| Konu: | Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 28.02.2023 |
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli Genel Kurul, 405 sıra sayılı -kısa adı "EYT düzenlemesi"- Kanun Teklifi'ni görüşüyoruz değerli arkadaşlar. Ancak EYT kanunuyla ilgili konuya geçmeden önce asrın felaketiyle ilgili birkaç söz söylemek istiyorum.
Evet, değerli arkadaşlar, 6 Şubat 2023; Türkiye olarak hepimiz büyük bir felakete uyandık. Büyük bir felakete uyandık ve o günden itibaren, o saatlerden itibaren artık ne biz eski biziz ne de bu Türkiye eski Türkiye. 6 Şubat bu ülkede bir milattır; ülkenin, iktidarın enkazın altında kalmasının bir miladıdır. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza öncelikle Allah'tan rahmet dilemek istiyorum.
Gerçekten çok acı. Neden bir deprem olayı bu ülkede bir felakete dönüştü, neden? Belki bunu sorgulamalıyız, öyle değil mi? Neden insanlar enkazın altında bağıra bağıra ve donarak öldüler, neden? Acaba iktidarınızın yirmi yıldır yaptıkları ve yapmadıkları sebebiyle olabilir mi?
Bakalım yaptıklarınıza: 1999 depreminden dersinizi aldınız mı? Evet, aldınız. "Acaba nasıl ranta çeviririz bu depremi?" "Nasıl bu ülkeyi müteahhitlerle birlikte betona gömeriz?" "Nasıl para kazanırız?" dediniz. İmar afları getirdiniz, hatta bir tanesini de yine seçim öncesi getirmek üzereydiniz. Yeşil alanları, toplanma alanlarını imara açtınız. Bugün İstanbul'da toplanma alanı kalmadı ve İstanbul'da bir deprem bekleniyor. Para, rant tatlı geldi değerli arkadaşlar sizlere ve şehirleri depreme hazırlamadınız, devletin kurumlarını da maalesef arpalık hâline getirdiniz.
Eskiden, öğrenciliğimizde, ilkokuldayken önemli, değerli kollar vardı; biri sınıf başkanlığıydı, diğeri de Kızılay koluydu; o kolluğu takmak çok gurur verici bir şeydi. Bu ülkenin gurur verici bir kurumuydu Kızılay; bugün ne hâle geldi, bir arpalık hâline geldi ve bu depremde maalesef kâbusa dönüştü.
AFAD, AFAD'ın kurtarma faaliyetleri... Arkadaşlar, bunları ne zaman konuşacağız, nasıl konuşacağız? Sabahtan beri dinliyorum sizleri, bir itiraz, bir itiraz. Neye itiraz ediyorsunuz değerli arkadaşlar? Bunlar sizin yirmi yıllık iktidarınızda olmadı mı? İlk kırk sekiz saatin, ilk yetmiş iki saatin hesabını siz nasıl vereceksiniz? İnsanlar enkaz altındayken arama kurtarma ekiplerinin ulaşmamasının, askerin sahaya çıkmamasının hesabını vermeyecek misiniz? Burada devamlı itiraz ediyorsunuz, bağırıyorsunuz.
İki gün boyunca insanlar enkaz altında bağıra bağıra bekledi, insanlar kazıyarak enkazların altından yakınlarını çıkardılar. Bakın, ikinci gün AFAD'ın görevlileri, kadın görevlileriyle konuştum "Sizin için ne yapabiliriz?" "Vekilim, bizim yedek kıyafete ihtiyacımız var, ıslandık ve kıyafetimiz yok." dediler. Kendi elemanına kıyafet sağlayamayan bir kurumdan bu ülkeye ne hayır gelir?
Çok şeyler yaşandı, söyleyecek çok şey var ama bugüne kadar ne bilimi dinlediniz ne meslek odalarını dinlediniz; hiçbir şey yapmadınız ve bu ülkeyi enkazın altına gömdünüz. Şimdi de Cumhurbaşkanı Erdoğan helallik istiyor; hangi yüzle istiyor, hangi yüzle istiyorsunuz bu helalliği? Peki, hesap verecek misiniz? Elbette ki vereceksiniz, deprem paralarını nereye kullandığınızın hesabını da vereceksiniz, bu depremde yapmadıklarınızın hesabını da vereceksiniz, gün gelecek hepsinin hesabını vereceksiniz.
Şimdi, İstanbul'u konuşacağız yakında, İstanbul'la ilgili önlemleri konuşacağız, bakalım o zaman nasıl yaklaşacaksınız? Lojistik büyük bir problem oldu, siz ne yaptınız İstanbul'da? Atatürk Havalimanı'nın pistlerini sahra hastanesi yapmak için kırdınız, döktünüz. Geri eski hâline dönüştürecek misiniz? Soruyorum size. Biz yapacağız onu, biz.
Değerli arkadaşlar, EYT kanun teklifi hayırlı uğurlu olsun. İçinde bir sürü eksik var. Yirmi iki yıllık bir mücadele, Sayın Genel Başkanımızın da söylemleri ve konunun üstünde durması, grubumuzun konuşmalarıyla bu mücadele bugün kanunlaşıyor. Ama durdunuz, durdunuz, durdunuz, beklediniz; bunu da seçime üç gün kala getirdiniz. Değerli arkadaşlar, bu bir seçim yatırımı, önce onun altını bir çizelim.
Getirdiğiniz bu kanun teklifiyle yaş kuralını kaldırıyorsunuz ama başka bir sürü şey getiriyorsunuz, yani bir sürü mağduriyet yaratıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Bütün dünyayı emekli etseler gene iktidar olamazlar.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Mesela 9 Eylül 1999'dan önce 5.000 gün olan sigorta prim gün sayısını kademeli hâle getirdiniz...
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Başkanım, dünyayı emekli etseler gene iktidar olamazlar.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - ...insanlar borçlandılar, borçları yanlarına kâr kaldı. Bu kanundan sonra 8 Eylül 1999 bir milat gibi çünkü bir gün farkla araya on yedi yıl giriyor yani örneğin, aynı iş yerine 8 Eylül 1999'dan bir gün sonra işe giren kadınlar on yedi yıl sonra, erkekler yirmi yıl sonra emekli olacak; böyle bir eşitsizlik.
Hangi eksiklikler var başka? Prim eşitsizlikleri devam ediyor, dönemlere göre aylık bağlama oranları arasındaki eşitsizlik devam ediyor, intibak yasasını çıkarmadınız, çıraklık ve stajyerliği sigorta başlangıç tarihi saymadınız, kadınların şartsız doğum borçlanma talebini kabul etmediniz, en düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyinde olmalı dedik ama yapmadınız; emeklilerimizi yoksulluğa mahkûm ettiniz değerli arkadaşlar. Emeklilik ve sigorta sistemindeki geçmişten gelen çarpıklıklar hâlâ devam etmekte.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Başkanım, bir dakika daha uzatabilir misiniz?
BAŞKAN - Peki, selamlayalım.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.
Ancak geçmiş dönemde oluşan bazı mağduriyetleri giderdiği için EYT kanun teklifine "evet" oyu veriyoruz, destekliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisinin en önemli hedeflerinden biri cumhuriyetimizin 2'nci yüzyılında çağdaş, adil, hak temelli bir sosyal güvenlik sisteminin yeniden kurulmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm değerleriyle ve tüm gelenekleriyle, her şeyiyle yeniden inşasıdır aslında hedefimiz. Bir inşaat mühendisi olarak bugün şu depremle yaşadıklarımızdan dolayı gerçekten utanç duyuyorum ve vatandaşlarımızı tekrar buradan saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.