yapanlara, AFAD'a ve belediye çalışanlarına gerek UMKE'ye, yardım için tüm gelenlere de teşekkür ediyoruz. Bu acıları elbette hafifleteceğiz, bu yara izini yok etmemiz mümkün değil ama burada bize bir başka görev veriliyor. Bu çatı, toplumun bize verdiği yetki, sorumluluk, bu dönemde, bugün orada, bu olağan dışı durumda ihmalleri olanların hepsinin hesabını sorma yetkisini de bize veriyor. Eğer biz bugün, bu vatandaşlara karşı bu hesabı soramaz isek bu depremde acılarıyla baş başa olan insanların da yanında olamayız.
Evet, bu bir afet ama aynı zamanda Türkiye açısından da yüzyılın utancı ve yüzyılın rezaleti çünkü oraya müdahale etmesi gereken kurumlara baktığımızda, afetin hemen ertesinde hiçbiri orada olmadılar. Bazı bölgelerde yirmi dört saat, bazı yerlerde kırk sekiz saat, bazı yerlerde dört gün sonra bile ne Kızılay ne AFAD oraya ulaşamadı. Bunların hepsinin sebebi, yıllardır, özellikle 2018'den bu yana eleştirdiğimiz partili Cumhurbaşkanlığı sistemi. Neden bu felaketin başlangıcı orası diye söylüyoruz? Çünkü 2018'den bu yana tüm kurumların içini boşalttılar; kurumlarda değer yargısını kaldırdılar, kurumlarda liyakatı kaldırdılar, kurumları yandaşların arpalık yeri hâline getirdiler ve bu işte de maalesef acı bir tabloyla bunu Kızılayda görüyoruz. Bakın, Kızılay yüz elli beş yıllık bir kurum, çocuklar kumbarada topladıkları parayla yardımda bulunurdu. "Kara gün dostu." diye tabir ediyorduk ancak Kızılay, afetin 3'üncü günü, sürekli eleştirilen ve iktidar tarafından hedef yapılan Ahbap Derneğine çadır sattı. Hani diyoruz ya: "İtibar... İtibardan hiçbir şekilde tasarruf edilmez." diye, en büyük itibarsızlığı Kızılayın başındaki zat yaptı. Kızılayın başındaki Kerem Kınık hani topluma bir ifadede bulundu ya, ben de buradan diyorum ki: En ahlaksızca işi sen yaptın, en akılsızca işi de sen yaptın, en vicdansız olan da sensin! O gün, depremin olduğu gün Adıyaman'da insanlar donarak öldü ve yakınlarını bekleyenler de eksi 10 derecede çadır beklediler ancak yağlı müşteri diye gördükleri Ahbapa kapı arkasından satış yaptılar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Bu satış devlet ile millet arasındaki güveni de sarsmıştır, bu satış 23'üncü gününü bulan bu deprem sonrası enkazı daha da ağırlaştırmıştır.
Başka bir şey daha, yine Türk Eczacıları Birliğine çadır satmıştır Kızılay. Türk Eczacıları Birliği sahra eczaneleriyle, 26 tane sahra eczanesiyle enkaz bölgesindeki vatandaşlarımıza ilaç yetiştirmeye çalışıyordu tümüyle de eczacıların kendi bütçeleriyle gönderdiği ilaçlarla ama baktığınız zaman onlara da yine Kızılay çadır satmış durumda.
Son olarak şunu söyleyeyim: Erdoğan helallik istiyor, Allah affeder mi bilmiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Ama yakınları ölenlerin, depremde enkaz altında kalanların yakınlarının sizi affedeceğini zannetmiyorum çünkü vicdanını yitiren bir iktidara karşı helallik alınmaz.
Teşekkür ediyorum.