| Konu: | Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 28.02.2023 |
OYA ERSOY (İstanbul) - Sayın Başkan, evet, biz sosyalistlerin, demokratların bir sözü vardır: Gülmek bir halk gülebiliyorsa gülmektir. Bizim fıtratımız da budur, aslımız da budur; o yüzden ne sahada ne burada bu kadar acı üzerine gülmeye tahammülümüz yoktur.
Evet, 6 Şubat günü saat 04.17 -yazın bunu- bu ülke tarihinde bir milattır. 100 bin insanımız öldü, 100 bin insanımız. Neden öldü? Deprem. Deprem, değil mi? Deprem bilimsel bir gerçekliktir ama siz "deprem" demiyorsunuz. "Depreme karar veren takdiriilahî; alın yazıları yüzünden, kaderleri yüzünden..." AKP Genel Başkanınız adını koydu, "yüzyılın felaketi, takdiriilahi, insanların kaderi" dedi. Yani AKP'nin tepeden tırnağa hiçbir suçu yok, günahı yok. Ne Erdoğan'ın ne Soylu'nun ne Murat Kurum'un ne Fuat Oktay'ın, hiç kimsenin, hiç kimsenin suçu yok. Ne eksiği var ne yanlışı var ne hatası var, hepsi sütten çıkmış ak kaşık.
Evet, Genel Başkanınız Erdoğan bir konuda haklı, bu ülke yüzyılın felaketini yaşıyor ama bu yüzyılın felaketi sizsiniz, sizin saray rejiminiz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sizin felaketiniz.
OYA ERSOY (Devamla) - Yüzyılın felaketi AKP iktidarının bizzat kendisidir.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sizin, sizin.
OYA ERSOY (Devamla) - 1999 İzmit depreminden sonra bir bilim insanı bu ülke tarafından, herkes tarafından tanındı ve dinlendi; Ahmet Mete Işıkara yani 1999 depremini yaşayanlar gayet iyi bilir, namıdiğer "deprem dede." Ne diyordu? "Deprem öldürmez, binalar öldürür." diyordu. Evet, bugün yirmi yıllık AKP iktidarından sonra bakın Hatay'a, bakın Adıyaman'a, bakın Maraş'a; bütün bunları gördüğünüz zaman, evet, deprem değil, AKP öldürür; insan hayatına değer vermediği için öldürür; doğayı değil, insanı değil, rantı öncelediği için öldürür; o inşaata dayalı büyüme rakamları açıklanıyor ya, işte, o büyüme rakamları nedeniyle öldürür; liyakatsiz yöneticileri olduğu için öldürür; bilime kulak vermedikleri için öldürür; koltuklarından başka bir şeyi düşünmedikleri için öldürür.
Depremin ertesi günü ben de Antakya'daydım. Size orada ne gördüğümü anlatmayacağım, ne görmediğimi anlatacağım.
SALİH CORA (Trabzon) - İlk gün niye gitmedin?
OYA ERSOY (Devamla) - Ne görmedim biliyor musunuz? O "beş yüz yıllık devlet" diye övündüğünüz devleti görmedim ve yirmi yıldır AKP iktidarı tarafından yönetilen devleti görmedim, İHA'larınızı, SİHA'larınızı görmedim; onlar yoktu. Çünkü onlar insan öldürmeye yarayan araçlarınız değil mi? İnsan kurtarmaya yaramıyor. Varank'ı, Ay'ı, dağı delip geçen o roket de orada değildi. O yerli otomobilleriniz var ya övündüğünüz, Antakya sokaklarında yoktu çünkü Antakya'da sokaklar kalmamıştı. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Evet, ya, ordu, orduya gelelim. Arama kurtarma askerleri, seyyar hastaneler, aşevleri, onları görmedim ama enkaz altından -3'üncü gün geldi oraya ordu, asker- bir kadını kurtarmaya çalışırken bir başka erkek, genç bir erkeği enkaz altında gördüğümüzde ne jeneratör vardı ne hilti vardı. Bacağının üstünde bir beton vardı, kaldıramadık; kaldıramadık, profesyonel ekip yoktu. Ve enkazda yangın çıktı, yangın; itfaiye yoktu. Jandarma komutanının yakasına yapıştım "itfaiye" dedim. Onun gözlerindeki aczi gördüm. Dedi ki: "İtfaiye yok ki, yok ki." Evet, oraya gönderdiğiniz hiç kimsede ne araç vardı ne alet vardı ne edevat vardı; itfaiye yoktu, itfaiye. Oradaki vicdanı düşünebiliyor musunuz siz? Bir insanı, depremde canlı kalmış bir insanı yangından ölüme terk etmenin sorumluluğunu almak...
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Hatay Belediye Başkanına söyle sen.
OYA ERSOY (Devamla) - Tamam, bu... Evet, ama bu ülkenin halkları AKP Hükûmetinden çok daha başarılıdır, çok daha duyarlı, çok daha becerikli ve tüm memleketin dört bir tarafından seferber oldu.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kendimize güveniyoruz, gereğini yapıyoruz.
OYA ERSOY (Devamla) - Bu ülkenin halklarının önünü açın, önünü kapamayı bırakın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
OYA ERSOY (Devamla) - Bir yöneticinin başarısını ölçerken vadettiklerine değil yaptıklarına bakılır. Yaptıklarına bakın: Soylu, o her şeyin bağlı olduğu Soylu sadece oraya trafik polisini gönderseydi o yollar açılırdı, o gönüllüler çok daha rahat enkaza ulaşırdı.
Son sözlerim: Yetmiş iki saat boyunca yalnız bıraktığınız enkaz altındaki on binlerce insanın, kadının, çoluğun çocuğun çığlığı bu ülke halklarının kulağından, bizim kulaklarımızdan asla gitmeyecek. Ve siz de tribünlerden başlayan o halkın haykırışı var ya, her yerde ve her zaman duyacaksınız ve o sesle siz buradan gideceksiniz.
Yalan yalan yalan, dolan dolan dolan, istifa et Erdoğan! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)